herkesin konuştuğu dizi: KIZILCIK ŞERBETİ

preview_player
Показать описание
Kızılcık Şerbeti'nin haftalardır, hatta aylardır gündemden düşmemesinin sebeplerini aramak için bir yola çıktım. 8 Mart’ta açılan Nursema pankartlarına, dizinin toplumun zihninde edindiği yere bir açıklama getirmek istedim. Ve bulduğum açıklamadan çok memnunum.

🍝 Bana destek vermek ve ayrıcalıklardan faydalanmak isterseniz kanala buradan üye olabilirsiniz:

Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

diziyi hiç izlemedim ama Fatih beni bu kısa video ile sinir etmeye yetti. Ana kuzusu kendine ait bir fikri ve yaşantısı olmayan erkeklerden uzak durun. Onların tek amacı ailesini memnun etmek sizi değil. Sizi kıskanan giyiminize karışan erkeğin hareketlerini aşk olarak yorumlamayın.

merhaba
Автор

Farkında mısınız bilmiyorum ama son bir iki yıldır tanınmış taşınmamış bir çok kadın tesettürden çıkıyor. Ben tesettürlü bi kadın olarak şunu fark ediyorum evlenen genç kadınlar baskıcı aile ortamlarından çıkıyorlar ve kendilerine Saygı duyalan dengeli bi evlilik ilişkisiyle benimsemedikleri kimliklerinden uzaklaşmaya başlıyorlar. Ben bunu çok sağlıklı buluyorum. Herkes inandığı ve mutlu olduğu şekilde yaşayacakları özgür evlerde özgürce yaşaması dileğiyle

eminesenmisin
Автор

Orta yollu bir ailede büyüdüm. İki tarafın da radikali olmadıkları için aileme çok teşekkür ederim. İnsanlar çeşitli baskılarla mücadele ediyor, haklarını elde etmek için ömürlerini harcıyor.. herkesin sınavı çok farklı gerçekten

gamzeumut
Автор

Annem kapalıydı ve asla bana başımı kapatmam için baskı yapmadı. Üniversite için, diğer hobilerim için hep yanımda oldu ve tesettür seçimim ne olursa olsun destekleyeceğini belirtti. Kendim isteyerek kapandım. Tesettürlü olmanın bana kendimi daha rahat hissettirdiğini farkettim. Özgürlüğün, saçının veya cildinin görünmesiyle alakalı olmadığını düşünüyorum. Ben kararlara saygılı bir ailede büyüdüm ancak çevremdeki bazı arkadaşlarım benim kadar şanslı değildi. Şuan anne olmayı bekliyorum; kızım ya da oğlum bebeğimin cinsiyeti ne olursa olsun kararlarına saygılı ve destekleyici bir anne olmak istiyorum.

ustayaelifdedinyenge
Автор

Nursema'nın verdigi mücadeleyi inanılmaz değerli buluyorum. Hem dinini yaşayıp hem de özgürlüğü için mücadeleye devam etmesi tesettürlü kadınlara çok güzel bi cesaret örneği oldu. Özellikle o ikonik sahnede evden çıkarken başörtüsünü düzeltmesi detayı da güzeldi

esina
Автор

Babam 17 yaşımda beni kapanmam için zorladı. Liseyi okuyodum beni okula göndermemekle tehdit etti. Hayallerim vardı küçük bir yerde yaşiyordum. Boyun eğdim hiç istemediğim halde ağlayarak kapandım yıllarca mutsuz yaşadım istemediğim bi halde yaptığım için mutsuz ediyordu. Belki kendimi dinleseydim hesaplaşmalarımı yapsaydım kendim bunu hakkıyla daha iyi yapabilirdim. Kesinlikle kötülemiyorum bunu dini bir değer ve hassas bir konu. Üniversitede açılmaya karar verdim korksam da düşündüm evlenince açılmak istemedim hayatımda biri yoktu eğer olacaksa da beni kendi benliğimle tanıyıp sevecek biri olması istiyordum. Açılamaya karar verdim kim ne derse desin yapıcam dedim yaptım da, başlarda aşırı korkuyordum ailemin tepkisi çevrenin tepkisi ve 7 yıl sonra açıldım ben çok mutluyum. Bunu günah sevapla örtüştürmüyorum. Kendi benliğimle varolmak bana inanılmaz mutluluk veriyor. Tüm dinlerden bağımsız olarak sadece insani duygularla düşünüyorum. Benim başımın açıklığının kimseye bir zararı yok başkasının başının kapalı olmasının da bana zararı yok.

