filmov
tv
Yerli ve milli teknolojide havalandık
Показать описание
Türkiye'nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST için geri sayım başladı. Bu yıl ikinci kez düzenlenen festival aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci havacılık etkinliği.
122 ülkeden başvuru, 81 ilden katılım, 50 bin yarışmacı başvurusu, 10 bin finalist, 17 bin 373 takım başvurusu ile yine bir rekora imza atan festivalin yarı finalinde 2 bin takım yarışacak ve toplamdan 3 milyon liradan fazla ödül dağıtalacak.
Bu yıl festivalde bir ilk daha yaşanacak ve milli uçan arabamız CEZERİ'nin prototipi festivalde sergilenecek. Biz de SABAH PAZAR olarak uçan araba teknolojisine dünya ile aynı anda başlayan BAYKAR'ın hayata geçirdiği CEZERİ'yi ilk kez görüntülemek için üretim alanına girdik. BAYKAR Teknik Müdürü, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile hem milli İHA ve SİHA'larımızın hem de CEZERİ'nin üretim alanlarını gezerken geleceğe dair heyecanlanmamak mümkün değildi.
Etrafta pırpıl pırıl genç mühendisler durmaksızın çalışıyor. Kimi boyadan yeni çıkmış bir İHA'yı parçalarının takılacağı alana taşıyor kimi de bilgisayarları başında kafa kafaya vermiş yeni bir yazılım üzerinde tartışıyor. Yüzlerce mühendis arasında muntazam bir uyum ve disiplin var. AKINCI'nın önünden geçerken genç beyinlerimize ve emeklerine saygı duymamak mümkün değil. CEZERİ'nin bulunduğu alana vardığımızda ise başka bir gurur kaplıyor içimizi.
Geleceğe yön verecek olan bir teknolojiye tam zamanında başlayıp iddiamızı ortaya koyabilmemin gururu... Bayraktar ve etrafında toplanan genç ekip, bir zamanlar çeşitli sebeplerle engellenmiş Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş'un bayrağını geleceğe taşıyanlar aslında. Uçan otomobillerin havacılıkta bir devrim olduğunu söyleyen Bayraktar: "Uçan araba kişisel cep telefonunuz gibi. Herkes bir anda pilot olacak. Bu yüzden herkesin kullanabileceği basitlikte, çok emniyetli ve akıllı olması gerekiyor. Bu anlamda otomotivde de havacılıkta da bir devrimdir bu. Çok az kaldı, önce akıllı otomobiller hemen ardından da uçan arabalar geliyor. CEZERİ ile uçabilmek beni de çok heyecanlandırıyor" dedi.
- Türkiye'nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali. Dünyanın ise havacılık alanındaki en büyük ikinci etkinliğine imza atmak oldukça büyük bir başarı. Bu başarının ardında nasıl bir çalışma disiplini var? Geçtiğimiz yıldan edindiğimiz deneyimi kullanıyoruz. Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı, paydaşlarımız, TEKNOFEST İcra Kurulu, organizasyon ve iletişimi yürüten ajansların yoğun çaba çalışmaları var. Geçen yıl ilk TEKNOFEST sona erer ermez bu yılı organize etmek için hiç ara vermeden çalışmalara başladık. T3 Vakfı bursiyerleri ve gönüllülerimiz de yoğun bir şekilde çalıştı ve halen çalışmaya devam ediyor. Koordinasyon için yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı'ndan paydaş kurumlara kadar onlarca toplantı yapıldı. Her aşamada sahaya inildi. Dünyada bu büyüklükte bir organizasyonu her yıl yapabilen bir yapı yok.
Bizim "Çabuk büyü, çabuk yetiş, tez oğlum" diye bir türkümüz vardır. Anne-babalar evlatlarından aslında hep ülkesine göz dikenlerin karşısında dik durmalarını isterler. Sizin de bu türküyü sevdiğinizi biliyoruz. Artık ülkeler teknolojik olarak da tehdit altındalar. Bu tehditlere karşı nasıl güçlü duracağız? - Esat Kabaklı'nın bu türküsünü gerçekten severek dinliyorum. Hatta TEKNOFEST roket yarışmaları için bu müzikle bir klip bile hazırladık. Ülkemizin savunması elbette çok önemli. Dünyada gelişmeyi sağlayan bütün büyük icatlar savunma sanayinden çıkıyor. Kendinizi savunamadığınız takdirde yaşam hakkı tanınmayan bir dünyada yaşıyoruz. Tek yol bu teknolojileri kendimizin geliştirmesi. Biz BAYKAR'da Bayraktar Mini İHA ile başladığımız çalışmalarda hep bu düşünceyle ilerledik. Ülkemiz kısa bir süre öncesine kadar İHA'ları yurt dışından parasıyla bile alamıyordu. Bayraktar TB2 SİHA ve Bayraktar AKINCI Taarruzi İHA'yı da tüm bu tehditlere ve engellemelere karşı güçlü durabilmek için geliştiriyoruz. Genç kardeşlerimiz de ülkemizin bağımsız ve müreffeh olması için stratejik tüm alanlarda çalışmaya devam edecekler.
ANNEME SÖZÜMÜ TUTUYORUM - Annenizin "Eğer teknoloji konusunda başarılı işlere imza atarsanız size süt hakkımı helal edeceğim" diye bir vasiyeti var. Sizin en büyük motivasyon kaynağınız bu süt hakkının helalliğini alabilmek mi? - Annemizin nasihati her zaman kulağımıza küpe oluyor. Bu nasihat en büyük motivasyon kaynaklarımızdan biri. Başardığımız her yeni işte, geliştirdiğimiz her yeni teknoloji de annemizin sözünü biraz daha tuttuğumuza inanıyorum.
