filmov
tv
REHA MUHTAR KİMDİR? Hakkındaki Kan Donduran İddilalar Neler? Dehşet Veren Ses Kaydının Detayları...
Показать описание
#sondakika #haber #gündem #magazin #sondakikahaberleri
Reha Muhtar, 21 Temmuz 1959'da bir yaz günü İstanbul Amerikan Hastanesinde doğdu. Ailenin tek çocuğuydu. Annesi Ferdane Muhtar, babası ise Ankara Üniversitesi'nde Arap dili ve edebiyatı profesörü olan Cemal Muhtar'dı. Kışları Ankara'da yazları ise İstanbul'da geçiriyorlardı. Annesi çocuğuna çok düşkündü. Sırf onu başkasına emanet edemediği için bir anaokulu açtı ve oğluna öğretmenlik yaptı. İlköğreniminden lise öğrenimine kadar TED Ankara Kolejinde okudu. Üniversitede ise Siyasal Bilgiler, Basın ve Yayın bölümünde okudu.Ailesi onun eczacı veya doktor olmasını istiyordu. Reha Muhtar'ın aklında bir meslek olmasa da yapacağı mesleği kendi seçmek istiyordu. 1982 yılında 23 yaşında iken kendisi gibi gazeteci Selin Çağlayan ile evlendi ancak evliliği 4 sene sonra sona erdi. Bu evliliği ile ilgili yıllar sonra bir detay anlattı. Bir röportajında yaşadıkları bir olayı şöyle anlatmıştı:''Karım yazardı, aynı zamanda sıkı da bir feminist. "Genelevde sömürülen kadınları görüp yazmak istiyorum" dedi. Ben nereden bilirim genelevi? Birkaç arkadaşa sordum, yerini öğrendim.Karıma erkek kıyafeti giydirip geneleve öyle girdik. Oranın nabzını yokladı, gözlem yaptı. O ne düşünüyordu bilmiyorum ama ben gerçekten kendimi berbat hissettim. Durup dururken başımıza bir iş gelecek, durumu anlayıp bizi oradan atacaklar diye çok korktum. Birdaha da hiç gitmedim.'' 1983 yılında gazeteciliğe başladı. İlk işi Milliyet Gazetesinde Muhabirlikti. Gazetecilik yapmaya nasıl karar verdiğini ise bir röportajında şöyle anlatmıştı: “Üniversite ikinci sınıftaydım, Abdi İpekçi öldürüldü ve benim de hayatım değişti. Milliyet bizim evin gazetesiydi. Hep orada çalışmak isterdim. Abdi Bey'in ölümü sanki beni Milliyet’e ve bu mesleğe çağırdı. O sıralarda siyasal bilgilerde okuyordum zaten.“Üniversitede okuduğu yıllarda sağ sol çatışmalarının olduğu dönemlerde Reha Muhtar'da sol görüşten etkilendi. Aancak herhangi bir örgüt'e üye olmadı. O dönemlerde yaşadıklarını ise şöyle anlatmıştı:''Ben sadece teorik anlamda çalışmalar yapardım. Şiddetin olduğu eylemlere katılmadım.Elime silah almışlığım yok. Mahallemde kavga bile etmemiştim. Bir gün devrimci bir arkadaşımın ağzını burnunu kırıldığını gördüm ve çok ürktüm. Devrimciyim ama kavga kültüründen gelmiyorum. Fiziksel çatışma işine takıldım ama inanmadığım için değil, ailemden gördüğüm terbiyeden dolayı o boyutlara gelmedim. O ham bende yok.'' 1985 yılında Milliyetten ayrılarak TRTve Resmi Gazetede temsicli olarak çalıştı. 1991 yılında ''Ateş Hattı'' adlı bir program hazırlmaya başladı. Ardından Yunanistan'a TRT muhabiri olarak gönderildi. 8 sene çalıştıktan sonra 1993 yılında tekrar Türkiye'ye döndü. Döndükten sonra Kanal D 'de çalışmaya başladı. Ardından 1994'te Kanal D satılınca yeniden TRT ve Resmi Gazete'ye döndü. Daha sonra tekrar ayrılıp Star Tv'ye geçti. Bir süre sonra buradan da ayrılıp tekrar Kanal D'ye döndü. 