filmov
tv
𝓢𝓪𝓭𝓮𝓬𝓮 𝓢𝓮𝓷𝓲 𝓢𝓮𝓿𝓭𝓲𝓶 (𝓜𝓲𝓷𝓼𝓾𝓷𝓰) 5-?

Показать описание
Jisung'tan:
Başım ile onayladım. Yukarı katta bana bir odayı gösterdi. Girecekken bileğimden tuttu.
Minho:Jisung neden ağladın?
Jisung:Seni ilgilendirmez.
Minho:Arkadaş değil miyiz?
Evet Minho. Sadece arkadaşız.. Kalbimi ufalamaya devam eden sözlerin için teşekkürler.
Jisung:Arkadaşlar birbirlerine her şeylerini anlatmak zorunda değildirler. Şimdi bırakta giyineyim.
Kolumu hızla çekmiştim. Ondan uzaklaşırsam belki de ondan hoşlanmazdım
Kapıyı kapattığımda yere oturdum. Elimle oynamaya başladım. Kalkıp hemen giyindikten sonra koltuğa oturdum ve telefonumla ilgilenmeye başladım. Başımda beliren kişi ile kafamı kaldırdım. Chan duruyordu.
Chan:Yemeğe şimdi. Hadi.
Jisung:Aç değilim.
Chan:Neye bu kadar üzüldüğünü bilmiyorum ama yemezsen evden atılırsın. Minho söyledi.
Jisung:Aslında biraz uykum var.
Chan:Bu gece uyumak yok. Döveriz seni.
Jisung:Tamam.
Yavaşça kalktım ve masaya geçtim. Bir tabak vardı. Ramen. Yemeye başladım. Yavaşça ve istemeyerek yiyordum. Kulak çınlatan ses kulaklarıma doldu.
Yonju:Nasıl olmuş? Ben yaptım.
Orangutan dışkısından daha kötü demek isterdim. Ama ne de olsa o.. Yonju. Minho'nun..
Jisung:Güzel olmuş. Ellerine sağlık.
Yemekten iyice soğumuştum. Zar zor bitirip kalktığımda telefonum Felix'teydi.
Jisung:Ne yapıyorsun?
Felix:Belki biri mesaj yazmıştır ve ona kırılmışsındır dedim ama şifren değişmiş.
Jisung:Değiştirdim. Hem telefonumdan bir şey yoktu. Niy ehep bunu soruyorsunuz ki? Bir şeye kırılmadım. Sadece.. Sadece üzgünüm işte. Önemli bir şey değil.
Felix:Peki
Şu an haykırmak istiyorum. Yonju'yu öldürmek istiyorum. Ama yapamıyorum. Tüm geceninde içine ettim. Her şeyi ben bozuyorum. Ortam sessizdi. Böyle hissetmek istemiyorum.
Jisung:Gecenizi mahvettiğim için üzgünüm. Keşke gelmeseydim. Böyle olacağını tahmin etmem gerekirdi. Şimdi herkes huzursuz ve sessiz.
Yonju:Haklısın. Bencede gitsen iyi olur.
Yonju'nun dediği şey ile ona döndüm.
Jisung:Ne? Haklı değil miyim? Keyfimizi bozdu. Alışkanlığı yüzünden acınmayı mı bekliyorsun? Git ellerini oy bizene? Hem sevgilimin evindesin. Biraz daha toparlı ol. Ne sanıyorsun kendini sen?
Seni terbiyesiz pislik. Dediği şeylerin bitmesi ile kalktım. Çantamı aldım. Zaten her şeyim içindeydi. Kaapıyı açtım ve son sözü şu oldu:
Yonju:Bebek gibisin her boka ağlıyorsun. Kız mısın erkek misin belli değil.
Son sözünden sonra kapıyı hızlıca kapattım. Ellerim boynuma gitti. Tırnaklarım sanki nefret ettiğim birine batırıyormuş gibi boynuma batıyordu. Yonju gibi düşünsem kendimi öldürürdüm büyük ihtimal. Kapı sesi geldi ve kolumdan biri tuttu.
