filmov
tv
HAD BETTER ne demek?
Показать описание
HAD BETTER KONU ANLATIMI
Yukarıdaki cümlelerden de anlaşılacağı gibi ‘’had better + V1’’ kalıbı tavsiyenin yerine getirilmesinin iyi olacağını yoksa iyi şeyler olmayacağını, problemlerle karşılaşılabileceği gibi anlam vermektedir.
Cümleler arasında kullanılan or = yoksa anlamı taşımaktadır. Bu cümlelerde or else de kullanılabilirdi.
- I’d better go now, OR I will be late.
- I’d better go now, OR ELSE I will be late.
‘’or’’ ya da ‘’or else’’ in cümleye kattığı anlam YOKSA’dır. Aynı zamanda otherwise : aksi taktirde , kullanılabilir.
1. I’d better go to bed, or I will be late for school tomorrow. (Uyumaya gitsem iyi olur yoksa yarın okula geç kalacağım.)
2. You’d better tell him the truth, or he’ll get so angry. (Ona doğruyu söylesen iyi olur yoksa çok sinirlenecek.)
3. You have an important exam tomorrow, and you’d better be at school in time. (Yarın çok önemli bir sınavın var ve zamanında okulda olsan iyi olur.)
4. I’d better go now, or I’ll be late. (Şimdi gitsem iyi olur yoksa geç kalacağım.)
5. You’d better pay the water bill today, or they will cut off your water. (Su faturanı bugün ödesen iyi olur yoksa suyunu kesecekler.)
had better + V1 ‘’…se iyi olur’’
should + V1 ‘’…se iyi olur’’
Bu 2 kalıp arasında BÜYÜK bir fark vardır. Gelin bu farkı yakından inceleyelim.
SHOULD: Genel tavsiyeler için kullanılır. Kişiler bu tavsiyeleri uygulamak zorunda değillerdir. Tavsiyeler yerine getirilmediği durumda herhangi bir problemle karşılaşılmaz yani sonunda olumsuz bir durum yoktur.
- You should read more books. (Daha fazla kitap okusan iyi olur.)
Yukarıdaki örnektende anlaşılacağı gibi burada özel bir durumdan, aciliyeti olan durumdan ya da daha fazla kitap okumadığı taktirde kişinin başına kötü şeyler geleceğinden bahsedilmemektedir. Bir örnek daha vermek gerekirse;
- It’s a great film. You should watch it. (Harika bir film. İzlesen iyi olur.)
Bu cümlede de kişi kendi şahsi fikrini söylemektedir. Bu filmi izlemezsem başıma kötü bir şeyler gelmeyecektir, beni bekleyen bir tehlike yoktur.
Ama had better + V1 daha farklıdır. Burada bu tavsiyenin yerine getirilmemesi durumunda kişiyi bir tehlike beklemektedir. Tavsiyenin yerine getirilmemesi bir sıkıntı yaratacaktır. İşte bu durumda had better+V1 kalıbı should + V1 kalıbından bu noktada ayrılır.
- I’d better go now, or else my boss will fire me. (Şimdi gitsem iyi olur yoksa patron beni kovacak.)
Bu örnekten de anlaşılacağı gibi şimdi gitmezsem başıma kötü şeylerin gelebileceği, bir sıkıntı çıkacağı anlamı vardır ki o yüzden bu cümlede had better kullanılmıştır.
En sık yapılan hata had better ile fiil arasına to konulmasıdır.
- I’d better to go. (yanlış)
- I’d better go. (doğru)
Peki bu kalıbın olumsuz cümlelerini nasıl oluşturacağız. Yani ‘’……masa iyi olur’’ anlamını cümleye nasıl vereceğiz bunu görelim;
Örnekler:
1. You’d better not eat more chicken. (Daha fazla tavuk yemesen iyi olur.)
2. We’d better not tell her about this, otherwise she’ll get sad. (Ona bunu anlatmasak iyi olur, aksi taktirde üzülecek.)
3. You’d better not talk to him now. He is very angry at the moment. (Onunla şimdi konuşmasan iyi olur. Şu an çok sinirli.)
4. I’d better not come to your party, otherwise he may see me.(Partine gelmesem iyi olur aksi taktirde o beni görebilir.)
5. You’d better not drive your car because you’re very drunk. (Arabanı kullanmasan iyi olur, çünkü çok sarhoşsun.)
• ‘’Had I better + V1..?’’ kalıbının soru şekli nasıldır ve cümleye ne anlam katar aşağıda inceleyip, öğrenelim.
*Eylemin o anda yapılmasının iyi olup olmayacağı sorulmaktadır. Bir problem teşkil edip etmeyeceği sorulmaktadır.
Örnekler:
1. Had I better phone Tom now? (Şimdi Tom’a telefon etsem iyi olur mu?)
2. Had I better go or stay here? (Gitsem mi yoksa burada kalsam mı iyi olur?)
3. Had I better sit here? (Buraya otursam iyi olur mu?)
4. Had we better go out or stay here? (Dışarı çıksak mı yoksa burada mı kalsak iyi olur?)
5. Had she better talk to him? (Onunla konuşsa iyi olur mu?)
Yukarıdaki cümlelerden de anlaşılacağı gibi ‘’had better + V1’’ kalıbı tavsiyenin yerine getirilmesinin iyi olacağını yoksa iyi şeyler olmayacağını, problemlerle karşılaşılabileceği gibi anlam vermektedir.
