Marmara’da Müsilaj İle Mücadele! Müsilajın Kaynağı Nasıl Tespit Ediliyor? 'Durum Çok İyi Değil'

preview_player
Показать описание

Sosyal Medya

#Haber #Sondakika #Ahaber
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Bölüm 2

Hele hele bir Fırtına sonrasında çok “Nadir bir Balık Türü”nün kıyıya vurmuş olduğunu göründe “Hayretler” içinde kalmış ve yaklaşık Otuz Santimlik bir Boyda olan o Balığı Elime alıp incelemiş ve Şaşkınlıktan Şaşı galmıştım!..

Çünkü Balık bildiğiniz bir Uçak Maketi gimiydi!.. Hemide Birinci Düya Savaşı zamanlarında ve sonrasında kullanılan şu Burundan Pervaneli Tek Motorlu Uçaklardan Birinin aynen ve birerbir Maketiydi sanki!..

Onlardan çok görmüştüm Vakt-i Zamanında!.. Hele de Balığın o Silindirik Yayvan ve Oval Ağzı, o Uçakların Burunlarında bulunan Motor Yuvasıyla tıpa tıp Aynıydı!..

Karnı Kanatları Kuyruğu Bire-Bir aynıydı, Sırtı Koyu maviden Siyaha çalan tarifi güç bir Renk Tonunda, Karnı Bemneyaz, Lakin sadece Karnında olan Pulları diken diken, uçarı dışa dönük birer Pırlanta tanesi gimi, Kristal Formundalardı!..

Öylesine bir Balığının bildiğim kadarıyla da Literatürde yer aldığını heç samıyorum amma Birilerinin Literatüre neden goymadıklarını da o “An”da çok daha eyi anlıyor gibiydim!..

Neyse.. Bu boktan Dünyada aslında “Hiç amma Hiç Birşey” asla öyle göründüğü yada bilindiği gimi, özellikle de şu adi şerefsiz sözde Bilim Adamları yada sözde Bilim Çevrelerinin en zorlama bir şekilde Kendi Kıçlarından uydurdukları gibi asla değildir!..

Hele hele Siz tüm “İlerici, Çağdaş ve sözde Aydınlanmacı Moderin Zırcahil Gerizekalıların Akıllarının Ereceği Şeyler” heç değildir! Çünkü onlar tamamiylen “İlimsel” Konulardırlar ve gerekirse onlara da İlimsel olarak çok daha Derinlemesine dalacağız ilerde!..

Doğayı biraz daha dikkatlice amma Kendi Gözlerinizle görüp gözlemlediğinizde ve Onun bunun boktan Bilimsel Aklıyla değil, kend İlimsel Aklınızla Aklederek Adam (Adem) gibi Muhakeme ederek anladığınızda bu boktan Dünyadaki tüm olup bitenlerin Siz tüm Zırcahil Gerizekalılara anlatılıp öğretildiğinden çok çok daha farklı ve hatta tam Tersine olduğunu da görürsünüz o zaman!..

Örneğin; Ya Kendi Gerzekliklerinden yada Bilimsel Zırcehaletlerinden olsa gerek Deniz Memelilerinin, özelliklede Yunuslar ve Balinaların öldükten sonra Karaya vurmalarını yada onların Vakt-i Zamanları geldiğinde “Ölmek üzere Kendileri Karaya vurarak Huzur içinde ölmek istemelerini dahi onlara çok görür oldular o güya sözde Doğa Severler, Papucumun Çevrecileri, Zırcahil Devşirme Gerzekler!..

Onları güya kurtarmaya kalkarak bir yandan Çevrecilik üzerinden Duygu Sömürüsü yaparlarken biryandan yok “Çevrecilik” yok “Çevre Kirliliği” yok “Küresel Isınma” gibi sonradan kendi kıçlarından uydurdukları boktan Söylemler üzerinden Doğanın Kendi Doğal Döngüleriyle ilgili gayet Doğal Olayları bile şu bizim İnsan denen Akıldan-Fikirden tümdan Azade hepten Zırcahil İnsanlığa Korku ve Kaygı yaymak için kullanırlar ve Onların zaten hep “Var” olan Kendi Korku ve Kaygıları üzerinden Onları çok kolay etkiler ve onları her zaman olduğu gimi Mallar Sığırlar gibi gütmenin ve tepe tepe kullanmanın çok daha Kolay Yollarını arayıp bularak kendi sinsi şeytani Çıkarlarına Tahvil eder oldular, ki hele de şu zamanlarda Çevreyi asıl Kirleten bazı lanetolası Çevrelerin Çevresinde toplanıp, onların güdümünde “Çevrecilik” üzerinden yedikleri iğrenç bokların “Haddi Hesabı” yoktur ve o gibi Konularda Efendileri Şeytan’dan bile çok daha Mahir oldular!..

