Felsefe Seminerleri Dizisi - Kriz ve Kritik II - Besim F. Dellaloğlu

Felsefe Seminerleri Dizisi - Kriz ve Kritik II

Moderatör: Emre Şan

Konuşmacı: Besim F. Dellaloğlu

“Kriz, Kritik, Kriter: Kültür ile Medeniyet Arasında Geçişler”

Kadim bir dilde eleme işlemine “kritik” denirmiş. “Kriter” ise eleme yapmak için kullanılan aletin adıymış. “Kriz” ise “kriter”in, yani eleme aletinin bozulmasıyla “kritik” yapamama durumunu tarif etmek için kullanılırmış. Ayrıca Japoncada “kriz” ile “fırsat”ın aynı kelime ile karşılandığı yönünde yoğun bir rivayet vardır. Son yıllarda düşünce dünyasında, üniversitede hatta siyasette “medeniyet” kavramının çok yoğun bir biçimde kullanıldığına şahit oluyoruz. Bununla birlikte “Kültürel İktidar” terimi de kültürel kamusal alanda en çok kullanılan terimlerden biri haline geldi. Sadece bu küçük ayrıntılar bile son zamanlarda içinden geçmekte olduğumuz krizin alametleri olarak okunabilir mi? Örneğin “medeniyet” kavramının bu kadar çok kullanılması bizatihi bir krizin işareti olabilir mi? “Kültürel İktidar” kavgası kriterli bir kritik uygulaması olarak değerlendirilebilir mi? Kültür ile medeniyet kavramları arasındaki ilişkiler, geçişler kriz, kritik ve kriter üçlemesiyle birlikte daha anlaşılabilir kılınabilir mi?

[seslikitap]

Tesekkur ederim, İstanbulda yaşamayan bizler icin bu programlar cok faydali oluyor. Besim hocama ayrica tesekkurler.

[ayfercelik]

Merhaba, sizi ve Besim hocayı izlerim, emeğinize teşekkür ediyorum

[NejlaAtmacaGuler]

Türkiye, günümüzde de çeşitli ekonomik, sosyal ve politik zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Ekonomik dalgalanmalar, enflasyon, işsizlik ve siyasi belirsizlikler, ülkenin geleceğini şekillendirecek kritik konular arasında yer almaktadır. Bu süreçte, doğru ve etkili kararlar alınması, krizlerin etkilerini hafifletecek ve Türkiye'nin sürdürülebilir bir geleceğe adım atmasını sağlayacaktır.
Türkiye'nin tarihindeki krizler ve bu dönemlerde alınan kritik kararlar, ülkenin bugününü ve geleceğini şekillendirmiştir. Geçmişten alınan dersler, gelecekte karşılaşılabilecek krizlere karşı daha hazırlıklı olunmasını sağlamaktadır. Toplumun birlik içinde hareket etmesi, açık ve şeffaf iletişim, etik değerlere bağlılık ve esnek karar alma mekanizmaları, Türkiye'nin kriz dönemlerinden güçlenerek çıkmasını sağlayacaktır. Unutmayalım ki, krizler geçicidir, ancak bu dönemlerde aldığımız kararlar, kalıcı izler bırakır.
Besim Hocam; bu anlattığınız sorunlar aslında dünya geneli sorunlar ve dünya büyük bir dijital dönüşümde. Türkiye'nin geleceği, sosyolojik dinamikler ve toplumsal değişim süreçleri ile şekillenecektir. Modernleşme, demografik dönüşüm, eğitim, göç ve dijitalleşme gibi konular, ülkenin sosyal yapısını derinden etkileyecektir. Bu süreçlerin yönetimi, Türkiye'nin toplumsal uyumunu, istikrarını ve refahını belirleyecektir. Geleceğe yönelik stratejilerin, toplumsal eşitlik, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, sosyolojik analizler ve politikalar, Türkiye'nin gelecekte karşılaşacağı zorlukları ve fırsatları anlamak ve yönetmek için kritik bir araç olacaktır.

[mevludekaratas]

besim hocam medyascope'ta da sizi izlemek zordu burada da aynı zorluk söz konusu. birileriyle hitap çalışın lütfen