Cümleler arasında kullanılan or = yoksa anlamı taşımaktadır. Bu cümlelerde or else de kullanılabilirdi.
- I’d better go now, OR I will be late.
- I’d better go now, OR ELSE I will be late.
‘’or’’ ya da ‘’or else’’ in cümleye kattığı anlam YOKSA’dır. Aynı zamanda otherwise : aksi taktirde , kullanılabilir.
1. I’d better go to bed, or I will be late for school tomorrow. (Uyumaya gitsem iyi olur yoksa yarın okula geç kalacağım.)
2. You’d better tell him the truth, or he’ll get so angry. (Ona doğruyu söylesen iyi olur yoksa çok sinirlenecek.)
3. You have an important exam tomorrow, and you’d better be at school in time. (Yarın çok önemli bir sınavın var ve zamanında okulda olsan iyi olur.)
4. I’d better go now, or I’ll be late. (Şimdi gitsem iyi olur yoksa geç kalacağım.)
5. You’d better pay the water bill today, or they will cut off your water. (Su faturanı bugün ödesen iyi olur yoksa suyunu kesecekler.)
had better + V1 ‘’…se iyi olur’’
should + V1 ‘’…se iyi olur’’
Bu 2 kalıp arasında BÜYÜK bir fark vardır. Gelin bu farkı yakından inceleyelim.
SHOULD: Genel tavsiyeler için kullanılır. Kişiler bu tavsiyeleri uygulamak zorunda değillerdir. Tavsiyeler yerine getirilmediği durumda herhangi bir problemle karşılaşılmaz yani sonunda olumsuz bir durum yoktur.
- You should read more books. (Daha fazla kitap okusan iyi olur.)
Yukarıdaki örnektende anlaşılacağı gibi burada özel bir durumdan, aciliyeti olan durumdan ya da daha fazla kitap okumadığı taktirde kişinin başına kötü şeyler geleceğinden bahsedilmemektedir. Bir örnek daha vermek gerekirse;
- It’s a great film. You should watch it. (Harika bir film. İzlesen iyi olur.)
Bu cümlede de kişi kendi şahsi fikrini söylemektedir. Bu filmi izlemezsem başıma kötü bir şeyler gelmeyecektir, beni bekleyen bir tehlike yoktur.
Ama had better + V1 daha farklıdır. Burada bu tavsiyenin yerine getirilmemesi durumunda kişiyi bir tehlike beklemektedir. Tavsiyenin yerine getirilmemesi bir sıkıntı yaratacaktır. İşte bu durumda had better+V1 kalıbı should + V1 kalıbından bu noktada ayrılır.
- I’d better go now, or else my boss will fire me. (Şimdi gitsem iyi olur yoksa patron beni kovacak.)
Bu örnekten de anlaşılacağı gibi şimdi gitmezsem başıma kötü şeylerin gelebileceği, bir sıkıntı çıkacağı anlamı vardır ki o yüzden bu cümlede had better kullanılmıştır.
En sık yapılan hata had better ile fiil arasına to konulmasıdır.
- I’d better to go. (yanlış)
- I’d better go. (doğru)
Peki bu kalıbın olumsuz cümlelerini nasıl oluşturacağız. Yani ‘’……masa iyi olur’’ anlamını cümleye nasıl vereceğiz bunu görelim;
Örnekler:
1. You’d better not eat more chicken. (Daha fazla tavuk yemesen iyi olur.)
2. We’d better not tell her about this, otherwise she’ll get sad. (Ona bunu anlatmasak iyi olur, aksi taktirde üzülecek.)
3. You’d better not talk to him now. He is very angry at the moment. (Onunla şimdi konuşmasan iyi olur. Şu an çok sinirli.)
4. I’d better not come to your party, otherwise he may see me.(Partine gelmesem iyi olur aksi taktirde o beni görebilir.)
5. You’d better not drive your car because you’re very drunk. (Arabanı kullanmasan iyi olur, çünkü çok sarhoşsun.)
• ‘’Had I better + V1..?’’ kalıbının soru şekli nasıldır ve cümleye ne anlam katar aşağıda inceleyip, öğrenelim.
*Eylemin o anda yapılmasının iyi olup olmayacağı sorulmaktadır. Bir problem teşkil edip etmeyeceği sorulmaktadır.
Örnekler:
1. Had I better phone Tom now? (Şimdi Tom’a telefon etsem iyi olur mu?)
2. Had I better go or stay here? (Gitsem mi yoksa burada kalsam mı iyi olur?)
3. Had I better sit here? (Buraya otursam iyi olur mu?)
4. Had we better go out or stay here? (Dışarı çıksak mı yoksa burada mı kalsak iyi olur?)
5. Had she better talk to him? (Onunla konuşsa iyi olur mu?)
Комментарии