filmov
tv
Allah'ı kim yarattı? | Prof. Dr. Caner Taslaman

Показать описание
Bu sorunun sorulması nedensellik ilişkisinin yanlış anlaşılmasıyla ilişkilidir.
Nedensellik ilişkisi her başlangıcı olanın bir sebebi olduğu şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa her
şeyin bir sebebi vardır şeklinde değildir. Allahʼın bir başlangıcı olmadığı için, Allahʼın
sebebinin ne olduğunu sormak bir kategori hatasıdır. Ancak başlangıcı olanın sebebini mutlak
olarak aramamız gerekir veya mutlak olarak bir sebebi vardır. Bu bir dairenin kaç kenarı var?
veya İstanbul ile Ankaraʼnın uzaklığı nasıl kokmaktadır? gibi sorular yanlış sorulardır. Bir
uzaklığı koku üzerinden çözmezsiniz. Ezeli olanın yaratıcısının kim olduğunu sormak örnek
sorularda yapılan kategori hatası gibi bir kategori hatasıdır. Önemli noktalardan bir tanesi de
materyalizmin iddiası olan Allahʼın değil maddenin sonsuz olduğu şeklindedir. Biz burada bu
açıklamalardan hangisinin daha iyi olduğuna bakabiliriz. Nasıl bakabiliriz? Örneğin eğer ezeli
unsur madde ise canlıların, evrenin, her şeyin oluşumu tesadüflerin neticesidir, eğer ki Allah
ezeli yaratıcıysa bunlar bilinçli yaratılmışlardır. Hassas ayarlar gibi fizikteki argümanlar veya
insan zihninden hareket eden bilinç, akıl argümanı gibi argümanlar burada bu iki açıklamadan
hangisinin doğru olduğuna bizi ulaştıracaklardır. Allahʼın Varlığının On İki Delili kitabında
bunlara cevap verdiğim için bu sorunun cevabına burada girmiyorum. Buradaki argümanlar
okunduğu zaman ezeli unsurun Allah olduğunu söylemenin alternatif açıklamadan daha
mantıklı olduğu görülecektir. Ayrıca tarihin ünlü ateistlerine bakarsak hiç biri Allahʼı
inkarlarını Allahʼı kim yarattı? sorusuna dayandırmamışlardır. Lukretius da, Demokritos da,
Marks da Allahʼı kim yarattı? sorusunu sorarak Allahʼı inkar etmeye kalkmamışladır.
Bunların hepsi ezeli bir unsur olduğunu kabul etmişlerdir. Fakat Allah yerine maddeyi ezeli
unsur olarak alalım demişlerdir. Biz kozmolojik delille onların hatalı olduğunu
gösterebiliyoruz. Fakat sonuçta bu soru ateizm için de bir çıkış noktası değildir.
Örneğin bir bardağı ele alalım. Bu bardağın açıklamasını istiyoruz. Benim bardağım,
bu bardağı aldığım bir kişi var. O kişi bunu kimden aldı? Aldığı kişi kimden aldı? şeklinde
sorular sorabiliriz. Nihayetinde bardağın üreticisini bulmak zorundayız. Böylece sonsuz geri
silsileye götürdüğümüz sürece sanki bu bardağı hiç üretilmemiş, hiç açıklaması yokmuş gibi
bir noktaya gideriz. Bu da taktir edeceğiniz gibi mantık açısından kısır ve hatalı bir
yaklaşımdır. Buna felsefi açıdan biraz daha zor argümanlarla da cevap verebiliriz. Bir şeyin
bir şeyi yarattığını düşünüyoruz, onu kim yarattı, onu kim yarattı, onu kim yarattı diye sorup
bir yerde durursak işte o yaratılmayan yaratıcı olan Allahʼtır, bir yerde durmadan geriye
götürmeye kalkarsanız sonsuz bir silsile ortaya çıkacaktır. Matematik felsefesindeki
yaklaşımlarla bunun batıl olduğunu, böyle bir silsile olamayacağını, eklemeli bir diziyle
mutlak bir sonsuzun tamamlanamayacağını gösterebiliriz. Örneğin Kindi ve Gazali; hudus
delilinde buna benzer çok başarılı argümanlar ortaya koymuşlardır. Bunu kısaca şöyle de
özetleyebiliriz; teker teker ileri gittiğimizi düşünelim. 1, 2, 3, 4, 5, ……. 1.000.000.000,
…….1.000.000.000.000.000 diye gidiyoruz, ne kadar ileri gidersek gidelim sonsuzu
dolduramayız. Birçok kimse aynı şekilde geçmişi düşünmektedir. Fakat geçmişte bu silsilenin
sonsuza dek gittiğini söyleyenler gelecekte sonsuz ileri gitmekten çok farklı bir şey
söylemekteler. Çünkü onlar sonsuzun tamamlanıp bize geldiğini düşünüyorlar. Fakat teker
teker saymayla ileriye doğru sonsuzu doldurmak mümkün değilse geriye doğru sayarak da
sonsuzu doldurmak mümkün değildir.
