filmov
tv
Sevi (Şiir : Irmak Eriş - Yorum : Deniz Pınar)
Показать описание
aslında gözlerine hiç bakamayacak kadar
tor bir sevdaydı benimkisi
çamurlu ve ıslak çocukluk günlerinde
eteğinin altında yatan ab-ı hayata hiç aldırmadan
okulun o yangın köşesinde
tek sevda üstünde hiç kıpırdamadan beklemenin,
ünsiyeti gülümsetirdi fukara heveslerimi
ve kahrederdi içimi
her sabah o yangın köşesini dönüp de
içimdeki yangını hiç fark edemeyişin
sanki tüm bilyelerimi çalmışlardı da
bir seni unutmuşlardı cebimde
belki başka bir alfabeden konuşsaydık
ismini de yazardım kırmızı kovalar ile
ben her zaman bir kavuşmanın antraktında takıldım
çamurlu ve ıslaktı çocukluğum gibi tüm heyecanlarım
belki pahalı bir şemsiyem olsaydı ıslanmazdı ayaklarım
yani belediye bizim sokakları asfaltladı da
biz mi kirlettik pazar malı pabuçları
ki her seçim molasında
renkli otobüslerden şarkılar dinletmeyi severdi onlar
ara sıra top atarlardı, onlar da çabuk patlardı
sarellesiz kahvaltı zamanlarıydı
belki artakalsaydı kiradan biraz babamın maaşı
ben de anımsardım sarellenin tadını
sıfır artı sıfır gecekondu
ve dumanlı kireç kokusu
cigaraya tüten bir sobayla alıştım
’he gülüm’, o yüzden işte
bulmacalarda ilk boru sesini arayışım
büyük taşlar altındaki böcekleri
dev dinozorlar zannettiğim de oldu
gazoz kapaklarımı sakladığım yeri unutuşum da
ne zaman konuşturmaya çalıştıysam da dudaklarımı
bitiremedim bir türlü bu yalnız çağ belgeselimi
şimdilerde koca bir dağı kaldırsam da
bulamıyorum hiçbir mutluluk fosilini
sen ne zaman gölgeni savursan oturduğumuz sokağa
yağmurlar mavi yağardı, saçların sanki
dev alışveriş merkezlerinin süslü ışıklarıydı
hiç giremezdim, ama yine de içimde hep bir teselli :
hem aynı mahallede
hem aynı okulda oluşumuz tesadüf olamazdı değil mi ?
sen ne zaman gölgeni savursan okuduğumuz okula
her yanım alazlar içinde kalırdı
yom tutardım bir bebek heyecanıyla
kaşlarını çatarak olduğum yöne bakışını
hiç bilmesen de, zül sayardım bihuş hallerimi
baldıran gibi kök salıyor şimdi içimde ismin
saatimde hâlâ sana yetişebilmenin muhterisliği
hani; "ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim"
demiş ya Yılmaz Erdoğan. ben de senin,
bir gün beni görebilme ihtimalini sevdim...