filmov
tv
Parlamenter Sistem mi ''Başkanlık Sistemi mi ?
Показать описание
Türkiye’de sistem meselesi bitmeyecek gibi.
Sokak Röportajlarımızın konusu İzmirlilere Karşıyaka da sorduk 14 Mayıs Seçimlerin den sonra Parlamenter Sistem mi ? Başkanlık Sistem mi ? işte sizlerden gelen ilginç yorumlar ve cevaplar. İZLEDİĞİNİZ VİDEOLARI BEĞENİ YAPIP YORUMLARINIZI YAZIP PAYLAŞIP ABONE OLABİLİRSİNİZ.
Sistemleri bir araç olmanın ötesinde amaç sallaştırdığımız için çabucak sistem eksenli saflaşabiliyoruz. Bir de buna ideolojik-siyasi kılıf giydirerek sistem tartışmalarını adeta tabulaştırıyoruz.
Öncelikle bilmemiz gereken gerçeklik şu: Bütün sistemler birer araçtır. Hiçbir sistem mutlak iyi veya kötü değildir. Sistemler ülkelerin sosyolojik gerçekliğine ve tarihsel tecrübelerine göre farklılık arz eder. Sözgelimi parlamenter sistem dünyanın her yerinde aynı şekilde uygulanmaz. İngiltere’deki parlamenter sistem ile Almanya’daki parlamenter sistem aynı değildir. Başkanlık sistemleri de öyledir. Amerika’daki sistem başkadır, Fransa’daki veya başkaca ülkelerdeki sistem başkadır. Her sistemin iyi yanı vardır, aksayan yanı vardır. Sistemlerin aksaklıkları veya yanlışlıkları uygulamada görülür. Bu aksaklıkları ve yanlışlıkları giderenler güçlü sistemleriyle yollarına devam ederler.
Türkiye’de ilginç ve tehlikeli bir saflaşma başladı gidiyor.
Bir taraf “Başkanlık sistemi, bütün kötülüklerin anasıdır” diyor. Diğer taraf, “Başkanlık sistemi her derdin devasıdır” diyor. Oysa ikisi de doğru değil.
NEDİR PARLAMENTER SİSTEM?
Kabaca tanımı şu:
Yürütmenin yasamanın içinden çıktığı ve dolayısıyla yürütmenin yasama tarafından denetlendiği sistemdir.
2023 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye Bunun uygulama şekilleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse bile bu tanım parlamenter sistem için hayati önemdedir.
Peki, Türkiye’de bu tanıma uygun bir parlamenter sistemimiz olmuş mudur? Ne yazık ki hayır!
Açıklayalım…
1950’ye kadarki sistemimiz parti genel başkanlığı ile cumhurbaşkanlığının içiçe geçtiği tek partili bir sistemdir.
1950’den sonraki cılız çok partili sistemimiz 1960 askeri darbesiyle kesildiğinde sonrasında ortaya çıkan sistem yasama ve yürütmeyi kontrolü altına alan askeri-bürokratik vesayet sistemidir. Bu sistemde yasama ve yürütme sadece kendisine biçilen alan içinde iktidar olabilmiştir. Bu sistemde parlamento vardır, biçimsel olarak erkler ayrılığı vardır, lakin sistemin içine monte edilen güçlü vesayet odakları marifetiyle yasama ve yürütme kendine biçilen rolü oynayan bir aparat olarak işlev görmüştür. 1980 darbesinden sonra hazırlanan anayasa ile demokratik sistem en tepede asker ağırlıklı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) marifetiyle ülkenin idare edildiği bir sisteme dönüştürülmüştür.
Sözün burasında hemen belirtmek isterim ki, eski Türkiye’deki vesayet sisteminin varlığına bakarak parlamenter sistemin vesayet ürettiğini söylemek yanlıştır. Parlamenter sistemin uygulandığı Batı’da vesayet söz konusu değildir. Türkiye’ye özgü bir gerçekliği, sistemden kaynaklı bir sorunmuş gibi takdim etmek, hakikatle bağdaşmaz. GÜÇLENDİRİLMİŞ/İYİLEŞTİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM NE?
Henüz ne olduğunu dillendirenler ortaya koymadığı için bilmiyoruz.
Ama yeri gelmişken soralım:
Güçlendirilmiş veya iyileştirilmiş parlamenter sistemde yürütmenin başı olan Başbakan aynı zamanda parti genel başkanı olmayacak mıdır? Bugün yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanı’nın kullandığı yetkileri Başbakan kullanmayacak mıdır? Bu durumda partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile partili Başbakanlık sistemi arasında özü itibariyle nasıl bir fark olduğunu bilmek isteriz.
