Sofiler Neden Takvalı Olamazlar (Sofinin Dünyası -18)

Sofiler Neden Takvalı Olamazlar (Sofinin Dünyası -18)

Takvalı olmanın ilk şartı konuştuğunda doğruları konuşmak, yalan söylememektir. Ancak tasavvuf tarikat kitaplarına bakıldığında Allah ve elçisi hakkında en korkunç yalanları söylerler, en akla gelmedik mevzularda hadis uydururlar.

Dikkatinizi çekebilecek diğer videolar:

Unutmayın:

- Youtube ve facebbok üzerinden uzaktan eğitim yoluyla dini sohbetler yapılabilir.

- Eğitim videolarının yaşı ve coğrafyası yoktur İstanbul, Ankara İzmir neresi olursa olsun.

- Ramazan ayı, kurban bayramı, imsak ve iftar vakitleri, ramazan bayramı, kadir gecesi bunlar birer fırsattır.

-Şirk cephesinde hava durumu ve haberler hep aynıdır.

[tahaihsanemir]

Fehmi abi sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Senden önce cesaretli birinin çıkıp tarikatlardan ve tasavvufun iç dünyasından bahsettiğini hiç duymadım. Hep dışını gördük. Gerçek islam zannettik. Fakat sen kıvlcımı çaktıktan sonra şüphelerim arttı. tasavvuf hakkında 10larca kitap okudum. İnşaallah bundan sonra kimsenin beni hurafelerle kandırmasına izin vermeyeceğim. Allah senden razı olsun. Allah hepimizi tevhid imanından ayırmasın

[erhanengin]

ÇOK TEŞEKKÜRLER FEHMİ İLKAY ÇEÇEN BEY.

[IBRAHIM-oznx]

*TAKVANIN EN KRALI NURCULARDAN, MENZİLDEN ve İSMALİAĞADAN BERİ OLMAK "ŞİRKTEN ve HURAFELERDEN" İTİKADINI KORUMAKTIR.. İTİKADA ZULÜM BULAŞTIRMAMAKTIR..*

[hakanbasalan]

izlediğim sizin en etkili videolardan üstad bilginize bereket

[Uncle_Samm]

Eski bir tasavvuf cu
Şuan inşaAllah tevhid ehli olarak tarikatta şirk den bahsedildiğini hiç duymadım ve görmedim.
Madem şirk ile ameller çöp olmakta şirkin tanımını ve müritlere açıklamasını yapanları görmedim.

[IBRAHIM-oznx]

"LÂ RAYBE FİH" olan bir Kitaptan şüphe etmek ve şüphede kalmak, onu makamından indirmek, esfeli safiline atmak zulüm olduğu gibi..

"LÂ RAYBE FİH" olmayan bir beşer kitabından hiç şüphe etmemek ve onu Kur'ana denk bir makama oturtturmak da bir zulümdür.. Hak değildir.. haksızlıktır.. gasbdır.

[gercekler]

Allah'ın rasulu din konusunda kurandan başka bir şey bilmiyordu bu nedenle kurandan başka bir şey söylemez

[GençOsman-]

Hocam tamamı şirk unsurları hiçbir zaman İslam Kuran adına konuştuğuna tam anlamıyla şahit olmadım. Menzil’in babası.

[İsmail-xx]

Kesinlikle öyle değerli hocam emeğine yüreğine sağlık 🎉❤

[t.u.r.k]

Fehmi kardeş sen baya takvalısın belli, böyle devam et.

[oguz]

CÜBBELİ AHMET BIZE NAKŞİBENDİ TARİKATININ HALIDIYE KOLUNDANIM DEYIN GECIN DEDI AHİRETTE ORADA KİMSE SIZE KARIŞAMAZ DEDI. KAFANIZA GÖRE TAKILIRSINIZ HURILERLE ALEM YAPARSINIZ DEDI.

OZMAN ALEM BUYSA KRAL CÜBBELİ AHMET..

