Yollar Seni Gide Gide Usandım - Loudingirra Özdemir (Malacca, MALEZYA)

preview_player
Показать описание
Söz & Müzik: Hasan Durak

100 ÜLKEDE 100 TÜRKÜ ÇIĞIRMAK

İFTİRA MI, ÖZNEL DENEYİM Mİ?

Ne vakit soru sorsam, "Her probleme akılla yaklaşıyorsun, benimle konuşurken sadece yüreğini kullanmalısın." diyordu.

Kazıttığı kafasının sol tepesinde bir tutam saç bırakmıştı. Cümlelerinin vurgulu bölümlerinde, iri gözleri ağır ağır kapanıyor; boyun bağları kasılıyor; ani bir silkinmeyle birlikte ses tonu yükseliyordu.

Maitreya Hindistan ve Tayland'ta uzun yıllar münzevi bir yaşantı sürmüştü. "Hakikat"a birkaç defa erdiğini iddia ediyordu. "Ben tanrıyla bir bütünüm, bende umutsuzluk tatminsizlik ve mutsuzluk göremezsin." diyordu. Şimdi ise, Malezya'da yasal bulunma süresini aştığı için cezaya düşmüştü. Cezayı ödemek için parası yoktu; fakat çok yakın zamanda cezayı ödemenin bir yolunu bulacağını ve ülkesine dönüp yıllar önce geçirmiş olduğu trafik kazasından dolayı yerinden çıkık olan omuzunu tedavi edeceğini umuyordu.

Bir gün bir Sih tapınağında ücretsiz verilen akşam yemeğinden sonra, tapınağın bahçesinde oturmuş, kitap okuyordum. Telefonum çaldı. Arayan Maitreya idi:

"Hasır şapkanı bende unutmuşsun." dedi.

Tapınağın bahçesinde olduğumu söyledim. Yarım saat sonra, bisikletiyle çıkageldi. Üzerinde siyah ve uzun bir elbise vardı. Beline sıkıca bağladığı kemeri, geniş omuzlarını ortaya çıkarmıştı. Eskitme bileklikler, küpeler ve kolyeleriyle otantik bir hava estiriyordu.

Maitreya ile şehrin tarihi sokaklarında yürümeye koyulduk. Verandalarda ve kafelerde oturan insanların sohbetlerine teklifsizce katılıyor; konuyu Tanrı ve dinlere, ustaca bağlıyordu. Bir ara, ıssız bir sokaktan geçiyorduk. Küçük bir kafeden hararetli tartışmalar sokağa taşıyordu. Maitreya için kaçırılmayacak bir fırsattı. Koşar adımlarla kapıya yöneldi. Kısa bir süre sonra, onun heyecanlı sesi içeriden duyuldu:

"Hayır, Hayır! Sami dinlerini, uzakdoğu dinleri ile bir tutamazsın. Orta-doğu kökenli dinler, ilkel Tanrı tasvirinde insan iradesini öldürmüşlerdir..."

Pencereye yanaştım. Loş bir ışık altında kendi dünyalarına gömülmüş ilgisiz kalabalığın arasıda Maitreya, konuşmasını heyecanla sürdürüyordu:

"Uzak doğu dinleri ise, her bireyde özgün bir benlik inşa etmiş ve Tanrı tasvirini, kendini gerçekleştirme yolunda olan bireylerin içsel deneyimlerine bırakmıştır..."

Oradan ayrıldığımızda:

"Ben de bu konulara ilgiliyim; ama her yerde ve herkesle bunları konuşmanın doğru olduğunu düşünmüyorum." dedim.

"Sen bu konulara, sadece ilgilisin; ama ben bu konulardan ibaretim." dedi.

Cevap veremedim.

Vakit, bir hayli geç olmuştu. Kalabalık, sokaklardan çekilmiş; şehir uykuya dalmıştı. Malacca nehri boyunca, konuşmadan uzun süre yürüdükten sonra, ahşap bir iskeleye oturduk. Kulağım Maitreya'nın anlattıklarında, gözlerim nehirde ahenk içinde yüzen grafitilerin yansımalarındaydı. Fiziksel dürtüler benden çekilmişti. Ağır gökyüzü altında ruhumda hissettiğim yumuşak dokunuşların sarhoşluğu etkisindeydim.

