filmov
tv
Türkiye'nin Çatısı Ağrı | Ceymax Official
Показать описание
Ağrı, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde Yukarı Murat-Van Bölümü’nde bulunan ilidir. Ağrı il merkezi olmak üzere, Diyaddin, Doğubayazıt, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay ve Tutak şehrin ilçeleridir.
Ağrı Coğrafyası
Ağrı şehri, Kars, Erzurum, Bitlis, Muş, Van ve İran sınırları arasında konumlanmıştır. Türkiye’nin en engebeli illerinden biri olan Ağrı’da 1000 m yükseklikten aşağı yerler oldukça azdır. Şehrin yapısında ortalama yükseklik ise 1000-1500 metredir.
Erzurum-Kars Yaylasını Murat Havzasından ayıran Karasu-Aras’ın doğu ucunda kartal yuvası misali dik duran Büyük ve Küçük Ağrı Dağları yer alır. Bu dağlar, Ağrı’nın adeta sembolüdür. Şehrin yüzölçümü 11.376 km²’dir. Ağrı’nın kışları soğuk ve sert yazları ise kurak ve sıcak geçer.
Ağrı Nüfusu
2021 yılı TÜİK verilerine göre Ağrı’nın nüfusu 524.644’tür. Nüfusun %51,82’si erkek, %48,18’i ise kadındır.
Ağrı Tarihçesi ve İsminin Anlamı
Ağrı’nın tarihi ve tabii zenginlikleri çoktur. Adı efsanelere ve masallara karışmış olan Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı’ya ev sahipliği yapar. Yüksek Doğu Anadolu yaylarının bir parçası olan bölgede yer alır. Bu bölge tarihin başından sonuna göç ve istila yollarının üzerinde yer almıştır.
Türkiye’nin Tepesi, Türkiye’nin Çatısı veya Türkiye’nin Damı denilen Ağrı, kışı en şiddetli geçen illerden bir tanesidir. İsmini Ağrı Dağı’ndan alır. Bu bölgeye geçmiş zamanda yerleşmiş olan Selçuklu Türkleri “Ararat Dağı” olarak bilinen dağa “Eğri Dağ” ismini verirler. Selçuk ve Osmanlı Türkleri, yerleştikleri her bölgeye Türkçe isimler vermeye her daim dikkat etmişlerdir, buraya onlardan sonra gelen Türk boyları ise dağa “Ağır Dağ” demişlerdir. Zamanla Ağır Dağ halk arasında değişerek Ağrı Dağı olarak benimsenmiştir.
Ağrı şehrinin bilinen tarihi ise MÖ 15. yüzyıla kadar dayanır. Bu dönemde Mitana Krallığı bu bölgede bulunuyordu.
Ağrı’da Yaşamak
Oldukça köklü bir tarihe sahip Ağrı, tarih boyunca olduğu gibi şuan da önemli konumlardan biri.
Ehmedi Fani Kültür Sanat ve Turizm Festivali, Ağrı İli Kurtuluş Şenlikleri şehirde düzenlenen etkinlerdendir. Çok renkli ve aktif bir gece hayatı sunmayan Ağrı’nın, gece geç saatlere kadar faaliyet gösteren türkü barları ve kafeleri bulunur.
Ağrı Gezilecek Yerler
İshak Paşa Sarayı, Doğubayazıt’ın 7 km güneydoğusunda, Eski Beyazıt ve ovaya hakim olan bir tepenin üzerine kurulmuştur. Pek çok bölümleri olan bir saraydır. Birinci Dünya Savaşı’na kadar Bayezid Sancağı, İshak Paşa Saray’ından yönetilmiştir.
İshak Paşa Sarayı’nın yapımına 1685 yılında, Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanmıştır. Daha sonra Küçük İshak Paşa zamanında yapımı tamamlanmıştır. 1784 yılında tamamlanan sarayın yapımı 99 yıl sürmüştür. Teras, iki avlu ve bu avluları çevreleyen çeşitli yapılardan oluşur. Yaklaşık 7.600 metrekare bir alanı vardır. Sarayın bazı kısımları tek, bazı kısımları iki ve bazı kısımları üç katlı yapılmıştır. İçerisinde bir saraya ait tüm bölümler bulunur. Bunlar harem, harem odaları, aşevi, hamam, toplantı salonları, eğlence yerler, cami, mahkeme salonları, hizmet odaları, oturma odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları, cephanelik vb alanlardır.
