filmov
tv
Ezginin Günlüğü - Şimdi Sevişme Vakti
Показать описание
ŞİMDİ SEVİŞME VAKTİ
Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önümden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...
Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.
Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe.
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.
Söylemeliyim
Yok
Yok... meydanlarda bağırmalıyım,
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım.
Baygınlık getiren şiirler
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yogurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı
O biçimsiz bizans şarkısı.
Sana nasıl bulsam nasıl bilsem
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım sustuğum
günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı
çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan, Yunus'tan...
Yeditepe , 1 Haziran 1951
Sait Faik - Şimdi Sevişme Vakti - (1953) - Yenilik Yayınları
*
Sait Faik Abasıyanık (Kasım 1906 - 11 Mayıs 1954) , öykü ve hikâye yazarlığı ile tanınsa da, gençlik döneminde şiirle ilgilendiği bilinmektedir. İlk şiiri "Hamal"ı Adapazarı'nda yaşadığı ergenlik döneminde yazmıştır. Abasıyanık gençliğinde ilgisini çeken şiir yazmayı daha sonraki yıllarda bırakarak öykü yazarlığına yönelmiş, yıllar sonra tekrar şiir yazmaya heveslenerek Şimdi Sevişme Vakti ismini verdiği 1953 yılında yayınlanan tek şiir kitabını yayınlamıştır.
Değerli edebiyat tarihçisi ve eleştirmen Mehmet Kaplan, Sait Faik için; öykü yazarlığında kendi dili oluşmuş, belirli bir seviyenin üzerine çıkmış yazarın, sanat hayatının önemli bir döneminde şiire dönmesini ve şiir kitabı yayınlaması riskli bir seçim olarak görülebileceğini düşünülsede, yazarın bu süreci başarı ile atlattığını belirtmiş, "Şiirlerinde de o orijinal şahsiyetinden hiçbir şey kaybetmemiş, bilakis daha fazla kendisi olmuştur. Burada (şiir kitabını kast ederek) onu en öz tarafıyla karşımızda buluyoruz" yorumunda bulunmuştur.
Bkz. Mehmet Kaplan - Şimdi Sevişme Vakti (başlıklı yazısı) - İstanbul Dergisi - Kasım 1953 - No:1 Sayfa:15
*
Nâzım Hikmet sürgünde olduğu yıllarda, Budapeşte Radyosu’nda yayınlanan bir programda şahsen de tanımış olduğu yazar için ; "Ben Sait Faik’i çok severim. Bizim büyük hikayecilerimizden biridir. Büyük hikayeci, büyük şair. Bazen bedbin, bazen ümitsizliğe kapılır fakat çok namuslu insan ve memleketini çok seven insan. Ve belki de bedbinliği ve ümitsizliği bir çıkar yol görememesinden geliyor. Halbuki çıkar yol var tabii. Velhasıl büyük bir hikayeci büyük bir şair." diyerek, Necil Togay 'dan yazarın kitabından bir hikayesini radyoda okumasını rica eder.
BESTE İÇİN;
Şiirin bestesi Nadir Göktürk 'e (9 Nisan 1950) aittir.
Kurucularından olduğu Ezginin Günlüğü müzik grubu ile beraber, 1995 'de çıkan yedinci albümleri "Oyun" da, aynı isim ile yayınlamışlardır.
Besteyi seslendirenler Arzu Bursa ve Hüsnü Arkan 'dır.
Nadir Göktürk bir röportajında; “Biz hep, müziğimizde sözün çok önemli olduğunu, müziğimizdeki iki temel unsurdan birinin ‘söz’ olduğunu vurgulamışızdır. Laf olsun diye kelimeleri yan yana getirmek bizim müzik anlayışımızla bağdaşmaz. ‘Şiir’ de sözün en ustaca kullanıldığı mecradır biliyorsunuz. Bu yüzden, şiiri müziklerken, doğru anlamanın ötesinde, şiirin ruhunu en uygun bir şekilde yansıtacak müziği bulmak zorundasınız. Yani biz şiir müziklerken şiirin ruhunu yakalamaya çalışıyoruz aslında. Çünkü önemli olan budur..."
Bestenin şiire uyumunu sağlayan güzel bir dokunuş olarak; "Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını " dizesinde ki "hele" kelimesi ve "Para kazanmak mevsimi değil" dizesinde ki "mevsimi" kelimeri yer almamıştır.
Sait Faik Abasıyanık 'a büyük özlem,
Ezginin Günlüğü 'ne sevgi ve saygılarımızla...
