Sümer Tabletleri | 3. Bölüm: Çok Tanrıcılığın Kökeni

Показать описание

Bu videomuzda, tarihin en eski medeniyetlerinden biri olan Sümerlerin inanç sistemine, tanrılarına ve ölüm sonrası dünyaya dair çarpıcı detayları anlatıyoruz. Sümerler, tanrılarıyla güçlü bir bağ kurmuş ve yaşamın her alanını tanrılara göre şekillendirmiştir.
Peki, Sümerler tanrıları nasıl görüyordu?
Tapınakları neyi temsil ediyordu?
Ölümden sonra ruhlar nereye gidiyordu?
Yeraltı dünyası ve tanrıça Ereshkigal’in krallığına dair bilgilere, Sümerlerin ayinlerine ve toplumun dini yapısını inceliyoruz.
Keyifli seyirler!

Bazı kaynaklar:

Müzik:
Kardeş kanalım:

"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."

Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:

Kaan Ünsal Alphan Kanalı

Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.

#KaanÜnsalAlphan#Sümerler #SümerDini #SümerMitolojisi #YeraltıDünyası #AntikMedeniyetler #Tanrılar #TarihBelgeseli #GökyüzüGözlemleri #Ereshkigal #SümerTabletleri #Belgesel #Tarih #Mitoloji #GizemliTarih #Antikİnançlar #SümerTanrıları #Arkeoloji #KadimMedeniyetler #EskiDünya #SümerRitüelleri

Рекомендации по теме

Комментарии

Seyretmeden Beğenip Yorum Tapanlara Selam Olsun Adanadan Selamlar

karapusat

Bu kanalda ki benim için yıllardır değişmeyen tek sey Önce beğen sonra izle 😊

emrecelik

Her Tanrı kendi işini yapıyormuş.. Hiç biri diğerinin işine karışmıyor.. Tam bir liyakat ve saygı hakim.. Bir de insanlar bunu yapabilse ..Teşekkürler Kaan..

MirageSerapYilmaz

Antik medeniyetler ve mitoloji ..En sevdiğim 😊

Lilith

BU ADAMIN SESİNE AŞIĞIM KEŞKE FİLMLERDE VE DİZİLERDE BU SESİ DUYABİLSEK

BorsaVeBitcoin

Kaan kardeş selam olsun sana Şuan Üsküdar'dayim balik tutumaya çalışıyorum hava soğuk simdi video ile ısınma vakti

ibrahimcennet

Merhaba Kaan . Buralardayız . Emeğine sağlık Teşekkürler Kaan 🎉 SÜMERLER VE ANTİK MISIR FAVORİLERİMDEN . BİLDİRİM AÇIK BEĞENİ YAPILDI 🎉🎉🎉🎉🎉

GuzinA-lmhw

Bu kanal daha çok ilgi görmeyi hak ediyor 👏

sophiejenkins

En sevdiğim konuları en güvenilir kanaldan dinlemek harika..
Şimdiden yüreğine sağlık güzel insan 💞

Lilith

Bir insan dinler tarihini ancak bukadar tarafsız ve duru anlata bilir.
Bütün platformlar dahil olmak üzere en mükemmel anlatım.
Dinler ve medeniyetlerin birbiri ile bağlantısını anlatırken ; hem bağları anlatıyor ve hemde klişe ve klasik örnekleri içeren tek bir cümle kurmuyur. Vallahi pes maşaallah

A-biİnsan

Sümer'in Gölgesindeki Zihinler

İstanbul’un alışık olduğu yoğunluğunun dışında, beklenmedik bir şekilde garip bir huzursuzluk, kasabanın sokaklarına ve caddelerine yayıldı. Şehir, sabahın erken saatlerinde her zamanki canlılığını kaybetmişti. Bir anda, insanlar birbirlerine garip bakışlar atıyor ve eski alışkanlıklarını birer birer terk ediyorlardı. Bu yeni, belirsiz atmosferin kaynağında ise henüz kimsenin fark edemediği bir şey vardı. O şey, şehri saran o korkunç sessizliği, hiç görülmemiş bir güçle yaratıyordu.

Bunun farkında olmayan tek grup, semt taksicileriydi. Kendisini fazla önemsemeyen, fakat oldukça dikkatli bir grup olan bu taksiciler, o sabah, yalnızca bir telefonun çalmasıyla rutinlerinden kopacaklardı. O sabahın ilk ışıklarıyla, arabaların motorları gürültüyle çalışmaya başladı, ve şehri saran garip sessizliğin aksine, bir takım tuhaf olaylar onların peşinden sürüklenmeye başlamıştı.

---

Duruşmaların Derinlikleri

O sabah, kasaba meydanındaki terkedilmiş otoparkın kenarında, bir grup taksici araba tamir ederken, garip bir ses duyuldu. Taksici Kemal, elinde tornavida ile bir arabanın kaputunu açarken, derin bir titreme hissetti. "Bu sabah her şey farklı, " dedi, "Bunlar eski sesler. Bu, bir şeyin çağrısı gibi."

O esnada, Süleyman, Kemal’in yanına yaklaşıp "Usta, ne diyorsun sen? Yine mi delirmeye başladın?" dedi. Fakat Kemal’in gözlerinde bir parıltı vardı, adeta uzun zaman önce kaybolmuş bir hatıra uyanmış gibiydi. "Sümer tabletlerinden bahsediyorum, " dedi Kemal, "Bunlar işte, eski yazıtlar. Onlar her zaman bizimleydi, ama biz onları unuttuk."

