filmov
tv
Sıfır Sıkıntı : HONDA CG 125 ve DİĞERLERİ
Показать описание
Abi CG anlatsana, CG’leri ne zaman anlatacaksın, böyle böyle yüzlerce yorum geldi. Alın size CG ama, Honda’nın CG’si, yani Honda CG 125, her yola gelen, dayanıklılık ve basitlik için geliştirilmiş o efsane motosiklet. Kimilerinin ilk motosikleti, kimilerinin ekmek kapısı, kimilerinin yarışçısı. Tabi videoda çinli taklitlerine de dexğineceğiz, şimdi onlar piyasada, yapılan acayip modifiyiler ve yarışlar var.
1960’lar ve 70’ler sadece, özgürlüğün çiçek çocukların dönemi değildi, küresel markaların yeni pazarlar aradıkları ve girmek istedikleri bir dönemdi. Honda da bunlardan biriydi. Tayland, Malezya, Endonezya, Filipinler, İran, Pakistan gibi ülkelerde Pazar payını artırmayı amaçlıyordu. O dönemler üstten egzantrikli dört zamanlı, Cb100, cs90 gibi modelleri ihraç ediyorlardı ama rakipleri sattıkları iki zamanlı motorlarla Honda’yı alaşağı ediyorlardı. Tabi Honda 2 zamanlı motorlara rakipleri kadar sıcak bakmıyordu, önceki videolarımızı izleyenler Soichiro Honda’nın 2 zamanlı motordan hoşlanmadığını bilirler, kendisini kınıyoruz, 2 zamanlı sevilmez mi ya.
Neyse Honda neden böyle oldu ya biz niye buralara motor satamıyoruz ki diye oturduğu yerden düşünmeyecekti herhalde. İki tane abimizi bu konuyu araştırmaları için uçağa bindirip göndermiş. Abiler buralara gidiyorlar ve halkın motosiklet kullanma alışkanlıklarını gözlemleme fırsatı yakalıyorlar, 1 ay falan dolaşmışlar. Bakıyorlar ki halk motosikletlerin anasını ağlatıyor, eşeğe biner gibi biniyor. Bunlar şaşırıyorlar tabi, motosikletlere 3-5 kişi binenler mi, domuzdu, tavuktu taşıyanlar mı? Yük çeken mi? Sadece bunlar da değil, vatandaş motosikletin bakım yapılacak bir şey olduğundan bihaber, sadece bozulunca tamire götürüyorlar. Yağı çamur olmuş, zincir leblebiye dönmüş umurlarında değildi, hava filtresi zaten taşlaşmış fosil haline gelmiş oluyordu. Bizim caponlar, ağızları bir karış açık, motosikletlere yapılan işkenceyi izlemek zorunda kaldılar.
E tabi buralar fakir ülkeler, adam motosiklete verecek parayı çoluğunun çocuğunun boğazından kısmış denkleştirmiş, zevk için binmiyor ki Avrupa’daki Amerika’dakiler gibi, işe koşuyor motosikleti, bir de bakım için para mı harcayacak. Honda’nın 4 zamanlıları oralar için fazla karmaşık bir mekaniğe sahip, ayrıca Honda itiraf etmese de üstten egzantrikli tasarım her zaman aşınmaya daha müsaitti, çünkü güçsüz yağ pompalarının motorda yağı ulaştırdıkları en üst noktada bulunuyordu, yağ egzantriğe zaten zar zor geliyordu. Bakım da yapılmayınca çamurlaşan yağla egzantrikler aşınıp çöpe gidiyordu. Bu pazarlarda Honda motorlarının kolay bakımlı dayanıklı iki zamanlılar karşısında şansı yoktu.
Ama Honda 4 zamanlıdan vazgeçecek değildi. İki capon abi memleketlerine dönüp raporlarını sunuyorlar ve proje için çalışmalar başlıyor. Ar-Ge merkezinin genel müdürü muhterem beyefendi, Tadashi Kume yeni bir üstten supaplı motor tasarımını kâğıda karalayıp fitili ateşliyor. Yeni tasarım motor aslında diğer bir efsane Cb125’in üstten egzantrikli motorunun tasarımının değiştirilmesi ile yapılabilecekti. Bu yeni tasarım motorla eksantrik milini aşağıya alıp, kısa ve hafif bir itme çubuğuyla sübaplara hareket veriliyordu. Nerdeyse 80 yıldır kullanılan eski bir tasarıma yeni bir dokunuş.