[Tevhidsevdal]

rabbim razı olsun fehmi kardeşim 🤲🤲🤲❤️😍

[IBRAHIM-oznx]

Allah cc. sana Hidayetin Rehberi olan bir Kitap ve bir de onun açıklayıcısı ve uygulayıcısı Elçisi olan bir Peygamber (asm) göndermiş iken.. Ve hepiniz ona uyun başka veliler edinmeyin, bölünüp parçalanmayın, fırkalara ayrılmayın demişken..

Sen Bu Kur'an asrın fehmine uymuyor, Kuş gibi yavrusuna hazmı zor kay veriyor.. anlaşılmıyor.. içi sırlarla, esrarlarla, gizli işaretlerle, batıni ve işari, remzi ve deruni manalarla dolu.. bana Kur'an mürşid-i kamil olamıyor..

Bana, koyun gibi yavrusuna hazmı kolay süt veren bam başka bir mürşid-i kamil lazımdır diyerek.. Allah'tan risale-i nurları istiyorsun.. Kasaba kasaba dolaşıp güya seni Allah'a cc. daha çok yaklaştıracak, kerametler sahibi kamil bir mürşid, (tam da Molla Said gibi mesela veya Menzil Gavsı gibi.. :)))) ) kalbinin onunla mutmain olacağı başka bir kitap, başka bir keramet, bam başka bir hal, bam başka bir huşu ve koku, başka bir ışık arıyorsun..

Böylece Asıl Güneşi ve Hidayetin Rehberini bırakıp büyük bir aşkla ve bağlılıkla mum ışığında tabi oluyorsun.. Mum ışığında yolunu bulmak ve kendine nur arıyorsun..

Eğer bu kamil mürşidse bana pencereden el etsin, gel gel desin diyorsun.. Bir Keramet göstersin diyorsun.. Sen orada belanı bulacaksın.. Akletmediğin kendine başka mürşid aradığın için başına mütemadiyen rics boca edilecek.. sen ise onu miskü amber sanacaksın.. keramet sanacaksın.. yüzüne gözüne bulaştıracaksın..

Neymiş onun kerameti..? Böğüren risaleleriymiş.. böğürmesiyle kendine mest edip hayran bırakan, insanı büyüleyen risaleleriymiş.. Allah katındanmış.. (haşa) Bu zatın başka kerametleri(!!!!) de varmış..???

Neymiş efendim Hilmi hocanın kerameti..? Muskalı Horoza ateş ediyormuş da Muska sayesinde kurşunlar horoza işlemiyormuş.. Bre cahil.. Allah cc. kulunu dener.. Sen Allah'ı deneyebilir misin..? Horoz ölse n'olacak..? İmanlar uçacak mı..? Allah cc. mecbur mu muskalı horozu öldürtmemeye..?

İslamda muska şov, keramet şov ve Allah'ı cc. deneme olamaz.. Ben muska yazacağım.. sonra onu horoza takıp ateş edeceğim.. sen de horozu öldürtmemekle hem yazdığım muskanın makbuliyetini, hem benim keramet sahibi Allahdostu ermiş biri olup, benim makbuliyetimi, büyüklüğümü ve kutsiyetimi.. hem de kendi varlığını, bakın ben buradayım dercesine bu şovu izleyen sadık müridlerime ve orada bulunan, orada olmayıp da bu çekilen muskalı horroz şov videosunu izleyen diğer elemanlara ispat edeceksin, göstereceksin, onlar da benim bu kerametimi görüp senin gerçekten var olduğuna ve bana da ermiş zat olduğuma tam ikna olup imana gelecekler.. teslim olacaklar.. tamam mı anlaştık mı diyerek Allah cc. ile bir pazarlık yapılabilir mi..?

Böğüren Buzağı ile hidayet oldu mu ki; Böğüren Risalelerle, Böğüren Horozla, Böğüren Tavukla hidayet olsun.. Muskalı kuşun geçirmez horozla hidayet olsun..

