Tasavvuf Hak mı, batıl mı? | Enis Doko Cemre Demirel Tartışıyor

preview_player
Показать описание
12 Temmuz 2024 cuma, saat 22:00'de, @gurkan-engin moderatörlüğünde @enisdokovideo ile Tasavvuf hakkında tartışacağız.

Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Kafire karşı Cemre: Ya çok güzelsin, ne güzel 🥰🥰🥰
Müslümana karşı Cemre: Şuna kafir diyebilecek 😡😡

bilgeleon
Автор

21.Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar?

22. Hayır dediler ki: “Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerini izleyerek doğruya varacağız.”

23. İşte böyle! Senden önce de bir memlekete elçi gönderdiğimizde, oranın servetle şımarmış elit tabakası mutlaka şöyle demişlerdir:“Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerine uyarak yol alacağız.”

24. O da “Ben size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?” dedi. Onlarda “Doğrusu biz seninle gönderileni tanımıyoruz.” dediler.

43 Zuhruf Suresi 21, 22, 23, 24

Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.

17 İsra Suresi 36

Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın doğruya ilettiği temiz akıl sahipleridir.

39 Zümer Suresi 18

Şüphesiz, yeryüzündeki hareket eden canlıların Allah katında en kötüsü aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.

8 Enfal Suresi 22

Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.

10 Yunus Suresi 100

Andolsun size hatırlatıcı bir kitap indirdik. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?

21 Enbiya Suresi 10

O halde sen yüzünü bir Tek Tanrı’cı olarak dine: Allah’ın insanları yaratışındaki fıtrata (yaratılış özüne) çevir. Allah’ın yaratışında bir değişiklik yoktur. İşte dosdoğru din budur. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

30 Rum Suresi 30

Biz bu kitabı sana, her şeyin ayrıntılı açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik..

16 Nahl Suresi 89

Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.

12 Yusuf Suresi 40

26. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.

27. Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur.

18 Kehf Suresi 26, 27

Allah’a çağıran, yararlı işler yapan ve ben Müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel söz söyleyen kim vardır?

41 Fussilet Suresi 33

Rabbinin sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur.

6 Enam Suresi 115

Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?

6 Enam Suresi 114

Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.

5 Maide Suresi 101

Rabbin asla unutkan değildir.

19 Meryem Suresi 64

Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?

29 Ankebut Suresi 51

Kitap’ ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.

6 Enam Suresi 38

154. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?

155. Hiç mi hatırınıza getirmiyorsunuz?

156. Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var?

157. Şayet doğru söylüyorsanız kitabınızı getirin.

37 Saffat Suresi 154-157

36. Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz?

37. Yoksa okuyup, ders almakta olduğunuz bir kitabınız mı var? 38 İçinde keyfinize uyanın sizin olduğu.

68 Kalem Suresi 36, 37

Sen de aralarında, Allah’ ın indirdiğiyle hükmet.

5 Maide Suresi 49

O yalnızca bir öğüt ve Mübin(apaçık) bir Kuran’dır.

36 Yasin Suresi 69

De ki ” Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.”

21 Enbiya Suresi 45

Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik.

13 Rad Suresi 30

Bu Kuran, bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu.

6Enam Suresi 19

Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar “Bize bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” dediler. De ki “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahyolunana uyuyorum.”

10 Yunus Suresi 15

Bu bir kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura (aydınlığa), O övgüye layık, Aziz olanın yoluna çıkarman için sana indirdik.

14 İbrahim Suresi 1

Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik.

24 Nur Suresi 34

… Ta ki ölen beyyine (açık delil) üzerine ölsün, yaşayan da beyyine (açık delil) üzerine yaşasın.

8 Enfal Suresi 42

Bunları Kuran’da türlü türlü şekillerde (sarf) açıkladık ki öğüt alıp hatırlasınlar. Fakat bu sadece kaçışlarını artırıyor.

17 İsra Suresi 41

Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda (sarrafna) bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler.

17 İsra Suresi 89

Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz(nusarriful).

6 Enam Suresi 65

Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.

7 Araf Suresi 52

Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır.

11 Hud Suresi 1

Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa ve deniz de arkasından yedi deniz daha katılarak kullanılsa; yine de Allah’ın kelimeleri tükenmez. Allah üstündür, bilgedir.