Minho:Jisung. Dur.
Jisung:Neyine durayım? Sevgilin bana daha fazla laf etsin diye mi?
Minho:Elini boynundan çek.
Jisung:Sana ne? İstersem kendimi öldürürüm.
Minho:Jisung saçmalama.
Jisung:Saçmalamıyorum zaten. Bu hayatın hiç bir anlamı yok.
Kolumu kurtardım. Ama Minho'da arkamdan geliyordu. Sinrile arkamı döndüm. Onu yavaşça ittim.
Jisung:Sevgilinin yanına git Minho. Beni yalnız bırak!
Minho:Kendi canına kıyamana göz mü yumayım yani?
Jisung:Ne önemi var ki? Bırak gitsin işte. Sen mutlusun. Sevgilin var, arkadaşların var.
Minho:Bizi düşün. Eğer gidersen ne yaparız?
Jisung:Bilmiyorum. Sadece yaşamak istemiyorum.
Minho:Ama niye?
Jisung:Söylemeyeceğim.
Minho:Jisung.
Minho kolunda olan bilekliği çıkartıp avuç içime koymuştu.
Minho:Eğer kendine kıyamayı düşünürsen sensiz yaşayamayacak olan 8 kişiyi düşün. Lütfen. Tek istediğim bu.
Bir şey demedim. Göz yaşlarımı serbest bıraktım. Eğer biraz daha ağlarsam göz yaşı yerine kan gelecek. Hiç beklemediğim bir şey oldu. Minho beni kendine çekti ve sarıldı. Ben sadece durdum. Ama o kadar içten gibi geldi ki. Sanki bıraksa yok olacakmışım gibiydi. Bir kaç saniye sonra bende ona sarıldım. Hayatımın en mükemmel anıydı galiba. Bir süre sonra ayrıldık.
Minho:Şimdi evine git. Bir yere sapmadan. Dediğimi unutma. Yarın seni arayacağım ve eve gidince mesaj at. Tamam mı?
Jisung:Peki..
Sonra gülümsedi. Ve gitti. Ben senden uzaklaşmaya çalışıyorum Minho. Niye böyle yapıyorsun?
~Son
Başım ile onayladım. Yukarı katta bana bir odayı gösterdi. Girecekken bileğimden tuttu.
Minho:Jisung neden ağladın?
Jisung:Seni ilgilendirmez.
Minho:Arkadaş değil miyiz?
Evet Minho. Sadece arkadaşız.. Kalbimi ufalamaya devam eden sözlerin için teşekkürler.
Jisung:Arkadaşlar birbirlerine her şeylerini anlatmak zorunda değildirler. Şimdi bırakta giyineyim.
Kolumu hızla çekmiştim. Ondan uzaklaşırsam belki de ondan hoşlanmazdım
Kapıyı kapattığımda yere oturdum. Elimle oynamaya başladım. Kalkıp hemen giyindikten sonra koltuğa oturdum ve telefonumla ilgilenmeye başladım. Başımda beliren kişi ile kafamı kaldırdım. Chan duruyordu.
Chan:Yemeğe şimdi. Hadi.
Jisung:Aç değilim.
Chan:Neye bu kadar üzüldüğünü bilmiyorum ama yemezsen evden atılırsın. Minho söyledi.
Jisung:Aslında biraz uykum var.
Chan:Bu gece uyumak yok. Döveriz seni.
Jisung:Tamam.
Yavaşça kalktım ve masaya geçtim. Bir tabak vardı. Ramen. Yemeye başladım. Yavaşça ve istemeyerek yiyordum. Kulak çınlatan ses kulaklarıma doldu.
Yonju:Nasıl olmuş? Ben yaptım.
Orangutan dışkısından daha kötü demek isterdim. Ama ne de olsa o.. Yonju. Minho'nun..
Jisung:Güzel olmuş. Ellerine sağlık.
Yemekten iyice soğumuştum. Zar zor bitirip kalktığımda telefonum Felix'teydi.
Jisung:Ne yapıyorsun?
