HIERAPOLIS KLEOPATRA ANTİK HAVUZU | DOĞAL HAVUZLAR #3

preview_player
Показать описание
Pamukkale, Türkiye’nin en etkileyici doğal güzelliklerinden biri. Pamukkale, adının hakkını verircesine yüksek bir tepede konumlanıyor ve kar beyaz travertenlerin üzerinde yürüyenlere alabildiğine güzel bir manzara sunuyor.
Antik Havuz, Denizli’nin Pamukkale İlçesi’nde, Pamukkale Travertenleri’nin hemen bitişiğindeki alanda yer alan Hierapolis Antik Kenti ören alanı içinde bulunuyor. Burası, Denizli merkezden 18 km uzaklıkta. Buraya gelmek için D585 yolundan kuzeye doğru gidiyorsunuz. Zaten yol boyunca Pamukkale/ Hierapolis yönlendirmeleri var.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Pamukkale'deki tarihi Antik Kleopatra Havuzu size sıra dışı yüzme deneyimlerinden birisini yaşatıyor. 2300 yıllık tarihin içinde yüzülebilen kaç mekân vardır?
Burası MÖ 2. yüzyıldan kalan Hierapolis kentindeki Antik Havuz, ünlü ziyaretçisinin gelişiyle artık adı Kleopatra Havuzu. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki sit alanı Hierapolis Antik Kenti içinde, Türkiye Turizminin göz bebeği Pamukkale Travertenleri’nin hemen yukarısında yer alıyor
Pamukkale her ne kadar bembeyaz örtüsü ile meşhur olsa da, ziyaretçilerine sunduğu tek şey bu doğal oluşum değil. Pamukkale’de ayrıca muhteşem bir tarihi mirasa sahip olan Hierapolis Antik Kenti var. Kentin içinde ise dev bir Antik Tiyatro, Apollon Tapınağı ve Hades’in yeraltı dünyasına açılan giriş kapısı ve dahası var.
Üstelik tüm bu doğal ve tarihi güzellikleri gördükten sonra içinde serinleyebileceğiniz bir antik havuz da var. Kleopatra Havuzu olarak da bilinen bu havuz, antik dönemden kalma sütun parçaları ile dolu olduğu için “Antik Havuz” olarak anılıyor.
Pamukkale’deki Hierapolis Antik Kenti’nin tarihi, Antik Yunan döneminin bile öncesine dayanıyor. Ana Tanrıça kültüne dair bulguların elde edilmesi, kentin tarihinin eski Anadolu Medeniyetleri dönemine kadar uzandığını gösteriyor. Elbette o dönemde şehrin adı henüz Hierapolis değildi. Hierapolis öncesi dönemin kent sınırları da tam olarak bilinmiyor.
Antik coğrafyacı Strabon, Hierapolis’in Karia bölgesinin sınırlarına yakın bir yerde, Laodikeia ve Tripolis kentlerine de komşu olduğunu ifade ediyor. Yine Strabon’un eserine göre, Hierapolis’in tarihi Frigler dönemine kadar uzanıyor.
Kentteki yerleşimler çok daha öncesine dayansa da, resmi olarak kentin Bergama Kralı II. Eumenis tarafından kurulduğu ve adını Kral’ın Eşi olan Amazon kraliçesi Hiera’dan aldığı biliniyor. Bugün ören yeri sınırları içinde yer alan yapılar, objeler ve diğer bulgular, Hierapolis’in önemli bir kültür ve dini merkez olduğunu gösteriyor.
Roma imparatoru Neron döneminde yaşanan bir depreme kadar Helenistik şehir planını koruyan kent, depremden sonra Roma mimari üslubu esas alınarak yeniden inşa edildi ve tipik bir Roma kenti görünümünü aldı. Hierapolis’in Roma dönemlerinde de önemli bir merkez olduğunu belirtmekte fayda var.
Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Philip’in Hierapolis kentinde öldürüldüğü rivayet edilir. Bu yüzden, Hierapolis Doğu Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir hac merkezi olmuştur.
Hierapolis’ten bahseden birçok tarihi kaynak, bu kentte, bilhassa tapınaklarda yaşanan mucizelere yer veriyor. Hierapolis’in ölümsüz rahipleri olarak bilinen din adamları, antik dünyada insanüstü özellikleriyle nam salmışlardı.
Kentte cehennemin kapıları olduğuna inanılan mağaralar vardı. Bu oyuklar yeraltı dünyasına açılan geçitler olarak kabul ediliyor ve kurban edilmek için indirilen hayvanlar, hiçbir insan müdahalesi olmaksızın ölüyordu. Bu durum, modern bilimde mağaralarda salgılanan zehirli gaz ile açıklanıyor.
Diğer yandan, rahiplerin kurbanları sunmak üzere indikleri mağaralardan hiçbir zarar almadan çıkmaları birçok tarihi kaynakta geçiyor. Hatta Strabon da bu durumu teyit edip, rahiplerin kafalarını cehennem kapısının içine kadar soktuklarını ve ölmediklerini söylemektedir.
MS 7. yüzyılda yaşanan bir deprem şehrin ortasında bir çukur açıyor. Sütunlar açılan bu çukurun içine düşüyor. Açılan bu çukuru termal sular da içini doldurunca depremle oluşan müthiş görsel bir Antik Havuz ortaya çıkıyor.
Bölgede yerleşimin olmadığı zamanlar da bile şifalı sulardan yararlanmak isteyenler buraya gelmeye başlamışlar. Ardından tapınaklar kurmuşlar. Sonrasında da çevresinde haman, konaklama yerleri. Gelenlerin ihtiyaçlarının karşılanması için yemekhaneler, konaklama yerleri. Derken yavaş yavaş bir şehir halini almış. Roma İmparatorluğu döneminde artık Hierapolis ve çevresi tam bir sağlık şifa merkezi olarak ünü tüm imparatorluk sınırlarına ulaşmış. Antik Havuz’un suyunun bazı cilt ve dolaşım sorunlarına iyi geldiği o dönemden beri biliniyor. Bu nedenle, böylesine doğal, şifalı ve aynı zamanda estetik bir havuzun popüler olmaması gibi bir durum söz konusu değil. Mısır’ın ünlü Kraliçesi Kleopatra’nın bu havuzun methini duyup geliyor. Onun gelişiyle birlikte artık havuz Kleopatra Havuzu olarak adlandırılıyor. Antik havuzu termal sular beslediği için yaz kış sıcaklığı en uygun vücut sıcaklığı olan 36 derece.

#kleopatra #cleopatra #havuz #pool #ancient #denizli
Рекомендации по теме
visit shbcf.ru