İstidrac ve saptırma denen bir şey var.. Mekr-i İlahi denen bir gerçek var.. Allah cc. Hidayetin Gerçek Rehberini göndermişken.. Hidayeti başka yerlerde, böğüren horozda, gösteri yapan ermişlerde, muskacılarda, cincilerde, türbelerde büyüklük taslayan hazretlerde, şirk ve hurafefeci tarikatlarda arayanları işte böyle saptırır..

[rasti_zore]

en basitinden tesbih namazı, güya gelmiş geçmiş bütün günahları siliyormuş, bu namaza inanan biri artık günah işlemekten korkar mı?

[IBRAHIM-oznx]

Âl-i İmrân Suresi 7 . Ayet
Sana Kitabı indiren O'dur. Ondan, kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri de benzeşen (müteşabih)lerdir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne (ve karışıklık) çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun yorumunu Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, onun tümü Rabbimizin katındandır." derler.Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

İmtihan gereği dinin her meselesi aklımıza açılmayabilir.. Bazı delilleri aklımızla %100 anlarız.. bazılarını mesela %60 anlarız, bazılarını sadece hissederiz.. bazılarına da hiç aklımız ermez.. Bu terazi bu sikleti çekmez.. Onlar teslimiyeti gerektirirler.. Anladıklarımız imanımız için bize fazlasıyla kafidir.. bizi iman etmekle mükellef kılar.. anlayamadıklarımıza da teslimiyetle iman ederiz.. Bu MAKUL BİR TESLİMİYETTİR..

Bir camiye 10 kapı açılsa.. Kapılardan 3 ü bize kapalı olsa bile ne gam.. açık olan kapılar namazda gözü olanlara yeter.. Namazda gözü olmayanlar kapalı kapılara zorlar ve bu camiye girilmez diyerek geri dönerler..

(Said Nursi bu tür akla sığışmayan meseleleri de akla tesbit ettiriyor ki; kapılardan biri bile kapalı kalmasın.. Yoksa şüphe oluşacak ve belki de bu ispatlar olmasa geri dönecekler.. ama said nursi bu defa da TESLİMİYET DENEN ŞEYİ yok ediyor.. Kaş yaparken göz çıkartıyor..)

Fakat bu aklımıza açılmayan çok az bazı meseleler, dinin diğer onlarca (bir ami köylünün, hatta bir çocuğun bile aklına açılan) MUHKEM ve sağlam delillerini yok saymamızı gerektirmez.. Aklımıza Açık binler Kapılara binaen, bize kapalı olanları teslimiyetle karşılarız..

Nurcular gibi İlla ispat isteriz diye tutturmayız.. "Bütün kapılar bize açılmalı, üstadımızca aklımıza açılmadık bir kapı, ispat edilmedik dini bir mesele kalmamalı, yoksa camiye girmeyiz" demeyiz.. açık olan kapılar bize yeter.. Her kapıdan camiye gireceğiz diyerek Biiznillah Mollanın ispatlarına muhtaç olmayız.. Risaleler olmasa ne olacaktı..? İspatlamasa yine de teslimiyet göstererek iman etmeyecek misiniz..? Bunca açık kapılar, binler muhkem ayetler üç beş aklınıza kapalı kapı için boşuna mı, heba olacak..?

Dimyata prince giderken eldeki bulgurdan da olmak var.. Cennetin anahtarı olan Eldeki o amiyane imanı da kaybetme tehlikesi var.. Zira Bedava Peynir ancak Fare Kapanında bulunur.. Nurcular bedava peyniri bulduk yaşasın, çok nasipliyiz, tüm kapalı kapılar açılıyor diyorlar ama kapanı görebilmiş değiller..

Biz muhkem ayetlere bakarız ve kesin delilleri esas alırız..Çünkü bu deliller bizi ""makul bir sonuca"" ulaştırır ve bizi (hatta en ami bir adamı bile) tasdik etmekle, iman etmekle yükümlü tutar..

