filmov
tv
Sanal gerçekliğin geleceği, Apple Vision Pro ve Meta Quest Pro hakkındaki düşüncelerim
Показать описание
Apple çok uzun zamandır beklenen artırılmış gerçeklik gözlüğünü nihayet tanıttı: Apple Vision Pro. Herhalde duymayan kalmamıştır. Peki bu lansman teknoloji dünyası için ne anlama geliyor? Neredeyse 30 yıldır bir türlü ana akım haline gelemeyen sanal gerçeklik sektörü nihayet rahat bir nefes mi alacak yoksa çok büyük bir fiyasko mu yaşanacak? Fiyatına bakılırsa ikinci seçenek çok daha yakınmış gibi gözüküyor: $3500. Hani Türk Lirasına çevirme işine hiç girmiyorum, çünkü 2024’ün başlarında önce sadece ABD’de satışa çıkacak gözlük ama bu fiyat burası için bile dudak uçuklatıcı.
Öyle olduğu için de adının sonuna Pro eklemişler. Yani bu zaten profesyonellere yönelik bir ürün demeye getiriyorlar. Bilgisayarlardaki Air gibi daha ucuz bir versiyonu da ileride çıkabilir ama önce Pro’yla başlamayı tercih etmişler. Pro gözlüklerde kendisine en güçlü rakip olarak gösterilen Meta Quest Pro bile $1500’dan piyasaya çıkardığı bu gözlüğün fiyatını sonradan $1000’a çekti. Pro olmayan modelleri $300-$400’dan satılıyor. Elbette teknolojik olarak farkları var ama benzerlikleri de var. Kitleler için en önemli ve ilk engel fiyatı olacak gibi görünüyor.
Sonuçta Apple için yeni bir ürün kategorisi bu ve yeni ürün kategorilerinde önce “early adopter” denilen erken benimseyiciler, hevesliler ve en önemlisi de developer’lar, bu platformda uygulama geliştirip satacak olan Pro kişiler ve şirketler bunu alacak. Hemen ardından bunu bir statü sembolü olarak görenler, dostlarına fark ve hava atmak isteyenler taksitle filan, böbrek karşılığı bir şekilde edinmeye başlayacaklar. Apple bile koyduğu fiyat etiketini anons etmeden önce onu rasyonalize etmek için “şu anda alabileceğiniz gelişmiş bir bilgisayar ve televizyon fiyatına” gibi kıyaslamalara girme ihtiyacını hissetti.
Şimdi fiyatı bir kenara bırakıp teknik analizine girişelim. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bu ürünle oyun dünyasını birbirinden dikkatlice ayırmaya çalıştılar. Tanıtımında herhangi bir VR oyunla ilgili bir şeye rastlamadım. Oysa normalde bu tür gözlüklere en kolay ikna edilecek ve en çok para harcamaya hazır kitle oyun meraklılarıdır. Onun yerine bilgisayara alternatif olabilecek bir verimlilik aracı olarak konumlandırdılar. Bunun yanı sıra yaşamın içinden (lifestyle) örnekler gösterdiler. Entertainment - eğlence amaçlı dizi/film izlemek, çektiğiniz panaromik fotoğraflara, aile videolarına bakmak için kullanılabileceğinden söz ettiler ve hatta bu amaçla kendisini dünyanın en iyi hikaye anlatıcısı olarak konumlandıran Disney Plus’ı yanlarına aldılar. Tüm bunlar hedef kitlenin artık oyuncular gibi niş bir topluluk değil de çok daha geniş bir kitle olabileceğinin ipuçlarını taşıyor. Onlar bunu doğrudan söylemediler ama bu gözlüğü yeni iPhone haline getirmeyi çok istediklerini tahmin etmek güç değil. Peki bu tür gözlükler cep telefonlarının yerini alabilir mi? Bu gözlük kadar küçülüp hafiflediklerinde belki. Ama o zamana kadar bu kadar yaygınlaşmasını beklemek, hele bu fiyatlarla saflık olur.