1996 yılında tekrar ayrılıp bu sefer de Show Tv'ye geçti ve ana haber sunucusu oldu. Ardından Genel Yayın Yönetmeni oldu. Bu kadar fazla kanalda çalışması onun için bir avantaj oldu. Simasını herkesin tanımasına sebep oldu aynı zamanda güçlü bir CV'si oldu. Artık ekranların aranan yüzü olmuştu. Sürekli kanal değiştirmesinin sebebi de buydu. 2000 yılında televizyonlardan biraz uzak kalıp Akşam Gazetesinde yazı yazmaya başladı. Aynı yıl Harika Avcı ile aşk yaşamaya başladı. 2 yılın ardından bu sefer de Show Tv den ve Akşam Gazetesinden ayrılıp Star Tv'ye geçti.2001 yılında Nilüfer’le birlikte oldu, Nilüfer’le beraberlikleri sırasında Ayşe Nazlı adında bir kız çocuğunu evlat edindiler.Bir çok kadınla birliktelik yaşayan Reha Muhtar'ın sürekli güzel kadınlarla beraber olması ise merak konusu olmuştu. Bu konu hakkındaki sırrını ise şöyle anlatmıştı: ''Onlarla beraber olmak için hiç bir ısrarım olmuyor.Dolayısıyla talep onlardan geliyor. Kendimle ilgili bildiğim tek şifre bu.''2003 yılında ''Hayatım Roman'' adında 8 bölüm süren bir yaşam programı sundu. Aynı yıl Star Tv'den ayrıldı fakat Star gazetesinde yazılar yazmaya başladı. 2004 senedinde ATV'ye geçen Muhtar, bir yandan da Star gazetesinde 2 sene kadar yazmaya devam etti. Aynı yıl ''Akademi Türkiye'' müzik yarışmasında jüri koltuğuna oturdu. Barış Akarsu'nun birinci olduğu bu programda Meral Okay, Pelin Akat, Pieter Snapper, Yüksel Aytuğ ve Cem Ceminay ile beraber jürilik yaptı. 2006 yılında Show Tv'ye tekrar döndü ve ''PişşTi'' ve ''Reha Muhtar Tv'' adlı programları sundu. Aynı yıl Vatan Gaztesinde yazılar yazmaya başladı. Ayrıca Gülşen ile de aşk yaşamaya başladı. Magazin'de çok konuşulan bu aşkı Reha Muhtar kendi programında da konuştu. Sevgilisi Gülşen'i programına davet edip ilginç sorular sordu. Yaşanan diyaloglar ise şöyleydi:
#rehamuhtar #spiker #showtv
Reha Muhtar, 21 Temmuz 1959'da bir yaz günü İstanbul Amerikan Hastanesinde doğdu. Ailenin tek çocuğuydu. Annesi Ferdane Muhtar, babası ise Ankara Üniversitesi'nde Arap dili ve edebiyatı profesörü olan Cemal Muhtar'dı. Kışları Ankara'da yazları ise İstanbul'da geçiriyorlardı. Annesi çocuğuna çok düşkündü. Sırf onu başkasına emanet edemediği için bir anaokulu açtı ve oğluna öğretmenlik yaptı. İlköğreniminden lise öğrenimine kadar TED Ankara Kolejinde okudu. Üniversitede ise Siyasal Bilgiler, Basın ve Yayın bölümünde okudu.Ailesi onun eczacı veya doktor olmasını istiyordu. Reha Muhtar'ın aklında bir meslek olmasa da yapacağı mesleği kendi seçmek istiyordu. 1982 yılında 23 yaşında iken kendisi gibi gazeteci Selin Çağlayan ile evlendi ancak evliliği 4 sene sonra sona erdi. Bu evliliği ile ilgili yıllar sonra bir detay anlattı. Bir röportajında yaşadıkları bir olayı şöyle anlatmıştı:''Karım yazardı, aynı zamanda sıkı da bir feminist. "Genelevde sömürülen kadınları görüp yazmak istiyorum" dedi. Ben nereden bilirim genelevi? Birkaç arkadaşa sordum, yerini öğrendim.Karıma erkek kıyafeti giydirip geneleve öyle girdik. Oranın nabzını yokladı, gözlem yaptı. O ne düşünüyordu bilmiyorum ama ben gerçekten kendimi berbat hissettim. Durup dururken başımıza bir iş gelecek, durumu anlayıp bizi oradan atacaklar diye çok korktum. Birdaha da hiç gitmedim.'' 