Felix:Belki biri mesaj yazmıştır ve ona kırılmışsındır dedim ama şifren değişmiş.
Jisung:Değiştirdim. Hem telefonumdan bir şey yoktu. Niy ehep bunu soruyorsunuz ki? Bir şeye kırılmadım. Sadece.. Sadece üzgünüm işte. Önemli bir şey değil.
Felix:Peki
Şu an haykırmak istiyorum. Yonju'yu öldürmek istiyorum. Ama yapamıyorum. Tüm geceninde içine ettim. Her şeyi ben bozuyorum. Ortam sessizdi. Böyle hissetmek istemiyorum.
Jisung:Gecenizi mahvettiğim için üzgünüm. Keşke gelmeseydim. Böyle olacağını tahmin etmem gerekirdi. Şimdi herkes huzursuz ve sessiz.
Yonju:Haklısın. Bencede gitsen iyi olur.
Yonju'nun dediği şey ile ona döndüm.
Jisung:Ne? Haklı değil miyim? Keyfimizi bozdu. Alışkanlığı yüzünden acınmayı mı bekliyorsun? Git ellerini oy bizene? Hem sevgilimin evindesin. Biraz daha toparlı ol. Ne sanıyorsun kendini sen?
Seni terbiyesiz pislik. Dediği şeylerin bitmesi ile kalktım. Çantamı aldım. Zaten her şeyim içindeydi. Kaapıyı açtım ve son sözü şu oldu:
Yonju:Bebek gibisin her boka ağlıyorsun. Kız mısın erkek misin belli değil.
Son sözünden sonra kapıyı hızlıca kapattım. Ellerim boynuma gitti. Tırnaklarım sanki nefret ettiğim birine batırıyormuş gibi boynuma batıyordu. Yonju gibi düşünsem kendimi öldürürdüm büyük ihtimal. Kapı sesi geldi ve kolumdan biri tuttu.
Minho:Jisung. Dur.
Jisung:Neyine durayım? Sevgilin bana daha fazla laf etsin diye mi?
Minho:Elini boynundan çek.
Jisung:Sana ne? İstersem kendimi öldürürüm.
Minho:Jisung saçmalama.
Jisung:Saçmalamıyorum zaten. Bu hayatın hiç bir anlamı yok.
Kolumu kurtardım. Ama Minho'da arkamdan geliyordu. Sinrile arkamı döndüm. Onu yavaşça ittim.
Jisung:Sevgilinin yanına git Minho. Beni yalnız bırak!
Minho:Kendi canına kıyamana göz mü yumayım yani?
Jisung:Ne önemi var ki? Bırak gitsin işte. Sen mutlusun. Sevgilin var, arkadaşların var.
Minho:Bizi düşün. Eğer gidersen ne yaparız?
Jisung:Bilmiyorum. Sadece yaşamak istemiyorum.
Minho:Ama niye?
Jisung:Söylemeyeceğim.
Minho:Jisung.
Minho kolunda olan bilekliği çıkartıp avuç içime koymuştu.
Minho:Eğer kendine kıyamayı düşünürsen sensiz yaşayamayacak olan 8 kişiyi düşün. Lütfen. Tek istediğim bu.
Bir şey demedim. Göz yaşlarımı serbest bıraktım. Eğer biraz daha ağlarsam göz yaşı yerine kan gelecek. Hiç beklemediğim bir şey oldu. Minho beni kendine çekti ve sarıldı. Ben sadece durdum. Ama o kadar içten gibi geldi ki. Sanki bıraksa yok olacakmışım gibiydi. Bir kaç saniye sonra bende ona sarıldım. Hayatımın en mükemmel anıydı galiba. Bir süre sonra ayrıldık.
Minho:Şimdi evine git. Bir yere sapmadan. Dediğimi unutma. Yarın seni arayacağım ve eve gidince mesaj at. Tamam mı?
Jisung:Peki..
Sonra gülümsedi. Ve gitti. Ben senden uzaklaşmaya çalışıyorum Minho. Niye böyle yapıyorsun?
~Son
Комментарии