filmov
tv
Çok Tehlikeli! Şayet Sende Ezan Okunurken Konuşuyorsan Bu Videoyu Mutlaka İzlemelisin! #Ezan

Показать описание
Arkadaşlar Selamunaleykum! Günde beş kere dinlemekle şerefyad olduğumuz İslamın şiarı ve sembolu olan ezanı Muhammedi okunurken biz Müslümanların ne gibi bir tavır sergilemesi gerekir. Ezan okunurken konuşulabilir mi? Kuran-ı Kerim okunabilir mi? Selam verilebilir mi? ve Tuvalete girilebilir mi? diye merak edilen soruların cevabına gelin hep birlikte bakalım.
Öncelikle Rabbimiz Hac suresi 32. ayetinde: “Her kim Allah'ın şiarlarına (Allah’ın dininin sembolü olan şeylere hürmet ederse) saygı gösterirse bu, kalblerin takvasındandır. (kalbindeki takvayı gösterir.)” Çünkü ezana saygı ve hürmet, Allaha saygı ve hürmetin gereğidir. Ezana karşı saygısızlık da, dine ve Allah'a karşı saygısızlığı ifade eder.
Ezan, İslam şiarıdır. O minarelerden yükseldiği zaman halimizi düzeltmeli kendimize çekidüzen vermeli ve ezana saygısızlık ifade eden şeylerden de son derece uzak durmalıyız.
Alimlerimizin bir kısmı şöyle demişler, ezana hürmet etmeyen ve ezan okunurken konuşmayı kesmeyenlerin ölürken imansız ahrete gitmelerinden korkulur.
Arkadaşlar ezan okunurken ona iki şekilde icabet etmeliyiz.
Birincisi; Ezan okunduğu zaman erkeklerin hemen camiye gitmesi, hanım kardeşlerimizin de vakit kaybetmeden hemen namazlarını eda etmeleridir. Unutmayalım ki ezan, namaz vakti geldiğini söylemez bilakis kâfirleri imana, biz Müslümanları da cemaatle ibadete ve birlik-berâberliğe dâvet eder.
İkincisi; müezzinle birlikte ezanı tekrar etmektir. Ezanı hem dinlemek, hem müezzinin dediklerini aynen söylemek/tekrar etmek sünnetir. Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Müezzinin ezan okuduğunu duyduğunuzda, söylediklerinin aynısını siz de tekrar edin.”
Lakin “hayye alâ's-salâ” ve “hayye alâ'l-felâh” cümlelerine gelindiğinde “lâ havle vela kuvvete illâ billah”, sabah ezanında da müezzin “es-salatu hayrun mine'n-nevm” deyince, “sadakte ve berîrte” (Doğru söyledin ve iyilik işledin) denilir.
Böyle yapan mü’minler, müezzinin aldığı sevabın aynısını kazanır ve Allah’tan bir şey istediklerinde dualarına icabet edilir.
Bu bakımdan ezan okunurken artık dünya işlerini bir tarafa bırakıp Allah'a ve O'na ibâdete yönelmek gerekir. Hattâ ezan okunurken bir şey yiyorsa yemesini kesmeli, hele sigara ve benzeri mekruh şeylerle meşgul oluyorsa hemen bırakmalı, yine Kur’ân okumayı, tesbihâtı, selâm alıp vermeyi ve konuşmayı terk etmesi güzel bir davranıştır. Bu, saygıyı ifâde eder. Ne yazık ki günümüzde bu saygı çok azalmış, Müslüman halkın çoğu bu davete karşı ilgisiz kalmıştır.
İlave olarak ezan okunurken şayet selam verilen kişi ezanı dinliyorsa bu kişiye selam verilmez. Ancak yanlış anlaşılma ve fitne olma gibi durum söz konusu olursa o zaman lisanı halle de olsa selam verilebilir. Yine ezan okunurken tuvalete girilmesinde de bir sakınca yoktur.
Arkadaşlar, bir yerde ezan okunduğunda, orada Müslümanların varlığı ve o bölgenin İslâm toprağı olduğu ilân ediliyor demektir. Bu yönüyle ezan, târih boyunca fetih ve zaferlerin vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Yeni fethedilen bir memleket, okunan fetih ezanıyla İslâm diyârı hâline dönüşmüş ve Rasûlullah (as), herhangi bir beldenin Müslüman olup olmadığını, ezanla tesbit etmiştir.
Netice olarak bu şekilde ezanı tekrar eden, duaları okuyan ve ezana saygı gösteren kişi, İslâm’a girip Allah’a boyun eğdiğini ve O’na itaat ettiğini göstermiş olur. Güç ve kudretin sadece Allah’a âit olduğunu vurgulamış ve bütün kalbiyle de ilâhî dâvete icâbet etmiş olur.
