Topkapı Sarayı | 4. Bölüm: Harem-I (1991)

preview_player
Показать описание
Yönetmen: Suha Arın, Yönetmen Yrd.: M. Adil Yalçın, Görüntü Yönetmeni: İlhan Arakon, Kamera: Turhan Yavuz, Kurgu: Sadullah Celen, Metin: Sevinç Baloğlu, Anlatan: Şehnaz Arın, Müzik: Nadir Göktürk.

Ortaçağdan 20. yüzyıla kadar hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’nun 24 padişahı imparatorluğu İstanbul’daki Topkapı Sarayı’ndan yönetti. Büyük sevinçlere ve acılara tanıklık eden bu mekan, Cumhuriyet döneminde müzeye dönüştürülene dek gizemli ve kapalı bir dünya olagelmişti.

1990 yılında ise, sarayın tüm kapıları Suha Arın yönetimindeki bir belgesel film ekibine ilk defa açıldı. Kamera ışıkları, sarayın ziyaretçilere kapalı olan ve o güne değin hiç günışığı görmemiş bölümlerini aydınlattı. Belgeseli hazırlanırken en güncel tarihi veriler temel alındı. Sarayın kilitli kapıları ardındaki yaşamı canlı bir biçimde aktaran, yerli ve yabancı sanatçılara ait minyatür, gravür ve illüstrasyonlardan da geniş ölçüde yararlanıldı.

Topkapı Sarayı belgeseli 7 bölümden oluşuyor: "Genel Çizgiler", "Enderun ve İç Köşkler", "Kutsal Emanetler", "Harem-I", "Harem-II", "Hazine" ve "Koleksiyonlar". Suha Arın’ın yönettiği Topkapı Sarayı belgeselinin yönetmen yardımcılığını M. Adil Yalçın, görüntü yönetmenliğini İlhan Arakon, kameramanlığı Turhan Yavuz ve kurgusunu Sadullah Celen üstlendi. Şehnaz Arın’ın seslendirdiği belgeselin metni Seviç Baloğlu, müziği Nadir Göktürk imzasını taşıyor. Filmin bilim danışmanları ise Necdet Sakaoğlu, Suphi Saatçi ve Filiz Çağman.

1991 yılında tamamlanan Topkapı Sarayı belgeseli, yapımından otuz yıl sonra orijinal 35 mm negatif filmlerinden restore edilen görüntüleri ile, 7 bölüm halinde Suha Arın Belgeselleri kanalında yayınlanacak.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

90’lı yıllarda tüm bölümler açıkmış ne güzel. Şimdi 80 lira verip 5-6 bölüm ancak görüyoruz, yazık cidden. Her yer kapalı kapı, çekilmiş şerit dolu.

aliso
Автор

Nihayet bu belgesel sayesinde yıllardır merak ettigim yerleri az bile olsa gorebildim, mükemmel bir belgesel

ikraa.basakk
Автор

topkapı sarayı ile ilgili bu kadar kaliteli bir belgesel izlemek beni oldukça şaşırttı.
91 yılında çekilmiş buram buram kaliteli sunum ve çekimler.
hiç görülmemiş yerleride bonusu.
emeği geçenlere sonsuz saygılarımı sunarım.

berkaial
Автор

Kaliteli, iyi eğitimli insanlar, dökülen onca emek, tarafsızlık, akademik yaklaşım gibi geri plan ögeleri belgeselin en değerli yönü. Bunun yanında bugüne kadar Topkapı Sarayının hiç görülmemiş yerlerini görebilmek şahane bir sürpriz oldu benim için. Ve bunların dönemin gözlemcilerinin elinden çıkan gravürlerle harmanlanışı çok etkileyici. Keşke ülkemizde her şey bu belgesel kalitesinde olsa dedirtiyor insana.

mugeakbaba
Автор

Çok teşekkür ederiz. Kıymetli Süha Arın huzur içinde uyuyun.

aysuntura
Автор

Ay çok şükür haremin görünmeyen yerlerini bu belgesel sayesinde gördük. Çok teşekkür ediyorum, dedikleri gibi dış dünyaya kapalı ürkütücde bir yee, ölümde çok oluyordur rutubet güneş yok soğuk duvarlar. Gözdeler katı biraz daha yaşanabilir. Günümüzdede inşallah buralar açılır gezeriz. Belgeselde emeği geçenlere teşekkürler.

dilekkaplan
Автор

Yıllardır böyle bir video bekliyodum, göremedigimiz yerleri görebildik

burcuyldzbakar
Автор

koca haremde cariyelerin gasılhanesi bile ufak bir tahta. kadıncağızların ölüleri için bile şöyle güzel bir mermer reva görememişler o kadar varlığın içinde. felaket üzüldüm

bitterziyangil
Автор

Cok değişik bir dünya gibi çok başka bir yaşam tarzı o dönemde yaşanılanları tahmin bile edemeyiz kim bilir kac genç kızın gözyaşı damladı o duvarlarda.

tubatuba
Автор

Bu zamana kadar izlediğim en iyi belgesel hiç bir belgesel de görmediğim bölümleri gördüm ağzınıza yüreğinize emeğinize sağlık teşekkürler 👏👏👍🇹🇷🇹🇷

atillaortac
Автор

Size twitterdan yazamadığım için buradan yazıyorum. Rahmetli Süha Bey’in arşivinin en harika yanı bu harika eserlerin televizyondan çekilmeden orijinal filmden bize aktarılmasıdır. Tv’den çekilseydi çok düşük kalitede olacaktı ama bu haliyle her bir belgesel inanılmaz bir görüntü kalitesiyle değerini koruyor ve bize ulaşıyor. Bunun ücretsiz bir hizmet olması akıl alır gibi değil. Çok teşekkürler.

ataletkendibilen
Автор

O cariyeler için çok üzüldüm ömürleri hapishane gibi koğuşlarda geçmiş. Harem ağalarının acımasızlığı altında kim bilir ne acılar çektiler .