Hatta Denizlerde yaşayan Kemane Balığı gibi bazı Memeli Türler de Doğum yaparak üreyip türerler amma özellikle de “Yunus”lar, “Balina”lar gibi Doğum yaparak üreyip türeyen Memeliler de Durum biraz daha farklıdır!
Çünkü Onlar tam olarak Denizlere aid Türler olmayıp mutlaka ”Hava Solumak” zorundadırlar!

Ki zaten yaşadıkları sürece Denizler onları kabullenir amma öldüklerinde asla kendi içlerinde barındırmaz ve onları yani Deniz Memelilerini mutlaka amma mutlaka, öyle yada böyle birşekilde Dışarıya atarlar!.. Ölen Bir Köpek Balığını bile Kendi içinde tutup diğer Deniz Canlılarına yem yaparlar Amma Deniz Memelilerini asıl Aid oldukları Karalara geri teslim ederler!..

Çünkü, Denizler adeta yaşayan birer “Canlı”dan farksız olup, Kendilerine tam olarak aid olmayan başka “Hiçbir Canlıyı” yada Hiçbirşeyi kabüllenmez, kendi Bünyelerinde tutmazlar ve er yada geç mutlaka dışarıya atarlar!

Bu, herhangi bir Densiz Hadsiz İnsan’ın Denizdeyken işediği Sidiği dahi olsa!.. Onu bile götürür Karada bir yerlerde Kum yada Torpakla süzerek geri iade ederler!..

Amma bu gibi şeylerden de bihaberdirler şu bizim bokbilmiş ukala hadsiz Bilim Adamları denilen adi şerefsiz sinsi şeytani Sahtekarlar!..

İşte, onun bunun Mantık bokuna bulanmış zırcahilane "Bilimsel" Zırvaları ortalık yerlere sıçıp saçıyor oluşunuz da, Siz tüm Gerizekalı Zırcahillerin “Asıl Gerçeklere” dair asıl olup bitenler hakkında aslında heç bir bok bilmiyor oluşunuzdan kaynaklanmaktadır!..

Helede şu sinsi şeytani Sahtekar Bilim adamları denen Maymun-u Mahlukatların İnsanlığın zaten çoktandır olmayan Kıt Akıllarını çok daha basit şeyler üzerinden dahi kolayca sinsi şeytani bir Mantık Bokuna buluyor olmalarından da kaynaklanıyor bu gibi Zırcehaletler!...

Neysei yukarıda geçen bazı Mevzulardan da anlaşılacağı üzere evet Denizler Yaşan birer Canlıdırlar amma onlarda zamanla ölürler, helede artık Tuz oranları eksilmiş ve yada Denizlerin Kendi Oksijenlerini üzereten ve Canlı kalmalarını sağlayan Hareketlenme artık yoksa!..

Ki Evet Marmara Denizi, Çevresel Kirlilikten ziyade İklimsel Nedenlerden dolayı aynen her tarafı kapalı kalmış bir Göl gibi çok uzun süredir Hareketsiz kalmış gibi görünüyor!.. Yani artık değil herhangi bir Dalgalanmayı, neredeyse artık Solan bile yok gibi görünüyor!..

Eh tamamen hareketsiz kalinca ve Havalarının ısınmasıyla da artık yavaş yaşa ölmeye başlıyor! Tuz ve Ojsijen oranı tabii ki çok önemli amma "Asıl Sebep"Marmara İç Denizinin tamamen durağan kalmış olmasından dolayıdır!..
Bunun teç şaresi de ya doğal yollardan Fırtınalar sayesinde Denizin tekrar hareketlenmesi yada mümkünse Marmaranın en Doğu kanadında ve en müsait yerinde Karadenize bir başka Baqğlantı Kanalının daha açılmasında!..

Ki zaten Marmara Karadenizden gelen Akıntılar sayesinde sonradan oluşmuş bir İç Denizdir ve Boğazdan uzak kalan Doğu Yakaları Boğazın Akıntılarından nasibini almamaktır ve Normal İklim Şartlarıyla herhangi bir Dalgalanma olmadığı içinde tamamen hareketsiz kalmamktadır'..

Kirlilik Faktörüne gelince d, Evet şu Paragöz CHP'li Belediyelerin Aldıkları Rüşvetler karşılığında Atık suları Arıtmalar üzerinden değilde doğrudan Denize salınmasına göz yumuyor oluşundan da kaynaklanabilir!..

Amma Marmaranın Ölüyor oluşunun Asıl Sebebi Normal Denizlerde olduğu gibi Doğal Yollardan herhangi bir haraketlenme sonucu Dalga üretemiyor oluşu ve kendi itinde aktarım ve Devir daim sağlayamıyor oluşundan kaynaklanmaktatır!

Ki zaten Marmaraya Batı Yakasından çok Doğu Yakasında Karadenize Yeni bir Bağlantı Kanalı Açmak gerekir!..

necatiavan