Aynı dile iki kere girilmez: Saussure'ün değer kavramı (1/3)

preview_player
Показать описание
Ferdinand de Saussure'ün "değer" kavramının dil ve çeviriyle ilgili sonuçları hakkında
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Aynı dil içerisinde oluşan eş anlamlı kelimeler dahi aynı anlamı taşımıyorlar hocam. Misal kalp için bir çok kelime kullanılır (yürek, gönül, ciğer gibi).
Birbirlerinin alt kümesi sayılacak derecede yakın anlamlar taşısalarda, olumsuz olduklarında kesişmeyen apayrı anlam kümelerine dönüşüyorlar.
Kalp+siz: Cani
Gönül+süz: İsteksiz
Yürek+siz: Korkak
Ciğer+siz: Onursuz
Kalp özelinde düşünürsek bu çeşitlilik, kalbin bir dönem beyinin görevlerini üstlendiğinden fonksiyonlar kalbin bir bölümü olarak anlamlandırılmış. Bu nedenle her biri nihayetinde kalbi işaret etsede, olumsuz olduklarında temsil ettikleri fonksiyonun yetersizliğinde oluşacak olan duyguyu/kişiliği/davranışı ifade etmeye başlıyorlar. Belkide bundan dolayı beyin için kalp kadar anlamdaş kelime bulunmuyordur.
(Bence beynin kelimesi günümüzde de çeşitliliğe sahip olamaz. Bilimin, bu fonksiyonların bir sınırla çizilemeyecek kadar girift yapılarda olduğunu göstermesi beynin bu eş anlam çeşitliliğine dahil olmasını engelliyor. Bir nevi bilimin dili de kendi içerisinde yep yeni anlam yapıları oluşturmaya başlıyor.)
Bu noktada dil, matematik gibi "özdeş" kalamıyor. Saymaya 5'ten başlanılsa "matematik" için hiç bir anlam değişimi/kaybı oluşmuyor. Dil içerisinde böyle bir değişim olsa dil için büyük bir anlam değişimi oluşuyor.
Dilin, "anlamın kendisi" değilde "anlam yükünü taşıyan bir araç" olması esas sorun. Dilin belirli anlamlara sabitlenişi, yüklenen anlamların sıklığıyla ilişkili. Her yeni kullanım anlamı dallandırıyor. Bir noktada çağrışımları da üzerine almaya başlıyor.
Ve bu yüzden de anlamı taşıyan araçları, anlamdan daha çok tanımaya başlıyoruz. Araçlar anlam yüklerini değiştirdiklerinde, anlamı tanımadığımızdan araçları anlamlandırıyoruz.

mehticaan
Автор

‌Dili konumlandırmakta oldukça zorlanıyorum. George Orwell'in 1984 romanında diktatörlük beraberinde dilde bir daralmaya gidiliyordu. Zıt anlamı olan kelimelerden biri silinip yerine "değil" ifadesi getiriliyordu, "güzel" yerine "kötü değil" demek gibi. Bir başka kısıtlama da çok, aşırı, fazlasıyla gibi kelimelerin dilden çıkarılıp yerine artı veya çift artı gibi ifadelerin getirilmesiydi."Berbat" yerine" kötü çift artı "demek mesela. Bu gibi bir yaptırımın uzun vadede bireylerin kendisini ifade etmesini ne kadar zorlaştıracağını ve hayal gücünü sınırlandıracağını düşünüp dilin ne denli önemli bir yere sahip olduğunu düşündüm.
‌Fakat bir yandan da, olayların özündeki problemin giderilmesinden çok bunun nasıl bir dille kullanıldığının önemli olduğunu düşünen insanlara rastladıkça, ikileme düştüm. Örneğin, ana dili İngilizce olan trans bir birey kendisine" he/she " yerine" they " olarak hitap edilmesini istediğini çünkü toplumun dayattığı bu normlara uymadığını söylüyor. Evet, tabi ki ona istediği gibi hitap edebiliriz. Fakat dil o kadar canlı ve değişken ki, sosyal medya gibi kişilerin kendini daha açık ifade edebilecekleri bir ortamın da yardımıyla bu canlılık ve değişkenliklik artacak, ivme kazanacak, bu sefer de bir başkasının hassasiyetine uymayan bir kelime türetilecek ardından o da yok edilecek. Bana öyle geliyor ki, belki de aslında oldukça önemli bir yapıya sahip olan dil, şimdiye kadar olandan, savaşla, göçebe hayat veya sömürüyle dile eklenebilecek herhangi yeni bir kelimeden veya dillerin birbirinin etkilemesinden çok daha hızlı, birey merkezli(kelimeyi kullanmak istememe, beğenmeme veya kelimenin hassasiyetine zarar verdiğini düşünme) gibi sebeplerden ötürü önemini yitiriyor. Bu da alakasız da olsa "onun yerine şu kelimeyi kullan çünkü sen bu' sözde hatalı'kelimeyi kullandıkça, düşüncelerini de o yönde etkiliyor ve belki başkalarının da doğruyu görmesini engelliyorsun." diyen insanların haklı olmalarına olan inancımı azaltıyor.

