filmov
tv
Kariyer Sohbetleri - 19 - Tuğba Demir'le Kitaplar ve yayın dünyasına yolculuk - Kariyer Yolculuğum
Показать описание
Kariyer Sohbetlerinde bu kez, Cers Yayınları kurucusu Tuğba Demir ile birlikteyim.
Kendisi anlatıyor :
"Sanat, kitaplar ve ticaret benim yaşam tarzım.
Ticaret, bizde bir aile geleneği. Girişimcilik kelimesinin icat edilmediği, iş bilir ticaret erbabının “müteşebbis” diye anıldığı zamanlarda yaşayan büyük dedem Bekir Sami Dedeoğlu’nun hikâyelerini, henüz küçük bir çocukken dinledim. Sekiz çocuğuyla birlikte Kayser’den gelip kadınlar için 42 numaraya kadar terlik üreten ilk ve tek işletmeyi kurmuş Kapalıçarşı’da. Onun girişimci ruhu hepimize sirayet etmiş olacak ki ailede mühendis, doktor, mimar gibi kendine has meslekleri olanlar bile ticaretle uğraşıyor.
Bekir Sami’den gelen genlerin etkisinden midir bilmem ama çalışma hayatım henüz lise yıllarında başladı. Turizm sektöründe çalışmaya, rehber yardımcılığından stant hostesliğine kadar temel işleri yaparak başladım, acentelerin tur operatörlüğü, bilet ve satış birimlerine kadar pek çok pozisyonda bulundum.
1999 yılı yazında kendi acentemizi kurmaya karar verdik ve büyük bir turizm firmasının Bakırköy şubeliğini üstlendik. Üçüncü yılımızda Ataköy şubesini de açtık ve sonraki dört yıl boyunca Türkiye satış birinciliği kimseye bırakmadık.
12 aylık harcamanızı 4 ayda kazanmak zorunda olmak, beni baba mesleğimiz olan tekstile yöneltti..
Bu dönemde sanattan ve kitaplardan uzak kalınca, manevi anlamda mutsuz olmama neden oldu. Değişim zamanının geldiğini düşünerek bu işi de ardımda bıraktım. Kendime vakit ayırdım ve gerçek yolumun ne olduğunun peşine düştüm.
Bir Kadın Olarak Girişimcilik
Bu dönemde bir “kadın girişimci” olarak belli bir noktadan sonra kariyer değişikliği yapmanın zorluklarından bahsedenler oldu, ama ben bu noktada farklı düşünüyordum.
Bence kadın girişimci ya da erkek girişimci diye bir ayrım yok. İşine adanmış başarılı girişimci ya da çağın gerisinde kalmış başarısız girişimci var. İşinize tutkuyla ve profesyonelce bağlıysanız kadın ya da erkek olmanın ne önemi var? Keyif de zorluk da herkes için aynı.
Turizmcilikten Yayınevine Geçiş
Evlendiğimizde eşim matbaa işletmecisiydi Bir dostumuzun romanını yayınlatmakta yaşadığı zorluklar bana tutkularımı, kitapları ve ticareti birleştirebileceğim harika bir fikir verdi. Yayınevi fikri böyle doğdu. Bu alanda hem yayınlayacağımız kitaplarla hem de gerçekleştireceğimiz workshop, eğitim ve söyleşilerle farklı bir pencere açabileceğimize inandık. Böylelikle “Ceres Yayınları” ve “Akademi Ceres” hayat buldu.
Annemin Hatırlattıkları ve Çocukluk Hayalim
Sanırım bu işi yapmak içimde hep vardı. Hatta yayınevini ve akademiyi kurduğumda annem, unuttuğum bir hayalimi hatırlattı:
“Gördün mü bak! Çocukluk hayalini gerçekleştirdin. Sen hep ‘Sanat ve kitaplar benim işim olacak.’ derdin.” Hayalimi hatırladım ve hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, bir bütünün parçası olduğunu idrak ettim. Yani farklılık arayışım yeni değildi. Nitekim turizm sektöründe çalışmaya başladığımda üç yıl boyunca oyunculuk eğitimi almıştım. Bir yandan da insan psikolojisine olan merakım yüzünden “Davranış Bilimleri” eğitimi görüyordum. Şimdi bakıyorum da ikisi de insan eksenli uğraşılarmış. “İnsana daha çok dokunmak” ve “daha çok insana dokunmak”… Beni bu kariyer değişikliğine iten motivasyon sanırım buydu. Arayış içinde olmayı seviyorum, yolculuk hali gibi. Ne zaman ne keşfedeceğinizi asla tam olarak bilemezsiniz. Şimdi bitmeyen bu yolculukta her gün yeni bir maceraya uyanıyorum.
