ATEŞLE OYNADI İKİ BABAYI BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ! ESENGÜL KİMDİR?

Показать описание

#haberler #gündem #sondakika #esengül

16 yaşında başlayan şöhret hayatı 25 yaşında nasıl biten arabeskin kraliçesi Esengül'ün mafya bağlantıları nedeniyle trajik bir sonla biten hayat hikayesini anlattık.

'Deşme benim derdimi' diyerek muhteşem sesiyle bizleri alıp uzaklara götüren Esengül'ün içimizi paramparça eden acıklı hikayesini dinleyin.

KANALIMIZA AŞAĞIDAKİ LİNKTEN ABONE OLABİLİRSİNİZ:

KİM ULAN BU? videoları linki:

GÜNDEM, HABER, SON DAKİKA videoları linki:

SEDAT PEKER videoları linki:

KOZMİK ODA videoları linki:

Рекомендации по теме

Комментарии

ESENGÜL
1970'li yılların ortalarıydı. Kuleli Askeri Lisesinde okuyorduk. Anadolu'nun küçük köylerinden kasabalarından gelmiş 15-16 yaşlarında çocuklardık. İstanbul bizim için 2.5 milyon nüfusuyla korkutucu, devasa bir şehirdi. Cumartesi pazar günleri şehir iznine çıkardık. Çengelköyden belediye otobüsüne biner, Üsküdara, Sirkeciye, Kadıköye giderdik.
O zamanlar da İstanbul kozmopolit bir şehirdi. Arabesk bir hayat tarzı vardı. Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses ve daha birçok müzisyen Anadolu'nun her köşesinden kopup gelmiş hayat mücadelesi veren insanlarımız için yeni bir müziğin, farklı bir yaşamın öncüleriydiler.
Dolmuşlarda, otobüslerde, restoranlarda arabesk bir kültür oluşmuştu. Sinemalarda arabesk filmler gişe rekoru kırıyordu. Bu içli, romantik, isyankar erkek müzisyenler arasında bir de çocuk yaşta bir kadın müzisyen vardı ki, sanki dünya dışından bir yerlerden gelmişti.
Esengül'dü ismi. 1954 doğumluydu. Annesi Piraye hanım konservatuvar mezunu bir müzisyendi. 1 yıllık bir müzik eğitiminden sonra, uzaydan gelen bir göktaşı gibi düştü İstanbul müzik dünyasına. 1969 yılında daha 15 yaşındayken bir şarkı yarışmasında birinci olmuştu. 16 yaşında Emel Sayın'ın alt kadrosunda sahneye çıkmış, sesi o kadar çarpıcıydı ki, 2 hafta sonra da assolistliğe transfer olmuştu. O zamanların ünlü Bebek, Maksim, Köşk, Semiramis gibi gazinolarında assolist olarak çalışmaya başladı Esengül (Esen Ağan).
Fırtına gibiydi adeta. Sıradışı, çok farklı, içli, dişi ve olağanüstü bir sesi vardı bu genç kızın. Ama özel hayatında fırtınalı bir yaşam sürüyordu. Bu fırtınadan maalesef sağ çıkamadı. 1979 yılının bir Nisan gününde daha 24 yaşındayken, İstanbul Ataköy sahilinde bir trafik kazasında hayatını kaybettiğinde 24 adet 45'lik plak ve 4 kaset armağan bırakmıştı geriye.
Bir şarkıda bütün kelimeler ama özellikle de "aşk" kelimesi ve "git" kelimesi en güzel, en içten nasıl söylenmeli diye sorarsanız, aşağıda linkini verdiğim şarkıda Esengül'ü dinleyin derim. Bir şarkıda kadın sesinin en cazip, en romantik, en çarpıcı şekli bu parçada vücut bulmuş kanımca.
Yaşasaydı bugün 68 yaşında belki de tüm dünyanın tanıdığı bir olağanüstü sanatçı olacaktı. Rahmetle ve sevgi ile anıyorum.
Saffet Akkaya

sakkaya