filmov
tv
Yeni Gün Gazetesi -BGC Başkanı Kürşat Tuncer

Показать описание
Dolar kurunun atakları karşısında yükselen kağıt krizinden yaygın medyanın yanında yerel yazılı basın da derinden etkileniyor. Kimisi küçülüyor, sayfa sayısını azaltıyor. Kimisi haftanın bazı günleri yayınlamama kararı alıyor. Kimisi personel çıkarma yoluna gidiyor.
KıvılcımHaber olarak Burdur’da yerel yazılı medyanın sorunlarını masaya yatırdık.
KıvılcımHaber’e konuşan Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Yenigün Gazetesi yöneticisi Kürşat Tuncer ve Çağdaş Burdur Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hasan Ali Daldal’ın çarpıcı açıklamaları:
KıvılcımHaber ve Aydınlık grubuna teşekkür ederek başladığı konuşmasında Kürşat Tuncer:
Özellikle yaz aylarında Türkiye’de bir anda etkisi hissedilen yüksek kur tehlikesinden sonra Aydınlık gazetesi ve Aydınlık grubuna bağlı medya sürekli olarak yerel basının yaşadığı sıkıntıları, sorunlarımızı medyada cesurca dile getiren mecralardan birisi.
Burdur’da Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak ve Burdur’da 65 yıllık bir geçmişe sahip Yenigün Gazetesi yönetici olarak şunu rahatlıkla söyleyebilir ki, Burdur’da da yerel basın ülke genelinde olduğu gibi sıkıntılar içerisinde. Döviz sıkıntısındaki yaşanan kâğıt problemi zaten yerel basının en büyük sıkıntılarından birisiydi. Çünkü biliyorsunuz bizim en büyük hammaddelerimizden birisi kâğıt. Ancak son yıllarda Türkiye’deki kâğıtta dışa bağımlılık, kâğıdın ithal edilmesi artan kur fiyatlarıyla birlikte kâğıt fiyatlarını iki kat arttırdı. Ve bu da Anadolu’daki bütün gazeteler kâğıt temin etmede, kâğıt fiyatlarına yetişmede çok zorlanıyorlar. Bununla ilgili Aydınlık grubunun zaman zaman yaptığı çıkışlarda olduğu gibi, kenevir üretimini artırmak, tekrar devletin kâğıt fabrikası kurması ve buna benzer seçenekler konuşuluyor. Bunlardan birisinin mutlaka yapılması gerekiyor.
Türkiye’de yerel basın bu ithalat sopası ve yüksek kur tehlikesi devam ettiği müddetçe kâğıt problemi de daha da ağırlaşarak devam edecektir.
Sayfa sayısı azaldı mı sorusunda
Bildiğiniz gibi Türkiye’de başta yaygın basında olmak üzere yerel gazetelerin tamamının en büyük gelir kalemi kamu ihale ilanları yani resmi ilanlardır. Resmi ilanlar Basın İlan Kurumu aracılığı ile dağıtılıyor. Basın İlan Kurumu Sonbaharda gazetelerin kâğıt ve kalıp girdilerinden yaşadığı krizini dikkate alarak zaten gazete kategorilerinde belli küçültmelere gitti. Burdur’da da yerel gazetelerden iki tanesi sayfa sayısını azalttı. Ama takdir edersiniz ki Basın İlan Kurumu’nun kısa vadede aldığı bu çözüm yapısal sorunlarımıza çözüm bulacak nitelikte değil. Geçici olarak kâğıt masrafını azaltmaya dönük bir tedbir ve teşvikti. Bu noktada yeterli olmayacağı kanaatindeyiz.
Yerel basının Türkiye’de yaşadığı sorunlarda girdi maliyetlerinin bu denli artmasının önümüzdeki dönemde gazeteler açısından en büyük tehlike olacağını düşünüyorum.