Rabbim ezanlarımızı dindirme..Bayrağımızı indirme..Namusumuzu şerefimizi düşman çizmesi altında ezdirme.. AMİNN
Öncelikle Rabbimiz Hac suresi 32. ayetinde: “Her kim Allah'ın şiarlarına (Allah’ın dininin sembolü olan şeylere hürmet ederse) saygı gösterirse bu, kalblerin takvasındandır. (kalbindeki takvayı gösterir.)” Çünkü ezana saygı ve hürmet, Allaha saygı ve hürmetin gereğidir. Ezana karşı saygısızlık da, dine ve Allah'a karşı saygısızlığı ifade eder.
Ezan, İslam şiarıdır. O minarelerden yükseldiği zaman halimizi düzeltmeli kendimize çekidüzen vermeli ve ezana saygısızlık ifade eden şeylerden de son derece uzak durmalıyız.
Alimlerimizin bir kısmı şöyle demişler, ezana hürmet etmeyen ve ezan okunurken konuşmayı kesmeyenlerin ölürken imansız ahrete gitmelerinden korkulur.
Arkadaşlar ezan okunurken ona iki şekilde icabet etmeliyiz.
Birincisi; Ezan okunduğu zaman erkeklerin hemen camiye gitmesi, hanım kardeşlerimizin de vakit kaybetmeden hemen namazlarını eda etmeleridir. Unutmayalım ki ezan, namaz vakti geldiğini söylemez bilakis kâfirleri imana, biz Müslümanları da cemaatle ibadete ve birlik-berâberliğe dâvet eder.
İkincisi; müezzinle birlikte ezanı tekrar etmektir. Ezanı hem dinlemek, hem müezzinin dediklerini aynen söylemek/tekrar etmek sünnetir. Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Müezzinin ezan okuduğunu duyduğunuzda, söylediklerinin aynısını siz de tekrar edin.”
Lakin “hayye alâ's-salâ” ve “hayye alâ'l-felâh” cümlelerine gelindiğinde “lâ havle vela kuvvete illâ billah”, sabah ezanında da müezzin “es-salatu hayrun mine'n-nevm” deyince, “sadakte ve berîrte” (Doğru söyledin ve iyilik işledin) denilir.
Böyle yapan mü’minler, müezzinin aldığı sevabın aynısını kazanır ve Allah’tan bir şey istediklerinde dualarına icabet edilir.
Bu bakımdan ezan okunurken artık dünya işlerini bir tarafa bırakıp Allah'a ve O'na ibâdete yönelmek gerekir. Hattâ ezan okunurken bir şey yiyorsa yemesini kesmeli, hele sigara ve benzeri mekruh şeylerle meşgul oluyorsa hemen bırakmalı, yine Kur’ân okumayı, tesbihâtı, selâm alıp vermeyi ve konuşmayı terk etmesi güzel bir davranıştır. Bu, saygıyı ifâde eder. Ne yazık ki günümüzde bu saygı çok azalmış, Müslüman halkın çoğu bu davete karşı ilgisiz kalmıştır.
İlave olarak ezan okunurken şayet selam verilen kişi ezanı dinliyorsa bu kişiye selam verilmez. Ancak yanlış anlaşılma ve fitne olma gibi durum söz konusu olursa o zaman lisanı halle de olsa selam verilebilir. Yine ezan okunurken tuvalete girilmesinde de bir sakınca yoktur.
Arkadaşlar, bir yerde ezan okunduğunda, orada Müslümanların varlığı ve o bölgenin İslâm toprağı olduğu ilân ediliyor demektir. Bu yönüyle ezan, târih boyunca fetih ve zaferlerin vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Yeni fethedilen bir memleket, okunan fetih ezanıyla İslâm diyârı hâline dönüşmüş ve Rasûlullah (as), herhangi bir beldenin Müslüman olup olmadığını, ezanla tesbit etmiştir.
Netice olarak bu şekilde ezanı tekrar eden, duaları okuyan ve ezana saygı gösteren kişi, İslâm’a girip Allah’a boyun eğdiğini ve O’na itaat ettiğini göstermiş olur. Güç ve kudretin sadece Allah’a âit olduğunu vurgulamış ve bütün kalbiyle de ilâhî dâvete icâbet etmiş olur.
Rabbim ezanlarımızı dindirme..Bayrağımızı indirme..Namusumuzu şerefimizi düşman çizmesi altında ezdirme.. AMİNN
Комментарии