filmov
tv
Yer: Bostancı sahili, Müsilaj deniz salyası sahili malesef kaplamış, görünce gerçekten çok üzüldüm
Показать описание
Mucilage(Deniz salyası), deniz müsilajı ya da deniz sümüğü denizlerde görülen sümük benzeri organik maddeler topluluğudur. Kremsi ve jelatinimsi olabilen bu topluluklar genellikle zararlı değildir, ancak E. coli bakterisi dahil olmak üzere bazı virüsleri ve bakterileri kendisine çekebilir ve altında kalan deniz yaşamını boğan bir örtü haline gelebilir. Akdeniz'de sıklıkla görülen bu örtü daha uzak sulara doğru yayılmaktadır. Müsilaj, Kaykay ya da Deniz Salyası ismi ile de bilinmektedir. Ayrıca deniz altı faylarından çıkan sülfür gazlarının yoğun çıkışı ve denizdeki bu gazlar sebebiyle oksijen oranının düşmesi buna bağlı olarak da müsilajlarda oluşabilmektedir.
Nedenleri:Deniz salyası, suda bol miktarda besin bulunan bölgelerde uzun süren ılık sıcaklıklar ve sakin havanın bir sonucu olarak oluşur. Deniz karı küreleri, 125 mil (200 km) kadar geniş mesafeleri kaplayabilen büyük damlalar halinde pıhtılaşır. Müsilaj, virüsler ve prokaryotlar dahil çok çeşitli mikroorganizmalar ve koloidal özelliklere sahip ekzopolimerik bileşikler dahil olmak üzere birçok bileşene sahiptir. Deniz salyası ayrıca stres altında olduklarında fitoplankton tarafından üretilir.
Oluşumu ve parçalanması: Müsilaj, parçalanabilmek için suda çözünmüş oksijene ihtiyaç duyar. Sudaki oksijen seviyesinin dengelenebilmesi için önemli bir parametre suyun ideal sıcaklıkta olmasıdır. Ancak, küresel ısınma ve deniz sularının kirlenmesiyle (deniz kirliliğinin, bulanıklık oluşturup güneş ışınlarının daha fazla toplanıp ısı artışına sebep olması; oksidasyonu artırıp oksijen seviyesini düşürmesi gibi) beraber deniz suları ısınır ve oksijen seviyesi düşer.
Kirliliğin dünyaca kabul edilen üç fazı vardır: Kirletici unsurlara dayanabilen türler kalır, dayanamayanlar ya ölür ya da ortamı terk eder. Ortamda kalan dayanabilen türlerin fert adetlerinde patlamalar olur, tür çeşitliliği azalır. Biyotik ortam abiyotik ortama, yani canlı ortam, cansız ortama dönüşür
Akdeniz'de ve diğer denizlerde deniz salyası miktarında en azından 2009 yılının başlarında gözlenen artış, kısmen iklim değişikliğinden kaynaklanmaktadır. Daha yavaş hareket eden ve daha sıcak sular, Mucilagedeniz salyası üretimini arttırır ve büyük damlalar halinde birikmesine izin verir. Deniz salyası ilk olarak 1729'da bildirildi ve uzun zamandır balıkçılık endüstrisi ve kıyı nüfusu için bir rahatsızlık olarak görülüyordu. Son zamanlarda, deniz salyası sadece bir sıkıntı olarak değil, aynı zamanda büyük bir tehlike olarak ortaya çıktı. Deniz salyası küreleri, deniz flora ve faunasını tehdit eden E. coli gibi bakterilere ev sahipliği yapabilir ve ayrıca insanların kirlenmiş suya maruz kalmalarına neden olabilir. Ayrıca, içinde bulunan deniz canlılarının solungaçlarının tıkanmasına neden olabilir, bu nedenle oksijensiz kalan canlılar ölür.Aynı zamanda : Deniz altındaki tüm canlı yaşamı tehdit eden müsilaj tabakası, Marmara Denizi'nde kirliliğin bir göstergesi niteliğinde. Özellikle kasım ayından bu yana ciddi oranda artan müsilaj, denizdeki biyolojik sürecin bir sonucu. Fitoplankton grupların, mikroalglerin ve mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucunda ortaya çıkan müsilaj, organiz bir madde ve son noktaya gelindiğinde deniz yüzeyinde sümüksü bir yapıda görülmeye başlıyor.