melike
Автор

benim hikayem de nursemanın daha erken baş kaldıran hikayesi, o eski dindar ve erkeklerin yanında çekinen hali de dahil. En büyük başkaldırım açılmamla oldu. başkaldırdığım an direkt evlatlıktan reddedilme tehdidi yedim akrabaların yanında annemden duymadığım hakaretleri duydum. bana destek olacak kimse de yoktu o yüzden çalışıp kimseye ihtiyacım olmayacak bi iş bulduktan sonra cesaret edebildim zaten. ben geri adım atmayınca onlar geri adım attı ama 3 yıl geçti hala kabullenemediler, bi akrabımızın düğünü olsun sen gelme diyolar hemen. eskiden anneme inamılmaz bağlı bi çocuktum artık ne sevgi ne nefret kaldı içimde sadece geçmişe dönüp dilediğim gibi yaşayamadığım gençliğime, bi tiyatroya gidip 3 gün kavgasını etmem gerektiği, ünide ders harici arladaşlarımla geçirdiğim her dakka için kavga ettiğim günlerime üzülüyorum. ama en üzüldüğüm nokta ne kadar düzgünce anlatsam ne kadar kavga etsem ne yaparsam yapayım fikirlerinin bakış açılarının azıcık ufacık bile değişmemesi. öyle katılar ki taş gibi çareyi uzak durmakta bukabiliyorum bi tek. bayramdan bayrama gidiyorum onun çoğunda da kavga ediyoruz hala. benim yediğim dayaklar gibi kapanmamış mevzularım var onlarınsa ailenin isyankar kızını normalleştirme dertleri :D bi taraftan üzülüyorum onlara bi taraftan sinirleniyorum. bi taraftan da anlıyorum kişiliklerini inşa ettikleri sistemi yıkmaya çalışıyorum ama benden önce ne çevrelerinde olmuş bu ne de ben hariç herhangi bi çocuklarında. evet zamanında her dakkamızın beraber geçtiği kardeşim benimle konuşmuyor annemle babamı üzdüğüm! için. ben de üzülsünler istemezdim ama kimse benim üzüntümü umursamadı döktüğüm gözyaşlarını, yaşayamadığım gençliğimi, isteklerimi, arzularımı.

betulg
Автор

Diziyi izlemedim lakin anlattığın kadarıyla şunu anladım, dizi ne kadar cringe anlar içerse de toplumda kolay kolay hiçbir dizinin parmakla göstermeyeceği konuları parmak soka soka işlemiş. Güzel de yapmışlar bir yerden başlamak lazım.

mrlkn
Автор

Nursema'nın yaşadığı şeyler kadar ağır şeyler yaşamamış olsam da zamanında ben de aileme odadaki fili gördürtmüştüm böyle. Farklı yaşanmışlıklar farklı baş etme yollarımız olsa da inanın o son sahnede hissettiğimiz duygu hepimizin aynı. Bunu yapmak çok zor biliyorum ama imkansız değil. Sistemin kendisi size, sizin ne kadar güçsüz olduğunuza sizi inandırmaktan ibaret. Ama yemin edebilirim ki ataerkil ailede büyümüş her kadının içinde o gerekli güç hayli hayli var. Umarım bu dizi ve özellikle de o son sahnesi kadınlara ne kadar güçlü olduklarını hatırlatır çünkü sizi temin ederim ki size bunları yaşatan erkekler sandığımızdan çok daha zekasız ve ezikler. Biraz klişe olsa da inanın başka bir dünya mümkün<3

goldrush
Автор

Kıvılcım ve ailesinin evi o kadar güvenli ve rahat ki Nilay ve Mustafa o evde çocuk yapabildiler baskılardan arınınca kfkdkkdjdjjd