Akıl erdiremediklerimizi ise Allah'a (cc) güvenle ve teslimiyetle karşılamalıyız.. (Cevşeni, Gavs İnancını, Aliye ra. sahife verilmesini, Ebcedi vs.. İslam Dininde olmamasına rağmen Molla Saide nasıl hüsnü zan, tam bir güven ve teslimiyetle karşıladınız peki..?)

Elçiye Teslimiyet MAKUL BİR TESLİMİYETTİR.. sağlam delillere dayanır.. bizim anlayışımızın kıtlığına dayanır.. Ama Said Nursiye teslimiyet ve %100 güven MAKUL OLAN BİR TESLİMİYET değildir.. Çünkü o Allah'ın cc. elçisi değil.. Said Nursi kendi kendine Böğüren Risalelerine istinaden bu tür şeyleri iddia ediyor ve kandırabildiklerini kandırıyor....

Bu bir tekliftir.. Şimdi nefislerinin hevasına ve kibirine uyup, iman etmek ve ömür boy kulluk yapmak istemeyenler.. teslimiyet isteyen bu %20 lere bakarak, aklımıza sığışmıyor, akıl dışı diyerek bunları bahane ederler ve inkar ederler..

Böylece kendi nazarlarında ışığı söndürerek karanlıkta kalırlar.. Artık karanlıkta göz ve idrak bir işe yaramaz ve inkarlarından dolayı diğer %80 muhkem ayetleri de göremez ve anlayamaz olurlar.. böylece perdelenip onları da inkar ederler..

Nurcular da farzı misal %20 olan o kapalı kapılar akıllarına açılınca adeta Altın Buzağının Böğürmesini işitmiş gibi, kapalı kapıları açmasıyla övünen ve böğüren risalelerin karşısında hayretlerinden mest oluyorlar ve büyüleniyorlar..

Ve artık mest ve hayran olup bir tür büyü ve hipnoza girdiklerinden risalelerdeki tuzağı göremiyorlar.. Risalelerin Hep olumlu yönlerine nazar ediyorlar.. Anlamadıkları yerleri ise biz anlayamamışızdır, madem üstad külliyata bunu aldı kabul etmeliyiz diyerek müfsid üstadlarına hüsnü zan ve teslimiyetle geçiştiriyorlar.. Risaleler nazarlarına büyü etkisi yapıyor da.. nice delilsiz olumsuzlukları ve şirkleri mollaya güven ve teslimiyetle, hüznü zan ve tevekkülle, kendi anlayışlarının eksikliğiyle karşılıyorlar.. Delilini sormuyorlar.. Üstaddan ne delili soracakmışız ki, onda şüphe mi var..??? biz üstadımızı değil, kendi kıt anlayışımızı eleştirmeliyiz ve düzeltmeliyiz diyorlar..

[cemaldogan]

Bende diyorum ki bunu dinlemeyin.
Hiçbir kulun peşinden gitmeyin.
Eğer bir yaradana inanıyorsanız ki ben inanıyorum.
Eğer o yaradan için yaradılmışın peşi nden giderseniz sapıtmamanız imkansız.
Neden?.
Çünki o dinlediğinizin inandığına inanmış olursunuz.
Doğrusu ne?.
Merhamet var mı sen de?.
Tamam yürü o zaman.
Herhangi bir şeye inanıp veya inanmaman sana zarar vermez.
Bunlara uyarsan?.
Bilmiyorum yolun nereye çıkar.

[bayramkarakas]

Selam aleyküm ankaradan tüm kuran dostlarına

[IBRAHIM-oznx]

A'raf 3. Rabbinizden size indirilene (Vahye) uyun, O'ndan başka velilere (beşer kitabına) uymayın. Ne az da öğüt alıyorsunuz?

%100 güvenip, Veli edinip Hiç bir kulun peşinden gitmeyin.Eğer Kur'ana iman ettik diyorsanız ki; ben biiznillah iman ediyorum..Eğer Yaratanın Kitabını bırakıp yaradılmışın kitabı peşinden giderseniz, aracılar edinirseniz sapıtmamanız imkansız.

