filmov
tv
AYAZ’IN HİKAYESİ | Hikayeler

Показать описание
Bir gün Gazneli Mahmud yakınındakilerle birlikte ava çıkmıştı. Av esnasında bir ceylanın peşinde koşarken yanındakilerden ayrıldı ve tamamen uzaklaştı. Nihayet yorgun argın bir köye vardı. Çok terlemiş ve susamıştı. Su istemek için evlerden birine yaklaştı. Atından indi ve bir kapıyı çaldı. Kapıyı Ayaz isminde bir genç açtı. Delikanlı, Sultan Mahmud’un kıyafetinden ve hâlinden önemli birisi olduğunu anlamıştı. Çok geçmeden padişah da genç Ayaza kendini tanıttı ve “Oğlum, çok susadım, bana soğuk su verir misin?” diye seslendi.
Ayaz, saygılı bir eda ile:
-Sultanım, biraz istirahat buyurun! Bu civarda suyu çok hoş olan bir çeşme var. Babam az evvel su getirmek için oraya gitti. Size o sudan takdim edeyim, dedi.
Ayaz, yoksul fakat tatlı dilli, konuşkan ve saygılı bir gençti. Etrafın güzelliğinden, kendi yaşayışlarından bahsederek bir süre hükümdarı oyaladı. Hükümdar, gençten ve davranışlarından etkilendi ve hoşlandı. Ayaz, bir ara kalkıp temiz bir kâsede soğuk su getirdi. Sultan suyu içti ve pek beğendiğini söyledi. Dayanamayıp sordu:
-Babanın çeşmeden su almaya gittiğini söylemiştin. Oysa bu suyu evden alıp getirdin. Bunun sebebi nedir? Ayaz şöyle cevap verdi:
-Padişahım! Buraya geldiğinizde yorgun ve çok terli idiniz. O anda soğuk suyu verseydim size dokunurdu. Sizi konuşmaya tutarak terinizin kurumasını bekledim, bağışlayın.
Sultan Mahmud, çocuk yaştaki bu gencin davranışlarından memnun kaldı, feraset ve zekasını çok beğendi. Ayaz’ın anne ve babasından, onu sarayına götürmek için müsaade istedi. Daha sonra padişah, Ayaz’ı da yanına alıp yola koyuldu.
Saraya vardıklarında Ayaz’ın sırtındaki postu, ayağındaki çarığı çıkartıp ona kıymetli kumaşlardan elbiseler giydirdi ve hizmetine aldı.
Ayaz, köyünden getirdiği çarığını ve koyun postundan yapılmış kepeneğini sarayın bahçesinin kuytu bir yerinde küçük bir kulübe yaptırıp oraya astı.
Bir gün Sultan Mahmud, Ayaz’a, çarığını ve eski püskü giyeceklerini saraydaki gizli odasında niçin sakladığını sorunca o da şöyle cevap verdi:
-Sultanım! Ben sarayınıza bunlarla geldim. Sizin sayenizde bu varlığa ulaştım. Fakat aslımı unutmamak, kibir ve gurura düşmemek için de bunları sakladım. Arada bir odaya girer, bu eski giyeceklerime bakar ve kendi kendime şöyle derim: “Sen buydun, bu saraya bunlarla geldin. Yine busun, elde ettiğin mevkiye aldanma, derim. Öylece kendimi ve nefsimi terbiye ederim.”
Mesnevî’den Hikâyeler / Mevlana Celaleddin Rumî
AYAZ’IN HİKAYESİ | Mesnevî'den Hikâyeler | Mevlana Celaleddin Rumi
#hikaye #hikayedinle #hikayeler #hikayesaati #sevgihikayeleri #sevgiöyküleri #engüzelhikayeler #duygusalhikayeler #mesnevi
Ayaz, saygılı bir eda ile:
-Sultanım, biraz istirahat buyurun! Bu civarda suyu çok hoş olan bir çeşme var. Babam az evvel su getirmek için oraya gitti. Size o sudan takdim edeyim, dedi.
Ayaz, yoksul fakat tatlı dilli, konuşkan ve saygılı bir gençti. Etrafın güzelliğinden, kendi yaşayışlarından bahsederek bir süre hükümdarı oyaladı. Hükümdar, gençten ve davranışlarından etkilendi ve hoşlandı. Ayaz, bir ara kalkıp temiz bir kâsede soğuk su getirdi. Sultan suyu içti ve pek beğendiğini söyledi. Dayanamayıp sordu:
-Babanın çeşmeden su almaya gittiğini söylemiştin. Oysa bu suyu evden alıp getirdin. Bunun sebebi nedir? Ayaz şöyle cevap verdi:
-Padişahım! Buraya geldiğinizde yorgun ve çok terli idiniz. O anda soğuk suyu verseydim size dokunurdu. Sizi konuşmaya tutarak terinizin kurumasını bekledim, bağışlayın.
Sultan Mahmud, çocuk yaştaki bu gencin davranışlarından memnun kaldı, feraset ve zekasını çok beğendi. Ayaz’ın anne ve babasından, onu sarayına götürmek için müsaade istedi. Daha sonra padişah, Ayaz’ı da yanına alıp yola koyuldu.
Saraya vardıklarında Ayaz’ın sırtındaki postu, ayağındaki çarığı çıkartıp ona kıymetli kumaşlardan elbiseler giydirdi ve hizmetine aldı.
Ayaz, köyünden getirdiği çarığını ve koyun postundan yapılmış kepeneğini sarayın bahçesinin kuytu bir yerinde küçük bir kulübe yaptırıp oraya astı.
Bir gün Sultan Mahmud, Ayaz’a, çarığını ve eski püskü giyeceklerini saraydaki gizli odasında niçin sakladığını sorunca o da şöyle cevap verdi:
-Sultanım! Ben sarayınıza bunlarla geldim. Sizin sayenizde bu varlığa ulaştım. Fakat aslımı unutmamak, kibir ve gurura düşmemek için de bunları sakladım. Arada bir odaya girer, bu eski giyeceklerime bakar ve kendi kendime şöyle derim: “Sen buydun, bu saraya bunlarla geldin. Yine busun, elde ettiğin mevkiye aldanma, derim. Öylece kendimi ve nefsimi terbiye ederim.”
Mesnevî’den Hikâyeler / Mevlana Celaleddin Rumî
AYAZ’IN HİKAYESİ | Mesnevî'den Hikâyeler | Mevlana Celaleddin Rumi
#hikaye #hikayedinle #hikayeler #hikayesaati #sevgihikayeleri #sevgiöyküleri #engüzelhikayeler #duygusalhikayeler #mesnevi
Комментарии