vmqxuxn
Автор

benim annem baskıyla büyümüş bir çocuk. 40 yaşında başını açtı. yıllar bir şey değiştirmiyor insan kendi istediği gibi yasayamiyorsa mutsuz oluyo. ama kendisi baskıyla büyüdüğü için bize hiçbir konuda baskı yapmadı. babam çok muhafazakar ve daha 12 13 yaşlarında ve manipüle edilmeye çok açıkken babama kalsa kapanirdik ve bunu kendimiz de istiyormuş gibi hissettirerek güzel renkli örtüler alarak yapardı ama annem engel oldu. iyi ki de oldu

rururue
Автор

Benim ailemde muhafazakar ama beni çok iyi eğittiler dinimi çok güzel öğrettiler ve bana düşünmeyi öğütlediler bana doğru islamı öğrettiler ve zamanla ben de bir arayışa düşerek dinime daha da aşık oldum. Şu an insanların böyle islamdan uzaklaşması ve hatta dininine bağlı insanları ötekileştirmesi beni çok üzüyor. Kapalı bile olmamama rağmen yaşadığım onca islamafobik olay gerçekten inanılmaz. İnsanlarda saygının kalmaması çok üzücü. Keşke herkes birbirine karşı saygılı olabilse…

Burcuceyllan
Автор

bu diziyi sema maraşlı’nın izlediğini ve içten içten nursema’nın özgürlükçü hallerine çıldırdığını düşünmeden edemiyorum.

elrumazi
Автор

Diziyi hiç izlemedim, sadece diziyle alakalı videoları izledim ama o kadar gerçek ki. Benim teyzem mesela çok aşırı muhafazakar insanlar, bütün kızları kapalı, ama oğullarının başı açık kızla evlenmesinde sıkıntı yok. Bu kadın zamanında bana başım açık diye anneme neler demişti. Bu ikiyüzlülük midemi bulandırıyor. Seküler insanlar da tutucu olabilir ama asla muhafazakar insanlar gibi cehennemi yaşatmıyorlar. Bıktık bu insanlardan gerçekten ya. Bi rahat bırakın bizi.

Zeynep-xqyr
Автор

yorumlarda kadınların sonsuz bir şekilde birbirlerine destek olduklarını görüyor ve bununla o kadar gurur duyuyorum ki tüylerim diken diken oldu. yalnız olmadığımızı/olmadığınızı bilelim :)

vuslatcanc
Автор

Açık söylemek gerekirse bu kadar iyi bi video beklemiyordum, harika noktalara parmak basıp, en doğru noktalara değinip kesitleri ona göre yerleştirmişsin, tespitlerin ve yorumlaman da çok iyi❤️‍🔥

veylarble
Автор

fatih çok muhafazakar ama evlenmeden sevgilisini hamile bırakmış.