Ceres… Yayın Dünyasında Yeni Bir renk
Beni bir yayınevi kurmaya iten çocukluğumdan beri benimle birlikte büyüyen kitap ve sanat sevgisiydi. Ceres, sadece kitap basmıyor, insanı sanatla buluşturuyor. Bu yüzden yayınevi faaliyetlerinin yanı sıra yaratıcı yazarlık, sanat tarihi, sanat terapisi, numeroloji gibi pek çok alanda workshop ve atölyeler düzenliyoruz. Bilinçli okurluğa giden yol ilk taşlarını döşüyoruz bir bakıma.
Amacımız; iş dünyası, kişisel gelişim ve tabii edebiyat alanındaki yazarlarımızı hem kitaplarıyla hem de eğitimleriyle farklı ülkelere taşıyabilmek. Ceres’i ve yazarlarını yurt dışına açmak arzusu ve gayreti içindeyiz.
Kurulduğumuz 2011 yılından bugüne kadar 100 yayını geçtik; 200’den fazla eğitim, söyleşi ve workshop düzenledik. 2017 yılında ise Think&Talk (Düşün ve Konuş) ve Mutlu Yaka adı altında, iki ayda bir düzenlediğimiz mini zirveler organize etmeye başladık. Kurumsal firmalarla da eğitim ve kitap temalı çalışmalarımız devam ediyor. Kitabevlerine bağlı kalmadan, kendi satış personelimizle kurumsal satışlar da yürütüyoruz.
“Biz; yazarlarıyla birlikte büyüyen, en büyük dostu yazarları olan bir yayıneviyiz.”
- …
-
Kendisi anlatıyor :
"Sanat, kitaplar ve ticaret benim yaşam tarzım.
Ticaret, bizde bir aile geleneği. Girişimcilik kelimesinin icat edilmediği, iş bilir ticaret erbabının “müteşebbis” diye anıldığı zamanlarda yaşayan büyük dedem Bekir Sami Dedeoğlu’nun hikâyelerini, henüz küçük bir çocukken dinledim. Sekiz çocuğuyla birlikte Kayser’den gelip kadınlar için 42 numaraya kadar terlik üreten ilk ve tek işletmeyi kurmuş Kapalıçarşı’da. Onun girişimci ruhu hepimize sirayet etmiş olacak ki ailede mühendis, doktor, mimar gibi kendine has meslekleri olanlar bile ticaretle uğraşıyor.
Bekir Sami’den gelen genlerin etkisinden midir bilmem ama çalışma hayatım henüz lise yıllarında başladı. Turizm sektöründe çalışmaya, rehber yardımcılığından stant hostesliğine kadar temel işleri yaparak başladım, acentelerin tur operatörlüğü, bilet ve satış birimlerine kadar pek çok pozisyonda bulundum.
1999 yılı yazında kendi acentemizi kurmaya karar verdik ve büyük bir turizm firmasının Bakırköy şubeliğini üstlendik. Üçüncü yılımızda Ataköy şubesini de açtık ve sonraki dört yıl boyunca Türkiye satış birinciliği kimseye bırakmadık.
12 aylık harcamanızı 4 ayda kazanmak zorunda olmak, beni baba mesleğimiz olan tekstile yöneltti..
Bu dönemde sanattan ve kitaplardan uzak kalınca, manevi anlamda mutsuz olmama neden oldu. Değişim zamanının geldiğini düşünerek bu işi de ardımda bıraktım. Kendime vakit ayırdım ve gerçek yolumun ne olduğunun peşine düştüm.