"Şiirin Bestesi"
Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önümden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...
Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.
Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe.
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.
Söylemeliyim
Yok
Yok... meydanlarda bağırmalıyım,
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım.
Baygınlık getiren şiirler
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yogurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı
O biçimsiz bizans şarkısı.
Sana nasıl bulsam nasıl bilsem
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim bağırmadığım sustuğum
günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı
çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan, Yunus'tan...
Yeditepe , 1 Haziran 1951
Sait Faik - Şimdi Sevişme Vakti - (1953) - Yenilik Yayınları
*
Sait Faik Abasıyanık (Kasım 1906 - 11 Mayıs 1954) , öykü ve hikâye yazarlığı ile tanınsa da, gençlik döneminde şiirle ilgilendiği bilinmektedir. İlk şiiri "Hamal"ı Adapazarı'nda yaşadığı ergenlik döneminde yazmıştır. Abasıyanık gençliğinde ilgisini çeken şiir yazmayı daha sonraki yıllarda bırakarak öykü yazarlığına yönelmiş, yıllar sonra tekrar şiir yazmaya heveslenerek Şimdi Sevişme Vakti ismini verdiği 1953 yılında yayınlanan tek şiir kitabını yayınlamıştır.
Değerli edebiyat tarihçisi ve eleştirmen Mehmet Kaplan, Sait Faik için; öykü yazarlığında kendi dili oluşmuş, belirli bir seviyenin üzerine çıkmış yazarın, sanat hayatının önemli bir döneminde şiire dönmesini ve şiir kitabı yayınlaması riskli bir seçim olarak görülebileceğini düşünülsede, yazarın bu süreci başarı ile atlattığını belirtmiş, "Şiirlerinde de o orijinal şahsiyetinden hiçbir şey kaybetmemiş, bilakis daha fazla kendisi olmuştur. Burada (şiir kitabını kast ederek) onu en öz tarafıyla karşımızda buluyoruz" yorumunda bulunmuştur.
Bkz. Mehmet Kaplan - Şimdi Sevişme Vakti (başlıklı yazısı) - İstanbul Dergisi - Kasım 1953 - No:1 Sayfa:15
*
Nâzım Hikmet sürgünde olduğu yıllarda, Budapeşte Radyosu’nda yayınlanan bir programda şahsen de tanımış olduğu yazar için ; "Ben Sait Faik’i çok severim. Bizim büyük hikayecilerimizden biridir. Büyük hikayeci, büyük şair. Bazen bedbin, bazen ümitsizliğe kapılır fakat çok namuslu insan ve memleketini çok seven insan. Ve belki de bedbinliği ve ümitsizliği bir çıkar yol görememesinden geliyor. Halbuki çıkar yol var tabii. Velhasıl büyük bir hikayeci büyük bir şair." diyerek, Necil Togay 'dan yazarın kitabından bir hikayesini radyoda okumasını rica eder.
BESTE İÇİN;
Şiirin bestesi Nadir Göktürk 'e (9 Nisan 1950) aittir.
Kurucularından olduğu Ezginin Günlüğü müzik grubu ile beraber, 1995 'de çıkan yedinci albümleri "Oyun" da, aynı isim ile yayınlamışlardır.
Besteyi seslendirenler Arzu Bursa ve Hüsnü Arkan 'dır.
Nadir Göktürk bir röportajında; “Biz hep, müziğimizde sözün çok önemli olduğunu, müziğimizdeki iki temel unsurdan birinin ‘söz’ olduğunu vurgulamışızdır. Laf olsun diye kelimeleri yan yana getirmek bizim müzik anlayışımızla bağdaşmaz. ‘Şiir’ de sözün en ustaca kullanıldığı mecradır biliyorsunuz. Bu yüzden, şiiri müziklerken, doğru anlamanın ötesinde, şiirin ruhunu en uygun bir şekilde yansıtacak müziği bulmak zorundasınız. Yani biz şiir müziklerken şiirin ruhunu yakalamaya çalışıyoruz aslında. Çünkü önemli olan budur..."
Bestenin şiire uyumunu sağlayan güzel bir dokunuş olarak; "Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını " dizesinde ki "hele" kelimesi ve "Para kazanmak mevsimi değil" dizesinde ki "mevsimi" kelimeri yer almamıştır.
Sait Faik Abasıyanık 'a büyük özlem,
Ezginin Günlüğü 'ne sevgi ve saygılarımızla...
"Şiirin Bestesi"
Комментарии