31 Lokman Suresi 27

32. Kafirler dediler ki “Kuran ona toptan, tek bir defada indirilseydi ya” Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça düzenleyip okuduk.

33. Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, biz sana gerçeği ve en güzel yorumu (ahsena tefsir) getirmiş olmayalım.

25 Furkan Suresi 32, 33

1. Rahman

2. Kuran’ı öğretti

55 Rahman Suresi 1, 2

17. Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize düşer.

18. O halde biz onu okuduğumuzda sen de onun okunuşunu izle.

19. Sonra onu açıklamak da bize düşer.

75 Kıyamet Suresi 17, 18, 19

Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran’ ı devre dışı tuttular.

25 Furkan Suresi 30

Ve derler ki “Rabbimiz biz efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de böylece onlar bizi yoldan saptırdılar.”

33 Ahzab Suresi 67
Bütün yanlış unsurları :Uydurulmuş hadis, rivayet, Tasavvuf, tarikat, şeyh, hoca, mürit, gelenek, örf adet, dünya, ahlak, politika, ilim, hukuk, insanların uydurduğu masallar daha birçok şeyi korunmuş Allah hitabı Kur'an'a arz ederek doğruyu bulalım.Herşeyi Kuran'a arz edip, doğru yaşayıp ve akletmemiz ümidiyle.
🕋🕋

Gercekdinbilimfelsefetarih
Автор

Açıkçası Cemre'nin birden fazla kez laf bölmesi ve araya girmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında yayın esnasında neden sadece üyelere yorum hakkı geliyor? Biz bir münazarada Cemre abonesi mi olmak zorundayız?

hakanscifi
Автор

Güzel bir tartışmaydı. Enis hocanın birikimi hayranlık uyandırıcı. Çok faydalandık teşekkür ederiz.

rumeysaozdemir
Автор

Cemre Demirel Enis Doko ‘nun karşısında Edip Yüksel ile tartışan sünni gibi kalmış. Bende Cemre Demirel gibi biliyordum tasavvuf anlayışını ama ilk defa böylesine farklı bakış açısını öğrendim bu anlayışın. Her müslüman sünni olmadığı gibi her tasavvufçu da mevlanayı tanrı edinmiyormuş onu öğrenmiş oldum. Güzel yayındı

serdark.
Автор

Chat fazla toksiktiniz ha adama karşı. Siz ev sahibisiniz yapmayın

alpguven
Автор

Teşekkür ederim. Bir din görevlisi olarak İlgiyle izledim. Enis bey çok sabırlıydı. Olması gereken tasavvufu savundu. Gerçekten de ilahiyat fakültelerinde o bahsettiği isimler önemsenir. Kuşeyri nin ismi 30 yıl öncesinden hala kulaklarımda yankılanır. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki tasavvuf dersinin dışında İslam kaynaklarında bu isimlere çok az rastlamışımdır. Bu isimlere daha çok yer ve değer verilmeli. Cemre beyi de yakından takip ediyorum. Çok güzel noktalara temas ediyor. İçi boşaltılmış, çıkar amaçlı tarikatlerin İslama verdiği zarardan bahsediyor. Günümüzde şirk batağında olan bu oluşumlar gözardı edilemez. İslama çok büyük zararları var. Fikir işçiliğiniz için Allah razı olsun.

cemileerkuss
Автор

Enis doko gibi bir ustadi şimdiye kadar nasil tanımamışım

ademeyupoglu
Автор

Cemre'ye düşman falan değilim ama bu tavrını anlamıyorum, elalemin en saldırgan toksik herifleriyle pamuk şeker muhabbeti ederken ne diye Enis'e patlıyor? Halbuki ben Enis Hocayı belki şu sitedeki en sabırlı ve nazik kişilerden biri olarak bilirim, hiç kimseye ayıp ettiğini görmedim, konuşmada da uslubunu hiç bozmamış, gel benimle muhabbet et diyor adeta, Cemre bildiğin durduk yere sataşmış. Anlamadım.

