Deniz Tekin-Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun ( Cover )

preview_player
Показать описание
Bizi instagram’da takip etmeyi unutmayın !

Bizi instagram’da takip etmeyi unutmayın !

Kanalımıza Abone Olmayı Unutmayın. Yeni parçalardan ilk benim haberim olsun diyorsan facebook, twitter ve instagram'dan bizi takip edebilirisiniz linkler hemencecik aşağıda !

İnstagram: @bimuzik

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
İnstagram: @dapheadizh

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şarkı Sözleri:
öyle dudak büküp hor gözle bakma
bırak küçük dağlar yerinde dursun
çoktan unuturdum ben seni çoktan
ah bu şarkıların gözü kör olsun

güzelsen güzelsin yok mu benzerin
goncadır ilk hali bütün güllerin
aklımda kalmazdı yüzün,ellerin
ah bu şarkıların gözü kör olsun

bir gülüşün var ki kaş çatar gibi
en sıcak sözlerin azarlar gibi
hiç bağlanır mıydım çocuklar gibi
ah bu şarkıların gözü kör olsun

sonunda tuz bastın gönül yarama
nice dağlar koydun nice arama
seni terkedip de gitmek var ama
ah bu şarkıların gözü kör olsun
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

“çok tuhaftı, ağlayamadım ama ruhum paramparça olmuştu.” insancıklar-dostoyevski

zuleyhadag
Автор

Ah bu yorumların gözü kör olsun. Çok yoğun duygular var. İnsan okudukça ayrı bir kederleniyor.

fundabaks
Автор

Ne diyordu şair;
"Yıkıldı yolunu bekleyen şehir..
Şimdi gelsen de bir..
Gelmesen de bir.."

hilal
Автор

Allah kimseye doğru aşk ile yanlış kişiyi sevdirmesin..

gokyuzum.sennnn
Автор

6 yıldır açık olan youtube hesabımdan ilk defa yorum yapıyorum. Çok temiz çok derin bir sesiniz var. Varlığınızın farkına varmış olmak çok güzel

cihan-demir
Автор

Sarılsak Geçerdi, darıldık öyle kaldı..

messi-rzqx
Автор

Oysa ki kendimi sevmemiştim seni sevdiğim kadar.

umutto.
Автор

“Dünyanın eksen eğikliği kadar eğilsem sana
Yine de dönmezsin etrafımda bilirim,
Senin ateşin bana
Karanlığın bana
Tutulman o’na bilirim”

