filmov
tv
GÜRLEYİK ŞELALESİ YANI KANYON ÇAVLANI 12 NİSAN 2015

Показать описание
SEVGİLİ DOSTLARIM ;
Bugün 12 nisan 2015 pazar
Muhteşem bir gün, pırıl pırıl
Tam da dağlarda gezip dolaşılacak harika bir gün..
İda-Kazdağları Akçay Dostluk Grubu'nun öncü keşif grubu olarak 3 arkadaş GÜRLEYİK VEYA KELEBEK ŞELALESİ olarak anılan Kazdağlarının en vahşi ve en görkemli şelalesine başka bir güzergahtan gitmek için yola koyulduk..
Ayhan Cebaci ve Hilmi Oskar arkadaşlarımla Akçaydan hareketle Adatepebaşı köyüne vardık, oradan köy çıkışındaki bir çoban çeşmesinin yanına arabamızı park ettikten sonra, İda-Kazdağlarının derinlliklerine doğru bizi Gürleyik şelalesine götürecek patika yoldan yürümeye başladık.
Bu patika yoldan ilk defa yürüyorduk şelaleye doğru, dik ve sap kazdağlarının yamaçlarından merdiven merdiven şelaleye patikadan ormanın derinliklerine doğru yürüdükçe heyacanımız iyice artmaya başladı..
Çünkü mıhlı kanyonundan akan mıhlı çayı sanki vadide şarkılar söyler gibi gürleyerek akıyordu..Hele Gürleyik şelalesine doğru yaklaştıkça vadide şelale suyunun inlemesi iyice arttı..Mevsim bahar olduğu için yeni yeni uyanan ağaçların yeşermesi ve kuşların sesi ve doğanın mis gibi kokusunu iyice hissetmeye başlıyor insan.
Derken sarp yamaçlardan ilerledikçe uzaktan Gürleyik şelalesi hayel gibi görülmeye başladı, şelaleye yaklaştıkça mıhlı kanyonun tabanına iyice yaklaştık..vadi tabanınna yaklaştıkça Ayı ve Domuz gibi vahşi hayvanlarla her an karşı karşıya gelmemek için metal uyarıcı ses aletleri çalmaya başladık, demek faydası oldu ki şükür herhangi bir vahşi hayvanla karşılaşmadık..Bizden önce başka bir grup bu yoldan giderken bir domuz sürüsüyle karşılaşmışlardı onun bilgisini almıştık.
Vahşi hayvanlar aslında insan kokusunu alınca uazaklaşırlar, ancak sıkışırsa kendisini savunmak ve yavrularını korumak için saldıra bilirler.
Neyse muhteşem Gürleyik şelalesinin ilk çavlamına vardık ama, kendisini aktığı kayalıkların içine iyice sakladığı için bir türlü çayın karşı tarafına akan sudan dolayı geçemiyorduk..Neyseki yardımlaşarak geçebildik..
Ve işte karşımızda ;
VAHŞİ VE MUHTEŞEM GÜRLEYİK VEYA KELEBEK ŞELALESİ TÜM GÖRKEMİYLE 50-60 METREDEN AKIYORDU.
Bu muhteşem şelale karşısında tüm yorgunluğumuz sanki gidiverdi..Bol bol fotoğraf çektim ve videosunu çektim.O kadar vahşi ve muhteşem bir yerdi ki ben şahsen ilk defa şelalenin aktığı su tabanında GÖK KUŞAĞI gördüm..Oksijen o kadar yoğundu ki etrafımda kelebek zerreleri halinde uçuşuyordu ve biz gözle görebiliyorduk.
Gürleyik şelalesinin gürleyen sesi ile yankılanan derin mıhlı kanyonunda bir ateş yakarak saçta köfte ekmek ziyafeti verdik kendimize, yanıbaşımızda gürül gürül akan resmen buz gibi memba suyuydu, hem içtik hem yemeğimizi yedik..
Derken İzmir'den başka bir grup genç arkadaş Adatepe köyünden bir rehberin eşliğinde şelaleye geldi.Onlarla tanıştık ve o gece onlar çadırda kalıp kamp yapacaklardı, ben onlara biraz taktik verdim, sakın bir birinizden ayrılmayın, dikkatli olun ve ateş yakın gibi, çünkü geceleri oraya ayı ve domuzların inme olasılığı çok yüksek, çünkü bize keçi çobanlarının anlattığına göre bu şelale tam vahşi hayvanlarının barınak yatağıymış.Çünkü etraftaki dik yamaç kayalıklar o kadar dik ki sanki bir kale içi gibi burası, bir tehlike anında hiç bir yere kaçamazsın.
Akşam epey yaklaştığından tekrar geldiğimiz patikadan dönüş için yola koyulduk..Uzunca ve zorlu tırmanışlardan sonra tekrar arabamızı park ettiğimiz yere geri geldik Bugünkü parkurumuz yaklaşık olarak 7 km dolayındaydı, ama yol çok dik ve engebeli olduğu için 15 km ye bedeldi.O kadar yorulmuşum ki hala ayaklarım ağrıyor..Ama inanın değdi.Gürleyik şelalesine bizim bu 3. gidişimiz, her zaman gitmek isterim.
Sevgili dostlarım ;
Gürleyik şelalesine dediğim gibi bizim bu 3. gidişimiz, bu yoldan ilk defa gittik ve en iyi ve güvenli yolda bu yolmuş..Artık bu yolu keşfettik ya Grubumuzu artık huzur içinde götürebiliriz..