HazarMan
Автор

Haseki odaları olan o kahve ahşap yapı neden hala kapalı? Çok merak ediyorum gezmeyi istiyorum. Hala mahrem mi acaba😅 Ne kadar güzel bir belgesel😊

fidaska
Автор

Allahım, Sen "Elinle Özenerek Yaptığın" Bütün İnsanlara Saaadet-i Ebediye ver. Günahlarımızı affet. Videoyu hazırlayanlara da çok teşekkür ederim. "Ayet: [38:75]"

muhittinselcukgoksu
Автор

Her şey ap açık anlatılmamış ( mesela cariyelerin yaşları, saray oğlanları vs. ) ama yine de günümüzdeki harem yapımlarından 10 kat daha tarafsız ve dürüst olmuş.

HazarMan
Автор

Çok kötü bir durum mahsende yaşamışlar ve bir birini neden öldürmek isteyip neden erkek çocuk vermek isteyip başka bir gaye olmadan aslında bir yaşam mücadelesi vermişler

Автор

Zevk düşkünlüğü arttıkça harem büyüdü, harem büyüdükçe Osmanlı bitti.. yazık ettiler...

bilgebilge
Автор

Resmen hapis Hayat ı yŞMış ve ölmüşler
Yazıkk

serkanserkan
Автор

Bu videoları milyonlar izliyor katılıyorum bazı yerler akılda yanlış olarak kalmasına sebep olacak malesef bir türk belgeseli olarak böyle yerleri keşke koymasalardı tamamen hayal ürünü

denizdeniz
Автор

"Nihayet bir kaç soruma daha yanıt bulduğum, bugün gizli olan odalarını gördüğüm bir kısım olmuş. Ne güzel ki izleyebildik."

Bu yorumumu genişletmek ve de kimliği belirsiz saldırgan kişiliklerin hakaretamiz çirkefliklerinden korumak için yeniden paylaşıyorum:
Öncelikle bu tür belgeseller görsel sunumları bakımından önemli. Başkacaları da var. Ancak uzun süren harem araştırmalarımda ilk defa gördüğüm yerleri görmek bakımından oldukça etkili oldu benim için. Çünkü bugünkü harem sergisi "kapalı kapılar" sergisinden çok da öteye gidemiyor, restorasyonlar var evet, ancak uzunca bir süredir izinli bir araştırmacı değil iseniz pek de bir şey göremeden ayrılıyorsunuz. Bu da haremi doğru okumayı zorlaştırıyor. Oysaki tarih ve mimari birlikte okunursa söylencelere daha az ihtiyaç bulunacaktır. Hele ki söz konusu harem ise. Dolayısıyla harem öyle iki taraftan birinden bakılarak tu kaka edilecek veya göklere çıkarılacak bir yer değildir. Genel olarak tarih böyle okunmamalı zaten. Bu yüzden tarihi bugünle, bugünün koşulları ile kıyaslamak, değerlendirmek yanıltıcı veya kasıtlıdır. Bu her iki yanlıştan da sıyrılmak, ne bir "ecdat sevici" ne de bir "ecdat karalayıcı" olmadan olayları ve mekanları olduğu gibi değerlendirmek bir sonraki adımı getirir. Ancak bazen hassas bazense politize olmuş kitlelerce bir türlü okunamamaktadır harem. Diğer yandan önceki paylaşımıma istinaden gelen yoruma cevap verip de o kişiyi daha da yormak istemiyorum. Bu yüzden bu yorumu ayırdım. Hayır, tarih bilimci değilim, ancak bir iletişim bilimcisiyim. Önceki paylaşımda yapılan "yorum" bir siber zorbalık türüdür. Ancak ve ancak medya okuryazarlığı öğrenimi ile engellenebilir. Bu yoruma ve siber zorbalığa denk gelecek olan okuyuculara tavsiyem: Bu tür durumlarda hassas bilgi paylaşımı yapılmaksızın, kişiyi yalnız bırakmak en doğrusu olacaktır. Eğitimde buna görmezden gelmek veya sönümlendirmek de denilmektedir. Kişi ancak işe yaramadığına ikna olduğunda olumsuz davranışını terk edecek ve olumsuz davranışı pekişmeyecektir. Şiddet şiddeti doğurur. Dolayısıyla bu tür kişilerin şiddet sarmalına sizi çekmesine izin vermeyin. Kullanıcının adı, kimliği belirsiz kişilerin/botların yorumları sürekli taciz edici bir şekilde devam ediyorsa geri çekilin. Cevap onu daha da besleyen bir davranış olacaktır, bundan kaçının. Sevgiler.

MehmetKaranfiloglu