Tabi motoru yaptın iş bitmedi. Tasarım iyi olacak, az yakacak ve dayanıklı olup çok bakım istemeyecek. Benzin deposunun üstünün düz olmasına dikkat ettiler çünkü hem yük hem de çoluğu çocuğu taşımaya uygun olmalıydı. Şase sağlamlaştırıldı. Sele için hem yük taşıma hem insan taşıma için iki seçenek hazırlandı. Hava filtresi yıkanabilir malzemeden yapıldı. Zinciri tozdan ve çamurdan korumak için kapalı bir muhafazaya yerleştirildi. Artık motosiklet hazır sayılırdı, kolayca tamir edilebilen dayanıklı canavar gibi bir motosiklet. Her türlü ortamda binlerce km test ettiler, sıcakta tozda, kötü benzinle, hepsinin hakkından geldi. 110 ve 125cc olarak efsane Honda CG Mart 1975 yılında Tayland pazarına girer. Güçlü müydü? değildi, 9bin devirde 11 beygir güç, 7bin devirde de 10 nm tork veriyordu ama her yola geliyordu. Bir Honda CG 125 ile dünya turu bile yapabilirdiniz. Hava soğutmalı olmasına rağmen sıkıntı çıkarmazdı.
CG klonu Kubalar, mondialler, falconlar, lifanlar, asyalar, kanuniler ve daha sayamadığımız birçok klon, CG niyetine piyasada.
#hondacg #cgtürkiye #cg125
👕 TSHIRT SATIN ALARAK BİZE DESTEK OLABİLİRSİNİZ 👕
► TIKLA ve BİZE KATIL
► TIKLA ve ABONE OL
► INSTAGRAM'DAN TAKİP EDİN
Nekipedia bir Wave Istanbul - Wave Istanbul orjinal içeriğidir.
Hazırlayan ve Sunan : Onur Çakı
Yaratıcı Ekip : Onur Çakı, Gökhan Aslan
Wave Originals 2021 / Wave Istanbul
1960’lar ve 70’ler sadece, özgürlüğün çiçek çocukların dönemi değildi, küresel markaların yeni pazarlar aradıkları ve girmek istedikleri bir dönemdi. Honda da bunlardan biriydi. Tayland, Malezya, Endonezya, Filipinler, İran, Pakistan gibi ülkelerde Pazar payını artırmayı amaçlıyordu. O dönemler üstten egzantrikli dört zamanlı, Cb100, cs90 gibi modelleri ihraç ediyorlardı ama rakipleri sattıkları iki zamanlı motorlarla Honda’yı alaşağı ediyorlardı. Tabi Honda 2 zamanlı motorlara rakipleri kadar sıcak bakmıyordu, önceki videolarımızı izleyenler Soichiro Honda’nın 2 zamanlı motordan hoşlanmadığını bilirler, kendisini kınıyoruz, 2 zamanlı sevilmez mi ya.
Neyse Honda neden böyle oldu ya biz niye buralara motor satamıyoruz ki diye oturduğu yerden düşünmeyecekti herhalde. İki tane abimizi bu konuyu araştırmaları için uçağa bindirip göndermiş. Abiler buralara gidiyorlar ve halkın motosiklet kullanma alışkanlıklarını gözlemleme fırsatı yakalıyorlar, 1 ay falan dolaşmışlar. Bakıyorlar ki halk motosikletlerin anasını ağlatıyor, eşeğe biner gibi biniyor. Bunlar şaşırıyorlar tabi, motosikletlere 3-5 kişi binenler mi, domuzdu, tavuktu taşıyanlar mı? Yük çeken mi? Sadece bunlar da değil, vatandaş motosikletin bakım yapılacak bir şey olduğundan bihaber, sadece bozulunca tamire götürüyorlar. Yağı çamur olmuş, zincir leblebiye dönmüş umurlarında değildi, hava filtresi zaten taşlaşmış fosil haline gelmiş oluyordu. Bizim caponlar, ağızları bir karış açık, motosikletlere yapılan işkenceyi izlemek zorunda kaldılar.
