filmov
tv
Sarallar Grubu, Halil Falyalı'yı neden koruyamadı ?
Показать описание
#haberler #gündem #sondakika #halilfalyalı
Sarallar 90 yıllardan günümüze adından söz ettirmeyi başaran bir suç örgütü. Sarallar olarak bilinen mafya oluşumu köken olarak, Trabzon'un Of ilçesinde yoğun bir aile olan Sarıalioğlu ailesinin içinde filizlenmiş bir yapı. Of'un seçim tarihi boyunca belediye başkanları hep bu aile mensupları içinden çıktı.90'larda Ankara Emniyet İl Müdürü olan Cevdet Saral da Sarıalioğlu ailesinin bir mensubur. 2021 resmi rakamlarına göre 347 adet silahlı elemanı, 40 bin civarı ise taraftarı vardır. Tabi bunlar resmi rakam. İddialara göre gerçek rakamlar, resmi rakamlardan çok fazla. Yani suç örgütü değildi küçük çaplı bir ordu gibi. Senelerden beri Şahinler grubu ile savaş halinde. Türk mafya tarihinin en kanlı çatışmaları bu iki grup arasında yaşandı. Bu videoda sarallar grubundan çok detaylı bahsetmeyeceğiz, odaklanacağımız nokta farklı. Son günlerin gündemi Halil Falyalı suikastı. Gün geçtikçe yeraltı ve yerüstü dünyasında ne denli büyük bir hesaplaşma yaşandığı daha iyi anlaşılıyor.
Peki Halil Falyalı olayının Sarallar grubuna bakan yönü ne ? Araştırdıkça çok derin bağlantılar ortaya çıkıyor. Halil Falyalı süikast sonrası hastaneye kaldırıldığında, hastaneye ilk gelen Sarallar grubuydu. Sarallar grubunun Halil Falyalı ile ciddi bir ilişki ağı bulunmaktaydı. İki tarafında kazan kazan durumunda olduğu ilginç bir ilişki. Gelin burada biraz detaya inelim.
20 yıl önce cebinde parası olmayan bir gazino bekçisi olan Halil Falyalı birileri tarafından sanal bahis organizasyonunun başına getiriliyor, alınması çok zor olan bahis açma lisanslarını teker teker tereyağından kıl çeker gibi alıyordu. Geliri yıllar geçtikçe artan Falyalı , otellere ve casinolara sahip oluyor elde ettiği uyuşturucu geliriyle de milyar dolarlara hükmetmeye başlıyordu. Elde ettiği bu gelirler sebebiyle irili ufaklı birçok mafya grubunun radarına girmeye, kendisinden para kopartılmaya başlanmıştı.
Diğer taraftan Sarallar grubunun da Türkiyede başı yargıyla dertteydi. Her yıl haklarında yeni iddianameler yazılıyor, yaptıkları işler sekteye uğruyordu. Saralların hükmettiği para bir şekilde yurt dışına çıkarılmalıydı. En kolay güzergah ise Kıbrıstı. İşte Halil Falyalıyla Sarallar birlikteliği böyle başladı.
Sarallar Kıbrısta birçok büyük inşaata başladı, aynı zamanda sanal bahis işinden de pay alıyorlardı. İnşaat ruhsatları gibi birçok bürokratik işte Falyalı ,Saralların önünü açtı. Çünkü Kıbrıs bürokrasisi Falyalının elindeydi. Siyasi partilere, bürokratlara ve birçok memura para desteği yapmaktaydı.
Peki Saralların Falyalıya nasıl bir faydası oluyordu. Sarallar grubu, Halil Falyalıyı korumaları altına aldılar, yeraltı dünyasında bir mafya grubu bir kişiyi koruma altına aldığında , o kişiye yapılan saldırı onu korumasına alan mafya grubuna yapılmış gibiydi.Halil Falyalı Saralların koruması altına girince oldukça rahatlamıştı. İrili ufaklı mafya gruplarından kurtulmuştu. Şahsi korumalarını kürt gruplardan seçen Halil Falyalı bir de Karadenizli bir mafyanın korumalığını almıştı. Kıbrıs devleti zaten arkasındaydı. Şimdi size Sarallar -Falyalı ilişkisini çok açık ortaya koyan bir yerel gazete haberini sunalım. Haber şöyle ;
"Yaklaşık bir aydır süregelen Cratos Hotel davasıyla ilgili, Girne Kaza Mahkemesi'nin verdiği "Ara Karar" gereği Girne Polis Müdürlüğü'nün kontrolünde olan ve bu süreçte her gün yaklaşık 15-20 polisin 7/24 güvenliğini sağladığı Cratos Hotel'de yaşanan olayda;
Hotel'deki mevcut durumu koruma ile ilgili sorumluluğu olan ve bu sözü veren Girne Polis Müdürü Kaan Resa Saçar, 7 Mayıs Cuma günü saat 09.00 civarlarında İsmail Zeynel Abidin ile birlikte Girne Polis Müdürlüğü'ne giden Murat Bozoğlu'yla Girne Polis Müdürlüğü'ndeki makam odasında yarım saat süren bir görüşme yaptı. Bu görüşme sonrasında, yine aynı gün saat 12.00'de, Girne Kaza Mahkemesi'nde duruşmaların devam ettiği ve tam da Kemal Bozoğlu'nun tanıklığını dinlendiği esnada esrarengiz bir olay gerçekleşti.