Müsilaj, deniz suyuyla atmosferin bağlantısını keserek su altındaki oksijenin azalmasına neden oluyor. Bu durum da deniz canlılarının hayatını tehdit ediyor. Balıklar gibi hareket halindeki deniz canlıları müsilaj tabakasından sıyrılmayı başarsa da, deniz altında hareketsiz olan sünger, deniz patlıcanı, midye gibi canlılar müsilaj yapısından olumsuz etkileniyor. Müsilaj tabakası tarafından çevrelenen bu canlılar ölüyor.
Müsilaj takabası deniz sıcaklığında yaşanan artış, deniz şartlarının durağanlaşması ve denizdeki fosfor ve azot yükünün artması sonucunda meydana geliyor. Son 40 yıllık ortalamaya bakıldığında Marmara Denizi'nin sıcaklığı 2,5 derece yükseldi. Ege ve Karadeniz arasında sıkışan ve durağan bir yapısı olmasından ötürü zaten müsilaj oluşumuna elverişli olan Marmara Denizi, kentsel atıkların yarattığı kirlilik nedeniyle deniz yüzeyini kaplıyor. Diğer yandan organik bir madde olan müsilajın varlığı, Marmara Denizi'nden çıkan deniz ürünlerinin tüketilmesini olumsuz etkilemiyor. Yine de uzmanlar vatandaşları müsilaj ile temas ederken dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
Müsilaj sorununun ortadan kalkması için atıkların tamamen arıtılarak denize verilmesi, denizdeki azot ve fosfor miktarının azaltılması gerekiyor. Yapışkan bir yapıya sahip olan müsilaj, deniz yüzeyinde yüzer hâlde olan balık yumurtalarını hapsederek yaşamalarına engel olur. Deniz içerisindeki hayvansal besini (zooplanktonu) içine hapsettiğinden larvaların beslenmelerini engeller. Deniz çayırlarının üzerini örtüp, dipteki bazı canlıların (midye, istiridye, tunikatlar gibi) ışıkla temasını kesip beslenmelerini ve solunumlarını engellediğinden canlı çeşitliliğini azaltır
Nedenleri:Deniz salyası, suda bol miktarda besin bulunan bölgelerde uzun süren ılık sıcaklıklar ve sakin havanın bir sonucu olarak oluşur. Deniz karı küreleri, 125 mil (200 km) kadar geniş mesafeleri kaplayabilen büyük damlalar halinde pıhtılaşır. Müsilaj, virüsler ve prokaryotlar dahil çok çeşitli mikroorganizmalar ve koloidal özelliklere sahip ekzopolimerik bileşikler dahil olmak üzere birçok bileşene sahiptir. Deniz salyası ayrıca stres altında olduklarında fitoplankton tarafından üretilir.
Oluşumu ve parçalanması: Müsilaj, parçalanabilmek için suda çözünmüş oksijene ihtiyaç duyar. Sudaki oksijen seviyesinin dengelenebilmesi için önemli bir parametre suyun ideal sıcaklıkta olmasıdır. Ancak, küresel ısınma ve deniz sularının kirlenmesiyle (deniz kirliliğinin, bulanıklık oluşturup güneş ışınlarının daha fazla toplanıp ısı artışına sebep olması; oksidasyonu artırıp oksijen seviyesini düşürmesi gibi) beraber deniz suları ısınır ve oksijen seviyesi düşer.
