filmov
tv
Orada mısın-

Показать описание
serin ve sessiz kollarında denizin :
özgür dünyanda?
Orada mısın-
pırıldadığın yerde?
Burada mısın-
düşünüldüğün yerde?
Buradasın
kuruyorum seni
pırıltılı pırıltılı
renk renk
özleyerek.
Oradasın
kuruyorsun beni
pırıltı pırıltı
renk renk
özümseyerek.
Oradasın
Göremiyorum seni
öylesine yoğun bir aydınlık
ulaşıyor ki senden bana
gözlerim dirilmiş gibi.
Orada mısın?
Ben buradayım :
kendimi bıraktığım yerde.
Çevremde
şiddetli rüzgarların
eğip büktüğü, savurduğu
anlık düşünceler.
Burada mısın?
Ben buradayım :
kendimi tarttığım yerde.
Ardımda
öfkeli yazgının itip götürdüğü,
attığı geçmiş düşünceler.
Burada degilsin.
Ben buradayım :
kendimi kurduğum yerde.
Önümde
zorunlu sorumluluğun
batıp çıktığı, yüzdüğü
gelecek düşünceler.
Oradasın
Ben de
burada.
Orada mısın :
koyu yosun
altın kum
parlak kaya?
Buradayım :
kuru ot, tozlu toprak
kızgın taş.
Orada mısın?
Densiz gülüşlerden uzak
kuruyor musun
beni?
Ben ki
yılların çakıllarıyla tıkanmış
kuyu gibiyim :
suyu yeşillenmiş, artık yalnız,
kurbağa besleyen.
Ben ki
yılların yağmurlarıyla çürümüş
tahta gibiyim :
dokusu grileşmiş, artık, yalnız, ateşe atılabilen.
Beni
kuruyor musun
arsız gürültülerden uzak orada?
Orada mısın?
Koyu mavilikte bir an
dur ve dön:
Buradayım
buraya dek uzanıyor derinliğin.
Sessizliğim:
orada
duyuruyor mu beni sana buradan,
rüzgarın dalları bir an
bıraktığı aralarda?
Ara ara dokunuyorum sana
buradan oraya.
Buradasın :
ulaştım sana.
Burada :
yumuşak yumuşak
renklerle çizgilerle
geciktirsen de gelişimi
bir çığ gibiyim artık
doruklarında toplanan.
Buradasın
burada :
yorgun beynim
bitkin gövdem
kımıltılarla
yaklaşırken sana,
incecik bilekler
koştu bana, karşıladı
bezgin devinimlerimi
dipdiri gerilimlerle.
Buradasın
burada :
yanımda.
Ol / An - Aruoba
özgür dünyanda?
Orada mısın-
pırıldadığın yerde?
Burada mısın-
düşünüldüğün yerde?
Buradasın
kuruyorum seni
pırıltılı pırıltılı
renk renk
özleyerek.
Oradasın
kuruyorsun beni
pırıltı pırıltı
renk renk
özümseyerek.
Oradasın
Göremiyorum seni
öylesine yoğun bir aydınlık
ulaşıyor ki senden bana
gözlerim dirilmiş gibi.
Orada mısın?
Ben buradayım :
kendimi bıraktığım yerde.
Çevremde
şiddetli rüzgarların
eğip büktüğü, savurduğu
anlık düşünceler.
Burada mısın?
Ben buradayım :
kendimi tarttığım yerde.
Ardımda
öfkeli yazgının itip götürdüğü,
attığı geçmiş düşünceler.
Burada degilsin.
Ben buradayım :
kendimi kurduğum yerde.
Önümde
zorunlu sorumluluğun
batıp çıktığı, yüzdüğü
gelecek düşünceler.
Oradasın
Ben de
burada.
Orada mısın :
koyu yosun
altın kum
parlak kaya?
Buradayım :
kuru ot, tozlu toprak
kızgın taş.
Orada mısın?
Densiz gülüşlerden uzak
kuruyor musun
beni?
Ben ki
yılların çakıllarıyla tıkanmış
kuyu gibiyim :
suyu yeşillenmiş, artık yalnız,
kurbağa besleyen.
Ben ki
yılların yağmurlarıyla çürümüş
tahta gibiyim :
dokusu grileşmiş, artık, yalnız, ateşe atılabilen.
Beni
kuruyor musun
arsız gürültülerden uzak orada?
Orada mısın?
Koyu mavilikte bir an
dur ve dön:
Buradayım
buraya dek uzanıyor derinliğin.
Sessizliğim:
orada
duyuruyor mu beni sana buradan,
rüzgarın dalları bir an
bıraktığı aralarda?
Ara ara dokunuyorum sana
buradan oraya.
Buradasın :
ulaştım sana.
Burada :
yumuşak yumuşak
renklerle çizgilerle
geciktirsen de gelişimi
bir çığ gibiyim artık
doruklarında toplanan.
Buradasın
burada :
yorgun beynim
bitkin gövdem
kımıltılarla
yaklaşırken sana,
incecik bilekler
koştu bana, karşıladı
bezgin devinimlerimi
dipdiri gerilimlerle.
Buradasın
burada :
yanımda.
Ol / An - Aruoba
Комментарии