Personel azaltma sorunuza şöyle cevap vereyim. Gerçekten son zamanlarda Türkiye’de kaliteli eleman yetiştirmede ve kaliteli eleman çalıştırmada zaten zorlanıyorken, şimdi de artan bu girdi maliyetleri ve ekonomik sorunlar karşısında personel sıkıntıları da haliyle yaşanacaktır. Ancak bu noktada Basın İlan Kurumu’nu ilan alan gazetelere uyguladığı personel kriterlerinden dolayı belki bu noktada çok hissedilmiyor. Mesela ben kendi şehrimizden örnek vereyim. Burdur’da bir günlük gazetenin resmi ilan alamaya devam edebilmesi için en az 3 fikir işçisi bir yazı işleri müdürü yani toplam 4 personel çalıştırması zorunlu. Bu önceden beşti; dörde düşürüldü. Bu düzenlemeden dolayı gazetelerin çalışan emekçi arkadaşlarımızı bir anda çıkarma gibi –diğer özel sektörde örneklerini gördüğümüz, yani ücretlerini vermeme ve çıkarma gibi seçenekleri Allah’tan bizim sektörümüzde böyle bir opsiyon gözükmüyor. Çünkü Anadolu’daki gazetelerin büyük bölümü Burdur’daki gibi ilan alamaya devam edebilmeleri için belli sayıda fikir işçisi çalıştırmaya devam etmeleri lazım. Bunun için kurumun bu noktada yaptığı düzenleme çalışan arkadaşlarımız için bir bakıma sigorta görevi gördüğünü düşünüyorum.
Uzun vadede baktığımızda yerel basının Türkiye’de –yaygın basın da dâhil olmak üzere- reklam, resmi ilan ve benzeri gelir kalemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadığını görmekteyiz. Özellikle resmi ilan noktasında da bu fırsatı verdiğiniz için şunu vurgulamak istiyorum- kamu kurumları ihaleleri biraz özellikle zaman yönüyle problemli görüyor. İhale süreci, sürecin getirdiği bürokratik düzenlemeler, yasal bekleme sürelerini kamu yöneticileri maalesef yük olarak görüyor. Bu noktada ihale ilanlarını uzun süredir azaltma, ilan pastasını düşürme eğilimlerinin de önümüzdeki yıllarda devam edeceğini tahmin ediyorum. Maalesef birçok kamu kurumu ihale yapmak yerine ahbap çavuş ilişkileri veya biraz önce söylediğim gibi işi daha çabuk sonuçlandırmak, bir an evvel hizmeti yerine getirmek adına ihaleleri yapmamak yoluna gidiyor. Yerel basın son birkaç senedir girdi maliyetlerinin yanısıra en çok bu sorunu yaşamaktadır.
KıvılcımHaber olarak Burdur’da yerel yazılı medyanın sorunlarını masaya yatırdık.
KıvılcımHaber’e konuşan Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Yenigün Gazetesi yöneticisi Kürşat Tuncer ve Çağdaş Burdur Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hasan Ali Daldal’ın çarpıcı açıklamaları:
KıvılcımHaber ve Aydınlık grubuna teşekkür ederek başladığı konuşmasında Kürşat Tuncer:
Özellikle yaz aylarında Türkiye’de bir anda etkisi hissedilen yüksek kur tehlikesinden sonra Aydınlık gazetesi ve Aydınlık grubuna bağlı medya sürekli olarak yerel basının yaşadığı sıkıntıları, sorunlarımızı medyada cesurca dile getiren mecralardan birisi.
Burdur’da Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak ve Burdur’da 65 yıllık bir geçmişe sahip Yenigün Gazetesi yönetici olarak şunu rahatlıkla söyleyebilir ki, Burdur’da da yerel basın ülke genelinde olduğu gibi sıkıntılar içerisinde. Döviz sıkıntısındaki yaşanan kâğıt problemi zaten yerel basının en büyük sıkıntılarından birisiydi. Çünkü biliyorsunuz bizim en büyük hammaddelerimizden birisi kâğıt. Ancak son yıllarda Türkiye’deki kâğıtta dışa bağımlılık, kâğıdın ithal edilmesi artan kur fiyatlarıyla birlikte kâğıt fiyatlarını iki kat arttırdı. Ve bu da Anadolu’daki bütün gazeteler kâğıt temin etmede, kâğıt fiyatlarına yetişmede çok zorlanıyorlar. Bununla ilgili Aydınlık grubunun zaman zaman yaptığı çıkışlarda olduğu gibi, kenevir üretimini artırmak, tekrar devletin kâğıt fabrikası kurması ve buna benzer seçenekler konuşuluyor. Bunlardan birisinin mutlaka yapılması gerekiyor.