Sarayın girişi, doğu cephesinde bulunur. Anıtsal taçkapı, avlulara çıkan tüm kapılar gibi çeşitli kabartma ve süslemeler, zengin bitki motifleri ile Selçuklu sanatının özelliklerini taşımaktadır.
İshak Paşa Sarayı, sadece tarih değil, sanat tarihi açısından da eşsiz bir değere sahiptir.
Tek kubbeli camisi, iki ayrı renk taşla örülmüştür. Caminin kıble duvarının dışındaki türbe ise geometrik ve bitkisel motifler taşır. İhtişamlı bir saray olan İshak Paşa Sarayı, Türk saray geleneği ve mimarisinin ana prensiplerine uygun yapılmıştır. Yüzlerce odası, mimarisi ve diğer tüm özellikleri ile görülmeye değer bir yapıdır.
Ağrı Dağı, Türkiye’nin en büyük dağıdır. Jeolojik konumu, Büyük Tufan’dan sonra Nuh’un gemisine ev sahipliği yapması gibi sebeplerle efsanevi özellikler taşır. Kutsal kitaplarda dahi adı geçen Ağrı Dağı’nın farklı dillerde de bir çok ismi vardır, bu isimlerden başlıcaları ise Ararat, Kuh-i Nuh, Gli Dağı ve Cebel ül Haris’tir.
Morco Polo, Ağrı için “hiçbir zaman çıkılamayacak” demiştir. Ağrı Dağı’na ilk tırmanış kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında, ikinci tırmanış ise 21 Şubat 1970’te gerçekleştirildi. Ağrı Dağı her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ağırlamaktadır. Yüksekliği 5.137 metredir. Tırmanışlar için en uygun zaman ise, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları olarak belirtilir. Kış tırmanışları ise zorludur. Ağrı Dağı kış solo tırmanışı ise, tüm dağcılar için en büyük hedeftir.
Diyadin Kaplıcaları, Ağrı’nın güneydoğusunda bulunan Diyadin ilçesinde yer alır. Kaplıca bölgesi, birbirinden kopuk olarak, Yılanlı, Davut, Tunca ve Köprü kaplıcaları olarak geniş bir alana yayılmış durumdadır. Bu geniş alanın içinden ise Murat Nehri geçer. Murat Nehri, görselliği ile kaplıcaya değer katmaktadır.
Ağrı Coğrafyası
Ağrı şehri, Kars, Erzurum, Bitlis, Muş, Van ve İran sınırları arasında konumlanmıştır. Türkiye’nin en engebeli illerinden biri olan Ağrı’da 1000 m yükseklikten aşağı yerler oldukça azdır. Şehrin yapısında ortalama yükseklik ise 1000-1500 metredir.
Erzurum-Kars Yaylasını Murat Havzasından ayıran Karasu-Aras’ın doğu ucunda kartal yuvası misali dik duran Büyük ve Küçük Ağrı Dağları yer alır. Bu dağlar, Ağrı’nın adeta sembolüdür. Şehrin yüzölçümü 11.376 km²’dir. Ağrı’nın kışları soğuk ve sert yazları ise kurak ve sıcak geçer.
Ağrı Nüfusu
2021 yılı TÜİK verilerine göre Ağrı’nın nüfusu 524.644’tür. Nüfusun %51,82’si erkek, %48,18’i ise kadındır.
Ağrı Tarihçesi ve İsminin Anlamı
Ağrı’nın tarihi ve tabii zenginlikleri çoktur. Adı efsanelere ve masallara karışmış olan Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı’ya ev sahipliği yapar. Yüksek Doğu Anadolu yaylarının bir parçası olan bölgede yer alır. Bu bölge tarihin başından sonuna göç ve istila yollarının üzerinde yer almıştır.
Türkiye’nin Tepesi, Türkiye’nin Çatısı veya Türkiye’nin Damı denilen Ağrı, kışı en şiddetli geçen illerden bir tanesidir. İsmini Ağrı Dağı’ndan alır. Bu bölgeye geçmiş zamanda yerleşmiş olan Selçuklu Türkleri “Ararat Dağı” olarak bilinen dağa “Eğri Dağ” ismini verirler. Selçuk ve Osmanlı Türkleri, yerleştikleri her bölgeye Türkçe isimler vermeye her daim dikkat etmişlerdir, buraya onlardan sonra gelen Türk boyları ise dağa “Ağır Dağ” demişlerdir. Zamanla Ağır Dağ halk arasında değişerek Ağrı Dağı olarak benimsenmiştir.