Az önce de söylediğim gibi... Teknolojik olarak ne kadar gelişmiş özelliklere sahip olursa olsun fiyat, yaygınlaşmada en önemli bariyerdir. Şu anda dünyada en çok satan gözlük Meta’nın Quest gözlüğü. $400’lık fiyatıyla toplamda 20 milyon sattı. Apple’ın gözlüğüyle aynı fiyattan $3500’a piyasaya çıkan Microsoft’un HoloLens’i toplam 300.000 satabildi. O da 2016’dan bugüne, 7 senede... Yeri gelmişken şunu da belirteyim. Big Tech denilen 5 büyük teknoloji şirketinden gözlük çıkarmayan bir tek Amazon kaldı.
Apple’ın elbette bazı farkları var. Bir kere başkalarının icat ettiği şeyleri optimize ederek, bir anlamda yeniden icat ederek mevcut pazarları yenilemekte başarılı olduklarını biliyoruz. Bunu söylerken aklıma hemen 2007 iPhone lansmanı geliyor. Ben o sırada HTC kullanıyordum ve fonksiyonel olarak ilk iPhone’un yaptıklarından çok daha fazlasına sahipti. Ama genel kullanıcı deneyimi iyi optimize edilmemişti. İlk iPhone lansmanında bu yönüyle iyi hazırlanmış bir telefonu $599 gibi erişilebilir ve makul bir fiyatla üstelik hemen piyasaya sürdüler.
Şimdiyse aceleye gelmiş bir lansman izledik. Şirketin içinde ürünle ilgili çalışan bazı mühendislerin henüz piyasaya çıkmaya hazır olmadığını ve bu lansman için daha erken olduğu itirazlarını iletmelerine rağmen Tim Cook belki de kendisine ait en önemli mirası olabilecek bu ürünü hızlıca duyurmayı tercih etti.
Bu tür cihazlarda cep telefonlarından farklı bir başka durum daha var. Onu sürekli kullanamıyorsunuz. Örneğin Meta Quest’i ele alalım. Wall Street Journal’ın raporuna göre satılanların yarısından daha azı 6 ay sonra da kullanılmaya devam ediyor. Yani 10 milyona yakın cihaz ilk hevesle alınıp, sonra rafa kaldırılıyor. Ürün kötü olduğundan mı? Hayır, deneyenler hak verecektir, aslında oldukça eğlenceli deneyimler sunuyor ama aşılması gereken çok önemli bazı problemler var.
Öyle olduğu için de adının sonuna Pro eklemişler. Yani bu zaten profesyonellere yönelik bir ürün demeye getiriyorlar. Bilgisayarlardaki Air gibi daha ucuz bir versiyonu da ileride çıkabilir ama önce Pro’yla başlamayı tercih etmişler. Pro gözlüklerde kendisine en güçlü rakip olarak gösterilen Meta Quest Pro bile $1500’dan piyasaya çıkardığı bu gözlüğün fiyatını sonradan $1000’a çekti. Pro olmayan modelleri $300-$400’dan satılıyor. Elbette teknolojik olarak farkları var ama benzerlikleri de var. Kitleler için en önemli ve ilk engel fiyatı olacak gibi görünüyor.
Sonuçta Apple için yeni bir ürün kategorisi bu ve yeni ürün kategorilerinde önce “early adopter” denilen erken benimseyiciler, hevesliler ve en önemlisi de developer’lar, bu platformda uygulama geliştirip satacak olan Pro kişiler ve şirketler bunu alacak. Hemen ardından bunu bir statü sembolü olarak görenler, dostlarına fark ve hava atmak isteyenler taksitle filan, böbrek karşılığı bir şekilde edinmeye başlayacaklar. Apple bile koyduğu fiyat etiketini anons etmeden önce onu rasyonalize etmek için “şu anda alabileceğiniz gelişmiş bir bilgisayar ve televizyon fiyatına” gibi kıyaslamalara girme ihtiyacını hissetti.