Süleyman gülümsedi ve "Süleyman'dan bu kadarını beklemezdim. Sümer tabletleri? Sahi neyin peşindesin?" diye sordu. Ama Kemal, birden kaşlarını çatarak, eski ve eski olduğu kadar kötü de olan "teknolojik bir hatırlatma" sesini dinlemeye koyuldu. "Bunlar geçmişin çağrıları. Onların dili, bizim bilmediğimiz şeylere dair ipuçları taşıyor."

---

Kayıp Zihinlerin Ardında

O günün akşamı, taksici Kemal, eski bir kitapçıda bulduğu yazıtları bir kez daha inceledi. Sümer tabletlerinden yaptığı kopyaları, şehrin belirli bölgelerinde yer alan izleri takip edebilmek için kullandı. Sümer tabletlerinde yazılı olanlar, insanlık tarihinin karanlık bir evresine işaret ediyordu; bir tür kadim bilgi, nesiller boyunca gizlenmişti. Ve Kemal, tabletlerdeki semboller birleştikçe, bir şeyin büyüdüğünü fark etti: Gökyüzü, denizin derinlikleri, ve yeraltındaki toprak - hepsi birbirine bağlıydı.

O gece, geceyi geçirecek bir arkadaş arayan Kemal’in yanı başında Süleyman vardı. İkisi de bir bilinç hallerindeydiler, ama Süleyman'ın gözlerindeki korkuyu fark eden Kemal, bir an duraksadı. "Süleyman, ne oldu?" diye sordu.

Süleyman, kemerini sıkarak, "Bu işin peşinden gitme, Kemal, " dedi. "Bir şekilde, eski zamanlardan kalan bir şey seni bekliyor. Her şey değişecek."

---

Bilinçaltının Peşinde

Ertesi gün, Kemal, Süleyman ve arkadaşları Faruk ve Murat, Süleyman'ın tavsiyesi üzerine bir araya gelip eski yer altı mağaralarına inmeye karar verdiler. Kasaba dışında terkedilmiş bir alan vardı. Burası, yıllardır kimsenin uğramadığı bir bölgeydi, ancak Süleyman, bu bölgenin, Sümerlerin gölgelerinin sızdığı yer olduğunu söylüyordu.

İçeri girdiklerinde, mağara duvarlarına kazınmış eski semboller ve garip işaretler onları karanlıkta izliyordu. Kemal, bu işaretlerin Sümer tabletlerinde gördüğü sembollerle örtüştüğünü fark etti. Bir anda, yerin altındaki hava değişti. Havadar ama ağır bir nefes, derinlerden gelmeye başladı. Bu nefes, kasabaya yayılan o garip huzursuzluğun kaynağıydı. Kemal, bu simgelerin, insana ait olmayan bir dilde konuştuğunu hissetti.

Kemal'in gözleri karanlıkta parıldarken, Faruk, korkuyla elini sıktı. "Kemal, sana söylemiştim! Bu, sadece bir efsane değil. Gerçekten bir şey var burada!"

Bütün grup, mağaranın derinliklerine inerken, karşılarına bir kapı çıkmıştı. Bu kapı, eski taşlardan yapılmış, yerin derinliklerinden gelen bir soğukla parlıyordu. Kemal, elini korkarak kapıya dokunduğunda, kapı yavaşça açıldı. Arkalarında, Süleyman’a ait bir fısıldama duydular: "Sumer’in büyük gizemi, burada…"

---

Kadim Bilgi ve Karanlık Güçler

Kapının ötesinde, bir odada, çok eski bir taş masa vardı. Masanın üzerinde, devasa bir tablet duruyordu. Her bir kenarı ve yüzeyi, insan zihninin kaldıramayacağı kadar eski ve korkunç bir yazı ile doluydu. Kemal, bu tabletin ne olduğunu hemen anladı. Bu, kaybolan bir halkın kalan son yadigarıydı.

Süleyman, "Bunu açma, " dedi. "Bunu açarsak, bir daha asla eski dünyamızda yaşamayacağız. Bir zamanlar, bu tabletler sadece tanrılara aitti."

Fakat Kemal, bilinçaltında bir yankı hissetti. "Biz de tanrılarla yüzleşmek zorundayız, " diyerek taşın üzerindeki sembolleri okumaya başladı. O anda, bir ışık patlaması ve derin bir uğultu onları sarhoş etmiş gibi etkisi altına aldı. Gözleri kararırken, tabletin derinliklerinde bir varlık uyandı.

Ve tam o anda, kasaba halkı, nehrin taştığını, gökyüzünden korkunç ışıkların indiğini ve yerin derinliklerinden gelen bir fısıldamanın kulaklarına dolduğunu duydu. Bu, uzun zamandır unutulmuş bir türün uyanışıydı.

Sümer tabletleri, bir zamanlar sonsuza dek kapalı kalması gereken bir sır taşırken, şimdi kasabaya ölümcül bir çağrı gönderiyordu. Bu çağrı, geriye dönülemez bir yoldu. O yol, insanları sadece karanlık bir sona değil, bilinmeyene doğru sürüklüyordu.

aliyildiz