filmov
tv
Balkon Kentliler - Erol Erdoğan
Показать описание
Balkon Kentliler / Erol Erdoğan
İthaf: Sezai Karakoç'a (Balkon Şiiri)
Seslendiren: Ömer Karaaslan
Video Düzenleme: Hilye Melis Erdoğan
***
Balkon Kentliler (Sezai Karakoç’a)
Erol Erdoğan
“Çocuk düşerse ölür” dedin
Çocuk düştü hepimiz düştük
Önce küçücük sonra kocaman
Yavaş yavaş düştük ansızın değil
Gökten düştük, bulutlar ve güneşten
Topraktan düştük, sular ve otlardan
Ağaçtan düştük, kuşlar ve yapraklardan
Kitaptan düştük, harfler ve anlamlardan
Balkon hiç düşmedi biz düştük
Baharları zambak ve papatyadan
Harmanları buğday ve ekmekten
Kışları kardan ve kavurgadan
Yazları körebe ve seksekten
Her mevsim düştükçe düştük
Buğdayları dipleriyle yakıyorduk
Siz düşmeden geçtiniz yollardan
Patlatmak istediniz beton silolarımızı
Düşmeden önce balkonlardan
Bahar yağmuru gibi kente girdiniz
Koşa koşa alınlarından öptünüz
“Evleri balkonsuz yapan mimarların”
Çocuklarına süt veren annelerin
Taşlara şiir çizen çobanların
Bildim kayboluşun körfezidir kentler
Öyle değildi benim hikâyem
Sofadan seslenirdi anneler çocuklarına
Rüzgâr akardı evimize kandil aralarından
Köylüydüm ben bir köylü çocuğu
Pabucu yarım diye çığırırken arkadaşlarım
İrezlükten kısık gözle bakardım
Hızlı koşardı kirenden atlarımız
Tiz sesi vardı cevizden höpçüklerimizin
Köşede bıraktığımız beş taşımız
Geceleri adlarımızı sayıklardı
Yıldızlar düşerdi gözümüze
Sabahları avludan çalardı saatlerimiz
Serçeler konardı saçlarımıza
Yüzümüzde son gülümseme kalırdı
Balkonlar göçerken üzerimize
Göğe bakardık göçüklerimizden
“Evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz”
Onu diyenler şimdi çok uzaklarda
Yağmur yağan kırmızı kiremitler aklımda
“Ben bunun için yağmuru seviyorum”
Yağmur çocuklar için yağıyor çatılara
Yağmur da beni seviyor biliyorum
Onca yolu aşıp gelişinden anlıyorum
Çocuğu balkondan atan “bay yabancı”
“Siz şeytanı çok seviyorsunuz” eminim
Şeytan da sizi seviyor bay yabancı
Ötesini söyleyeceğim şimdi ötesini
Yağmur sizin için yağmıyor
Bizim için yağıyor yağmur ve kar
Güneş bizim için uzatmış saçlarını
Geceleri bizim için akıyor ay ışığı
Kış bizim bahar bizim yaz bizim
Seher kuşluk ikindi bizim
Geçip giden ömür, kaybettiğimiz ev bizim
Yanınıza geçenler çoğaldı bay yabancı
Bozarak siluetleri, üzerek hatıraları
Beton aşısı yapılmış kadar canhıraş aşkla
Fısıldadım duyulmadı, çok fısıldadım
Bağırdım, onlar daha çok bağırdı
Sustum çekildim şimdi
Kim verecek kuşa şehrin göğünü
Kim gösterecek gölgelenmiş camiyi
Kim tutacak düşmekteki çocuğu
Baş mimarın ahını kim besteleyecek
Yine de söyleyebilirim yağmur
Bizim için yağıyorsun dağlara
Yine de söyleyebilirim kar
Bizim için iniyorsun çatılara
Yine de söyleyebilirim güneş
Bizim için düşüyorsun denizlere
Göğü delmeyi rüzgârı kesmeyi
Geceyi küstürüp gündüz yapmayı
Çiçeği ezip çiçeğe ağlamayı şehirdekiler biliyor
Yeniden söyleyebilirim
Yağmur kar bizim için yağıyor
Ay güneş bize şiir okuyor
Ben köylü çocuğuyum
Arkadaşlarımı irezlükte beklerdim
Şehirdekiler bilmez bunu