Girne Polis Müdürü Kaan Resa Saçar otelin güvenliği ve kontrolünden sorumlu olan polisleri bir anda otelden çekerek, Murat Bozoğlu'na ve Halil Falyalı'nın yakın adamı olarak bilinen Ulvi Umutlu ile birlikte 80 kişilik adamlarıyla otele baskın yapmasına göz yumup müsaade etti. Güpe gündüz gerçekleşen bu baskınla, otelde bulunan Bumerag Travel Clup Ltd. çalışanları zorla otelden dışarı çıkartıldı. Hotel'deki mevcut durumun korunması ve kamu güvenliğinden sorumlu olan Girne Polis Genel Müdürü Kaan Resa Saçar'ın bu tutumunu anlayabilmek mümkün değildir. Bumerang Travel Clup Ltd çalışanları dışında otelin taşınır taşınmaz mallarına dokunulmasının bile yasaklandığı, müsaade edilmediği "Ara Karar"a rağmen bu baskında otele giren Murat Bozoğlu, Ulvi Umutlu ile beraberlerindeki 80 kişilik adamların otelin girilmemesi gereken ofislerine ve kamera odasına girmesine, polisin bu duruma sessizce seyirci kalıp müdahale etmemesi akıllara mafya polis ilişkisini getiriyor."
Evet yanlış duymadınız.
Sarallar 90 yıllardan günümüze adından söz ettirmeyi başaran bir suç örgütü. Sarallar olarak bilinen mafya oluşumu köken olarak, Trabzon'un Of ilçesinde yoğun bir aile olan Sarıalioğlu ailesinin içinde filizlenmiş bir yapı. Of'un seçim tarihi boyunca belediye başkanları hep bu aile mensupları içinden çıktı.90'larda Ankara Emniyet İl Müdürü olan Cevdet Saral da Sarıalioğlu ailesinin bir mensubur. 2021 resmi rakamlarına göre 347 adet silahlı elemanı, 40 bin civarı ise taraftarı vardır. Tabi bunlar resmi rakam. İddialara göre gerçek rakamlar, resmi rakamlardan çok fazla. Yani suç örgütü değildi küçük çaplı bir ordu gibi. Senelerden beri Şahinler grubu ile savaş halinde. Türk mafya tarihinin en kanlı çatışmaları bu iki grup arasında yaşandı. Bu videoda sarallar grubundan çok detaylı bahsetmeyeceğiz, odaklanacağımız nokta farklı. Son günlerin gündemi Halil Falyalı suikastı. Gün geçtikçe yeraltı ve yerüstü dünyasında ne denli büyük bir hesaplaşma yaşandığı daha iyi anlaşılıyor.
Peki Halil Falyalı olayının Sarallar grubuna bakan yönü ne ? Araştırdıkça çok derin bağlantılar ortaya çıkıyor. Halil Falyalı süikast sonrası hastaneye kaldırıldığında, hastaneye ilk gelen Sarallar grubuydu. Sarallar grubunun Halil Falyalı ile ciddi bir ilişki ağı bulunmaktaydı. İki tarafında kazan kazan durumunda olduğu ilginç bir ilişki. Gelin burada biraz detaya inelim.