Bir Kadın Olarak Girişimcilik
Bu dönemde bir “kadın girişimci” olarak belli bir noktadan sonra kariyer değişikliği yapmanın zorluklarından bahsedenler oldu, ama ben bu noktada farklı düşünüyordum.
Bence kadın girişimci ya da erkek girişimci diye bir ayrım yok. İşine adanmış başarılı girişimci ya da çağın gerisinde kalmış başarısız girişimci var. İşinize tutkuyla ve profesyonelce bağlıysanız kadın ya da erkek olmanın ne önemi var? Keyif de zorluk da herkes için aynı.
Turizmcilikten Yayınevine Geçiş
Evlendiğimizde eşim matbaa işletmecisiydi Bir dostumuzun romanını yayınlatmakta yaşadığı zorluklar bana tutkularımı, kitapları ve ticareti birleştirebileceğim harika bir fikir verdi. Yayınevi fikri böyle doğdu. Bu alanda hem yayınlayacağımız kitaplarla hem de gerçekleştireceğimiz workshop, eğitim ve söyleşilerle farklı bir pencere açabileceğimize inandık. Böylelikle “Ceres Yayınları” ve “Akademi Ceres” hayat buldu.
Annemin Hatırlattıkları ve Çocukluk Hayalim
Sanırım bu işi yapmak içimde hep vardı. Hatta yayınevini ve akademiyi kurduğumda annem, unuttuğum bir hayalimi hatırlattı:
“Gördün mü bak! Çocukluk hayalini gerçekleştirdin. Sen hep ‘Sanat ve kitaplar benim işim olacak.’ derdin.” Hayalimi hatırladım ve hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, bir bütünün parçası olduğunu idrak ettim. Yani farklılık arayışım yeni değildi. Nitekim turizm sektöründe çalışmaya başladığımda üç yıl boyunca oyunculuk eğitimi almıştım. Bir yandan da insan psikolojisine olan merakım yüzünden “Davranış Bilimleri” eğitimi görüyordum. Şimdi bakıyorum da ikisi de insan eksenli uğraşılarmış. “İnsana daha çok dokunmak” ve “daha çok insana dokunmak”… Beni bu kariyer değişikliğine iten motivasyon sanırım buydu. Arayış içinde olmayı seviyorum, yolculuk hali gibi. Ne zaman ne keşfedeceğinizi asla tam olarak bilemezsiniz. Şimdi bitmeyen bu yolculukta her gün yeni bir maceraya uyanıyorum.
Ceres… Yayın Dünyasında Yeni Bir renk
Beni bir yayınevi kurmaya iten çocukluğumdan beri benimle birlikte büyüyen kitap ve sanat sevgisiydi. Ceres, sadece kitap basmıyor, insanı sanatla buluşturuyor. Bu yüzden yayınevi faaliyetlerinin yanı sıra yaratıcı yazarlık, sanat tarihi, sanat terapisi, numeroloji gibi pek çok alanda workshop ve atölyeler düzenliyoruz. Bilinçli okurluğa giden yol ilk taşlarını döşüyoruz bir bakıma.
Amacımız; iş dünyası, kişisel gelişim ve tabii edebiyat alanındaki yazarlarımızı hem kitaplarıyla hem de eğitimleriyle farklı ülkelere taşıyabilmek. Ceres’i ve yazarlarını yurt dışına açmak arzusu ve gayreti içindeyiz.
Kurulduğumuz 2011 yılından bugüne kadar 100 yayını geçtik; 200’den fazla eğitim, söyleşi ve workshop düzenledik. 2017 yılında ise Think&Talk (Düşün ve Konuş) ve Mutlu Yaka adı altında, iki ayda bir düzenlediğimiz mini zirveler organize etmeye başladık. Kurumsal firmalarla da eğitim ve kitap temalı çalışmalarımız devam ediyor. Kitabevlerine bağlı kalmadan, kendi satış personelimizle kurumsal satışlar da yürütüyoruz.
“Biz; yazarlarıyla birlikte büyüyen, en büyük dostu yazarları olan bir yayıneviyiz.”
- …
-