Hatay - Vatandaşın İçine Sindiremediği Şeyleri Sorduk.?

Türkiye sessiz istila altında. Milyonlarca mülteci, göçmen, kaçak işçi ucuz işgücü olarak ülkemize giriş yaptı. Eğitimli nüfusumuz da Türkiye’den kaçıyor. Gelişmiş ülkeler nitelikli iş gücünü doğal olarak havada kapıyor, bizim ülkemizde yetişen, diploma sahibi olan en kıymetli varlığımız insanlara her türkü fırsatı sunuyor.
Nazım’ın da dediği gibi Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, toprakta karınca, suda balık ve havada kuş kadar çoktu Cumhuriyet için mücadele edenlerin sayısı. Onların arasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim için yurtdışına gönderdiği genç öğrenciler de vardı.
“Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum. Gür alevler halinde dönmelisiniz.” demişti.

Onlar da döndü, heyecanla genç Cumhuriyet için çalıştı.

Şimdi durum tam tersi.

Son üç yılda yaklaşık 300 bin gencimiz, son bir yılda 12 bin akademisyenimiz ve nitelikli insan kıymetimiz hayallerini yurt dışında aradı. Bu beyin gücü göçünün baskısını da ülke olarak her alanda fazlasıyla hissediyoruz. Daha iyi bir gelecek planlamak için çevresel, sosyal ve bireysel refah göstergelerine odaklanan, kapsayıcı, bilimsel ve yaratıcı politikalar geliştirmeliyiz. Türkiye'de yaşadığımız merhametsizlik, vicdansızlık ve kötülükler çocuklarımız için ağır psikolojik sorunlar yaratacak boyuta ulaştı.