E tabi buralar fakir ülkeler, adam motosiklete verecek parayı çoluğunun çocuğunun boğazından kısmış denkleştirmiş, zevk için binmiyor ki Avrupa’daki Amerika’dakiler gibi, işe koşuyor motosikleti, bir de bakım için para mı harcayacak. Honda’nın 4 zamanlıları oralar için fazla karmaşık bir mekaniğe sahip, ayrıca Honda itiraf etmese de üstten egzantrikli tasarım her zaman aşınmaya daha müsaitti, çünkü güçsüz yağ pompalarının motorda yağı ulaştırdıkları en üst noktada bulunuyordu, yağ egzantriğe zaten zar zor geliyordu. Bakım da yapılmayınca çamurlaşan yağla egzantrikler aşınıp çöpe gidiyordu. Bu pazarlarda Honda motorlarının kolay bakımlı dayanıklı iki zamanlılar karşısında şansı yoktu.
Ama Honda 4 zamanlıdan vazgeçecek değildi. İki capon abi memleketlerine dönüp raporlarını sunuyorlar ve proje için çalışmalar başlıyor. Ar-Ge merkezinin genel müdürü muhterem beyefendi, Tadashi Kume yeni bir üstten supaplı motor tasarımını kâğıda karalayıp fitili ateşliyor. Yeni tasarım motor aslında diğer bir efsane Cb125’in üstten egzantrikli motorunun tasarımının değiştirilmesi ile yapılabilecekti. Bu yeni tasarım motorla eksantrik milini aşağıya alıp, kısa ve hafif bir itme çubuğuyla sübaplara hareket veriliyordu. Nerdeyse 80 yıldır kullanılan eski bir tasarıma yeni bir dokunuş.
Tabi motoru yaptın iş bitmedi. Tasarım iyi olacak, az yakacak ve dayanıklı olup çok bakım istemeyecek. Benzin deposunun üstünün düz olmasına dikkat ettiler çünkü hem yük hem de çoluğu çocuğu taşımaya uygun olmalıydı. Şase sağlamlaştırıldı. Sele için hem yük taşıma hem insan taşıma için iki seçenek hazırlandı. Hava filtresi yıkanabilir malzemeden yapıldı. Zinciri tozdan ve çamurdan korumak için kapalı bir muhafazaya yerleştirildi. Artık motosiklet hazır sayılırdı, kolayca tamir edilebilen dayanıklı canavar gibi bir motosiklet. Her türlü ortamda binlerce km test ettiler, sıcakta tozda, kötü benzinle, hepsinin hakkından geldi. 110 ve 125cc olarak efsane Honda CG Mart 1975 yılında Tayland pazarına girer. Güçlü müydü? değildi, 9bin devirde 11 beygir güç, 7bin devirde de 10 nm tork veriyordu ama her yola geliyordu. Bir Honda CG 125 ile dünya turu bile yapabilirdiniz. Hava soğutmalı olmasına rağmen sıkıntı çıkarmazdı.
CG klonu Kubalar, mondialler, falconlar, lifanlar, asyalar, kanuniler ve daha sayamadığımız birçok klon, CG niyetine piyasada.
#hondacg #cgtürkiye #cg125
👕 TSHIRT SATIN ALARAK BİZE DESTEK OLABİLİRSİNİZ 👕
► TIKLA ve BİZE KATIL
► TIKLA ve ABONE OL
► INSTAGRAM'DAN TAKİP EDİN
Nekipedia bir Wave Istanbul - Wave Istanbul orjinal içeriğidir.
Hazırlayan ve Sunan : Onur Çakı
Yaratıcı Ekip : Onur Çakı, Gökhan Aslan
Wave Originals 2021 / Wave Istanbul
Комментарии