Tarım Devrimi Neyi Değiştirdi? Devletin ve Mülkiyetin Doğuşu | Devrimler Serisi 1

preview_player
Показать описание
Devrimler serisinin ilk videosunda tarım devrimini konuştuk. Avcı ve toplayıcı toplulukların tarım ve hayvancılığa başlamasıyla birlikte başlayan yerleşik hayat aynı zamanda devletin ve mülkiyetin doğuşu anlamına da geliyordu. Tarım devrimi aynı zamanda gündelik hayatın da dönüşümü anlamına geliyordu. Peki tarım devriminden sonra insan hayatı nasıl değişti? Devletler nasıl ortaya çıktı? Tarım devrimi yaşanmasaydı nasıl bir hayatımız olurdu? Gelin hep beraber anlamaya çalışalım.

Önerilen Kaynaklar:
John Locke - Hükümet Üzerine İki İnceleme
Jean Jacques Rousseau - Toplum Sözleşmesi
Jared Diamond - Tüfek, Mikrop ve Çelik

Serbest TV'ye stüdyosunu bize açtığı için teşekkür ederiz.

***

Size kahvenizi/çayınızı içerken de eşlik edebilir miyiz? Özel kupamız artık satışta! Şimdi bize kupamızı alarak da destek olabilirsiniz.

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:

Ya da aşağıdaki bağlantı üzerinden patronumuz olun.

Sosyal Medya:
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Bu konuya ciddi derecede merak sardığım zamanlarda şöyle bir teori okumuştum. Gordon Childe ilk yerleşimlerin nehir veya genel ismiyle akarsu kıyılarında başladığı yönünde bir tez ortaya atıyordu ve yanılmıyorsam Braidwood ise; ilk yerleşimlerin nehir kıyıları yerine dağ eteklerinde olduğu tezini ortaya atıyordu ve şuan yapılan kazılarda bunu destekleyen izlere rastlıyoruz. Hatta en dikkatimi çeken şuydu; dağ eteklerinde ve daha yüksek yerlerde yerleşim kurma fikri bir liderin ya da grubun yönetme ve egemenlik kurma arzusundan türemesiydi. Çünkü; buralarda kurulan bir egemenlikte kaynaklar daha kıt olacağı için lidere ve gruba bağlılığı artacak ve egemen gücün nüfuzu genişleyecekti. Şuan bile baktığımızda daha kıt kaynaklarla yaşayan insanlarda belirli bir gruba ait olma hissi daha fazla ve itaatkarlıkları daha da fazla. Bu tezi okuyalı 3-4 sene olmuştur hatırladığım kadarıyla yazdım yanlışlarım olmuş olabilir, güzel anlatımdı teşekkürler :)

mrta.
Автор

Çok iyi bir seri devamı kesinlikle gelmelii👍💕

mervenergisvatandas
Автор

Güzel bir seri olacağını düşünüyorum. Ellerinize sağlık. Seviliyorsunuz.

melihuzun
Автор

Konuyla ilgili müthiş bir kitap önerisi: James C. Scott, Tahıla Karşı.

yamanbaydemir
Автор

Ek olarak şunu katmak isterim: Coğrafya ya göre evcilleştirilen hayvan ya da evcilleştirilen bitkiler değişiklik gösterir.

sumeyyeeren
Автор

Harika bir seri fikri 👏 devamını heyecanla bekliyorum. Ayrıca Abdulvahitte çok güzel anlatmış emeğinize sağlık 🌷

de_quell
Автор

Videoyu oluşturan arkadaşlara ve izleyicilere Against the Grain ve Seeing Like a State okumalarını tavsiye ediyorum.

