Periler Ölürken Özür Diler

preview_player
Показать описание
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs

Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden söz ettim
Saydam renksiz tutkun güllerden
Bir gül olmak korkusundan
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
‘canım..’ diye başlanılıp
Vazgeçilmiş bir sürü kâğıt parçası
Ruh parçası Aşk parçası
Buğu parçası Haz parçası
Vazgeçilmiş bir sürü kâğıt parçası

Her ihtimale karşı kurşun kalemle yazılan
Ayrılık mektuplarını rüzgar taşır

Sen istesen gitmezsin
Sen bunu bana yapmazsın

Karanlığı aralık bıraksan içeri peri sızar
Sıkı sıkı kapatsan karanlığı
Ben sende mahsur kalırım
Sevişirken yüzüne düşen gözyaşım
Eski bir falcının sihirli küresi
Tut onu avucunda ve bana oku geleceğimi:
Serüvenler, aradenizler, araırmaklar, aşkla alevlenmiş günler mi?

Aşktan bana her mevsim çığ düşüyor
Kalbim aşka değil düştüğünde dar bir kuyuya düşüyor
İçinde kuğuların öpüştüğü bilinen öldürülmüş bir kuyuya

Yüzün yüzüme şüphesiz bir gizli geçitti
Saramadığım, beni saramayan bir fırtınaydı dizginsiz yüreğin gitti!
Bütün çocukluğumu çalıp da gitti.

Bir film adıydı değil mi: ‘herkes seni seviyorum der’
Ve bir şarkı adıydı: ‘bütün aşklar tatlı başlar’
‘şimdi uzaklardasın gönül hicran…’
hayati önemi olan acılardan başka ne kattık
birbirimizin yüreğine sevgilim: ‘gittiğin bu gidiş bence ölümden beter…
…’

yok bir köyde ilkkorku öğretmeniydim
dersimin adı: ölmek istemiyorum psikolojisi
öğrencilerimse: toprak ve ruh, eylem ve sis-
o kızlar arka sokaklarda yakışıklı oğlanların çirkin kalplerine yakın
kendimle savaşır ve ağlardım

bir gazeteydim:köşe yazarım: hüzün, magazin ekim: umut

sen istesen gitmezsin
sen bana bunu yapmazsın

kalbim göremeyeceğin bir köşede açan
bir yenik çiçek
kalbin ulu orta açmış bir sahte çiçek

Oysa söz vermiştik
Seninle birlikte kurtaracaktık rapunzel’i
İlk biz uyandıracaktık uyuyan güzeli ilk biz
Kırmızı başlıklı kız için kurtla dövüşecektik
Pamuk Prenses’in cam tabutu başında en çok ağlayan biz olacaktık
(bugün ağlama!)
Hansel ve Gratel’e biz ormanda arkadaş olacaktık
Sen masallar severdin beni bir masala inandıracaktın
Sabahlara kadar kızmabirader de oynayacaktık

Çok uzak artık
Çok uzak
Çok uzak artık
Çok uzak

Çok geç olacak yarın. Yarın çok geç olacak. Çok geç olacak yarın. Yarın çok
olacak geç.
Yok olacak.

İnsan karanlıkta koklamamalı bir gülü
Kör olabilir tutkusundan

Bilsen öyle seviyorum ki seni
Bir tavşanın ürkek kaldırıp başını dağda
Yağan yağmuru seyretmesi gibi;

Ah sevgilim
Bu masalın sonuna kan yazdın:
Ovdun ve okşadın beni
Çıktı içimdeki cin;
Ondan ölümümü diledin.

Mayıstı.

Seni o yüzden bağışladım!
Ben en çok mayısta su içerim
Ben en çok mayısta başımı öne eğerim
İçimden felçli bir göçebe gökyüzüne bakar
Avuçlarımda yaralı kelebek taşımayı
mayısta öğrendim ben
Ve teraslarda Leonard Cohen dinlemek en çok mayısa yakışırdı
Tiril tiril
bembeyaz bir giysiyle
Rüzgarda ayakların çıplak
Kolların saracak gibi mayısta ölüp dirilen tüm çiçekleri
Öyle başın öne eğik yıllarca o boş terasta durmak
Durmak
Durmak

Sevgilim periler ölürken özür diler
Sevgilim..

Kartpostallardan tanıdığın bir şehri düşünmek gibi
Bir yaraya kabuk olmayı kabullenmek gibi
Eksik, yarım, farkına varmaktan kaçınılan
Tam
Tam yaza girecekken
Yazın omzuna yüzünü dayayacakken
Çekip giden
Ayaklarının altından o son sığınak terası da
Acılarının velihadı Leonard Cohen de
Çekip gitmiştir işte, yalnızca gitmiştir
Yani.. anlıyor musun.. mayıstı..

Seni o yüzden bağışladım!

Bir sesim vardı gölgenden ikmale kalan
Biliyorum, büyük çocukluktu birbirimizi sevmemiz
Ne güzel çocukluktu
Büyük çocukluktu yaptık işte
Ne yapalım, iki ömür odamıza hapsediliriz, cezamızı çekeriz, kulaklarımızdan değil yüreklerimizden çeker
Öğretirler bize
Yetişkinler gibi sevimsizce aşık olmayı, ama

Sevgilim periler ölürken özür diler
Sevgilim..

Hatırla, sana bileklerimi, sana dizlerimi
Sana topuklarımı sundum
Hatırla senin gözlerin çokulusluydu
Ve usluydu gözlerin

Bir hüzünden bir tersliğe dokunarak koştum
Bazı sevdalarda hafızasını kaybeder ya insan
Telaşlanır, ağlar
Adını unutur, yolunu kaybeder oturduğu evin
Talanım!
Artanım!
Eksik kalanım!
Yarım kalanım!

Nasıl yedirdim ihanetini kendime
O dev hisle sen mayıstın ben mayıstım
Her şey ama her şey elele mayıstı
Seni o yüzden bağışladım!

Uzanıp topraktan çıkardın beni
Tozumu sildin, hohladın, parlattın
Ovdun ve okşadın beni
Çıktı içimdeki cin;
Ondan
-gidecektin, mecburdun, hepsi gibi-
Affını diledin.

Mayıstı. Mecburdum. Seni o yüzden bağışladım!
Ah sevgilim
Nihayet
Oyun biter ve yırtılır kapanırken perde

Cin düşmüş dolunaylarda ben peri
şan, sen gül
yabani.
...
-Küçük İskender

Desteği ve yardımları için Değerli İbrahim Sevimler'e en içten teşekkürlerimle...
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Sevgilim… seni ne ağlatır bilmiyorum ama beni bu şiir ağlatır

islbulgur
Автор

mayıstı, mecburdum. seni o yüzden bağışladım. küçük iskenderin en anlamlı şiirlerinden biri yüreğinize sağlık şiir yorumu için

saltartem
Автор

"karanlığı aralık bıraksan içeri peri sızar"🤔

cihanbulgur
Автор

Ezel ve ebet arasında sadece bir hakkın var acele et

cemalesiyok