122 ülkeden başvuru, 81 ilden katılım, 50 bin yarışmacı başvurusu, 10 bin finalist, 17 bin 373 takım başvurusu ile yine bir rekora imza atan festivalin yarı finalinde 2 bin takım yarışacak ve toplamdan 3 milyon liradan fazla ödül dağıtalacak.
Bu yıl festivalde bir ilk daha yaşanacak ve milli uçan arabamız CEZERİ'nin prototipi festivalde sergilenecek. Biz de SABAH PAZAR olarak uçan araba teknolojisine dünya ile aynı anda başlayan BAYKAR'ın hayata geçirdiği CEZERİ'yi ilk kez görüntülemek için üretim alanına girdik. BAYKAR Teknik Müdürü, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile hem milli İHA ve SİHA'larımızın hem de CEZERİ'nin üretim alanlarını gezerken geleceğe dair heyecanlanmamak mümkün değildi.
Etrafta pırpıl pırıl genç mühendisler durmaksızın çalışıyor. Kimi boyadan yeni çıkmış bir İHA'yı parçalarının takılacağı alana taşıyor kimi de bilgisayarları başında kafa kafaya vermiş yeni bir yazılım üzerinde tartışıyor. Yüzlerce mühendis arasında muntazam bir uyum ve disiplin var. AKINCI'nın önünden geçerken genç beyinlerimize ve emeklerine saygı duymamak mümkün değil. CEZERİ'nin bulunduğu alana vardığımızda ise başka bir gurur kaplıyor içimizi.
Geleceğe yön verecek olan bir teknolojiye tam zamanında başlayıp iddiamızı ortaya koyabilmemin gururu... Bayraktar ve etrafında toplanan genç ekip, bir zamanlar çeşitli sebeplerle engellenmiş Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş'un bayrağını geleceğe taşıyanlar aslında. Uçan otomobillerin havacılıkta bir devrim olduğunu söyleyen Bayraktar: "Uçan araba kişisel cep telefonunuz gibi. Herkes bir anda pilot olacak. Bu yüzden herkesin kullanabileceği basitlikte, çok emniyetli ve akıllı olması gerekiyor. Bu anlamda otomotivde de havacılıkta da bir devrimdir bu. Çok az kaldı, önce akıllı otomobiller hemen ardından da uçan arabalar geliyor. CEZERİ ile uçabilmek beni de çok heyecanlandırıyor" dedi.
- Türkiye'nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali. Dünyanın ise havacılık alanındaki en büyük ikinci etkinliğine imza atmak oldukça büyük bir başarı. Bu başarının ardında nasıl bir çalışma disiplini var? Geçtiğimiz yıldan edindiğimiz deneyimi kullanıyoruz. Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı, paydaşlarımız, TEKNOFEST İcra Kurulu, organizasyon ve iletişimi yürüten ajansların yoğun çaba çalışmaları var. Geçen yıl ilk TEKNOFEST sona erer ermez bu yılı organize etmek için hiç ara vermeden çalışmalara başladık. T3 Vakfı bursiyerleri ve gönüllülerimiz de yoğun bir şekilde çalıştı ve halen çalışmaya devam ediyor. Koordinasyon için yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı'ndan paydaş kurumlara kadar onlarca toplantı yapıldı. Her aşamada sahaya inildi. Dünyada bu büyüklükte bir organizasyonu her yıl yapabilen bir yapı yok.
Bizim "Çabuk büyü, çabuk yetiş, tez oğlum" diye bir türkümüz vardır. Anne-babalar evlatlarından aslında hep ülkesine göz dikenlerin karşısında dik durmalarını isterler. Sizin de bu türküyü sevdiğinizi biliyoruz. Artık ülkeler teknolojik olarak da tehdit altındalar. Bu tehditlere karşı nasıl güçlü duracağız? - Esat Kabaklı'nın bu türküsünü gerçekten severek dinliyorum. Hatta TEKNOFEST roket yarışmaları için bu müzikle bir klip bile hazırladık. Ülkemizin savunması elbette çok önemli. Dünyada gelişmeyi sağlayan bütün büyük icatlar savunma sanayinden çıkıyor. Kendinizi savunamadığınız takdirde yaşam hakkı tanınmayan bir dünyada yaşıyoruz. Tek yol bu teknolojileri kendimizin geliştirmesi. Biz BAYKAR'da Bayraktar Mini İHA ile başladığımız çalışmalarda hep bu düşünceyle ilerledik. Ülkemiz kısa bir süre öncesine kadar İHA'ları yurt dışından parasıyla bile alamıyordu. Bayraktar TB2 SİHA ve Bayraktar AKINCI Taarruzi İHA'yı da tüm bu tehditlere ve engellemelere karşı güçlü durabilmek için geliştiriyoruz. Genç kardeşlerimiz de ülkemizin bağımsız ve müreffeh olması için stratejik tüm alanlarda çalışmaya devam edecekler.
ANNEME SÖZÜMÜ TUTUYORUM - Annenizin "Eğer teknoloji konusunda başarılı işlere imza atarsanız size süt hakkımı helal edeceğim" diye bir vasiyeti var. Sizin en büyük motivasyon kaynağınız bu süt hakkının helalliğini alabilmek mi? - Annemizin nasihati her zaman kulağımıza küpe oluyor. Bu nasihat en büyük motivasyon kaynaklarımızdan biri. Başardığımız her yeni işte, geliştirdiğimiz her yeni teknoloji de annemizin sözünü biraz daha tuttuğumuza inanıyorum.