Ferhangi
Автор

Bu video travmalarımı biraz tetikledi, bu sebepten belki biraz uzun da olsa içimi dökmek istiyorum. Ben ailemin hep "doğru" olduğunu bilerek büyüdüm. Küçükken kuran kurslarına gittim, büyüyünce kapanacağımdan hep emindim çünkü bu "doğru"ydu. Babam beni küçükken hep severdi. Büyüdükçe sevgisini göstermeye, ama bunu şartlı bir şekilde göstermeye başladı. İlk telefonumu aldığım günden itibaren telefonum hep karıştırıldı. Karşı cinsle en ufak iletişimim yanlış sayıldı. Başta bu duruma karşı çıkılmıyor, hatta "elbette arkadaşın olabilir" gibi tepki veriliyordu. Daha sonra büyüdükçe bu tepkileri de değişmeye başladı. Bir gün eve geldiğimde telefonum yine karıştırıldı ve "bir erkekle 10 dakika boyunca nasıl ve ne konuşabilirsin" şeklinde bağırtılar ve azarlarla karşılaştım. Benimse o sırada tek açıklamaya çalıştığım şey bunun "yanlış" olduğunu bildiğim ve pişman olduğumdu. Sonrasında babam konuştuğum yalnızca arkadaşım olan erkek şahsı arayıp kızımla görüşemezsin diyerek bağırdı ve tekrarı kesilmeyecek olan düzen başlamış oldu. Artık her dışarı çıktığımda annem tarafından sorgulanıyordum, günlüklerim okunuyordu, telefonum karıştırılıyordu ve bir şey bulunduğunda annem beni "evin huzurunu kaçırmakla" suçluyordu. Ergenliğimin ortasında ve okulumdaki birine aşık olmuştum ve bunun için azarlandım. Ama şimdi fark ediyorum ki ben aileme boyun eğiyor gibi rol yapıyor ve doğru bildiğim şeyi yapmaya devam ediyormuşum. Doğru bildiğim şeyi gizlice devam ettirmeyi sürdürdüm. Yalnızca arkadaş olduğum karşı cinsle gizlice hep buluştum, çünkü yanlış olmadığını içten içe biliyordum. Hatta bir kez daha aşık oldum ve bu sefer karşılıklı olan duygum bir ilişkiye dönüştü. İlişkimi gizlice sürdürüyor ve ailem herhangi bir şekilde öğrenir diye ödüm kopuyordu. Ama maalesef işler istediğim gibi gitmedi. Zaten her an her saniye ailemin baskısıyla devam eden yaşantım ve sürekli gözleri önünde olmamın istendiği evde bir şeyleri gizlemek o kadar kolay değil. Telefonumun daha önce de elimden alındığı ve gençliğimin baharını aylarca eve kapatılıp, babamın psikolojik ve fiziksel şiddeti ile geçirerek ve evin tüm aile bireylerinin gözünde "huzur bozan insan" olarak başıma en çok korktuğum şey geldi yine. Babam ilişkimi öğrendi ve o gün gördüğüm şiddeti size tarif edemem. Üstelik ilk defa biriyle sevgili oluyordum. Babam günlerce bana psikolojik şiddet uyguladı. Yine eve kapattı ve okula göndermeyeceğini söyledi. Odamın kapısını tekmeleyip duruyor ve ben her anımı maalesef diken üstünde ve hazırolda geçiriyordum. Babam her an odama gelebilir ve bana vurabilir korkusuyla yaşıyordum. Evde depresyona girmiş ve bu şekilde nasıl yaşayacağımı düşünüp ağlıyordum. Evden çıkmam zaten yasaktı. Annem de yanımda olmak şöyle dursun; beni yine evin huzurunu kaçırmakla hatta "erkek düşkünlüğüyle" suçluyordu. Edepsizmişim yani. Ben duygularımı yaşamak için bu kadar mücadele verirken erkek kardeşim gecenin 2sinde eve geliyor ve kızlarla konuştuğunda "aslan oğlum" denilerek pohpohlanıyordu gözlerimin önünde. Ve bir gün dayanamadım, o zaman daha 2 yaşında olan küçük bir kardeşim daha vardı. Ona son kez veda etmeyi göze alarak, çantamı hazırladım ve geceyi bekledim. Tam gece 4te evden kaçtım. Hayatımda öyle koştuğumu hatırlamıyorum. Bu benim özgürlük koşumdu fakat gidecek yerim de yoktu. O zaman en yakın arkadaşım olan kızın evine gitmeye çalıştım. Güç bela evini buldum ve ona ve ailesine kolumdaki morlukları gösterdim ve bana yardımcı olmalarını istedim. Ellerinden geleni yaptılar fakat annem gelip beni buldu ve tekrar eve götürdü. Arkadaşım hiç istemese de ailesi de "babandır yapar, olur öyle şeyler" diyerek beni ikna ettiler. Bu olaydan sonra sevgilim benden