feyzaozudogru
Автор

Merhaba hocam. Suç ve Ceza kitabının bir bölümünde Razumihin karakteri benim ahlak anlayışımı sarsan, aşağıya kopyala yapıştır yaptığım bazı cümleler kuruyor:
"I like it when people lie! Lying is man’s only privilege over other organisms. If you lie — you get to the truth! Lying is what makes me a man. Not one truth has ever been reached without lying fourteen times or so, maybe a hundred and fourteen, and that’s honorable in its way; well, but we can’t even lie with our own minds! Lie to me, but in your own way, and I’ll kiss you for it. Lying in one’s own way is almost better than telling the truth in someone else’s way; in the first case you’re a man, in the second — no better than a bird! The truth won’t go away, but life can be nailed shut; there are examples…"
Yalan söylemeyi küçüklüğümden beri hep kötü "evil" olarak bilmişimdir, bu nedenle daha önce düşünemediğim bir şeyi okumak beni çok heyecanlandırmıştı. Bu cümleleri okuduktan sonra ortaya atılan her teori kanıtlanana kadar bir yalandır diyebiliriz diye düşündüm. Ve kanıtlanırsa bu "truth" oluyor. Bilgi kazanımı elde etmiş oluyoruz. O zaman yalan söylemek erdemli olmak anlamına gelebilir mi sizce? Eğer öyleyse yalan söyleyip durmalı mıyız ? Yoksa sadece doğruya ulaşma amacıyla yalan söylemek mi erdemdir?

uzayoscombinit
Автор

Flutv'deki programınız için eğlence amaçlı diyordunuz. Kendi kanalınızdaki videolar içinde amacınız bu mu yoksa bilgi vermek daha mı ön planda olacak ?

mehmetcankokceli
Автор

Hocam, gnothi seauton (know thyself) "kendini tanı" anlamına mı geliyor yoksa "haddini bil" gibi bir anlamı mı var?

Автор

Hocam videolarınızın izlenmesi neden bu kadar az? O kadar Flu TV'ye çıkıyorsunuz, oradaki izleyiciler bilmiyor mu sizin kanalınızın olduğunu?

KimliksizDevletPaşa
Автор

Merhaba Ömer hocam dil ve sanat üzerine bir konuyu paylaşmak adına iletişime sizinle geçmek istiyorum mümkün müdür?

sinemkoc
Автор

Hocam kierkegaard okumak istiyorum ne önerirsiniz ilk olarak

Chadelsmann
Автор

yapay zekanın bu sorunları yakın zamanda en asgari düzeye indirerek bize yardımcı olacağını umuyorum.

ejderturan
Автор

Sesiniz gidip geliyor, konsantre olup dinleyemedim..

sister
welcome to shbcf.ru