Sokak Röportajlarımızın konusu İzmirlilere Karşıyaka da sorduk 14 Mayıs Seçimlerin den sonra Parlamenter Sistem mi ? Başkanlık Sistem mi ? işte sizlerden gelen ilginç yorumlar ve cevaplar. İZLEDİĞİNİZ VİDEOLARI BEĞENİ YAPIP YORUMLARINIZI YAZIP PAYLAŞIP ABONE OLABİLİRSİNİZ.
Sistemleri bir araç olmanın ötesinde amaç sallaştırdığımız için çabucak sistem eksenli saflaşabiliyoruz. Bir de buna ideolojik-siyasi kılıf giydirerek sistem tartışmalarını adeta tabulaştırıyoruz.
Öncelikle bilmemiz gereken gerçeklik şu: Bütün sistemler birer araçtır. Hiçbir sistem mutlak iyi veya kötü değildir. Sistemler ülkelerin sosyolojik gerçekliğine ve tarihsel tecrübelerine göre farklılık arz eder. Sözgelimi parlamenter sistem dünyanın her yerinde aynı şekilde uygulanmaz. İngiltere’deki parlamenter sistem ile Almanya’daki parlamenter sistem aynı değildir. Başkanlık sistemleri de öyledir. Amerika’daki sistem başkadır, Fransa’daki veya başkaca ülkelerdeki sistem başkadır. Her sistemin iyi yanı vardır, aksayan yanı vardır. Sistemlerin aksaklıkları veya yanlışlıkları uygulamada görülür. Bu aksaklıkları ve yanlışlıkları giderenler güçlü sistemleriyle yollarına devam ederler.
Türkiye’de ilginç ve tehlikeli bir saflaşma başladı gidiyor.
Bir taraf “Başkanlık sistemi, bütün kötülüklerin anasıdır” diyor. Diğer taraf, “Başkanlık sistemi her derdin devasıdır” diyor. Oysa ikisi de doğru değil.
NEDİR PARLAMENTER SİSTEM?
Kabaca tanımı şu:
Yürütmenin yasamanın içinden çıktığı ve dolayısıyla yürütmenin yasama tarafından denetlendiği sistemdir.
2023 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye Bunun uygulama şekilleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse bile bu tanım parlamenter sistem için hayati önemdedir.
Peki, Türkiye’de bu tanıma uygun bir parlamenter sistemimiz olmuş mudur? Ne yazık ki hayır!
Açıklayalım…
1950’ye kadarki sistemimiz parti genel başkanlığı ile cumhurbaşkanlığının içiçe geçtiği tek partili bir sistemdir.
1950’den sonraki cılız çok partili sistemimiz 1960 askeri darbesiyle kesildiğinde sonrasında ortaya çıkan sistem yasama ve yürütmeyi kontrolü altına alan askeri-bürokratik vesayet sistemidir. Bu sistemde yasama ve yürütme sadece kendisine biçilen alan içinde iktidar olabilmiştir. Bu sistemde parlamento vardır, biçimsel olarak erkler ayrılığı vardır, lakin sistemin içine monte edilen güçlü vesayet odakları marifetiyle yasama ve yürütme kendine biçilen rolü oynayan bir aparat olarak işlev görmüştür. 1980 darbesinden sonra hazırlanan anayasa ile demokratik sistem en tepede asker ağırlıklı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) marifetiyle ülkenin idare edildiği bir sisteme dönüştürülmüştür.
Sözün burasında hemen belirtmek isterim ki, eski Türkiye’deki vesayet sisteminin varlığına bakarak parlamenter sistemin vesayet ürettiğini söylemek yanlıştır. Parlamenter sistemin uygulandığı Batı’da vesayet söz konusu değildir. Türkiye’ye özgü bir gerçekliği, sistemden kaynaklı bir sorunmuş gibi takdim etmek, hakikatle bağdaşmaz. GÜÇLENDİRİLMİŞ/İYİLEŞTİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM NE?
Henüz ne olduğunu dillendirenler ortaya koymadığı için bilmiyoruz.
Ama yeri gelmişken soralım:
Güçlendirilmiş veya iyileştirilmiş parlamenter sistemde yürütmenin başı olan Başbakan aynı zamanda parti genel başkanı olmayacak mıdır? Bugün yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanı’nın kullandığı yetkileri Başbakan kullanmayacak mıdır? Bu durumda partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile partili Başbakanlık sistemi arasında özü itibariyle nasıl bir fark olduğunu bilmek isteriz.
Комментарии