Kirliliğin dünyaca kabul edilen üç fazı vardır: Kirletici unsurlara dayanabilen türler kalır, dayanamayanlar ya ölür ya da ortamı terk eder. Ortamda kalan dayanabilen türlerin fert adetlerinde patlamalar olur, tür çeşitliliği azalır. Biyotik ortam abiyotik ortama, yani canlı ortam, cansız ortama dönüşür
Akdeniz'de ve diğer denizlerde deniz salyası miktarında en azından 2009 yılının başlarında gözlenen artış, kısmen iklim değişikliğinden kaynaklanmaktadır. Daha yavaş hareket eden ve daha sıcak sular, Mucilagedeniz salyası üretimini arttırır ve büyük damlalar halinde birikmesine izin verir. Deniz salyası ilk olarak 1729'da bildirildi ve uzun zamandır balıkçılık endüstrisi ve kıyı nüfusu için bir rahatsızlık olarak görülüyordu. Son zamanlarda, deniz salyası sadece bir sıkıntı olarak değil, aynı zamanda büyük bir tehlike olarak ortaya çıktı. Deniz salyası küreleri, deniz flora ve faunasını tehdit eden E. coli gibi bakterilere ev sahipliği yapabilir ve ayrıca insanların kirlenmiş suya maruz kalmalarına neden olabilir. Ayrıca, içinde bulunan deniz canlılarının solungaçlarının tıkanmasına neden olabilir, bu nedenle oksijensiz kalan canlılar ölür.Aynı zamanda : Deniz altındaki tüm canlı yaşamı tehdit eden müsilaj tabakası, Marmara Denizi'nde kirliliğin bir göstergesi niteliğinde. Özellikle kasım ayından bu yana ciddi oranda artan müsilaj, denizdeki biyolojik sürecin bir sonucu. Fitoplankton grupların, mikroalglerin ve mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucunda ortaya çıkan müsilaj, organiz bir madde ve son noktaya gelindiğinde deniz yüzeyinde sümüksü bir yapıda görülmeye başlıyor.
Müsilaj, deniz suyuyla atmosferin bağlantısını keserek su altındaki oksijenin azalmasına neden oluyor. Bu durum da deniz canlılarının hayatını tehdit ediyor. Balıklar gibi hareket halindeki deniz canlıları müsilaj tabakasından sıyrılmayı başarsa da, deniz altında hareketsiz olan sünger, deniz patlıcanı, midye gibi canlılar müsilaj yapısından olumsuz etkileniyor. Müsilaj tabakası tarafından çevrelenen bu canlılar ölüyor.
Müsilaj takabası deniz sıcaklığında yaşanan artış, deniz şartlarının durağanlaşması ve denizdeki fosfor ve azot yükünün artması sonucunda meydana geliyor. Son 40 yıllık ortalamaya bakıldığında Marmara Denizi'nin sıcaklığı 2,5 derece yükseldi. Ege ve Karadeniz arasında sıkışan ve durağan bir yapısı olmasından ötürü zaten müsilaj oluşumuna elverişli olan Marmara Denizi, kentsel atıkların yarattığı kirlilik nedeniyle deniz yüzeyini kaplıyor. Diğer yandan organik bir madde olan müsilajın varlığı, Marmara Denizi'nden çıkan deniz ürünlerinin tüketilmesini olumsuz etkilemiyor. Yine de uzmanlar vatandaşları müsilaj ile temas ederken dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
Müsilaj sorununun ortadan kalkması için atıkların tamamen arıtılarak denize verilmesi, denizdeki azot ve fosfor miktarının azaltılması gerekiyor. Yapışkan bir yapıya sahip olan müsilaj, deniz yüzeyinde yüzer hâlde olan balık yumurtalarını hapsederek yaşamalarına engel olur. Deniz içerisindeki hayvansal besini (zooplanktonu) içine hapsettiğinden larvaların beslenmelerini engeller. Deniz çayırlarının üzerini örtüp, dipteki bazı canlıların (midye, istiridye, tunikatlar gibi) ışıkla temasını kesip beslenmelerini ve solunumlarını engellediğinden canlı çeşitliliğini azaltır