20 yıl önce cebinde parası olmayan bir gazino bekçisi olan Halil Falyalı birileri tarafından sanal bahis organizasyonunun başına getiriliyor, alınması çok zor olan bahis açma lisanslarını teker teker tereyağından kıl çeker gibi alıyordu. Geliri yıllar geçtikçe artan Falyalı , otellere ve casinolara sahip oluyor elde ettiği uyuşturucu geliriyle de milyar dolarlara hükmetmeye başlıyordu. Elde ettiği bu gelirler sebebiyle irili ufaklı birçok mafya grubunun radarına girmeye, kendisinden para kopartılmaya başlanmıştı.
Diğer taraftan Sarallar grubunun da Türkiyede başı yargıyla dertteydi. Her yıl haklarında yeni iddianameler yazılıyor, yaptıkları işler sekteye uğruyordu. Saralların hükmettiği para bir şekilde yurt dışına çıkarılmalıydı. En kolay güzergah ise Kıbrıstı. İşte Halil Falyalıyla Sarallar birlikteliği böyle başladı.
Sarallar Kıbrısta birçok büyük inşaata başladı, aynı zamanda sanal bahis işinden de pay alıyorlardı. İnşaat ruhsatları gibi birçok bürokratik işte Falyalı ,Saralların önünü açtı. Çünkü Kıbrıs bürokrasisi Falyalının elindeydi. Siyasi partilere, bürokratlara ve birçok memura para desteği yapmaktaydı.
Peki Saralların Falyalıya nasıl bir faydası oluyordu. Sarallar grubu, Halil Falyalıyı korumaları altına aldılar, yeraltı dünyasında bir mafya grubu bir kişiyi koruma altına aldığında , o kişiye yapılan saldırı onu korumasına alan mafya grubuna yapılmış gibiydi.Halil Falyalı Saralların koruması altına girince oldukça rahatlamıştı. İrili ufaklı mafya gruplarından kurtulmuştu. Şahsi korumalarını kürt gruplardan seçen Halil Falyalı bir de Karadenizli bir mafyanın korumalığını almıştı. Kıbrıs devleti zaten arkasındaydı. Şimdi size Sarallar -Falyalı ilişkisini çok açık ortaya koyan bir yerel gazete haberini sunalım. Haber şöyle ;
"Yaklaşık bir aydır süregelen Cratos Hotel davasıyla ilgili, Girne Kaza Mahkemesi'nin verdiği "Ara Karar" gereği Girne Polis Müdürlüğü'nün kontrolünde olan ve bu süreçte her gün yaklaşık 15-20 polisin 7/24 güvenliğini sağladığı Cratos Hotel'de yaşanan olayda;
Hotel'deki mevcut durumu koruma ile ilgili sorumluluğu olan ve bu sözü veren Girne Polis Müdürü Kaan Resa Saçar, 7 Mayıs Cuma günü saat 09.00 civarlarında İsmail Zeynel Abidin ile birlikte Girne Polis Müdürlüğü'ne giden Murat Bozoğlu'yla Girne Polis Müdürlüğü'ndeki makam odasında yarım saat süren bir görüşme yaptı. Bu görüşme sonrasında, yine aynı gün saat 12.00'de, Girne Kaza Mahkemesi'nde duruşmaların devam ettiği ve tam da Kemal Bozoğlu'nun tanıklığını dinlendiği esnada esrarengiz bir olay gerçekleşti.
Girne Polis Müdürü Kaan Resa Saçar otelin güvenliği ve kontrolünden sorumlu olan polisleri bir anda otelden çekerek, Murat Bozoğlu'na ve Halil Falyalı'nın yakın adamı olarak bilinen Ulvi Umutlu ile birlikte 80 kişilik adamlarıyla otele baskın yapmasına göz yumup müsaade etti. Güpe gündüz gerçekleşen bu baskınla, otelde bulunan Bumerag Travel Clup Ltd. çalışanları zorla otelden dışarı çıkartıldı. Hotel'deki mevcut durumun korunması ve kamu güvenliğinden sorumlu olan Girne Polis Genel Müdürü Kaan Resa Saçar'ın bu tutumunu anlayabilmek mümkün değildir. Bumerang Travel Clup Ltd çalışanları dışında otelin taşınır taşınmaz mallarına dokunulmasının bile yasaklandığı, müsaade edilmediği "Ara Karar"a rağmen bu baskında otele giren Murat Bozoğlu, Ulvi Umutlu ile beraberlerindeki 80 kişilik adamların otelin girilmemesi gereken ofislerine ve kamera odasına girmesine, polisin bu duruma sessizce seyirci kalıp müdahale etmemesi akıllara mafya polis ilişkisini getiriyor."
Evet yanlış duymadınız.
Комментарии