"Hindistan'da, Osho'nun aşramında bir gün yine Tanrı'yla bütünleşmiştim..."

"Tecrübe ettiğin şeyin, Tanrı olduğundan nasıl emin olabiliyorsun?" diye böldüm.

Maitreya, birden ayağa fırladı. Dişlerini gıcırdatıyor yumruklarını sıkıyordu. Boşluğa tekme sallayacak gibi oluyor, sonra vazgeçiyordu.

"Ben sana benimle konuşurken aklını bir kenara bırakacaksın demedim mi, nedir bu ciddiyetsizlik?" diye bağırıyordu.

"Sözlerini hafife almıyorum. Kafam karışık sadece." diye onu yatıştırmayı denedim, fakat çabam yetersiz kalmıştı.

"Aklını çok kullandığın için kafan karışık, anlattıklarımı, yalnızca hissetmen gerekiyordu; fakat sen henüz bu olgunluğa erişmemişsin." dedi ve sırtını dönüp uzaklaştı.

Arkasından seslendim:

"Bu şehirde son gecem ve dostluğumuzun bu şekilde son bulmasını istemem."

Durdu. Geri dönüp yanıma oturdu. Mimiklerinde fevri tepkilerin pişmanlığı seziliyordu. Omuzuna dokunup gülümsedim. O da gülümsedi. İkimiz, sessizce nehri izlemeye koyulduk.

Hüznün havaya suya karışıp sindiği saatlerdi. Bu ayrılık arifesi ve bu şehir, haddinden fazla dokunaklıydı. Ve gece boyunca Maitreya'nın ağzından düşürmediği "hakikat" denen sözcük... Ne idi bu? Tarih boyunca, bu sözcükle Tanrı'ya ne iftiralar atılmıştı! Fakat Tanrı, hep sessiz kalmayı tercih etmişti. Neden? Bir yerlerde ses verecek kimse yok muydu? Aman Allahım! Ses verecek kimse çıkamayacak mıydı? Cehennemin ateş olduğu, ne büyük bir yanılgıydı! Sessizlikti cehennem, mutlak sessizlik!

Sabah olduğunda, kepenklerin açılmaya başladığı bir saatte şehri terk ettim. Feribot, Malacca boğazında dalgaların üzerinde dans ederken yolcuların yüzlerindeki endişeye karşı bir türkü dilime dolanmıştı.

SON
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Geldiğin yerin bulutunu yanında taşırsan, gittiğin yerin güneşi hiçbir zaman doğmuyor.

cevatdagdelen
Автор

Bayılıyorum gençlerin halk müziğine sahip çıkmasına. Ve müzik zevki olmalarına.

mehtapkarafazli
Автор

Malaccada bir Malatya türküsü dünya aha bu kadar küçük

mehmetsahin
Автор

NEŞET ERTAŞ:
“Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur”

nahitgundogdu
Автор

İlk gençliğimin beş parasız öğrencilik günlerinde ilk karşılıksız kara sevdası, ümitsizliği, kederi, sessizliği, kaderimin birikmiş tüm cilveleri içinde meydan savaşı varken dışarıya gülümsemeleri....Ne varsa bu türküde.O zamanlar akıllı telefon henüz yoktu...kırık dökük eski model telefonumun ses kaydında hışırtılı bir 3.30 saniye...Kaç paket sigarayı katık etmişimdir bu türküye belli değil. Sonra gençlik hızla geçti, sevgim bitti, sigarayı bıraktım, telefonumuda değiştirdim. Yıllar geçti, dinleme cesaretini ancak 10 yıl sonra bugün gösterebildim. Bitmeyen tek şey göz yaşlarım. Selam olsun acemi gençliğime....buda benim hikayem.

kenandogan
Автор

Kaçtığın şeyi kendinle götürdüğün sürece hep aynı yerde kalırsın. 💫

iremaysalar
Автор

Kaç kişiden dinledim bu türküyü, daha iyi okuyanı görmedim. Helal olsun.

