filmov
tv
Yalova Öğrenci Meclisi Başkanı - İhsan Reşat Özkan
![preview_player](https://i.ytimg.com/vi/LdD_tbHb4mw/maxresdefault.jpg)
Показать описание
Yalova Öğrenci Meclisi Başkanı İhsan Reşat Özkan tarafından Türkiye Öğrenci Meclisi Özel Birleşimi münasebetiyle 24 Nisan 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda yapılan konuşmadır.
KONUŞMA METNİ
Değerli öğretmenlerimizi, kıymetli konuklarımızı ve aziz vatan Türkiye’mizin dört bir yanından büyük bir şevkle ve özveriyle çalışarak seçilip gelen görev arkadaşlarımı saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Bir üyesi olmaktan gurur duyduğum 8’inci Dönem Türkiye Öğrenci Meclisinin, bir memleketin en önemli unsuru olan eğitimin sorunlarını yapıcı ve uzlaşmacı bir yolla tartışmada ve burada, ulusumuzun kalbinde bizi buraya oylarıyla gönderen öğrenci dostlarımızın seslerini duyurmakta başarılı olacağına dair hiçbir şüphem yoktur. Eskişehir temsilcimiz Sayın Hayran Er arkadaşımızın da dikkat çektiği gibi, İslam’ın Peygamberi Hazreti Muhammed’e verilen ilk emir “Oku!”dur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, şanlı yaşatır ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.” diyerek eğitimin bizim ve dünya için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Yalnızca bu iki söz dahi eğitim konusunda bizlerin ne kadar yoğun ve dikkatli çalışması gerektiğini ortaya koymaktadır. Eğitim, yalnızca okullara binlerce öğrenciyi hapsetmek değil, bugünden sonra otuz yıl sonrasında bu ülkeyi yönetecek bireylerin ve yaşayacak toplumun şeklini biçimlendirmek demektir. Bugünün eğitimine, eğitimcisine ve eğitilenine verdiğiniz bütçe, gösterdiğiniz ilgi ve anlayış toplumumuz açısından karar vericidir. Ne ekersek onu biçeriz.
Türk gençliğinin ulusal ve kültürel benliğini kaybettiğini savunan çevreler zamanında bu ülkeye yabancı olan ne varsa getirmiş olanlardır. Ortak bir kültürü yaşayabilmek için öncelikle o kültürün ögelerini kullanabilmek, yaşatabilmek gerekmektedir. Türkiye’de mimari, otomotiv ve tekstilde Türk kültürünün izleri göründüğünde; bizim ürünlerimiz de yabancı ürünler kadar güvenilir ve kaliteli olduklarında; Türkiye Cumhuriyeti, gençlerinin ve öğrencilerinin arkasında olup toplumun her alanında onlara yer açmayı başardığında ve gençleri taşınan nüfustan fazlası olarak görmeye başladığında; bu toplum sanatçılar, bilim adamları, politikacılar ve zanaatçılar olarak modern bir ulusun omuzlarında yükseldiğinde bizim önümüzde kimseler duramayacaktır. Bence bunun yolu millî ekonomi ve millî eğitimden geçer. Modası geçmiş ve bilimsel açıdan çürütülmüş, eski, demode sınav sistemleriyle hayatımızı çürüteceğimize, yerinde, dinamik ve değişken bir eğitimle Türk gençliği dünya nüfusu arasında çok önemli bir yere sahip olacaktır. Bu millet daha önce de çok büyük işler başardı. Klasiktir, herkes söyler ama tekrar söylüyorum; Laz’ıyla, Kürt’üyle, Çerkez’iyle ve daha niceleriyle birbirimize kenetlenmiş bir şekilde ve aynı ülkü doğrultusunda çalıştıkça Türkiye cumhuriyeti muasır medeniyetler seviyesini belirleyen uygarlık olacaktır.
Son olarak, Türkiye bölünmez bir bütündür ve asla ve asla şeyhler, müritler, dervişler ve meczuplar memleketi olmayacaktır.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
KONUŞMA METNİ
Değerli öğretmenlerimizi, kıymetli konuklarımızı ve aziz vatan Türkiye’mizin dört bir yanından büyük bir şevkle ve özveriyle çalışarak seçilip gelen görev arkadaşlarımı saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Bir üyesi olmaktan gurur duyduğum 8’inci Dönem Türkiye Öğrenci Meclisinin, bir memleketin en önemli unsuru olan eğitimin sorunlarını yapıcı ve uzlaşmacı bir yolla tartışmada ve burada, ulusumuzun kalbinde bizi buraya oylarıyla gönderen öğrenci dostlarımızın seslerini duyurmakta başarılı olacağına dair hiçbir şüphem yoktur. Eskişehir temsilcimiz Sayın Hayran Er arkadaşımızın da dikkat çektiği gibi, İslam’ın Peygamberi Hazreti Muhammed’e verilen ilk emir “Oku!”dur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, şanlı yaşatır ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.” diyerek eğitimin bizim ve dünya için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Yalnızca bu iki söz dahi eğitim konusunda bizlerin ne kadar yoğun ve dikkatli çalışması gerektiğini ortaya koymaktadır. Eğitim, yalnızca okullara binlerce öğrenciyi hapsetmek değil, bugünden sonra otuz yıl sonrasında bu ülkeyi yönetecek bireylerin ve yaşayacak toplumun şeklini biçimlendirmek demektir. Bugünün eğitimine, eğitimcisine ve eğitilenine verdiğiniz bütçe, gösterdiğiniz ilgi ve anlayış toplumumuz açısından karar vericidir. Ne ekersek onu biçeriz.
Türk gençliğinin ulusal ve kültürel benliğini kaybettiğini savunan çevreler zamanında bu ülkeye yabancı olan ne varsa getirmiş olanlardır. Ortak bir kültürü yaşayabilmek için öncelikle o kültürün ögelerini kullanabilmek, yaşatabilmek gerekmektedir. Türkiye’de mimari, otomotiv ve tekstilde Türk kültürünün izleri göründüğünde; bizim ürünlerimiz de yabancı ürünler kadar güvenilir ve kaliteli olduklarında; Türkiye Cumhuriyeti, gençlerinin ve öğrencilerinin arkasında olup toplumun her alanında onlara yer açmayı başardığında ve gençleri taşınan nüfustan fazlası olarak görmeye başladığında; bu toplum sanatçılar, bilim adamları, politikacılar ve zanaatçılar olarak modern bir ulusun omuzlarında yükseldiğinde bizim önümüzde kimseler duramayacaktır. Bence bunun yolu millî ekonomi ve millî eğitimden geçer. Modası geçmiş ve bilimsel açıdan çürütülmüş, eski, demode sınav sistemleriyle hayatımızı çürüteceğimize, yerinde, dinamik ve değişken bir eğitimle Türk gençliği dünya nüfusu arasında çok önemli bir yere sahip olacaktır. Bu millet daha önce de çok büyük işler başardı. Klasiktir, herkes söyler ama tekrar söylüyorum; Laz’ıyla, Kürt’üyle, Çerkez’iyle ve daha niceleriyle birbirimize kenetlenmiş bir şekilde ve aynı ülkü doğrultusunda çalıştıkça Türkiye cumhuriyeti muasır medeniyetler seviyesini belirleyen uygarlık olacaktır.
Son olarak, Türkiye bölünmez bir bütündür ve asla ve asla şeyhler, müritler, dervişler ve meczuplar memleketi olmayacaktır.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Комментарии