(2023)
#SezaiKarakoç #Şiir #ErolErdoğan
İthaf: Sezai Karakoç'a (Balkon Şiiri)
Seslendiren: Ömer Karaaslan
Video Düzenleme: Hilye Melis Erdoğan
***
Balkon Kentliler (Sezai Karakoç’a)
Erol Erdoğan
“Çocuk düşerse ölür” dedin
Çocuk düştü hepimiz düştük
Önce küçücük sonra kocaman
Yavaş yavaş düştük ansızın değil
Gökten düştük, bulutlar ve güneşten
Topraktan düştük, sular ve otlardan
Ağaçtan düştük, kuşlar ve yapraklardan
Kitaptan düştük, harfler ve anlamlardan
Balkon hiç düşmedi biz düştük
Baharları zambak ve papatyadan
Harmanları buğday ve ekmekten
Kışları kardan ve kavurgadan
Yazları körebe ve seksekten
Her mevsim düştükçe düştük
Buğdayları dipleriyle yakıyorduk
Siz düşmeden geçtiniz yollardan
Patlatmak istediniz beton silolarımızı
Düşmeden önce balkonlardan
Bahar yağmuru gibi kente girdiniz
Koşa koşa alınlarından öptünüz
“Evleri balkonsuz yapan mimarların”
Çocuklarına süt veren annelerin
Taşlara şiir çizen çobanların
Bildim kayboluşun körfezidir kentler
Öyle değildi benim hikâyem
Sofadan seslenirdi anneler çocuklarına
Rüzgâr akardı evimize kandil aralarından
Köylüydüm ben bir köylü çocuğu
Pabucu yarım diye çığırırken arkadaşlarım
İrezlükten kısık gözle bakardım
Hızlı koşardı kirenden atlarımız
Tiz sesi vardı cevizden höpçüklerimizin
Köşede bıraktığımız beş taşımız
Geceleri adlarımızı sayıklardı
Yıldızlar düşerdi gözümüze
Sabahları avludan çalardı saatlerimiz
Serçeler konardı saçlarımıza
Yüzümüzde son gülümseme kalırdı
Balkonlar göçerken üzerimize
Göğe bakardık göçüklerimizden
“Evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz”
Onu diyenler şimdi çok uzaklarda
Yağmur yağan kırmızı kiremitler aklımda
“Ben bunun için yağmuru seviyorum”
Yağmur çocuklar için yağıyor çatılara
Yağmur da beni seviyor biliyorum
Onca yolu aşıp gelişinden anlıyorum
Çocuğu balkondan atan “bay yabancı”
“Siz şeytanı çok seviyorsunuz” eminim
Şeytan da sizi seviyor bay yabancı
Ötesini söyleyeceğim şimdi ötesini
Yağmur sizin için yağmıyor
Bizim için yağıyor yağmur ve kar
Güneş bizim için uzatmış saçlarını
Geceleri bizim için akıyor ay ışığı
Kış bizim bahar bizim yaz bizim
Seher kuşluk ikindi bizim
Geçip giden ömür, kaybettiğimiz ev bizim
Yanınıza geçenler çoğaldı bay yabancı
Bozarak siluetleri, üzerek hatıraları
Beton aşısı yapılmış kadar canhıraş aşkla
Fısıldadım duyulmadı, çok fısıldadım
Bağırdım, onlar daha çok bağırdı
Sustum çekildim şimdi
Kim verecek kuşa şehrin göğünü
Kim gösterecek gölgelenmiş camiyi
Kim tutacak düşmekteki çocuğu
Baş mimarın ahını kim besteleyecek
Yine de söyleyebilirim yağmur
Bizim için yağıyorsun dağlara
Yine de söyleyebilirim kar
Bizim için iniyorsun çatılara
Yine de söyleyebilirim güneş
Bizim için düşüyorsun denizlere
Göğü delmeyi rüzgârı kesmeyi
Geceyi küstürüp gündüz yapmayı
Çiçeği ezip çiçeğe ağlamayı şehirdekiler biliyor
Yeniden söyleyebilirim
Yağmur kar bizim için yağıyor
Ay güneş bize şiir okuyor
Ben köylü çocuğuyum
Arkadaşlarımı irezlükte beklerdim
Şehirdekiler bilmez bunu
(2023)
#SezaiKarakoç #Şiir #ErolErdoğan
Комментарии