filmov
tv
Yutma işlemindeki mucizevi faaliyet
Показать описание
HAYVANLARDAKİ YARATILIŞ MUCİZELERİ
BİTKİLERDEKİ YARATILIŞ MUCİZELERİ
ALEMDEKİ YARATILIŞ MUCİZELERİ
İNSANDA YARATILIŞ MUCİZELERİ
Yeni videolarımızdan anında haberdar olmak için “ABONE OL” yazan butondan kanalımıza abone olmayı ve bildirimleri aktif hale getirmeyi unutmayın. Videolarımızın daha fazla kişiye ulaşması için videoyu beğenip yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz.
İnsanın en basit zannedilen fiillerinden biri de yutma işlemidir. İsterseniz gelin bu işlemin nasıl cereyan ettiğine bir bakalım:
Yutma esnasında küçük dil ve yumuşak damak yukarı doğru kalkarak burun boşluğuna giden yolu kapatırlar. Nefes alıp verme ise refleks olarak durur. Aynı anda gırtlakta bulunan ikinci bir yapı da akciğere giden nefes borusunu kapatır. Bu yapılar lokmanın yemek borusuna girmesinden sonra tekrar eski hâllerine dönerler. Hâlbuki bizim bu olayların hiçbirinden haberimiz olmaz. Yutma işlemi bu kadarla da bitmez. Asıl zor olan bölüm bundan sonradır. Ağızda kalan ve un gibi dağılan besin maddelerini yutmak fevkalade güçtür. Bu güçlüğü önlemek için ilk önce parçacıkların birleştirilmesi ve belirli büyüklüklerde kaygan lokmalar hâline getirilmesi gerekir. Dilimizin altına yerleştirilmiş olan tükürük bezleri ürettikleri salgıyı ağza akıtırlar. Tükürük bezlerinin en küçükleri olan 2-3 gr ağırlığındaki dilaltı tükürük bezleri, koyu kıvamlı mukoz bir sıvı salgılar. İşte bu sıvı parçalanmış besin maddelerini birbirine yapıştırarak bir lokma hâline getirir. Daha sonra lokmanın etrafı da sarılarak kayganlaştırılır. Yutulması gayet kolaylaşan bu lokmayı yutma işleminin başlatılması ise bize kalan tek görevdir.
Düşünün bir kere, insan en basit bir fiili olan yutma işleminin bile yüz cüzünden sadece birine sahip. O da yutmayı başlatmaktır. Eğer bu mükemmel fiil Cenab-ı Hakk’a isnat edilmezse:
1- Küçük dile ve yumuşak damağa, burun boşluğuna giden yolu kapatma emrini kim verdi? Biz vermedik. O hâlde kim?
2- Nefes alıp verme işi refleks olarak duruyor. Bu sistemi kim kurdu? Bu sistemi kuran zatın bizden haberdar olup bize acıması gerekir. Allah’tan başka bizi tanıyıp bize acıyan ve bu sistemi kurmaya gücü yeten kimdir?
3- Yutma işleminde nefes borusu da bir yapı tarafından kapatılır. Eğer kapatılmasa ve lokma nefes borusuna kaçsa bu ölümle sonuçlanabilir. Bu önlemi bizler için kim aldı?
4- Tükürük bezlerini dilimizin altına kim yerleştirdi?
5- Eğer bu işi yapan, dilin kendisi ise, dil bu besinleri birbirine yapıştıracak salgıyı üretmeyi kimden öğrendi?
6- İnsan, fiillerine sahip çıkarak:”Ben bunları kendi irademle yapıyorum.” diyemez. Zira en basit fiillerinden biri olan yutma işleminden bile habersizdir. O hâlde vücut makinesini haberimiz olmadan bizim için mükemmel bir şekilde çalıştıran ve bu hikmetli faaliyetleri ona yaptıran kim?
Görüldüğü gibi, yutma gibi basit bir fiil bile Cenab-ı Hakk’a isnat edilmeden izah edilemiyor. Nerede kaldı ki diğer fiiller izah edilebilsin.
