filmov
tv
HAC: Dünyanın En Büyük Organizasyonu Nasıl Yönetilir?
Показать описание
#para #hac #suudiarabistan #ronaldo #ekonomi #mekke #kabe #islam #dünya #balsak
Dünyanın En Büyük Organizasyonu “HAC” Nasıl Yönetilir?
Son zamanlarda radikal hamleleri ile dünya sahnesine çıkan bir ülke. Ronaldo başta olmak üzere Neymar gibi önemli futbol yıldızlarını transfer ederek ciddi PR atakları yapan, parayı adından söz ettirmek için kullanan bir petrol devi. Yeni bir geleceği temsilen mega şehirler inşa ederek portföyüne vizyoner sıfatını da eklemeyi amaç edinen bir çöl krallığı. Baş döndürücü entrikaları ile sürekli gündemde olan, veliaht prensi Selman ile adından sıkça söz ettiren, siyasi ve ekonomik gücü ile Ortadoğu’nun belirleyici gücü. Suudi Arabistan. Ancak bu ülke, tüm dünya müslümanları için saydığım faktörlerin hayli ötesinde çok daha derin bir sıfata sahip. Burası kutsal topraklar.
Dünyanın en büyük saat kulesinin gölgesinde gezegenin en büyük camisi bulunur. Mescid-i Haram. Ve bu caminin içinde de İslam dünyasının en kutsal mekanı, Kabe yer alır. İslamiyetin merkezi ve kıblesi olan bu kutsal yapı, dünya üzerindeki milyonlarca Müslümanın namaz kılarken yöneldiği, dualarında adını andığı müstesna bir noktadır. Dünyanın en büyük ikinci dini için burası, gezegendeki en önemli fiziksel konumdur. Ancak 2 milyar müslüman için Kabe sadece uzaktaki bir simge değil, aynı zamanda ziyaret edilmesi gereken bir hedef olarak görülür. İslam’ın 5 şartından biri Hacca gitmektir. İşte bu yüzden Kabe, her yıl dünyanın en büyük topluluk organizasyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır.
Her yıl hac mevsiminde dünyanın dört bir yanından 2 milyon hacı adayı burada bir araya gelir ve devasa bir topluluk oluşturur. Yılın geri kalanında ise 5 milyon kişi Umre ziyareti gerçekleştirmektedir. Süreklilik içinde devam eden tüm bu ibadet ritüelleri ise Suudi Hükümeti için 30 milyar dolarlık bir ekonomi anlamına gelmektedir. Suudi Arabistan, gelirinin %7’sini hac ve umre gelirlerinden elde etmekte ve her yıl bu oran biraz daha artmaktadır. Öyle ki geride bıraktığımız 10 yıl içinde Mekke ve Medine’de 500 yeni otel inşa edilmiş ve kutsal şehirler modern zamanların ihtiyaçlarına cevap verir hale gelmiştir.
Mescid-i Haram yılın büyük bir bölümünde sakin ve stabil bir durumdadır. Ancak hac mevsimi geldiğinde, kontrol edilebilir düzeydeki bu yoğunluk, aniden 2 milyon ziyaretçiye ulaşarak inanılmaz bir insan seli yaratır. Bu, üstesinden gelmesi hayli zor olan bir kaos durumudur. Beyaz elbiseler giymiş yani ihrama girmiş hacı adayları gezegenin dört bir yanından dünyanın en büyük dini binasının ortasındaki kabeye dokunmaya can atar. İslam'ın beş temelinden biri olan Hac, sadece dünyanın en büyük dini etkinliklerinden biri değil, aynı zamanda karmaşık lojistik zorlukları da beraberinde getiren büyük bir organizasyondur. Peki Hac mevsimi geldiğinde gördüğünüz bu manzaranın arkaplanında nasıl bir operasyon yürütülmektedir? Suudi Arabistan devleti, dinin kuralları gereği farklı lokasyonlara ziyaret etmek zorunda olan böylesine muazzam bir kalabalığı nasıl idare etmektedir? Bu denli devasa bir kalabalığın altyapısı, konaklaması, güvenliği, sağlığı ve transferi nasıl kontrol altında tutulur?
