filmov
tv
Mevlana’nın anlattığı bir hikâye. Dostluk ve vefa üzerine... Manevi ayna olabilmek...
Показать описание
Allah’ın Resulü aleyhisselam buyurmuştur: “Kişi dostunun dini üzeredir.
Binaenaleyh, sizden herhangi biriniz kiminle dostluk yaptığını iyice düşünüp tetkik etsin. (Ebu Davud; Tirmizi)
Sohbet ve arkadaşlığını istediğin bir kimsede beş haslet bulunmalıdır:
1) Akıllı olması.
2) Güzel ahlâklı olması.
3) Fasık olmaması.
4) Takva sahibi olması.
5) Dünyaya fazla düşkün olmaması.
Evet değerli kardeşlerim yukarıdaki maddeler ile günümüzdeki arkadaşlık ve dostlukların birçoğunu kıyaslayacak olursak; makam ve mevki, maddi çıkarlar, karşılıklı menfaatler olduğunu görürüz.
Hal böyle olunca ne arkadaşlıklarda samimiyet ne de dostluklarda vefa oluyor. En ufak bir olumsuzlukta hemen her şey bitiriliyor.
Hadis-i şerifte buyruluyor ki
“Her kim ki kardeşinin ayıbını örterse Allah da dünya ve ahirette onun ayıbını örter.”
(Buhari; Müslim; İbni Mace)
Allah’ın Resulü aleyhisselam buyuruyor ki “Sizden herhangi biriniz arkadaşını sevdiği zaman ona ‘Seni Allah rızası için seviyorum’ diye haber versin”.
(Ebu Davud; Tirmizi)
Kardeşlerini dünya ve ahiret meselelerinde uyaracaksın. Bütün bunları o çirkin fiilinden vazgeçsin diye yapmalısın. Onun ayıplarına dikkatini çekmelisin, kötüyü onun gözünde kötü göstermeli, iyiyi de kendisine iyi göstermelisin.
Fakat bunları yaparken hiç kimsenin bunları fark etmemesine dikkat edeceksin. Zira cemaat huzurunda yapılan tenkitler, azarlamaktan ve rezil etmekten başka bir şey değildir. Gizlice yapılan tenkitler ise şefkat ve nasihattir.
Çünkü Allah’ın Resulü şöyle buyurmuştur: “Mü’min mü’minin aynasıdır.”
(Ebu Davud)
Yani insan aynaya bakarak aynada gördüğü eksiklikleri, üstünü başını düzeltir.
İşte gerçek Dostlar da ayna gibidir. O senin hal ve hareketlerindeki eksikliği görünce manevi bir ayna gibi verdiği tepkilerle sana eksiğini hatırlatır ve kendini düzeltmene yardım etmiş olur.
Yani manevi olarak ayna olur.
Başka bir hadis-i şerifte ise
“Mü’min geç kızar, çabuk razı olup barışır.” buyrulmaktadır. (Irakî; Tirmizi)
Muhabbet ve buğz nefsanî olmamalı, Allah için olmalı ki Allah’ın razı olacağı, kardeşlik haklarına uyulan dostluklar kurabilelim...
Binaenaleyh, sizden herhangi biriniz kiminle dostluk yaptığını iyice düşünüp tetkik etsin. (Ebu Davud; Tirmizi)
Sohbet ve arkadaşlığını istediğin bir kimsede beş haslet bulunmalıdır:
1) Akıllı olması.
2) Güzel ahlâklı olması.
3) Fasık olmaması.
4) Takva sahibi olması.
5) Dünyaya fazla düşkün olmaması.
Evet değerli kardeşlerim yukarıdaki maddeler ile günümüzdeki arkadaşlık ve dostlukların birçoğunu kıyaslayacak olursak; makam ve mevki, maddi çıkarlar, karşılıklı menfaatler olduğunu görürüz.
Hal böyle olunca ne arkadaşlıklarda samimiyet ne de dostluklarda vefa oluyor. En ufak bir olumsuzlukta hemen her şey bitiriliyor.
Hadis-i şerifte buyruluyor ki
“Her kim ki kardeşinin ayıbını örterse Allah da dünya ve ahirette onun ayıbını örter.”
(Buhari; Müslim; İbni Mace)
Allah’ın Resulü aleyhisselam buyuruyor ki “Sizden herhangi biriniz arkadaşını sevdiği zaman ona ‘Seni Allah rızası için seviyorum’ diye haber versin”.
(Ebu Davud; Tirmizi)
Kardeşlerini dünya ve ahiret meselelerinde uyaracaksın. Bütün bunları o çirkin fiilinden vazgeçsin diye yapmalısın. Onun ayıplarına dikkatini çekmelisin, kötüyü onun gözünde kötü göstermeli, iyiyi de kendisine iyi göstermelisin.
Fakat bunları yaparken hiç kimsenin bunları fark etmemesine dikkat edeceksin. Zira cemaat huzurunda yapılan tenkitler, azarlamaktan ve rezil etmekten başka bir şey değildir. Gizlice yapılan tenkitler ise şefkat ve nasihattir.
Çünkü Allah’ın Resulü şöyle buyurmuştur: “Mü’min mü’minin aynasıdır.”
(Ebu Davud)
Yani insan aynaya bakarak aynada gördüğü eksiklikleri, üstünü başını düzeltir.
İşte gerçek Dostlar da ayna gibidir. O senin hal ve hareketlerindeki eksikliği görünce manevi bir ayna gibi verdiği tepkilerle sana eksiğini hatırlatır ve kendini düzeltmene yardım etmiş olur.
Yani manevi olarak ayna olur.
Başka bir hadis-i şerifte ise
“Mü’min geç kızar, çabuk razı olup barışır.” buyrulmaktadır. (Irakî; Tirmizi)
Muhabbet ve buğz nefsanî olmamalı, Allah için olmalı ki Allah’ın razı olacağı, kardeşlik haklarına uyulan dostluklar kurabilelim...
Комментарии