Tgungen
Автор

Bana göre Önce yarım saat aralarında konuşmalılar. argümanları belirlemeliler. Sonrasında argümanlarını teker teker savunmalı ve cevaplarını vermeliler. Gürkan da sen şöyle sen de böyle diyorsun doğru mu anladım diye teyitlemeli.
iki saatin sonunda belli olan tek şey kavramlardan aynı şeyi anlamadıkları oldu.

sselim
Автор

enisin sabrına hayran kaldım, dakikalarca vaded-i vucut ile panteist anlayışın farkını anlattı, cemre banane banane demek dışında brişey demedi. konu tasavvuf olunca cemreyi en azından klasik eserleri okumuş zannediyordum, orda da hayal kırıklığına uğradım

sirinsirin
Автор

Cemre gelinen noktayı anlatıyor. Diğer arkadaş ise tasavvufu olması gereken haliyle yorumluyor. İslam dışı her topluluk ayrışma ile sonuçlanmıştır. Bu da Kuran'ın uyardığı bir konudur. Olayı bu noktada değerlendirmek daha isabetli olacaktır

emrecildir
Автор

Bu konu çok tartışılmış. Yorumlar her yayınımda üyele özeldir. Ancak bu yayında herkese açık başlattık. Gürkan Abi'ye kanalda standart moderatörden daha fazla yetki vermiştim, yayını üyelere özel alan oydu, ben fark etmedim bile. Herhalde -doğal olarak- o kadar yorumla baş edemeyeceğini anladı. Sırf beni destekleyenler konuşsun gibi bir amacım yok, benim kanalımda bana küfretmek bile serbest. Tanıyanlar bu konuda nasıl biri olduğumu bilir.

CemreDemirelMS
Автор

Enis Doko daha ilmi konuşmuş ve argümanları daha tutarlı, Cemre ise şahıslara bakarak disiplini eleştiriyor bu çok saçma bir usul

Hakan-lwbv
Автор

Programın başından itibaren Enis Hoca daha temelden başlamak niyetindeyken Cemre Demirel sürekli alıntılar yaparak mevzuyu spesifik konulara çekti. Aşama aşama gidecek olursak;

1-) “Tasavvuf denilince bunlar anlaşılır, o yüzden bunları konuşup hüküm veririz” tarzındaki düşüncesine karşı Enis Doko’nun Kur’ancılık-sünnilik örneği vermesi gayet yerindeydi.

2-) Enis Doko’nun tasavvufu evvela tanımlayıp sonra tasnif edip Her tasavvuf ekolünü tek tek açıklama düşüncesine karşılık Cemre Demirel’in sürekli sekrî mutasavvıflar olan Mevlana-Hallac vs.’yi ele alması da makul değildi. Tasavvuf konuşuluyorsa diğer ekoller de ele alınmalıydı.

3-) Tarikatlarda “Füsusul Hikem, Mesnevi vs okutulur” demesi de enterasan olmuş. Bunlar en üst düzey metinler olduğu için genellikle en iyi yetişen öğrencilere şerh edilerek okunur. Bu nedenle halkın çoğunluğunun bu metinlerin içeriğinden haberi yoktur.

4-) İlham ve vahiy konusunda Kur’an’da geçen “Havarilere, Hz.Meryem’e ya da bal arısına vahyetme” meselesine cevap veremedi. Üstelik Hz. Meryem vahiyle beraber Cebrail’i görüp konuşuyor da. Buna karşılık Enis Doko da Cemre’nin alıntı yaptıklarına cevap vermekten kaçındı.

5-) Enis Hocanın “Felsefî tasavvuf” terkibine karşılık “onlar mistiktir” demesi konudan uzak olduğunu gösteriyor. İbni Arabi felsefesi İbni Sina’ya ve kelamcılara alternatif olarak geliştirilmiştir. Hatta İbni Arabi’nin talebesi Konevî’nin meşhur meşşai Tusi ile İbni Sina konusunda münakaşaları vardır ki muhtemelen Cemre’nin bundan da haberi yok.

6-) “Orta Yolcu bazı adamlar” deyip küçümsediği ise Gazali, Kuşeyri, Serrac, Cüneydi Bağdadi, Abdülkadir Geylani vs. Gibi isimler. Füsusul Hikem gibi üst düzey metinlerin müritlere okunduğunu iddia eden Cemre Demirel, Gazali’nin İhya’sının ya da Geylanî’nin Fethurrabbani’sinin halka açık okutulduğunu bilmiyor mu?

