filmov
tv
Büşra Küçük & İlyas Özçakır: Bir Roman Kahramanı Canlanırsa

Показать описание
Sekme #5 Kenar Etkisi
Röportaj: Bir Roman Kahramanı Canlanırsa
Yönetmen: Eyüp Emre Uçaray
Kurgu: Ümit Şahin
"John Fowles’un kaleme aldığı ‘Koleksiyoncu’ romanı Clegg isimli kahramanın Miranda’ya olan saplantılı aşkı için onu kırsalda bir evin mahzenine hapsetmesi ve burada geçirdikleri süre zarfında yaşananları konu ediniyor. Romandan uyarlanan, yönetmenliğini Eyüp Emre Uçaray’ın yaptığı, başrollerini İlyas Özçakır ve Ayfer Tokatlı’nın paylaştığı aynı isimli tiyatro oyunu 10 Kasımda İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyerini yaptı.
Bu vesileyle ben de hayatımda daha önce hiç deneyimlemediğim bir işe giriştim. Romanın ve oyunun baş kahramanı Clegg ile bir röportaj yaptım. Ben sordum, İlyas Özçakır Clegg karakteri olarak cevap verdi. Ve kendi adıma, beklediğimden çok daha ilginç bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.
Kanlı canlı bir roman kahramanı –antisosyal özellikler gösteren bir kahraman- ile karşılaşmak oldukça heyecan vericiydi. Ancak bu heyecan bir gerginliği de tetikledi. Karakteri beklemediğim ölçüde yargılayan bir pozisyonda buldum kendimi. Onu hem derinleştirmeye çalışıp hem yaptığıyla yüzleştirmek gibi bir misyon edindiğim ortaya çıkınca ben de epey şaşırdım doğrusu. Bu işe girişirken, bir roman karakterini daha yakından tanımak ve onunla tam anlamıyla karşılaşabilme fikrinin büyüsüne kapılmıştım. Bu antisosyal özellikler gösteren saplantılı kişilik cana gelse kendisine yöneltilen sorulara nasıl cevaplar verir, bir diyaloğu nasıl devam ettirir, ‘normal dışı’ davranışlarını nasıl ele alır diye düşünürken, bir taraftan da benim için büyülü olanın romanın içine girmek, olaya dahil olmak arzusu olduğunu anlıyorum.
İzleyeceğiniz videonun bir kısmında bu deneyim üzerine konuştuk. Röportajın bitiminde İlyas da ben de kenarında gezindiğimiz ‘roller’ içerisindeki bocalamamızdan bahsetme ihtiyacı hissettik. Psikolog- röportaj yapan- izleyici rolleri içerisinde kenar etkisi diyebileceğim şey tam da bu temastan doğan yüzleşmeydi. Benden başka olanla, “öteki” ile –üstelik bu bir katil ise- bir araya geldiğimde içimde beliren duygusal karmaşa ile temas etmek, ötekinin dilini anlamaya çalışırken aslında ne kadar kendi dilimden konuşma eğiliminde olduğumu fark etmek çarpıcıydı. Tüm bunlar olurken, İlyas’ın da bahsettiği, insanın içindeki ‘kötü’ ile karşılaşmasının yarattığı etki de muhakkak izleyiciler için çarpıcı olacaktır. Tamamen dışladığımız ‘kötü’yü duymanın şimdiye kadarkinden başka bir anlama ve harekete geçme imkanı sağlayacağını düşünüyorum.
Farklı yapıları aynı noktada buluşturmaktan doğan bu etki hem tehdit ediciliğiyle hem de sağladığı yüzleşme olanağıyla oldukça etkileyiciydi.
Umarım izleyenlere de bir başka düşünme ve temas etme kanalı açar." Büşra Küçük
Röportaj: Bir Roman Kahramanı Canlanırsa
Yönetmen: Eyüp Emre Uçaray
Kurgu: Ümit Şahin
"John Fowles’un kaleme aldığı ‘Koleksiyoncu’ romanı Clegg isimli kahramanın Miranda’ya olan saplantılı aşkı için onu kırsalda bir evin mahzenine hapsetmesi ve burada geçirdikleri süre zarfında yaşananları konu ediniyor. Romandan uyarlanan, yönetmenliğini Eyüp Emre Uçaray’ın yaptığı, başrollerini İlyas Özçakır ve Ayfer Tokatlı’nın paylaştığı aynı isimli tiyatro oyunu 10 Kasımda İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyerini yaptı.
Bu vesileyle ben de hayatımda daha önce hiç deneyimlemediğim bir işe giriştim. Romanın ve oyunun baş kahramanı Clegg ile bir röportaj yaptım. Ben sordum, İlyas Özçakır Clegg karakteri olarak cevap verdi. Ve kendi adıma, beklediğimden çok daha ilginç bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.
Kanlı canlı bir roman kahramanı –antisosyal özellikler gösteren bir kahraman- ile karşılaşmak oldukça heyecan vericiydi. Ancak bu heyecan bir gerginliği de tetikledi. Karakteri beklemediğim ölçüde yargılayan bir pozisyonda buldum kendimi. Onu hem derinleştirmeye çalışıp hem yaptığıyla yüzleştirmek gibi bir misyon edindiğim ortaya çıkınca ben de epey şaşırdım doğrusu. Bu işe girişirken, bir roman karakterini daha yakından tanımak ve onunla tam anlamıyla karşılaşabilme fikrinin büyüsüne kapılmıştım. Bu antisosyal özellikler gösteren saplantılı kişilik cana gelse kendisine yöneltilen sorulara nasıl cevaplar verir, bir diyaloğu nasıl devam ettirir, ‘normal dışı’ davranışlarını nasıl ele alır diye düşünürken, bir taraftan da benim için büyülü olanın romanın içine girmek, olaya dahil olmak arzusu olduğunu anlıyorum.
İzleyeceğiniz videonun bir kısmında bu deneyim üzerine konuştuk. Röportajın bitiminde İlyas da ben de kenarında gezindiğimiz ‘roller’ içerisindeki bocalamamızdan bahsetme ihtiyacı hissettik. Psikolog- röportaj yapan- izleyici rolleri içerisinde kenar etkisi diyebileceğim şey tam da bu temastan doğan yüzleşmeydi. Benden başka olanla, “öteki” ile –üstelik bu bir katil ise- bir araya geldiğimde içimde beliren duygusal karmaşa ile temas etmek, ötekinin dilini anlamaya çalışırken aslında ne kadar kendi dilimden konuşma eğiliminde olduğumu fark etmek çarpıcıydı. Tüm bunlar olurken, İlyas’ın da bahsettiği, insanın içindeki ‘kötü’ ile karşılaşmasının yarattığı etki de muhakkak izleyiciler için çarpıcı olacaktır. Tamamen dışladığımız ‘kötü’yü duymanın şimdiye kadarkinden başka bir anlama ve harekete geçme imkanı sağlayacağını düşünüyorum.
Farklı yapıları aynı noktada buluşturmaktan doğan bu etki hem tehdit ediciliğiyle hem de sağladığı yüzleşme olanağıyla oldukça etkileyiciydi.
Umarım izleyenlere de bir başka düşünme ve temas etme kanalı açar." Büşra Küçük
Комментарии