emperorprotects
Автор

Tüm farklı argümanları defalarca dinledim, argümanlar hep ya öyle ya da böyle diyor. Hâlbuki avcı toplayıcıların tohumu evcilleştirmeyi öğrendikleri gibi tarıma geçtikleri ve böylece yönetici sınıf oluştuğu tezi veya yönetici sınıfın bunu zorladığı tezinin arasında bişey olmalı bana kalırsa. Videoda da kültür tarım devriminden sonra çıktı ya da kanunların ortaya çıkışında hammurabiye gönderme yapıldı. Burada günümüzde kullandığımız kavramlar ile o günleri açıklamaya çalışırken kavram karmaşası yaşanıyor bence çünkü kültür ya da kanun videoda bahsedildiği gibi günümüz anlamıyla tarım devrimi sonrasi ve Hammurabi kanunları gibi örnekler ile bağdaşır fakat avcı toplayıcıların da ateş başında birbirlerine anlattıkları büyük felaket ve kahramanlık öyküleri olmalıydı keza mağaralara çizdikleri av sahneleri de kültürün bir parçası değil de nedir. Yine maymunlara bakarsak onların da grup içi hiyerarşileri var buradan yola çıkarak avcı toplayıcılar arasında da o grubun lideri ve lider etrafında belkide yavaş yavaş belirmeye başlayan bugünkü manasıyla olmasa da bir yönetici grubun oluştuğunu düşünebiliriz. Ayrıca bu avcı toplayıcı gruplar birbirleri ile savaşmış ve zaman zaman iş birliği de yapmış olmalılar. Mesela göbeklitepe örneği tarım devriminin erken dönemlerine dair birçok bulgu veriyor, daha tamamı kazılmamış ve katıldıkça bir önceki argümanları yıkar şekilde bulgulara ulaşılsa da göbeklitepe öncesi benzer bölgeler olmuş olmalı. 80-100 kişi arası bir örgütlenmeye imkan veran avcı toplayıcı grup modeli zaman içerisinde iklimin de değişimi ile daha fazla kişinin örgütlenmesini ve bu örgütlenmenin bir liderin ötesinde farklı mekanizmaların devreye girmesi gerektiğini düşünebiliriz. Ayrıca bu grupların yer yer karşılaşması ve kendi bölgelerini belirlemeleri bazen bir araya gelip etkileşime geçmeleri sonucunda işbirliği ve karşılıklı anlaşmalar yapılmış olabilir. Sonuç olarak bölge paylaşımı yapılmış olabilir. Hatta bu anlaşmayı destekler nitelikte çiftleşme festivali düzenlenmiş olabilir. Hatta göbeklitepe gibi kült alanları bu toplulukların ortak kurduğu yerler olabilir. Bu aşamada ise yarı tarım yarı hayvanların evcilleştirilmesi ve bir yandan da avcı toplayıcılık devam etmiş olabilir. Böylece tarımsal üretim yavaş yavaş kaçınılmaz olarak ortaya çıkmış, bu üretimde karşılaşılan sorunlar neticesinde gıda stoklama bunun neticesinde devlet mekanizmasını oluşturacak çeşitli görevler ile yönetici sınıf ortaya çıkmıştır diye bir senaryo zihnimde canlanıyor. Eğer halihazır var olan arkeolojik bulgular ve antropolojik çalışmalar arasında söylediklerime bariz ters düşen kanıtlar varsa lütfen bilgilendirin.

ahmeteminmasar
Автор

Araştırmak istediğim bir konuydu ve en sevdiğim kanallardan birinin seri halinde başlattığını görünce mutlu oldum. Seriyi hiç atlamadan izleyeceğim, şimdiden emeğinize sağlık.

Xxlytrur
Автор

Ben yine de anlayamıyorum yerleşik hayata geçişin nedenini. Tarım dediğin şey bugünkü gibi bir tarım değil, verimi az ürünler kalitesiz. Öte yandan hayvancılığı yapmak için de yerleşik hayata geçilmesine gerek yok ama yerlesik hayata geçince açık hedef oluyorsun. İstediği kadar ordusu olsun, baskınlara açık ve karşı hamle yapamaz çünkü düşman sürekli yer değiştiriyor... Gerçekten çok derin bir konu

karakataryus
Автор

Gül Devrimi ve Turuncu Devrim de gelsin

dinamozagrepli
Автор

Muhteşem bir seri olmuş. Emeğinize sağlık 🤍

iremaylinayktalp
Автор

sanayileşmeden önce demokratikleşmenin zararları ve dp dönemi lütfen

milliyemin
Автор

sözümü tutayım, özletme kendini mubarek.