Ağrı şehrinin bilinen tarihi ise MÖ 15. yüzyıla kadar dayanır. Bu dönemde Mitana Krallığı bu bölgede bulunuyordu.
Ağrı’da Yaşamak
Oldukça köklü bir tarihe sahip Ağrı, tarih boyunca olduğu gibi şuan da önemli konumlardan biri.
Ehmedi Fani Kültür Sanat ve Turizm Festivali, Ağrı İli Kurtuluş Şenlikleri şehirde düzenlenen etkinlerdendir. Çok renkli ve aktif bir gece hayatı sunmayan Ağrı’nın, gece geç saatlere kadar faaliyet gösteren türkü barları ve kafeleri bulunur.
Ağrı Gezilecek Yerler
İshak Paşa Sarayı, Doğubayazıt’ın 7 km güneydoğusunda, Eski Beyazıt ve ovaya hakim olan bir tepenin üzerine kurulmuştur. Pek çok bölümleri olan bir saraydır. Birinci Dünya Savaşı’na kadar Bayezid Sancağı, İshak Paşa Saray’ından yönetilmiştir.
İshak Paşa Sarayı’nın yapımına 1685 yılında, Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanmıştır. Daha sonra Küçük İshak Paşa zamanında yapımı tamamlanmıştır. 1784 yılında tamamlanan sarayın yapımı 99 yıl sürmüştür. Teras, iki avlu ve bu avluları çevreleyen çeşitli yapılardan oluşur. Yaklaşık 7.600 metrekare bir alanı vardır. Sarayın bazı kısımları tek, bazı kısımları iki ve bazı kısımları üç katlı yapılmıştır. İçerisinde bir saraya ait tüm bölümler bulunur. Bunlar harem, harem odaları, aşevi, hamam, toplantı salonları, eğlence yerler, cami, mahkeme salonları, hizmet odaları, oturma odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları, cephanelik vb alanlardır.
Sarayın girişi, doğu cephesinde bulunur. Anıtsal taçkapı, avlulara çıkan tüm kapılar gibi çeşitli kabartma ve süslemeler, zengin bitki motifleri ile Selçuklu sanatının özelliklerini taşımaktadır.
İshak Paşa Sarayı, sadece tarih değil, sanat tarihi açısından da eşsiz bir değere sahiptir.
Tek kubbeli camisi, iki ayrı renk taşla örülmüştür. Caminin kıble duvarının dışındaki türbe ise geometrik ve bitkisel motifler taşır. İhtişamlı bir saray olan İshak Paşa Sarayı, Türk saray geleneği ve mimarisinin ana prensiplerine uygun yapılmıştır. Yüzlerce odası, mimarisi ve diğer tüm özellikleri ile görülmeye değer bir yapıdır.
Ağrı Dağı, Türkiye’nin en büyük dağıdır. Jeolojik konumu, Büyük Tufan’dan sonra Nuh’un gemisine ev sahipliği yapması gibi sebeplerle efsanevi özellikler taşır. Kutsal kitaplarda dahi adı geçen Ağrı Dağı’nın farklı dillerde de bir çok ismi vardır, bu isimlerden başlıcaları ise Ararat, Kuh-i Nuh, Gli Dağı ve Cebel ül Haris’tir.
Morco Polo, Ağrı için “hiçbir zaman çıkılamayacak” demiştir. Ağrı Dağı’na ilk tırmanış kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında, ikinci tırmanış ise 21 Şubat 1970’te gerçekleştirildi. Ağrı Dağı her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ağırlamaktadır. Yüksekliği 5.137 metredir. Tırmanışlar için en uygun zaman ise, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları olarak belirtilir. Kış tırmanışları ise zorludur. Ağrı Dağı kış solo tırmanışı ise, tüm dağcılar için en büyük hedeftir.
Diyadin Kaplıcaları, Ağrı’nın güneydoğusunda bulunan Diyadin ilçesinde yer alır. Kaplıca bölgesi, birbirinden kopuk olarak, Yılanlı, Davut, Tunca ve Köprü kaplıcaları olarak geniş bir alana yayılmış durumdadır. Bu geniş alanın içinden ise Murat Nehri geçer. Murat Nehri, görselliği ile kaplıcaya değer katmaktadır.