İslam'ın beş temel şartından biri olan Hac, ilk olarak 2 milyon hacı adayının Suudi Arabistan’a gelmesiyle başlar. Hacca gidenlerin çoğu, Arabistan topraklarına adım atmadan önce konaklama, transfer ve vize prosedürleri gibi işlemler için kendi ülkelerindeki Diyanet İşleri Başkanlığı kontrolünde ciddi bir ödeme yapar. Hacılar Cidde'deki Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'na iniş yapar ve burada ilk etap başlar. Yani direkt Mekke veya Medine’ye uçamazsınız. Bu lokasyon Arabistan’ın en işlek havalimanı ve aynı zamanda harem hudutlarının başlangıç noktası olan mikat sınırıdır. Eğer İstanbul’daki gibi kapalı bir havalimanı bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Bu havaalanı dev kumaş şemsiyelerle donatılmış yarı açık bir yapıdır ve tasarımı sayesinde mimari ödüller kazanmıştır. Hacılar uçaktan indikten sonra pasaport ve aşı kontrolüne tabi tutulur. Bu kontrollerin ardından tüm hacı adayları ihram denilen beyaz renkli, dikişsiz kumaştan yapılmış geleneksel bir giysi giyer. İhram hacılar arasında birlik ve eşitliği simgeleyen bir sembol olarak görülür. İhrama girildikten sonra tüm hacı adaylarına kimlik bilgilerini içeren QR kodlu bilezikler takılır. Bu sayede yetkililer her bir hacıyı kolayca takip edebilir. Ardından para bozdurulur ve yerel para birimi olan Riyal’e geçiş yapılır. Hacı adayları tüm işlemlerin ardından otobüslerle kutsal şehir Mekke’deki otellerine nakledilmeye başlar.
---- Special Thanks
- Nebula
- Wendover
----- Bağlantılar
Ben Halil İbrahim Balsak.
Doğru yerdesiniz. İzlediğiniz için teşekkürler!
Dünyanın En Büyük Organizasyonu “HAC” Nasıl Yönetilir?
Son zamanlarda radikal hamleleri ile dünya sahnesine çıkan bir ülke. Ronaldo başta olmak üzere Neymar gibi önemli futbol yıldızlarını transfer ederek ciddi PR atakları yapan, parayı adından söz ettirmek için kullanan bir petrol devi. Yeni bir geleceği temsilen mega şehirler inşa ederek portföyüne vizyoner sıfatını da eklemeyi amaç edinen bir çöl krallığı. Baş döndürücü entrikaları ile sürekli gündemde olan, veliaht prensi Selman ile adından sıkça söz ettiren, siyasi ve ekonomik gücü ile Ortadoğu’nun belirleyici gücü. Suudi Arabistan. Ancak bu ülke, tüm dünya müslümanları için saydığım faktörlerin hayli ötesinde çok daha derin bir sıfata sahip. Burası kutsal topraklar.
Dünyanın en büyük saat kulesinin gölgesinde gezegenin en büyük camisi bulunur. Mescid-i Haram. Ve bu caminin içinde de İslam dünyasının en kutsal mekanı, Kabe yer alır. İslamiyetin merkezi ve kıblesi olan bu kutsal yapı, dünya üzerindeki milyonlarca Müslümanın namaz kılarken yöneldiği, dualarında adını andığı müstesna bir noktadır. Dünyanın en büyük ikinci dini için burası, gezegendeki en önemli fiziksel konumdur. Ancak 2 milyar müslüman için Kabe sadece uzaktaki bir simge değil, aynı zamanda ziyaret edilmesi gereken bir hedef olarak görülür. İslam’ın 5 şartından biri Hacca gitmektir. İşte bu yüzden Kabe, her yıl dünyanın en büyük topluluk organizasyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır.