Şimdi fiyatı bir kenara bırakıp teknik analizine girişelim. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bu ürünle oyun dünyasını birbirinden dikkatlice ayırmaya çalıştılar. Tanıtımında herhangi bir VR oyunla ilgili bir şeye rastlamadım. Oysa normalde bu tür gözlüklere en kolay ikna edilecek ve en çok para harcamaya hazır kitle oyun meraklılarıdır. Onun yerine bilgisayara alternatif olabilecek bir verimlilik aracı olarak konumlandırdılar. Bunun yanı sıra yaşamın içinden (lifestyle) örnekler gösterdiler. Entertainment - eğlence amaçlı dizi/film izlemek, çektiğiniz panaromik fotoğraflara, aile videolarına bakmak için kullanılabileceğinden söz ettiler ve hatta bu amaçla kendisini dünyanın en iyi hikaye anlatıcısı olarak konumlandıran Disney Plus’ı yanlarına aldılar. Tüm bunlar hedef kitlenin artık oyuncular gibi niş bir topluluk değil de çok daha geniş bir kitle olabileceğinin ipuçlarını taşıyor. Onlar bunu doğrudan söylemediler ama bu gözlüğü yeni iPhone haline getirmeyi çok istediklerini tahmin etmek güç değil. Peki bu tür gözlükler cep telefonlarının yerini alabilir mi? Bu gözlük kadar küçülüp hafiflediklerinde belki. Ama o zamana kadar bu kadar yaygınlaşmasını beklemek, hele bu fiyatlarla saflık olur.
Az önce de söylediğim gibi... Teknolojik olarak ne kadar gelişmiş özelliklere sahip olursa olsun fiyat, yaygınlaşmada en önemli bariyerdir. Şu anda dünyada en çok satan gözlük Meta’nın Quest gözlüğü. $400’lık fiyatıyla toplamda 20 milyon sattı. Apple’ın gözlüğüyle aynı fiyattan $3500’a piyasaya çıkan Microsoft’un HoloLens’i toplam 300.000 satabildi. O da 2016’dan bugüne, 7 senede... Yeri gelmişken şunu da belirteyim. Big Tech denilen 5 büyük teknoloji şirketinden gözlük çıkarmayan bir tek Amazon kaldı.
Apple’ın elbette bazı farkları var. Bir kere başkalarının icat ettiği şeyleri optimize ederek, bir anlamda yeniden icat ederek mevcut pazarları yenilemekte başarılı olduklarını biliyoruz. Bunu söylerken aklıma hemen 2007 iPhone lansmanı geliyor. Ben o sırada HTC kullanıyordum ve fonksiyonel olarak ilk iPhone’un yaptıklarından çok daha fazlasına sahipti. Ama genel kullanıcı deneyimi iyi optimize edilmemişti. İlk iPhone lansmanında bu yönüyle iyi hazırlanmış bir telefonu $599 gibi erişilebilir ve makul bir fiyatla üstelik hemen piyasaya sürdüler.
Şimdiyse aceleye gelmiş bir lansman izledik. Şirketin içinde ürünle ilgili çalışan bazı mühendislerin henüz piyasaya çıkmaya hazır olmadığını ve bu lansman için daha erken olduğu itirazlarını iletmelerine rağmen Tim Cook belki de kendisine ait en önemli mirası olabilecek bu ürünü hızlıca duyurmayı tercih etti.
Bu tür cihazlarda cep telefonlarından farklı bir başka durum daha var. Onu sürekli kullanamıyorsunuz. Örneğin Meta Quest’i ele alalım. Wall Street Journal’ın raporuna göre satılanların yarısından daha azı 6 ay sonra da kullanılmaya devam ediyor. Yani 10 milyona yakın cihaz ilk hevesle alınıp, sonra rafa kaldırılıyor. Ürün kötü olduğundan mı? Hayır, deneyenler hak verecektir, aslında oldukça eğlenceli deneyimler sunuyor ama aşılması gereken çok önemli bazı problemler var.
Комментарии