omegapolat
Автор

Videoda yanlış ve popüler kültür söylemi olduğunu düşündüğüm o kadar çok ifade var ki hangisine değinmek gerekir emin değilim. Determinist bir bakışla olduğu aşikar. Tarım devrimi öncesi değişen ekosistem ve son buzul çağından bahsetmeden süreci kavramak mümkün değil. Tarım devrimi ve kültür ile kurulan bağ ise antropolojik olarak yanlış. Konuyla alakalı birçok kitap önerilebilir, Skalnik ve Claessen'in Erken Devlet ve Harris'in Yamyamlar ve Krallar kitaplarına bakabilirsiniz mesela.
Asya tipi ve Mezoamerika'da çok farklı örnekler de mevcut. Şefliklerin ve erken devlet modellerinin tarıma geçiş dönemleriyle yakın veya aynı dönemde olması başka birşey, devletin tarıma geçişle oluşması başka birşey. Örneğin Türkler ve Moğollarda tarımla ilişki kurulmamış olmakla beraber erken devlet bulgularının birçoğu mevcut.

eegoceri
Автор

Çok güzel bir çalışma olmuş. Emeğinize sağlık. Benim değerlendirmem o zamanlarda insanların çok zeki oldukları ve bugüne göre şiddetten daha uzak olduğu yönünde. Dolayısıyla ben bir tahakküm olduğunu düşünmüyorum. Bu bağlamda aslında Göbeklitepe ve Karahantepe bize çok ipucu veriyor.

hakangulerce
Автор

podcast ile video keşke aynı zamanda yüklense

ulasvideo
Автор

insanların içerisinde ki 1 grup diğer insanları yönetebilecekleri bir araç olduğu için devleti kurmaya çalışırken 1 diğer grup ise korunmak için bu organizmaya onay verdiler. bir diğer grup bunlara hiç onay vermedikleri için maalesef soylarını devam ettiremedi.

Zerdust
Автор

Video için ellerinize sağlık ancak eleştiri olarak avcı-toplayıcı yaşamdan tarım toplumuna geçmenin sağlık yönünden bir cok olumsuz yanı oldugunu gösteren calısmalar da var. Sizin dediğinizin aksine avcı toplayıcı insan bir yere bağlı olmadığı için her çeşit makro besini, bitki kökünü, meyveyi bulabilme, her gün değişik kombinasyonlarda beslenme olanağına sahipken, tarım toplumu insanı ise coğrafyasına göre ya patates ya mısır ya buğday ya arpaya yani tek çeşit sınırlı besine mecbur kalıyordu. evet belki tarıma geçişin ilk zamanlarında bu karbonhidrat bolluğu ve insanların bir bölgede sabit durması dogurganlıgın artmasına ve nüfusun artmasına sebep olduysa da bir yönden tek çeşit besin (karbonhidrat) ve hatta ekilen tarlanın başına bir iş geldiğinde, avcı-toplayıcı reflekslerin de yıllar icinde körelmiş olacağından dolayı büyük bir ‘kıtlık’ riskinin bulunduğuna, kıtlık riski bulunmasa bile bildigimiz o dönemki tarım insanın bir cok vitamin/mineral ve protein eksikliği yaşamasının daha olası oldugunu düşünüyorum. Bunun yanında bahsettiğiniz hayvanlarla iç içe yaşama, onlarla aynı havayı soluma ve salgılarıyla temas içinde olma ve evcilleştirme hali de homo sapiensin daha önce karşılaşmadığı mikroplarla “türler arası geçiş mekanizması” sayesinde karşılaşmasına ve bir cok yeni enfeksiyöz hastalıklara ve dolayısıyla ölümlere yol açtı. Yani bahsedilen birçok “ilerleme” nin yanında tarım devrimi insan sağlığı ve biyolojisi açısından belki de sandıgımız kadar uyumlu ve sağlıklı değildi.. Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek isteyenler için “Evrimsel Tıbbın İlkeleri” kitabını öneririm.

alperendasc
Автор

bu saatte izledim uykum açıldı kahve içmeme gerek kalmadı

mahmut