Her yıl hac mevsiminde dünyanın dört bir yanından 2 milyon hacı adayı burada bir araya gelir ve devasa bir topluluk oluşturur. Yılın geri kalanında ise 5 milyon kişi Umre ziyareti gerçekleştirmektedir. Süreklilik içinde devam eden tüm bu ibadet ritüelleri ise Suudi Hükümeti için 30 milyar dolarlık bir ekonomi anlamına gelmektedir. Suudi Arabistan, gelirinin %7’sini hac ve umre gelirlerinden elde etmekte ve her yıl bu oran biraz daha artmaktadır. Öyle ki geride bıraktığımız 10 yıl içinde Mekke ve Medine’de 500 yeni otel inşa edilmiş ve kutsal şehirler modern zamanların ihtiyaçlarına cevap verir hale gelmiştir.
Mescid-i Haram yılın büyük bir bölümünde sakin ve stabil bir durumdadır. Ancak hac mevsimi geldiğinde, kontrol edilebilir düzeydeki bu yoğunluk, aniden 2 milyon ziyaretçiye ulaşarak inanılmaz bir insan seli yaratır. Bu, üstesinden gelmesi hayli zor olan bir kaos durumudur. Beyaz elbiseler giymiş yani ihrama girmiş hacı adayları gezegenin dört bir yanından dünyanın en büyük dini binasının ortasındaki kabeye dokunmaya can atar. İslam'ın beş temelinden biri olan Hac, sadece dünyanın en büyük dini etkinliklerinden biri değil, aynı zamanda karmaşık lojistik zorlukları da beraberinde getiren büyük bir organizasyondur. Peki Hac mevsimi geldiğinde gördüğünüz bu manzaranın arkaplanında nasıl bir operasyon yürütülmektedir? Suudi Arabistan devleti, dinin kuralları gereği farklı lokasyonlara ziyaret etmek zorunda olan böylesine muazzam bir kalabalığı nasıl idare etmektedir? Bu denli devasa bir kalabalığın altyapısı, konaklaması, güvenliği, sağlığı ve transferi nasıl kontrol altında tutulur?
İslam'ın beş temel şartından biri olan Hac, ilk olarak 2 milyon hacı adayının Suudi Arabistan’a gelmesiyle başlar. Hacca gidenlerin çoğu, Arabistan topraklarına adım atmadan önce konaklama, transfer ve vize prosedürleri gibi işlemler için kendi ülkelerindeki Diyanet İşleri Başkanlığı kontrolünde ciddi bir ödeme yapar. Hacılar Cidde'deki Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'na iniş yapar ve burada ilk etap başlar. Yani direkt Mekke veya Medine’ye uçamazsınız. Bu lokasyon Arabistan’ın en işlek havalimanı ve aynı zamanda harem hudutlarının başlangıç noktası olan mikat sınırıdır. Eğer İstanbul’daki gibi kapalı bir havalimanı bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Bu havaalanı dev kumaş şemsiyelerle donatılmış yarı açık bir yapıdır ve tasarımı sayesinde mimari ödüller kazanmıştır. Hacılar uçaktan indikten sonra pasaport ve aşı kontrolüne tabi tutulur. Bu kontrollerin ardından tüm hacı adayları ihram denilen beyaz renkli, dikişsiz kumaştan yapılmış geleneksel bir giysi giyer. İhram hacılar arasında birlik ve eşitliği simgeleyen bir sembol olarak görülür. İhrama girildikten sonra tüm hacı adaylarına kimlik bilgilerini içeren QR kodlu bilezikler takılır. Bu sayede yetkililer her bir hacıyı kolayca takip edebilir. Ardından para bozdurulur ve yerel para birimi olan Riyal’e geçiş yapılır. Hacı adayları tüm işlemlerin ardından otobüslerle kutsal şehir Mekke’deki otellerine nakledilmeye başlar.
---- Special Thanks
- Nebula
- Wendover
----- Bağlantılar
Ben Halil İbrahim Balsak.
Doğru yerdesiniz. İzlediğiniz için teşekkürler!
Комментарии