Bu konuyu daha detaylı merak edenler benim Bigbang ve Tanrı kitabımdan takip
edilmesi daha zor argümanı okuyabilirler. Şunu ilave etmemde fayda var bilim felsefesinde
bir şeyin en iyi açıklama olması için; açıklamanın açıklamasına ihtiyaç duymadığımız
özellikle belirtilmiştir. Mesela diyelim ki dünyanın bir yerinde üzerinde çok güzel hayvan
şekilleri olan bir küp bulduk. En iyi açıklaması bunun bilinçli varlıkların ürettiğidir. Bizim bu
bilinçli varlıklar Oraya nasıl geldiler? Ne yaptılar? Nasıl yaşadılar? şeklindeki soruları
cevaplandıramadığımızı bir an için düşünelim; bu küpü bilinçli canlıların yaptığı açıklaması
ortadan kalkar mı? Kalkmaz. O yüzden bir açıklamanın en iyi açıklama olması için onun
açıklamasına ihtiyaç olmadığını da bir kenara yazalım ve böylece Allahʼı kim yarattı?
sorusuyla Allahʼın varlığının ortaya konduğu argümanlardan kaçılamayacağını daha iyi
kavrayalım.
Prof. Dr. Caner Taslaman'ın Kitaplarına Aşağıdaki Linklerden Ulaşabilirsiniz:
Allah'ın Varlığının 12 Delili:
Fıtrat Delilleri:
Big Bang ve Tanrı:
Nedensellik ilişkisi her başlangıcı olanın bir sebebi olduğu şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa her
şeyin bir sebebi vardır şeklinde değildir. Allahʼın bir başlangıcı olmadığı için, Allahʼın
sebebinin ne olduğunu sormak bir kategori hatasıdır. Ancak başlangıcı olanın sebebini mutlak
olarak aramamız gerekir veya mutlak olarak bir sebebi vardır. Bu bir dairenin kaç kenarı var?
veya İstanbul ile Ankaraʼnın uzaklığı nasıl kokmaktadır? gibi sorular yanlış sorulardır. Bir
uzaklığı koku üzerinden çözmezsiniz. Ezeli olanın yaratıcısının kim olduğunu sormak örnek
sorularda yapılan kategori hatası gibi bir kategori hatasıdır. Önemli noktalardan bir tanesi de
materyalizmin iddiası olan Allahʼın değil maddenin sonsuz olduğu şeklindedir. Biz burada bu
açıklamalardan hangisinin daha iyi olduğuna bakabiliriz. Nasıl bakabiliriz? Örneğin eğer ezeli
unsur madde ise canlıların, evrenin, her şeyin oluşumu tesadüflerin neticesidir, eğer ki Allah
ezeli yaratıcıysa bunlar bilinçli yaratılmışlardır. Hassas ayarlar gibi fizikteki argümanlar veya
insan zihninden hareket eden bilinç, akıl argümanı gibi argümanlar burada bu iki açıklamadan
hangisinin doğru olduğuna bizi ulaştıracaklardır. Allahʼın Varlığının On İki Delili kitabında
bunlara cevap verdiğim için bu sorunun cevabına burada girmiyorum. Buradaki argümanlar
okunduğu zaman ezeli unsurun Allah olduğunu söylemenin alternatif açıklamadan daha
mantıklı olduğu görülecektir. Ayrıca tarihin ünlü ateistlerine bakarsak hiç biri Allahʼı
inkarlarını Allahʼı kim yarattı? sorusuna dayandırmamışlardır. Lukretius da, Demokritos da,
Marks da Allahʼı kim yarattı? sorusunu sorarak Allahʼı inkar etmeye kalkmamışladır.