7-) Halkın üzerinde tesiri olan tasavvufçuları seçtiğini iddia ettikten sonra Gazali için “onun çok üst düzey bir konumu vardı, siyasi bir adamdı onu konuşmak doğru olmaz” demek çelişkili değil mi? En büyük medresenin başında olan istediği vakit Sultanlar ile görüşen avama yazdığı kitapları camilerde okutulan bir adamın halkta tesiri yok da Farsça şiirler yazan Mevlana’nın mı var? Halkın üzerinde tesiri olan Yunus Emre’dir. Bunun sebebi de şiirlerinin sade ve Türkçe olmasıdır.

8-) “Ebussuud gibi delikanlıca Yunus Emre’yi tekfir etmiyorsunuz” Ebussuud’un İbni Arabi’yi savunmak için kitap yazdığı herkesin malumu. Yunus’un halkta tesiri olduğu için “bu sözleri okumak küfürdür” diyor. Yunus’u direkt tekfir de etmiyor. Zaten küfür olduğunu iddia ettiği şiir de Yunus’un cenneti küçümsediği şiirlerden biri. Ebussuud sanki bilmiyor muydu Yunus’un vahdet-i vücuda kaçan sözlerini. Buradan da anlıyoruz ki Cemre’nin tasavvuf bilgisi biraz kulaktan dolma. Yeni ateistlerin ayet okuyup Kur’an’ı çürütme tarzına benzer şekilde birkaç tasavvufçunun kitabından alıntı yapıp tasavvufu çürütmeye çalışıyor gibi.

9-) 1:15:26 burada Mevlana “dua 7 göğü geçti kabul edildi” derken Allah’ın arşın üzerinde olmasına da gönderme yapıyor. Hemen sonrasında ise varlığı eşitliyor. Cemre tasavvufçuların hem “nefislerini öldürmelerini benliklerinden sıyrılmalarını” öğütlediğini söylüyor hem de “her şeyin Allah olduğuna” inandıklarını söylüyor. Bu adamların nefsin de Allah olduğuna inanmaları gerekmez mi Firavun’u dahi Allah olarak görüyorlarsa? Buradaki sözlerin hem edebî hem de felsefi olduğunu anlamamak için metni bayağı insafsız okumak lazım.

10-) Cemre Demirel “Allah’ın tüm isimleri tecelli ederse o Allah’tır” diyor peki Kur’andaki Hz. Musa’nın “Ya rabbi bana kendini göster” cümlesine karşılık Allah’ın “sen beni göremezsin ama şu dağa tecelli edeceğim” demesini nasıl izah edeceğiz? Burada tecelliden kastı nedir?

11-) İbni Arabi “Tek varlık Allah’tır” derken varlık olmak bakımından varlığın Allah olduğunu söyler. İbni Arabi’den önce Meşşailer varlık olmak bakımından varlığın mümkün ve ezeli olarak ikiye ayrıldığını ezeli varlığın kendi varlığından eksilmeyecek şekilde mümkünlere varlık vererek onları varlığa getirdiğini iddia ediyorlardı. Tıpkı bir insanın diğerine bir bilgi verirken kendi bilgisinden bir şey eksilmediği gibi. İbni Arabi ise bu durumda ezeli varlık olan Allah’ın mutlak varlığın bir parçası olduğunu söyleyerek burada bir çelişki olduğunu iddia etti. Bu durumu çözmek için mutlak varlığın Allah olduğunu geri kalanların ise Allah’ın ilmindeki mahiyetler olduğunu iddia etti. Bu diğer varlıkların Allah’ın içinde olduğu manasına gelmez. Tıpkı bir zihnin düşündüğü varlıklardan meydana gelmemesi gibi. Cemre Demirel sürekli cımbızlama alıntılar yapmış maalesef.