MerveLerdekiAdam
Автор

“Bundan tam 1 yıl önce, üniversitede ilk yılımdı. Yeni gelmiş olmama rağmen, yaptığım organizasyonlarla ve müzikle uğraştığım için okulun çoğunluğu beni tanıyordu. ‘'harun’ dendiğinde, direk tanırdı insanlar. Yine soğuk akşamlardan birinde, eve dönerken okulun önünde bir kız takıldı gözlerime. Kumral, kendine aşık eden koyu kahverengi, iri gözleri, uğruna şiirler yazılacak dudakları… Yavruağzı bir bluz vardı üzerinde. Uzun saçları beline ulaşmaya çalışıyordu. Öyle bir bakışı vardı ki boşluğa doğru, bir şeyler arıyordu sanki, içinde.. kaybettiği bir şeyleri arıyordu. Arkadaşıma dönüp "Kim lan bu?” diye sordum heyecanla. “Boşa uğraşma harun, bakmaz sana. Okulun en popüler hatunu, daha yazmaya cesaret edeni görmedim.” dedi. Açıkçası baya moralim bozulmuştu. Eve geçtim, hiç aramadım kızı. Yattım yatağıma, gözlerini, saçlarını, dudaklarını hayal ettim. O kadar güzeldi ki. Saf bir güzelliği vardı. Ne yapıp edip tanışmam gerekiyordu. Günlerce akşam dışarı çıkıp, otobüs durağındaki bekleyişini seyrettim uzaktan. Satırlarca söz yazdım onun için, yazıp yazıp yaktım sözleri. Kelimeler yetmiyordu anlatmaya, güzelliğini, hislerimi tarif etmeye uygun ne bir kelime bulabilmiştim ne cümle. 37 gün boyunca o durakta otobüs bekleyişini seyrettim. Ve işin ilginç tarafı geçen 37 gün boyunca bir defa bile internetten açıp kızı bulmaya çalışmadım, sadece seyrettim. Çünkü biliyordum ki o duraktaki bekleyişini, hiçbir yerde göremezdim bir daha. Aynı filmi ardarda 37 defa seyretmek gibi bir şeydi bu. 38.günün sabahında, daha fazla dayanamayacağımı farkettim. Konuşacaktım onunla, direk açılmasam da tanışacaktım. Akşam çıkmadan önce en güvendiğim kıyafetlerimi giydim, parlement blue paketini cebime koymadan önce bir tane sigarayı yaktım ve çıktım evden. Durağın karşısında durdum, o geldi, attım sigarayı ve ufak adımlarla durağa doğru yaklaştım. Her adımda ayaklarım titriyordu. Derin bir nefes aldım yanına geldiğimde. “Merhaba.” diyip, gülümsedim. Kulaklığının tekini çıkardı, “Merhaba.” dedi, beraberinde küçük bir tebessümle. Bana ilk gülüşü… Unutulmaz. Durakta sadece ikimiz vardık. “harun ben, senin için de sakıncası yoksa, tanışmak istiyorum. Bilmem dikkatini çekti mi ama, tam 37 gündür her akşam bu saatte, şu karşıdaki duvarda seni izlerken bir sigara içip, otobüse bindiğinde gidiyorum.” dedim. Gözlerimi kısıp, yüzünü, vücudunu inceledim. Mükemmelliğin sembolüydü. Tekrar gülümsedi, “Farkındayım.” dedi. “İlk günlerde sapığın teki olduğunu düşünmüştüm ama bir süre sonra bakışlarına dikkat ettim, çok farklı bakıyordun.” 1-2 saat sohbet ettik o durakta. Bir akşam evine otobüsle gitmek yerine benimle sohbet etmeyi tercih etti, saat 00.24’ü gösteriyordu. “Kalkalım.” dedi, evine bıraktım. Elini sıktım, “Sonra görüşürüz.” dedim, “Görüşürüz.” dedi. Ben yine her akşam o durağa gittim, sohbet ettik, otobüse binmedik, evine bıraktım. tam 12 gün boyunca, aynı senaryoyu tekrarladık. Bir akşam, yemeğe çıkalım dedim. Kabul etti. Özenle hazırlandım ve çıktım evden, durakta buluşalım dedik. Ayakkabı seslerinden tanıdım, kafamı çevirir çevirmez, ilk gördüğüm gibi heyecanlandım. Masmavi bir elbise, beline kadar uzanmış düz saçlar, yüzünde çok hafif bir makyaj ve içime işleyen o koyukahve, iri gözleri. Uğruna şiirler yazılası kadın… Koluma girdi, yavaş yavaş yürüyerek sahil kenarında bir cafeye geçtik. Yemeklerden sonra, 2 çay alıp sahildeki banklardan birine oturduk. Tek şekerli içerdi çayını, deliler gibi kitap okur, slow müziklerden hoşlanırdı. İlk defa orda konuştuk, müzik yaptığım hakkında, birbirimiz hakkında. Sırtında Fransızca bir dövme vardı, anlamını sordum, biraz zaman geçsin söylerim dedi. Ama araştırmak yok, söz ver dedi. “Söz.” dedim. Kokusu, kendine hastı. Daha önce hiç böyle bir parfüm görmemiştim. Tıpkı bebek gibiydi. Slim Monte Carlo içiyordu, dolgun dudaklarının arasında için çekişi hala gözlerimin önünde. Birlikte o kadar çok vakit geçirdik ki, yeri geldi deliler gibi eğlendik, sarhoş olduk, yeri geldi beraber ağladık, aynı evde, aynı yatakta yattık. Dokunmaya kıyamazdım asla. İçimde ona karşı hiç kötü niyet yoktu, sadece seviyordum. Sadece. Temiz, adam gibi seviyordum onu. Sevgili gibiydik ama adımız yoktu. Astronomiye çok önem verirdi. Kova burcuydu. Uğurlu çiçeği Hercai Menekşesiydi. Takıntılıydı burçlara. Bir akşam saat 10 gibi beni aradı. “Canım, 1 haftalığına ailemin yanına gidiyorum haftaya buradayım, kendine dikkat, öpüyorum seni.” dedi. “Kendine dikkat et.” dedim, kapattık telefonu. 1 hafta onsuz ne yapacaktım ? Günler geçmek bilmiyordu. Geleceği günün sabahında, telefonumun sesiyle uyandım. O arıyordu, heyecanla açtım telefonu “Günaydın hanımefendi.” dedim. Titreyen bir sesle “Seni seviyorum.” dedi ve telefonu kapattı. Ardarda aramama rağmen açılmadı telefonlarım. Bir arkadaşından babasının telefon numarasını aldım ve aradım. “Alo, iyi günler ben harun kızınızın arkadaşıyım. Görüşebilir miyim?” dedim. Ağlayarak cevap verdi babası, “Başımı sağolsun oğlum.” Telefonu elimden düşürdüm. Her zaman onun beklediği durakta, bu defa ben bekliyordum. Asla gelmeyecek bir otobüsü. Karşımdaki duvara dalmış gözlerimden akan yaşlarla şu cümleleri fısıldadım kendi kendime: “tırnaklarının ucunda nemli bir slim monte carlo olsun dudağında chivas sarhoşluğu.” O gece yazdım Hercai Menekşesinin sözlerini, her cümlesinde onu, geçirdiğimiz vakitleri anlattım. Sırtındaki dövmede de, ne yazdığını hala bilmiyorum. Zamanı gelince söyleceğim dedi, zamanı gelince söyleyecektir. İnanıyorum.“ 🍂