Türkiye’de yerel basın bu ithalat sopası ve yüksek kur tehlikesi devam ettiği müddetçe kâğıt problemi de daha da ağırlaşarak devam edecektir.
Sayfa sayısı azaldı mı sorusunda
Bildiğiniz gibi Türkiye’de başta yaygın basında olmak üzere yerel gazetelerin tamamının en büyük gelir kalemi kamu ihale ilanları yani resmi ilanlardır. Resmi ilanlar Basın İlan Kurumu aracılığı ile dağıtılıyor. Basın İlan Kurumu Sonbaharda gazetelerin kâğıt ve kalıp girdilerinden yaşadığı krizini dikkate alarak zaten gazete kategorilerinde belli küçültmelere gitti. Burdur’da da yerel gazetelerden iki tanesi sayfa sayısını azalttı. Ama takdir edersiniz ki Basın İlan Kurumu’nun kısa vadede aldığı bu çözüm yapısal sorunlarımıza çözüm bulacak nitelikte değil. Geçici olarak kâğıt masrafını azaltmaya dönük bir tedbir ve teşvikti. Bu noktada yeterli olmayacağı kanaatindeyiz.
Yerel basının Türkiye’de yaşadığı sorunlarda girdi maliyetlerinin bu denli artmasının önümüzdeki dönemde gazeteler açısından en büyük tehlike olacağını düşünüyorum.
Personel azaltma sorunuza şöyle cevap vereyim. Gerçekten son zamanlarda Türkiye’de kaliteli eleman yetiştirmede ve kaliteli eleman çalıştırmada zaten zorlanıyorken, şimdi de artan bu girdi maliyetleri ve ekonomik sorunlar karşısında personel sıkıntıları da haliyle yaşanacaktır. Ancak bu noktada Basın İlan Kurumu’nu ilan alan gazetelere uyguladığı personel kriterlerinden dolayı belki bu noktada çok hissedilmiyor. Mesela ben kendi şehrimizden örnek vereyim. Burdur’da bir günlük gazetenin resmi ilan alamaya devam edebilmesi için en az 3 fikir işçisi bir yazı işleri müdürü yani toplam 4 personel çalıştırması zorunlu. Bu önceden beşti; dörde düşürüldü. Bu düzenlemeden dolayı gazetelerin çalışan emekçi arkadaşlarımızı bir anda çıkarma gibi –diğer özel sektörde örneklerini gördüğümüz, yani ücretlerini vermeme ve çıkarma gibi seçenekleri Allah’tan bizim sektörümüzde böyle bir opsiyon gözükmüyor. Çünkü Anadolu’daki gazetelerin büyük bölümü Burdur’daki gibi ilan alamaya devam edebilmeleri için belli sayıda fikir işçisi çalıştırmaya devam etmeleri lazım. Bunun için kurumun bu noktada yaptığı düzenleme çalışan arkadaşlarımız için bir bakıma sigorta görevi gördüğünü düşünüyorum.
Uzun vadede baktığımızda yerel basının Türkiye’de –yaygın basın da dâhil olmak üzere- reklam, resmi ilan ve benzeri gelir kalemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadığını görmekteyiz. Özellikle resmi ilan noktasında da bu fırsatı verdiğiniz için şunu vurgulamak istiyorum- kamu kurumları ihaleleri biraz özellikle zaman yönüyle problemli görüyor. İhale süreci, sürecin getirdiği bürokratik düzenlemeler, yasal bekleme sürelerini kamu yöneticileri maalesef yük olarak görüyor. Bu noktada ihale ilanlarını uzun süredir azaltma, ilan pastasını düşürme eğilimlerinin de önümüzdeki yıllarda devam edeceğini tahmin ediyorum. Maalesef birçok kamu kurumu ihale yapmak yerine ahbap çavuş ilişkileri veya biraz önce söylediğim gibi işi daha çabuk sonuçlandırmak, bir an evvel hizmeti yerine getirmek adına ihaleleri yapmamak yoluna gidiyor. Yerel basın son birkaç senedir girdi maliyetlerinin yanısıra en çok bu sorunu yaşamaktadır.