filmov
tv
İslam hoşgörü dini midir? / Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN (ks)

Показать описание
İslam hoşgörü dini midir? / Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN (ks)
“İslam hoşgörü dini değildir! İslam kötülüğü hoş görmez. İslam yanlışlığa hayat hakkı tanımaz. İslam bir yanlışlığı gördü mü onu düzeltmeyi emreder.
...
Müdâhalecidir müslüman müsâmahacı değil.”
Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan (ks)
Çanakkale doğumlu olan M. Es’ad Coşan Hocaefendi kimdir?
Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi, 13 Safer 1357/14 Nisan 1938 tarihinde Çanakkale’ye bağlı Ayvacık ilçesinin Ahmetçe köyünde ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin, o henüz dört yaşında iken İstanbul’a göç etmesi ve ticarî girişimlerinin olumsuzlukla neticelenmesinin sıkıntısını idrak etti. Yaşı biraz ilerlediğinde, eğitimi ile birlikte bazı işlerde çalışarak ev ekonomisine katkıda bulundu.
Dinî eğitimini ilk olarak annesi Şadiye Hatun ve babası Halil Necati Efendi’den aldı. Eminönü Vezneciler ilkokuluna 1945 yılında başlayıp 1950 yılında mezun oldu. İlkokul yıllarında Serezli Hasib ve Kazanlı Abdülaziz efendilerle tanıştı; onların sohbet meclislerine devam etti.
1950 senesinde başladığı Vefa Lisesi orta kısmından 1953, aynı okulun lise kısmı Fen kolundan ise 1956 yılında mezun oldu. Lisede Fen kolu öğrencisi olmasına rağmen Türkçe, İngilizce, Coğrafya, Resim-Sanat Tarihi gibi sosyal içerikli bütün derslerden üstün başarı gösterdi.
İlk ve lise öğrenimi sırasında derslere katılımı, zekâsı, çalışma disiplini ve şahsiyetiyle arkadaşlarının ve hocalarının takdirini kazandı. Fen kolu öğrencisi olması, teknolojiye ilgisi ve mühendisliklerin gözde meslek olması sebeplerinden dolayı uçak mühendisi olmak istiyordu. Ancak üniversiteye giriş sınavları öncesinde yapılan istişareler neticesinde, hocası Mehmed Zahid Kotku tarafından farklı bir alana yönlendirildi.
1956 senesinde girdiği İstanbul Üniversitesi Arap-Fars Filolojisi bölümünden 1960 yılında mezun oldu. Bölüm derslerinin dışında Ortaçağ Tarihi ve Sanat Tarihi bölümlerinin derslerini takip ederek bu alanlarda sertifikalar aldı.
Fakülte son sınıfta iken Mehmed Zahid Kotku hazretlerinin küçük kızı Muhterem Hanımefendi ile evlendi.
Fakülteden mezuniyetini müteakip girdiği imtihanı başarı ile vererek Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Klasik-Dînî Türkçe Metinler Kürsüsü asistanlığını kazandı ve Aralık 1960’da üniversiteye intisap ederek akademik hayata adımını attı.
1971-1972 yıllarında, İstanbul Tuzla ve Ağrı Patnos’ta yedek subay olarak askerliğini tamamladı.
1987 yılında kendi isteğiyle Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ndeki görevinden ayrılarak yurtiçi ve yurtdışında eğitim, kültür ve irşat faaliyetleri ile meşgul oldu.
4 Şubat 2001 tarihinde Avustralya’da, cami açılışı için yaptığı bir seyahat esnasında henüz nedeni anlaşılamamış bir çarpışma sonucu vefat etti. İstanbul’a getirilen naaşı Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedildi. Mezar taşı kitâbesi şu cümlelerden müteşekkildir:
Bir Nakşibendi âlem seyyîd ömür sürerken,
Eyvâh, ecel erişti ayrıldı ruh bedenden,
Âlim idi Kerîm hem râm oldu ırcıîye,
Ağlaştı cümle ihvân matem giyindi her şen,
Almıştı Şeyhi Zahid Kotku Efendi’den feyz,
Ol Mürşid-i Kemâl hem ol rûh-ı pâk-ı rûşen,
Cevâmiu’l-kelim u saib kıran-ı devrân,
Evrâd idi Sinânı ezkarı idi cevşen,
Tarihde bir gider firdevs içre böyle bülbül,
Olur Makâm-ı Mahmûd Es’ad Coşan’a Gülşen…
*
Prof. Dr. Mustafa Kara tarafından söylenen biri hicrî diğeri milâdî tarih kaydını gösteren iki adet vefatına düşürülmüş tarih ise şu şekildedir:
Çok uzak diyarlardan tâ Sidney’e ulaşan
Gönülden dertlilere, devâ için yolaşan
Tarihi, mesleğini meşrebini gösterir
Rahmete gitti “Nakşibend Hoca Derviş Coşan” (2001)
*
Ankara’da muallim, İstanbul’da mürşiddi
İçi gibi dışı da pâk, temiz ve nezihdi
Altmış üç yıl yaşadı sonra Hakk’a yürüdü
“Müştâk-ı âşık-ı Hak” vefatına tarihdi. (1420)
“İslam hoşgörü dini değildir! İslam kötülüğü hoş görmez. İslam yanlışlığa hayat hakkı tanımaz. İslam bir yanlışlığı gördü mü onu düzeltmeyi emreder.