harunuckun
Автор

“Hiç olmamış bir şeyin bitmişlik hissi...”

duygu
Автор

öleceksiniz,
ne kadar yaşamış olursanız olun, tek başınıza, yalnız, bir sabah öleceksiniz.
hayat devam edecek. birileri sevgilisinden ayrılacak, saatler geriye alınacak. hayat siz olmadan devam edecek.
en kötüsü, adınızı hatırlayan son kişi öldüğünde, hiç doğmamış olacaksınız.

SarkEvreniYoutube
Автор

Bir mitoloji inancına göre, İnsanlar öncelerinde ruh eşleriyle birlikte yaratılırmış..
Yani şöyle, bir beden de iki insan..
Bu insanlar birbirleriyle o kadar mutluymuş ki bir tanrının varlığına ihtiyaç duyup ondan hiçbir şey istemiyorlarmış..
Zeus bu duruma sinirlenip yeryüzüne inerek insanları uyarmış..
''Ben sizin tanrınızım beni hatırlamak zorundasınız'' demiş.
İnsanlar tanrılarını kızdırmamak için tamam diyerek onu göndermiş..
Ancak herkes çiftleriyle o kadar mutlu ve o kadar hiçbir şeye ihtiyaçları yokmuş ki..
Zeus'u tekrar unutmuşlar.
Zeus yeryüzüne tekrar indiğinde büyük bir öfkeyle asasını yere vurarak bütün çift yaratılan bedenleri ayırmış, ve her birini ayrı yerlere birbirlerinden uzağa yollamış..
Bundan sonra ki tüm hayatlarında herkes ruh eşlerini aramaya başlamışlar..
Günümüze kadar gelmiş bu mesele.. Her birimiz bizim için yaratılan ruh eşlerini aramakla geçiriyoruz zamanlarımızı..
Kimimiz bulduğumuza inandığımız insanlarla mutluculuk oynamaya çalısıyoruz..
Kimimiz kimseyle uyumlanamayıp ruh eşimizin hayaliyle yalnız ölüyoruz..
Öylece hiç anlaşılamadan hemde..

Bu hikayeyi okudugum da buna inanma sebebimdin sen ünv.arkadasım, ruh eşim rıza.. Bir sebepten gidip mutluculuk oynamak istedin sen.. Ama cok büyük bir gerçek var ki, tamamlanamadın.. İşte bu yüzdendir ki hala bu şarkıyı bana gönderiyorsun..
Sen mutluculuk oynamaya devam et ben yalnızlcılıkda kararlıyım bu yolda..
(bu yazıyı yazdıgımı görecek misin bilmiyorum ama yazılmışsa kadere bu da cıkar yoluna.. )

mervehankoc
Автор

hiç bir zaman kavuşamayacaklara selam olsun...

serendipity
Автор

Len şarkı hoşuma gittiği için girdim yorumları da okuya okuya olmayan aşkımın acısını çekiyorum şuan

domates
Автор

yksye 18 gun kaldı. ben ise hem huzursuz hem hüzünlü hem de telaşlıyım. su an önümde matematik denemesi var kulağımdaki kulaklıkta yıllardır uğradığım şarkı çalıyor. ders calısmam gerek, olsun dinlerim nolucak bi yandan çalışırım diye açtım. şimdi ise öylece bakıyorum işte test kitabıma, öylece yaşayıp gittiğimi bir kez daha farkederken.

caligulassm
Автор

insanı en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, , yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır.

cansugurbetozel
Автор

“Bu aşkta özlemin tek çaresi kavuşmak değil unutmakmış”:)

elifsarkaya
Автор

Ne hoş kadınlar, ne beyefendiler varmış ehline denk gelmeyen... Dünya işte herkes seviyor, ama sadece...

arslankadir
Автор

Ömrüm boyunca yalnızca bir şarkı dinleme hakkın var deseler, şunu seçerdim herhalde. Öyle güzel, öyle naif..🌸

slaylomm
Автор

İmkansız olan aşklara, platonik acısı çekenlere armağan olan şarkı...

eraykahriman
welcome to shbcf.ru