murataltunses
Автор

Bu guzelim turkuleri her toprakta söylenmez bu turkuleri turkler dinler turkler soyler herkes anlamaz bunu mana var bu sözlerde selam olsun Anadolumun güzel insanlarina

cahittoprak
Автор

Çocukken babamdan dinler o çocuk halimle icerlenirdim... Şimdi gözlerimde yaş babamın silueti gözümün önünde, gurbet ellerde dinliyorum... Kimin aklına gelirdi...

fatmayazc
Автор

Ulan şu türkü dinlenmezmi oturun dinlen be ya

hayrettingul
Автор

Malatya türkülerinde aci dram hüzün gözyaşı mevcuttur bu topraklar Agir yarali 😢😢😢😢 6.02.2023

malatyali
Автор

Yolun açık olsun.Karşına hep iyi insanların çıkması dileğimle.

c.i.m.b.o.m.
Автор

Slmlar, İsviçre'de yaşıyorum, 4 yıldır ulkemden ailemden uzağım, bu şarkı beni ağlattı yemin ederim. Bin defa dinledim bugün. Eline, ağzına, sesine, yüreğine sağlık kardeşim .
Alllah gurbettekilerin yardımcısı olsun 😔

burakkoc
Автор

Youtube'daki yorumları okurken bazen gülüyor bazen kederleniyorum, herkes bir anısını bir parçasını buralara serpiştirip gidiyor her yorumda bir hayatın değerli bir anına denk gelmek yüzde tebessüm bırakıyor :)

kilbyyy
Автор

Bir yalnızlık hikayesi aradığının hangi diyarda olursan ol orada olmadığını içinde olduğunu gösteren bunu türküyle anlatan muhteşem bir yolculuk…

erdemata
Автор

Küçücük bir çocuktum baba sevgisi görmedim anam bana akşamları bu türküyü söyler bir yerlere dalar giderdi bir akşam yine bana türkü söylüyordu uyumam için o sırada kapı çaldı anam gitti beni bırakıp içerde biraz bağırış sesleri oldu çok korkmuştum tam gidecekken sesler kesildi o baba dediğim adam anamı bıçaklamıştı sonra babam hapise anam kara toprağa gitti babamın öbür karısının yanında kalmaya başladım 1 ablam 1 küçük kız kardeşim 2 tanede abim vardı çelimsizdim o zamanlar bana abilerim anam eziyet eder bir lokmayı çok görürlerdi bir gün beni sokağa atıp geri aldılar bıktığım için bir süre sonra ben çıktım gittim o evden sokak evim gökyüzü çatım kartonlar yatağım çöpler tabağım olmuştu hem korkuyor hem de korkmuyordum bir gün birkaç çocuk beni dövmeye çalışırken bir abi geldi aldı beni onların elinden beni bıraktı git dedi sonra bir gün yine karşılaştık beraber küçük bir kulübe yaptık bir gün birkaç koca adam geldi bize saldırdılar patronları çağırıyormuş götürdüler benle abi miço yu miçoyu bıçaklayıp öldürdüler miçoyu beni de dövdüler sonra bırakıtılar beni ondan sonra kendime söz verdim büyüyüp saraylarda yaşayacaktım ve öyle yaptım büyüdüm koca adam oldum paraya para demem şimdi ama biliyorum o günleri şimdi sokaktaki çocuklara gençlere yardım ediyorum 3 kızım çok güzel bir eşim var buda benim hikayem doktor hanım

DELİKANLI SADİ ...

efilayerkek
Автор

Olmuyorsa zorlamayın bazıları unutulmayı sevilmekten daha çok hak ediyor.

ibrahimsungu
Автор

Hiç bir çiçek ne kadar güzel koktuğunu kanıtlamak için dalından kopmaz. Kendinizi göstermek için özünüzden kopmayın. Bırakın var olduğunuz yerde bilsinler değerinizi. Koparsanız, Solarsınız.. 📌

megatron-
Автор

Soğuk söz duymuş gönül kırk yaz görse ısınmazmış.

steveyagci
Автор

Ne şanslıyiz ki oradakiler gibi güzel bir tını olarak değilde türkünün sözlerini anliyoruz, bu değerleri kaybetmeyelim türküler ve türk sanat muzigi daim olsun icra edenler de baş tacı...

ccc