...
Müdâhalecidir müslüman müsâmahacı değil.”
Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan (ks)
Çanakkale doğumlu olan M. Es’ad Coşan Hocaefendi kimdir?
Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi, 13 Safer 1357/14 Nisan 1938 tarihinde Çanakkale’ye bağlı Ayvacık ilçesinin Ahmetçe köyünde ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin, o henüz dört yaşında iken İstanbul’a göç etmesi ve ticarî girişimlerinin olumsuzlukla neticelenmesinin sıkıntısını idrak etti. Yaşı biraz ilerlediğinde, eğitimi ile birlikte bazı işlerde çalışarak ev ekonomisine katkıda bulundu.
Dinî eğitimini ilk olarak annesi Şadiye Hatun ve babası Halil Necati Efendi’den aldı. Eminönü Vezneciler ilkokuluna 1945 yılında başlayıp 1950 yılında mezun oldu. İlkokul yıllarında Serezli Hasib ve Kazanlı Abdülaziz efendilerle tanıştı; onların sohbet meclislerine devam etti.
1950 senesinde başladığı Vefa Lisesi orta kısmından 1953, aynı okulun lise kısmı Fen kolundan ise 1956 yılında mezun oldu. Lisede Fen kolu öğrencisi olmasına rağmen Türkçe, İngilizce, Coğrafya, Resim-Sanat Tarihi gibi sosyal içerikli bütün derslerden üstün başarı gösterdi.
İlk ve lise öğrenimi sırasında derslere katılımı, zekâsı, çalışma disiplini ve şahsiyetiyle arkadaşlarının ve hocalarının takdirini kazandı. Fen kolu öğrencisi olması, teknolojiye ilgisi ve mühendisliklerin gözde meslek olması sebeplerinden dolayı uçak mühendisi olmak istiyordu. Ancak üniversiteye giriş sınavları öncesinde yapılan istişareler neticesinde, hocası Mehmed Zahid Kotku tarafından farklı bir alana yönlendirildi.
1956 senesinde girdiği İstanbul Üniversitesi Arap-Fars Filolojisi bölümünden 1960 yılında mezun oldu. Bölüm derslerinin dışında Ortaçağ Tarihi ve Sanat Tarihi bölümlerinin derslerini takip ederek bu alanlarda sertifikalar aldı.
Fakülte son sınıfta iken Mehmed Zahid Kotku hazretlerinin küçük kızı Muhterem Hanımefendi ile evlendi.
Fakülteden mezuniyetini müteakip girdiği imtihanı başarı ile vererek Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Klasik-Dînî Türkçe Metinler Kürsüsü asistanlığını kazandı ve Aralık 1960’da üniversiteye intisap ederek akademik hayata adımını attı.
1971-1972 yıllarında, İstanbul Tuzla ve Ağrı Patnos’ta yedek subay olarak askerliğini tamamladı.
1987 yılında kendi isteğiyle Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ndeki görevinden ayrılarak yurtiçi ve yurtdışında eğitim, kültür ve irşat faaliyetleri ile meşgul oldu.
4 Şubat 2001 tarihinde Avustralya’da, cami açılışı için yaptığı bir seyahat esnasında henüz nedeni anlaşılamamış bir çarpışma sonucu vefat etti. İstanbul’a getirilen naaşı Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedildi. Mezar taşı kitâbesi şu cümlelerden müteşekkildir:
Bir Nakşibendi âlem seyyîd ömür sürerken,
Eyvâh, ecel erişti ayrıldı ruh bedenden,
Âlim idi Kerîm hem râm oldu ırcıîye,
Ağlaştı cümle ihvân matem giyindi her şen,
Almıştı Şeyhi Zahid Kotku Efendi’den feyz,
Ol Mürşid-i Kemâl hem ol rûh-ı pâk-ı rûşen,
Cevâmiu’l-kelim u saib kıran-ı devrân,
Evrâd idi Sinânı ezkarı idi cevşen,
Tarihde bir gider firdevs içre böyle bülbül,
Olur Makâm-ı Mahmûd Es’ad Coşan’a Gülşen…
*
Prof. Dr. Mustafa Kara tarafından söylenen biri hicrî diğeri milâdî tarih kaydını gösteren iki adet vefatına düşürülmüş tarih ise şu şekildedir:
Çok uzak diyarlardan tâ Sidney’e ulaşan
Gönülden dertlilere, devâ için yolaşan
Tarihi, mesleğini meşrebini gösterir
Rahmete gitti “Nakşibend Hoca Derviş Coşan” (2001)
*
Ankara’da muallim, İstanbul’da mürşiddi
İçi gibi dışı da pâk, temiz ve nezihdi
Altmış üç yıl yaşadı sonra Hakk’a yürüdü
“Müştâk-ı âşık-ı Hak” vefatına tarihdi. (1420)