Selam ve saygılarımla
İbrahim Yılmaz
Akçay - 12 Nisan 2015
Bugün 12 nisan 2015 pazar
Muhteşem bir gün, pırıl pırıl
Tam da dağlarda gezip dolaşılacak harika bir gün..
İda-Kazdağları Akçay Dostluk Grubu'nun öncü keşif grubu olarak 3 arkadaş GÜRLEYİK VEYA KELEBEK ŞELALESİ olarak anılan Kazdağlarının en vahşi ve en görkemli şelalesine başka bir güzergahtan gitmek için yola koyulduk..
Ayhan Cebaci ve Hilmi Oskar arkadaşlarımla Akçaydan hareketle Adatepebaşı köyüne vardık, oradan köy çıkışındaki bir çoban çeşmesinin yanına arabamızı park ettikten sonra, İda-Kazdağlarının derinlliklerine doğru bizi Gürleyik şelalesine götürecek patika yoldan yürümeye başladık.
Bu patika yoldan ilk defa yürüyorduk şelaleye doğru, dik ve sap kazdağlarının yamaçlarından merdiven merdiven şelaleye patikadan ormanın derinliklerine doğru yürüdükçe heyacanımız iyice artmaya başladı..
Çünkü mıhlı kanyonundan akan mıhlı çayı sanki vadide şarkılar söyler gibi gürleyerek akıyordu..Hele Gürleyik şelalesine doğru yaklaştıkça vadide şelale suyunun inlemesi iyice arttı..Mevsim bahar olduğu için yeni yeni uyanan ağaçların yeşermesi ve kuşların sesi ve doğanın mis gibi kokusunu iyice hissetmeye başlıyor insan.
Derken sarp yamaçlardan ilerledikçe uzaktan Gürleyik şelalesi hayel gibi görülmeye başladı, şelaleye yaklaştıkça mıhlı kanyonun tabanına iyice yaklaştık..vadi tabanınna yaklaştıkça Ayı ve Domuz gibi vahşi hayvanlarla her an karşı karşıya gelmemek için metal uyarıcı ses aletleri çalmaya başladık, demek faydası oldu ki şükür herhangi bir vahşi hayvanla karşılaşmadık..Bizden önce başka bir grup bu yoldan giderken bir domuz sürüsüyle karşılaşmışlardı onun bilgisini almıştık.
Vahşi hayvanlar aslında insan kokusunu alınca uazaklaşırlar, ancak sıkışırsa kendisini savunmak ve yavrularını korumak için saldıra bilirler.
Neyse muhteşem Gürleyik şelalesinin ilk çavlamına vardık ama, kendisini aktığı kayalıkların içine iyice sakladığı için bir türlü çayın karşı tarafına akan sudan dolayı geçemiyorduk..Neyseki yardımlaşarak geçebildik..
Ve işte karşımızda ;
VAHŞİ VE MUHTEŞEM GÜRLEYİK VEYA KELEBEK ŞELALESİ TÜM GÖRKEMİYLE 50-60 METREDEN AKIYORDU.
Bu muhteşem şelale karşısında tüm yorgunluğumuz sanki gidiverdi..Bol bol fotoğraf çektim ve videosunu çektim.O kadar vahşi ve muhteşem bir yerdi ki ben şahsen ilk defa şelalenin aktığı su tabanında GÖK KUŞAĞI gördüm..Oksijen o kadar yoğundu ki etrafımda kelebek zerreleri halinde uçuşuyordu ve biz gözle görebiliyorduk.
Gürleyik şelalesinin gürleyen sesi ile yankılanan derin mıhlı kanyonunda bir ateş yakarak saçta köfte ekmek ziyafeti verdik kendimize, yanıbaşımızda gürül gürül akan resmen buz gibi memba suyuydu, hem içtik hem yemeğimizi yedik..
Derken İzmir'den başka bir grup genç arkadaş Adatepe köyünden bir rehberin eşliğinde şelaleye geldi.Onlarla tanıştık ve o gece onlar çadırda kalıp kamp yapacaklardı, ben onlara biraz taktik verdim, sakın bir birinizden ayrılmayın, dikkatli olun ve ateş yakın gibi, çünkü geceleri oraya ayı ve domuzların inme olasılığı çok yüksek, çünkü bize keçi çobanlarının anlattığına göre bu şelale tam vahşi hayvanlarının barınak yatağıymış.Çünkü etraftaki dik yamaç kayalıklar o kadar dik ki sanki bir kale içi gibi burası, bir tehlike anında hiç bir yere kaçamazsın.
Akşam epey yaklaştığından tekrar geldiğimiz patikadan dönüş için yola koyulduk..Uzunca ve zorlu tırmanışlardan sonra tekrar arabamızı park ettiğimiz yere geri geldik Bugünkü parkurumuz yaklaşık olarak 7 km dolayındaydı, ama yol çok dik ve engebeli olduğu için 15 km ye bedeldi.O kadar yorulmuşum ki hala ayaklarım ağrıyor..Ama inanın değdi.Gürleyik şelalesine bizim bu 3. gidişimiz, her zaman gitmek isterim.
Sevgili dostlarım ;
Gürleyik şelalesine dediğim gibi bizim bu 3. gidişimiz, bu yoldan ilk defa gittik ve en iyi ve güvenli yolda bu yolmuş..Artık bu yolu keşfettik ya Grubumuzu artık huzur içinde götürebiliriz..
Selam ve saygılarımla
İbrahim Yılmaz
Akçay - 12 Nisan 2015