ayrıldı. Arkadaşlarım benden uzaklaştılar çünkü ev hapsindeydim ve onların yanına çıkamıyordum. Bahsi geçen evine kaçtığım arkadaşım eve gelmeye çalıştığında annem kapıdan kovmuş sonradan öğrendim. Kimseyle görüşemiyordum çünkü yasaktı. Babam o dönem beni kapanmaya dahi zorladı ama yapmadım. Aradan yıllar geçti. Üniversite tercih zamanım geldiğinde yengemle bir olup farklı şehir tercihi yaptık gizlice çünkü yaşadığım şeyleri ve baskıları biliyordu. Tercihim geldi ama korona çıktı ve uzaktan eğitimle okuduk. Uzaktan eğitimle okuduğumuz sırada, ben yine aşık oldum. Tanıdığım en kibar en harika insandı. Hislerimiz karşılıklıydı ve ona önceki ilişkimde yaşadıklarımı anlattım. Nasıl elimde olmadığı halde herkes tarafından yarı yolda bırakıldığımı anlattım. O bana bunların hepsinin önemsiz olduğunu ve beni çok sevdiğini söyledi. Ailemin muhafazakarlığına karşın kendimi seküler ve düşüncelerimi bağımsız geliştirebilmiştim çünkü. Ev hapsinde yaşadığım onca dönemde aklımdan intihar dahi geçse de bunu yapmayıp evde bulduğum kişisel gelişim kitaplarını okumuş, kendimi bilinçlendirmiştim ve bu kitapların bana faydası çok oldu. Kendi doğrularımla yaşamayı öğrendim. Bir erkeğin baskı ve himayesinde değil, kendim olarak doğru olabileceğimi öğrendim. O zaman bahsettiğim 2 yaşında olan kardeşim şu an 9 yaşında ve ben de 23 yaşındayım. Kardeşim ona öğrettiğim felsefelerle bana daha çok benzedi. Evde benim ve kendisinin özgürlüğünü hep savundu. Ona göre ben istediğim gibi giyinebilir ve istediğim makyajı yapabilirim ve buna kimse karışamazdı, ve bana hep çok yakıştığını söylerdi çocuk aklıyla. Yazdıkça gözlerim doluyor :) "Sen her halinle güzelsin" der bana hep. Şimdi o aşık olduğum adamla evliyim. Ailelerimiz zıt düşünceli insanlar, onun ailesi seküler ve benimki muhafazakar fakat bunu önemsemedik çünkü birbirimize benziyoruz ve uyumluyuz. O bana hep destek oluyor ve hep güveniyor. Telefonumun şifresini bildiği halde bir kez olsun karıştırmadı ve güvenini sorgulamadı. Beni olduğum gibi kabul ediyor. Babam da artık eskisi gibi değil, hatta nişanlandıktan sonra istediğim makyajı yapıp istediğim gibi giyinebildim çünkü herhangi bir "erkek" himayesinde olmam onun için yeterliydi. Ama ben ailemden kurtulmak için değil, gerçekten eşimi çok sevdiğim için evlendim. Bu bir kurtuluş hikayesi değil. Evlenmek bir kurtuluş asla değil ve kızların böyle görmesini istemem. Ben sadece kendi doğrumda devam ettim. Ailemin bana doğru diye lanse etmeye çalıştığı tüm yanlışları reddettim. Beni doğru bildiğim şey geliştirdi. Babama kulak asmadım ve okudum, kapanmadım ve doğru bildiğim inancı yaşadım. Ben bir bireyim ve doğrularımla varım. Eşim yalnızca bana daha çok destek oldu ve yardımcı oldu. Kendimi seviyorum ve tüm baskılara boyun eğmediğim için kendimle gurur duyuyorum.

goksensevvalkeskin
Автор

Muhafazakar aileden geliyorum muhafazakarların aha bu biz diye izleyip rahatsız olması çok komik sjjs gerçekliği tüm çıplaklığıyla yüzlerine vurması böyle bi dönemde aşırı cesaret istiyor.helal olsun bunlara

kubraa
Автор

Çocukken ayağımda çorap yok diye dedemden azar yerdim hep. Kısa kollu bluz, askılı tshirt, şort hiç giyemedim çocuk yaşta ve giyen kuzenlerim vardı hep özenirdim . Sonra zorla kapatıldım. Hatta okula giderken örter yarı yolda açardım. Hiç ama hiç istemedim örtünmeyi. Sonra 36 yaşında tesettürden ayrıldım. Ailede sadece annem istemedi açılmamı ve çok tepki gösterdi. Aşırı giden herşey sonunda tersine dönüyor. Kabak çiçeği gibi açıldım saçıldım. Sanki o baskıdan hıncımı alır gibi çocukken genç kızken gidemediğim herşeyi giydim gezdim. Tesettüre asla karşı değilim. Onun özünü bilip bilinçli şekilde baskı olmadan olmalı. Diyeceklerim bu kdr

hilaldogan