#yaratılışmucizeleri
BİTKİLERDEKİ YARATILIŞ MUCİZELERİ
ALEMDEKİ YARATILIŞ MUCİZELERİ
İNSANDA YARATILIŞ MUCİZELERİ
Yeni videolarımızdan anında haberdar olmak için “ABONE OL” yazan butondan kanalımıza abone olmayı ve bildirimleri aktif hale getirmeyi unutmayın. Videolarımızın daha fazla kişiye ulaşması için videoyu beğenip yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz.
İnsanın en basit zannedilen fiillerinden biri de yutma işlemidir. İsterseniz gelin bu işlemin nasıl cereyan ettiğine bir bakalım:
Yutma esnasında küçük dil ve yumuşak damak yukarı doğru kalkarak burun boşluğuna giden yolu kapatırlar. Nefes alıp verme ise refleks olarak durur. Aynı anda gırtlakta bulunan ikinci bir yapı da akciğere giden nefes borusunu kapatır. Bu yapılar lokmanın yemek borusuna girmesinden sonra tekrar eski hâllerine dönerler. Hâlbuki bizim bu olayların hiçbirinden haberimiz olmaz. Yutma işlemi bu kadarla da bitmez. Asıl zor olan bölüm bundan sonradır. Ağızda kalan ve un gibi dağılan besin maddelerini yutmak fevkalade güçtür. Bu güçlüğü önlemek için ilk önce parçacıkların birleştirilmesi ve belirli büyüklüklerde kaygan lokmalar hâline getirilmesi gerekir. Dilimizin altına yerleştirilmiş olan tükürük bezleri ürettikleri salgıyı ağza akıtırlar. Tükürük bezlerinin en küçükleri olan 2-3 gr ağırlığındaki dilaltı tükürük bezleri, koyu kıvamlı mukoz bir sıvı salgılar. İşte bu sıvı parçalanmış besin maddelerini birbirine yapıştırarak bir lokma hâline getirir. Daha sonra lokmanın etrafı da sarılarak kayganlaştırılır. Yutulması gayet kolaylaşan bu lokmayı yutma işleminin başlatılması ise bize kalan tek görevdir.
Düşünün bir kere, insan en basit bir fiili olan yutma işleminin bile yüz cüzünden sadece birine sahip. O da yutmayı başlatmaktır. Eğer bu mükemmel fiil Cenab-ı Hakk’a isnat edilmezse:
1- Küçük dile ve yumuşak damağa, burun boşluğuna giden yolu kapatma emrini kim verdi? Biz vermedik. O hâlde kim?
2- Nefes alıp verme işi refleks olarak duruyor. Bu sistemi kim kurdu? Bu sistemi kuran zatın bizden haberdar olup bize acıması gerekir. Allah’tan başka bizi tanıyıp bize acıyan ve bu sistemi kurmaya gücü yeten kimdir?
3- Yutma işleminde nefes borusu da bir yapı tarafından kapatılır. Eğer kapatılmasa ve lokma nefes borusuna kaçsa bu ölümle sonuçlanabilir. Bu önlemi bizler için kim aldı?
4- Tükürük bezlerini dilimizin altına kim yerleştirdi?
5- Eğer bu işi yapan, dilin kendisi ise, dil bu besinleri birbirine yapıştıracak salgıyı üretmeyi kimden öğrendi?
6- İnsan, fiillerine sahip çıkarak:”Ben bunları kendi irademle yapıyorum.” diyemez. Zira en basit fiillerinden biri olan yutma işleminden bile habersizdir. O hâlde vücut makinesini haberimiz olmadan bizim için mükemmel bir şekilde çalıştıran ve bu hikmetli faaliyetleri ona yaptıran kim?
Görüldüğü gibi, yutma gibi basit bir fiil bile Cenab-ı Hakk’a isnat edilmeden izah edilemiyor. Nerede kaldı ki diğer fiiller izah edilebilsin.
#yaratılışmucizeleri
Комментарии