filmov
tv
Smart Beyoğlu - Azapkapı Sokullu Mehmet Paşa Cami

Показать описание
1578'de Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan cami, mimarlık ve sanat tarihçileri tarafından Edirne’deki Selimiye Camii’nin küçük bir modeli olarak değerlendirilmektedir.
Unkapanı Köprüsü’nün yanı başında yer alır. Azapkapı semtinde olduğu için sıklıkla “Azapkapı Cami” olarak anılır. 1578'de Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Deniz kenarında olması sebebiyle tonozlu mahzenler üzerinde yükselir. Sekizgen tabana oturan merkezi kubbeli bir plana göre inşa edilen cami, bir başka Sinan eseri olan Edirne’deki Selimiye Camii’nin küçük bir modeli olarak değerlendirilir. Minareye sivri kemerli ve yüksek bir köprüye oturan kapalı bir geçitle ulaşılması, caminin en önemi özelliklerindendir. 1826’da Barok üslûpla yenilenen minare, 1958’te yıkılarak klasik üslûpla yeniden inşa edilmiştir. Tarihi boyunca yangın ve depremlerden zarar gören cami, uzun yıllar harabe olarak kalır. 1807 yangınında zarar gören yapı, 1894 depreminde tümden harap olur. Balkan ve I. Dünya savaşlarından kısa bir süre önce onarıma alınır ancak savaşlar nedeniyle onarım tamamlanamaz. Süslemelerinin büyük bir bölümü kaybolan, çinileri çalınan cami otuz yıl sonra, 1938 yılında büyük çaplı bir onarım geçirerek 1941’de ibadete açılır. Bu onarımda, caminin kırık kitabesi Kâmil Akdik tarafından eski kalıbına göre yenilenir. İçeriye Kütahya çinileri ve kalem işi nakışlar konulur. Caminin kubbe yazısı son devir hattatlarından Halim Efendi’nin eseridir. Ajurlu olarak mermerden işlenen minberi, türünün en güzel örneklerindendir. Caminin yakınında bulunan Saliha Sultan Sıbyan Mektebi 1950’lerdeki istimlâklerle ortadan kalkmıştır. Saliha Sultan Çeşmesi ise ayaktadır. Caminin girişinin bulunduğu cephe Unkapanı Köprüsü’nün gölgesinde kalmıştır. İstanbul İl Özel İdaresi tarafından 2012’de başlatılan restorasyon çalışmaları 2017 Şubat itibarıyla son bulmuş ve cami ibadete açılmıştır.
Unkapanı Köprüsü’nün yanı başında yer alır. Azapkapı semtinde olduğu için sıklıkla “Azapkapı Cami” olarak anılır. 1578'de Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Deniz kenarında olması sebebiyle tonozlu mahzenler üzerinde yükselir. Sekizgen tabana oturan merkezi kubbeli bir plana göre inşa edilen cami, bir başka Sinan eseri olan Edirne’deki Selimiye Camii’nin küçük bir modeli olarak değerlendirilir. Minareye sivri kemerli ve yüksek bir köprüye oturan kapalı bir geçitle ulaşılması, caminin en önemi özelliklerindendir. 1826’da Barok üslûpla yenilenen minare, 1958’te yıkılarak klasik üslûpla yeniden inşa edilmiştir. Tarihi boyunca yangın ve depremlerden zarar gören cami, uzun yıllar harabe olarak kalır. 1807 yangınında zarar gören yapı, 1894 depreminde tümden harap olur. Balkan ve I. Dünya savaşlarından kısa bir süre önce onarıma alınır ancak savaşlar nedeniyle onarım tamamlanamaz. Süslemelerinin büyük bir bölümü kaybolan, çinileri çalınan cami otuz yıl sonra, 1938 yılında büyük çaplı bir onarım geçirerek 1941’de ibadete açılır. Bu onarımda, caminin kırık kitabesi Kâmil Akdik tarafından eski kalıbına göre yenilenir. İçeriye Kütahya çinileri ve kalem işi nakışlar konulur. Caminin kubbe yazısı son devir hattatlarından Halim Efendi’nin eseridir. Ajurlu olarak mermerden işlenen minberi, türünün en güzel örneklerindendir. Caminin yakınında bulunan Saliha Sultan Sıbyan Mektebi 1950’lerdeki istimlâklerle ortadan kalkmıştır. Saliha Sultan Çeşmesi ise ayaktadır. Caminin girişinin bulunduğu cephe Unkapanı Köprüsü’nün gölgesinde kalmıştır. İstanbul İl Özel İdaresi tarafından 2012’de başlatılan restorasyon çalışmaları 2017 Şubat itibarıyla son bulmuş ve cami ibadete açılmıştır.