Neden...? Çünkü Kur'an (haşa) boş yere, abes yere indirilmedi..?
Çünkü o aracıların inandığına inanmış olursunuz...
Said Nursi nasıl inanmışsa öyle inanmış olursunuz..
Onun şirkleri ve hurafeleri varsa aynen size de geçer.. de ondan.
Ve siz de sorgulamadan, mihenge vuramadan, ancak Yüce Allah'a cc. Elçisine ve Kitabına layık olan tam bir güven ve tam bir teslimiyetle Molla Saide ve Risalelere ittiba ederseniz vah vah..

Kitabı sorguluyorsunuz, hakikatlerinin ispatını said nursiden istiyorsunuz.. nerden bilelim, ispat et diyorsunuz.. ama risaleleri şüphe edip hiç sorgulamıyorsunuz.. Hiç ispatını istemeden ancak Yüce Allah'a cc. Elçisine ve Kitabına layık olan tam bir güven ve tam bir teslimiyetle, tam ikna olmuş ve doymuş bir akıl ve kalble, şeksiz ve şüphesiz Molla Saide ve Risalelere ittiba ediyorsunuz.. Lâ Raybe Fih olan Kitap haşa risaleleriniz mi oldu..? Siz kimi kimden soruyorsunuz şaşkın nurcular..? Kimin ahvalini ve doğruluğunu kimden, hangi kitabı hangisinden sormaktasınız.. Kur'anın hakkaniyetini sorgulamaya gerek var ama Molla Saidin ve risalelerin hakkaniyetini sorgulamaya, mihenge vurmaya gerek yok öyle mi..? Gerçek mihenk ve Furkan (haşa) risaleler mi..? İmanınız böyle mi..?
.
Ayet, insanları, ""Allah'ın elçisi aracılığıyla göndermiş olduğu hidayeti kabule"" davet ediyor. Said Nursinin şirkalud hidayetine uyun denilmiyor.. Velilerin eserlerine bakın ve onlara uyun denilmiyor.. Keramet gösterisi yapanlara uyun denilmiyor..

Çünkü insanın, kendisi hakkındaki ve alem hakkındaki gerçek ve şirksiz bilgiyi, en doğru bilgiyi yalnızca Allah'ın Kitabı verebilir.. İnsan, kendisine rehber olarak yalnız Allah'ı tanımalı ve kılavuz olarak da peygamberleri aracılığıyla göndermiş olduğu irşadı takip etmelidir. Ama maalesef Kur'an asrın fehmine uymuyor yalanını söyleyerek.. Kur'anı insanların elinden aldılar ve ellerine bu sizi cennete götürecek diyerek, kabir meleklerine risalelerle cevap vereceklerini vaad ederek, insanları kandırarak kırmızı kitapları ellerine tutuşturdular.. Ve oyunlarını Kur'anın malıdır, haşa hablullahtır dedikleri bu kitaplarda oynadılar..

Ayet, irşad için Allah'tan başkasına yönelmenin, başka velilere körü körüne bağlanmanın temelde yanlış olduğu, çünkü bunun her zaman hezimetle sonuçlandığı ve kaçınılmaz olarak kulu hüsrana götüreceği konusunda ikazda bulunur.

ama "doğru lafı" said nursinin büyüsüne kapılan nurculara anlatmak zor..

ne maddeyi kendilerine ilah edinen ateistlere,
ne de ahir zamanın saptırıcı bir alimi olan Molla Saidi kendilerine Veli ve mürşid-i kamil edinen nurculara "doğru lafı" anlatamadım.. Hiç bir delili kabul etmiyorlar..

[mehmetalikocman]

Hocam bence bir kitapta islam dışı bir cümle bile olsa bütün kitabı iptal eder üstteki bir sinek gibi

[saziyefiliz]

Enam 112-114 Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler vahyederler, Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Ona ve uydurduklarına aldırma, ahirete inanmayanların kalbi ona kansın ondan hoşlansın, yapmak istediklerini yapabilsinler diye
ALLAH'tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız onun Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. O halde kuşkulananlardan olma.