GİTO YAYLASI - Gito Yaylası: Bir Karadeniz Güzelliği!

Selamlar,

GİTO YAYLASI

Gito Yaylası, son yıllarda gezginler tarafından keşfedilmiş, görmeye gelenlere can alıcı manzaralar sunan Rize’nin el değmemiş muhteşem bir yaylasıdır. Engebeli ve dik yoluna rağmen doğa tatili arayanların, nefes kesici bulut denizini görmek isteyenlerin, kamp yapmak isteyenlerin uğrak noktası olma yolunda ilerliyor. Karadeniz’in diğer görülmesi gereken yaylaları dediğimizde ilk akla gelenler; Pokut Yaylası, Ayder Yaylası, Kavrun Yaylası, Sal Yaylası, Huser Yaylası, Çiçekli Yaylası.

Gito yaylasına hala gitmediyseniz yola çıkmadan önce bilmenizde fayda olacak olan bu bilgilere göz atabilirsiniz. .O halde bulutların evine olan yolculuğumuz başlasın.
Palovit Şelalesi, Türkiye'nin Rize ilinin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bir şelaledir. Şelale 15 metre yüksekten akmaktadır. Rize'de bulunan debisi en yüksek şelalelerinden biridir. Kaynağı Palovit Deresi'dir. Kaçkar Dağları Millî Parkı sınırları içerisinde yer alır.

Ayrıca;
Gito’nun gölgesinde: Badara Yaylası
Ayrıca;

İyi seyirler,

Görkemli bir yapı Sümela Manastırı. Sizler için gezdik. Trabzon’un Maçka İlçesi'nin Altındere Köyü sınırları içinde, Altındere vadisine hakim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile anılır. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür. Meryem Ana adına kurulan manastırın "Sümela" adını "siyah" anlamına gelen "melas" sözcüğünden aldığı söylenmektedir. Bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlar’ dan geldiği düşünülmekte ise de Sümela kelimesi buradaki Meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir.

Ayrıca;

Trabzon Ayasofya... Anlamı; kutsal bilgelik. Yıllardır yıkılmadan inanca hizmet etti fakat hala bilinmeyen o kadar çok yönü var ki her araştırma insanı biraz daha meraklandırıyor. Sizler için TRABZON Ayasofya'nın Sırları gezimizde çok değinmiyoruz ama lütfen araştırın. - Ayasofya'da Ezan Sesi videonun içerisinde var - İstanbul'da ki 500 YILLIK TAPINAK ile aynı ismi taşıyor...

Ayrıca;

Atatürk Köşkü - Trabzon
Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan ve gösterişli Avrupa simgeleri kullanılan bina, 19. yüzyıl başlarında Trabzon'a hâkim Soğuksu sırtlarında Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık ev olarak yaptırılmıştır. Köşkün giriş katında oturma odası, dinlenme odası, yemek odası ve misafir odası bulunmaktadır. Birinci katta çalışma odası, büyük yatak odası, bekleme odası ve toplantı odası vardır. İkinci katta ise iki küçük oda mevcuttur.

Atatürk, 1924 yılında Trabzon'a ilk ziyaretini gerçekleştirdiğinde bu köşkte ağırlanmış ancak konaklamamıştır. İkinci kez Kasım 1930'da Trabzon'u tekrar onurlandırdığında köşkte ağırlanmış ve çok memnun kalmıştır. Haziran 1937'de kendisi için düzenlenen köşkte iki gece kalmış ve 11 Haziran gecesi bu köşkte bütün mal varlığını, canından çok sevdiği Türk ulusuna armağan etme kararı almış ve mal varlığının bir listesini hazırlayarak gereğinin yapılması için başbakana göndermiştir. Atatürk Trabzon'daki köşkten mal varlığını milletine adarken şöyle demiştir: "Mal ve mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime bağışlamakla ferahlık duyacağım. İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır. Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum."
Atatürk Köşkü olarak anılan bu bina 1943 yılında müzeye dönüştürülerek hizmete açılmıştır.
Ben SAFA! Kanalımda gezdiğim gördüğüm yerleri kameraya alıyorum. Doğası, mimarisi, yemekleri, kültürüyle gezdiğim yerleri hem tanıyor hem de tanıtıyorum. "Gezmek yaşamaktır" düsturuyla yola çıktığım bu kanala ortak olmak için ABONE OLmayı unutmayın!
Bu tarz videolar için kanalımıza abone olun ►►

Hesaplarımızı takip edin