İstanbul Kartal Sahil Manzarası - Dron çekimi

preview_player
Показать описание
Fotoğraf dediğimiz, fotoğraf makinesi denilen aletin, deklanşör denilen bir düğmesine basılarak elde edilen bir şeydir.
Günümüze göre bu kavram artık dokunmatik özelliği olan bir cam ünitesine dokunarak ve adı cep telefonu denilen aletlerle de yapılıyor.
Sonuç olarak milyarlarla ifade edilebilecek bir "fotoğraf çeker" grubu oluşmuştur.
Bu durum günde milyar kare fotoğraf çekildiğinin ispatıdır. Aynı insanların kalemlerini kullanarak milyonlarca resim çizmeleri gibi. Peki sanat açısından bu çizimlerin kaçı "resim" denilen alanın içerisine girebilir?
Evren mi? Ben mi ? Dünyanın güneş sistemi içinde kapladığı yeri düşünelim önce. Hemen ardından da ülkemizi, şehrimizi mahallemizi, bulunduğumuz ortamı ve kendimizi zihnimizde canlandıralım. Ne kadar büyüğüz? Eğer önemimiz bu büyüklüğümüz kadar olsaydı.
Ne kadar önemli olurduk? Bunu düşünürken, düşüncemi özgür bırakarak, bugüne kadar kendimi ne çoklukla önemsediğimi sorguluyorum. Sonunda kocaman bir soru yumağı ile karşılaştım ve ürktüm. Ama ürküntüm evrenin büyüklüğü ile ilgili olmaktan çok egomun büyüklüğü ile ilgiliydi. Ve kendimi evren yanında ne kadar küçük kaldığını görmem ile.
Buna rağmen iyi fotoğrafların evreni değiştirdiğine inanıyorum. Zihninizde canlandırabiliyor musunuz? Evren yanında bir nokta bile olmayan güneş sisteminin mini minnacık bir insanı, çıkmış ben fotoğrafımla evreni değiştireceğim diyor. İnsanın evrenin bir fraktali(") olduğunu ve herkesin kendinden başlamak üzere bir şeyleri değiştirebileceğini düşünürseniz neden olmasın?
Işığınız bol olsun.
Рекомендации по теме