Bunların hepsi ezeli bir unsur olduğunu kabul etmişlerdir. Fakat Allah yerine maddeyi ezeli
unsur olarak alalım demişlerdir. Biz kozmolojik delille onların hatalı olduğunu
gösterebiliyoruz. Fakat sonuçta bu soru ateizm için de bir çıkış noktası değildir.
Örneğin bir bardağı ele alalım. Bu bardağın açıklamasını istiyoruz. Benim bardağım,
bu bardağı aldığım bir kişi var. O kişi bunu kimden aldı? Aldığı kişi kimden aldı? şeklinde
sorular sorabiliriz. Nihayetinde bardağın üreticisini bulmak zorundayız. Böylece sonsuz geri
silsileye götürdüğümüz sürece sanki bu bardağı hiç üretilmemiş, hiç açıklaması yokmuş gibi
bir noktaya gideriz. Bu da taktir edeceğiniz gibi mantık açısından kısır ve hatalı bir
yaklaşımdır. Buna felsefi açıdan biraz daha zor argümanlarla da cevap verebiliriz. Bir şeyin
bir şeyi yarattığını düşünüyoruz, onu kim yarattı, onu kim yarattı, onu kim yarattı diye sorup
bir yerde durursak işte o yaratılmayan yaratıcı olan Allahʼtır, bir yerde durmadan geriye
götürmeye kalkarsanız sonsuz bir silsile ortaya çıkacaktır. Matematik felsefesindeki
yaklaşımlarla bunun batıl olduğunu, böyle bir silsile olamayacağını, eklemeli bir diziyle
mutlak bir sonsuzun tamamlanamayacağını gösterebiliriz. Örneğin Kindi ve Gazali; hudus
delilinde buna benzer çok başarılı argümanlar ortaya koymuşlardır. Bunu kısaca şöyle de
özetleyebiliriz; teker teker ileri gittiğimizi düşünelim. 1, 2, 3, 4, 5, ……. 1.000.000.000,
…….1.000.000.000.000.000 diye gidiyoruz, ne kadar ileri gidersek gidelim sonsuzu
dolduramayız. Birçok kimse aynı şekilde geçmişi düşünmektedir. Fakat geçmişte bu silsilenin
sonsuza dek gittiğini söyleyenler gelecekte sonsuz ileri gitmekten çok farklı bir şey
söylemekteler. Çünkü onlar sonsuzun tamamlanıp bize geldiğini düşünüyorlar. Fakat teker
teker saymayla ileriye doğru sonsuzu doldurmak mümkün değilse geriye doğru sayarak da
sonsuzu doldurmak mümkün değildir.
Bu konuyu daha detaylı merak edenler benim Bigbang ve Tanrı kitabımdan takip
edilmesi daha zor argümanı okuyabilirler. Şunu ilave etmemde fayda var bilim felsefesinde
bir şeyin en iyi açıklama olması için; açıklamanın açıklamasına ihtiyaç duymadığımız
özellikle belirtilmiştir. Mesela diyelim ki dünyanın bir yerinde üzerinde çok güzel hayvan
şekilleri olan bir küp bulduk. En iyi açıklaması bunun bilinçli varlıkların ürettiğidir. Bizim bu
bilinçli varlıklar Oraya nasıl geldiler? Ne yaptılar? Nasıl yaşadılar? şeklindeki soruları
cevaplandıramadığımızı bir an için düşünelim; bu küpü bilinçli canlıların yaptığı açıklaması
ortadan kalkar mı? Kalkmaz. O yüzden bir açıklamanın en iyi açıklama olması için onun
açıklamasına ihtiyaç olmadığını da bir kenara yazalım ve böylece Allahʼı kim yarattı?
sorusuyla Allahʼın varlığının ortaya konduğu argümanlardan kaçılamayacağını daha iyi
kavrayalım.
Prof. Dr. Caner Taslaman'ın Kitaplarına Aşağıdaki Linklerden Ulaşabilirsiniz:
Allah'ın Varlığının 12 Delili:
Fıtrat Delilleri:
Big Bang ve Tanrı:
Комментарии