1983 yılında gazeteciliğe başladı. İlk işi Milliyet Gazetesinde Muhabirlikti. Gazetecilik yapmaya nasıl karar verdiğini ise bir röportajında şöyle anlatmıştı: “Üniversite ikinci sınıftaydım, Abdi İpekçi öldürüldü ve benim de hayatım değişti. Milliyet bizim evin gazetesiydi. Hep orada çalışmak isterdim. Abdi Bey'in ölümü sanki beni Milliyet’e ve bu mesleğe çağırdı. O sıralarda siyasal bilgilerde okuyordum zaten.“Üniversitede okuduğu yıllarda sağ sol çatışmalarının olduğu dönemlerde Reha Muhtar'da sol görüşten etkilendi. Aancak herhangi bir örgüt'e üye olmadı. O dönemlerde yaşadıklarını ise şöyle anlatmıştı:''Ben sadece teorik anlamda çalışmalar yapardım. Şiddetin olduğu eylemlere katılmadım.Elime silah almışlığım yok. Mahallemde kavga bile etmemiştim. Bir gün devrimci bir arkadaşımın ağzını burnunu kırıldığını gördüm ve çok ürktüm. Devrimciyim ama kavga kültüründen gelmiyorum. Fiziksel çatışma işine takıldım ama inanmadığım için değil, ailemden gördüğüm terbiyeden dolayı o boyutlara gelmedim. O ham bende yok.'' 1985 yılında Milliyetten ayrılarak TRTve Resmi Gazetede temsicli olarak çalıştı. 1991 yılında ''Ateş Hattı'' adlı bir program hazırlmaya başladı. Ardından Yunanistan'a TRT muhabiri olarak gönderildi. 8 sene çalıştıktan sonra 1993 yılında tekrar Türkiye'ye döndü. Döndükten sonra Kanal D 'de çalışmaya başladı. Ardından 1994'te Kanal D satılınca yeniden TRT ve Resmi Gazete'ye döndü. Daha sonra tekrar ayrılıp Star Tv'ye geçti. Bir süre sonra buradan da ayrılıp tekrar Kanal D'ye döndü. 1996 yılında tekrar ayrılıp bu sefer de Show Tv'ye geçti ve ana haber sunucusu oldu. Ardından Genel Yayın Yönetmeni oldu. Bu kadar fazla kanalda çalışması onun için bir avantaj oldu. Simasını herkesin tanımasına sebep oldu aynı zamanda güçlü bir CV'si oldu. Artık ekranların aranan yüzü olmuştu. Sürekli kanal değiştirmesinin sebebi de buydu. 2000 yılında televizyonlardan biraz uzak kalıp Akşam Gazetesinde yazı yazmaya başladı. Aynı yıl Harika Avcı ile aşk yaşamaya başladı. 2 yılın ardından bu sefer de Show Tv den ve Akşam Gazetesinden ayrılıp Star Tv'ye geçti.2001 yılında Nilüfer’le birlikte oldu, Nilüfer’le beraberlikleri sırasında Ayşe Nazlı adında bir kız çocuğunu evlat edindiler.Bir çok kadınla birliktelik yaşayan Reha Muhtar'ın sürekli güzel kadınlarla beraber olması ise merak konusu olmuştu. Bu konu hakkındaki sırrını ise şöyle anlatmıştı: ''Onlarla beraber olmak için hiç bir ısrarım olmuyor.Dolayısıyla talep onlardan geliyor. Kendimle ilgili bildiğim tek şifre bu.''2003 yılında ''Hayatım Roman'' adında 8 bölüm süren bir yaşam programı sundu. Aynı yıl Star Tv'den ayrıldı fakat Star gazetesinde yazılar yazmaya başladı. 2004 senedinde ATV'ye geçen Muhtar, bir yandan da Star gazetesinde 2 sene kadar yazmaya devam etti. Aynı yıl ''Akademi Türkiye'' müzik yarışmasında jüri koltuğuna oturdu. Barış Akarsu'nun birinci olduğu bu programda Meral Okay, Pelin Akat, Pieter Snapper, Yüksel Aytuğ ve Cem Ceminay ile beraber jürilik yaptı. 2006 yılında Show Tv'ye tekrar döndü ve ''PişşTi'' ve ''Reha Muhtar Tv'' adlı programları sundu. Aynı yıl Vatan Gaztesinde yazılar yazmaya başladı. Ayrıca Gülşen ile de aşk yaşamaya başladı. Magazin'de çok konuşulan bu aşkı Reha Muhtar kendi programında da konuştu. Sevgilisi Gülşen'i programına davet edip ilginç sorular sordu. Yaşanan diyaloglar ise şöyleydi:
#rehamuhtar #spiker #showtv
Комментарии