Enis Doko Cemre Demirel’in alıntılarına net cevaplar veremedi bununla beraber Cemre Demirel tasavvufun en temel konularına dair çok yüzeysel iddialar da bulundu. Moderatörlük iyiydi keşke 5 dk yerine 10 dk olsaydı. Özellikle Enis Hoca savunma pozisyonunda olduğu için 5 dk’da hep kendisini tekrar etmek zorunda kaldı. Her şeye rağmen her iki taraf için de gayet akıcı ve saygılı bir program olmuş :D

ahmetfurkan
Автор

Birine 5 dakika ver konuşsun sonra diğerine 5 dakika ver konuşsun sistemi berbat bi sistem, karşılıklı konuşabilecek olgunlukta insanlar var ise karşılıklı konuşmak çok daha etkili

egecan
Автор

Ben ilahiyat mezunu birisi olarak Kuşeyri ve Serrac'ı; Mevlana ve Said Nursi'den daha çok iyi biliyor ve tanıyorum. Aynı şekilde eserlerini de.. yani Cemre bey bu isimleri kenarda kalmiş görerek tasavvuf konusuna değinmişse bu benim için oldukça absürt bir durumdur. Kendisi bilgili olsa da tasavvuf konusunu belirli bir sistem (müfredat) düzeyinde öğrenmediği oldukça açık gibi duruyor. Bunu illaki okulda öğrenmelidir demiyorum ancak herhangi bir alan konusunda yetkin olmak ya da konuşabiliyor olmak hele ki reddediyor ve bunu ispatlamak istiyorsak en azindan o alan hakkinda sistematik bir okuma yapmaliyiz değil mi ? İlmi tartışmada 'cımbızlama' sözler üzerinden kendi argümanını oluşturmak benim hoşlandığım bir durum değil, çünkü derinliği yok.. "Mevalana küfre girmiştir" cümlesini ikrar etmek tasavvufu elemek anlaminda öne sürülüyorsa, ayni şekilde Allah'in isim sifatlari ayni kulvarda görülüyorsa ben bu duruma sadece gülümserim :) yani sizin icin ayni olabilir ancak mantik ve Islami egitim geleneginde bu böyle değildir :)) şeyh, mürid meselesi konusunda 'silsile' olgusu bilinmiyor ve ciddiye alınmıyorsa, varlik mertebeleri bilinmiyorsa, vahdeti vücuda getirilen yorum dikkate alinmiyorsa, Cemre beyin genel yaklaşimi bütüncül değil Parçacidir. Herhangi bir şahsın fikirleri hiçbir ilmi dayanağa dayanilmadan, ne söylemeye çalişildigi başlangicta örneğin dil ve bilgi bilimi bakimindan incelemeye tabi tutulmadan 'yanliştir' yaftası yapıştırılıyorsa bu ancak duygusal bir çıkıştan ibarettir ve birçok insan için dikkate değer de değildir. İlim olgusu, şu şahis, şu kitap, şu fikir ya doğru ya yanlış ısrarlığıyla yürümez. Böyle olursa bilgi üretilmez. En yanliş buldugunuz sufiler dahi duruma böyle bakmaz, baksa o kitaplar yazilmaz ve genişleyemezdi. Tasavvuf ilmini ve birikimini kullanarak birçok olumsuz şeyler yapiliyordur. Yeni dünya dini olgusu gibi.. ancak bu durumun faili tasavvuf değil, tasavvufu bu şekliyle ele alan şahis ve sistemlerdir. Buradaki ayrim iyi okunmalidir. Enis hocada en çok hoşuma giden şey ise genelleme yapmaması ve söylediklerini İlmi bir dayanağa dayandırması oldu. Var olan hataları hata olarak görmesi. Ayrıca mantik ilminde oldukça iyi gibi duruyor. Önermeleri oldukça başarılı. Her iki tarafa da teşekkür ediyorum .

Retorikdüşmanii
Автор

Tasavvufa mesafeliydim hala mesafeliyim o ayrı. Enis deko klasik tartisma metoduyla gitmis hoş akamedik bir yöneliş. Cemre saldirgan kendini begenmis tarzi hic hoş degil. Hakli da olsan bir doktora bu yakismaz. Alademide kabul edilmez.

sametbulut
Автор

Yayın da iki taraf da bulundukları konumları açıklayıp neyi nasıl düşündüğünü anlatması bakımında faydalı olmuş . Doko abiye katılmasamda hava da kalan veya soyut olarak nitelendireceğimiz tasavvuf argümanlarının açıklamaya çalışması ile olay biraz daha açılığa kavuşarak nasıl savunulduğunu görmüş olduk

Aatreyz
Автор

Enis doktrin konuşuyor, Cemre retorik yapıyor daha çok.

rdvanyasar