filmov
tv
1919 Yılı Adana ve Mersin'in İşgal Görüntüleri #eskiadana #eskimersin
Показать описание
#mersin #adana #kilikya #osmanlı
1919 Yılı Adana ve Mersin'in İşgal Görüntüleri , (Renkli) (Full HD 60Fps)
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası Mersin, İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilmiştir. Kentin iki ülke tarafından işgal edilmesinden yaklaşık bir yıl sonra Mersin ve çevresinin askeri ve idari yönetimi, 1919 sonlarında, aralarındaki anlaşma gereği (Suriye İtilafnâmesi ile) Fransa’ya bırakılmıştır. Mersin, verimli bir tarım sahasının ve çeşitli değerli madenlere sahip bir bölgenin, Çukurova’nın, demiryolu bağlantısı bulunan bir limanıdır. Fransa, hem ekonomik hem de politik nedenlerle Mersin ve çevresini işgal etmiştir. Diğer yandan politik çıkarları gereği Fransa, bölgede kendine bağlı bir Ermenistan kurulması doğrultusunda çalışmalar yürütmüştür. Dolayısıyla iktisadi ve politik hedefleri uyarınca Fransız yönetimi, işgalin ilk günlerinden itibaren kentin askeri ve idari yönetimine müdahalede bulunmuşlar; Türk toplumunu ayrıştırmaya dayalı planlarını uygulamaya koymuşlardır. Bu bağlamda araştırmanın odak noktasını, Fransa Hükümeti’nin yaklaşık üç yıllık işgal döneminde Mersin’deki sosyo ekonomik ve politik uygulamaları oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, Mütareke ve ardından başlayan işgal
yıllarında kentin idari yönetimine ve yöneticilerine, Osmanlı yönetsel yapılanması içinde bulunmamasına rağmen “Kilikya” adlandırmasıyla kurmuş oldukları bölgede, gümrük teşkilatı ve çeşitli ürünlerin ithalat-ihracat sınırlandırmaları, fiyatlara müdahale makalenin
konusunu oluşturmuştur. Kentin kurtuluşunda görev almış dönemin tanıklarının anlatımıyla işgal ortamındaki kargaşa, karaborsa, vurgunculuk, gasp ve cinayet olaylarına da yer verilmiştir
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Anlaşması sonrasında Adana, coğrafya ve strateji bakımından İngiltere’nin ve Fransa’nın mücadele alanlarından olmuştu. Fransa siyasi baskısını artırarak 15 Eylül
1919’daki Suriye İtilafnamesi’yle amacına ulaşmış, İngiltere’den istediğini almış, Adana bölgesinde etkin aktör durumuna gelmişti. Çukurova bölgesinde Ermeni Devleti kurma vaadiyle Ermenileri ateşleyen Fransa, Çukurova şemsiyesiyle Dörtyol, Tarsus, Adana, İskenderun ve Mersin’i işgal edip, işgalin yönetimini Albay Edouard Bremond’a teslim etmişti. Suriye İtilafnamesi gereği Çukurova’yı terk eden İngiliz birliklerinin yerine, Fransız
Bremond’un yönetimine sayıca kabarık Ermeni askerleri ve farklı gruplardan toplanan Afrika birlikleri tahsis edilmiştir. Emrindeki kuvvetin
büyüklüğü nedeniyle Adana bölgesinde tam hâkimiyet kurduğuna karar veren Albay Bremond, ilk günden itibaren bölge halkına sert
davranmaya, züllüme başlamıştır. Kuvayi Milliye güçlerinin etkin ve kararlı mücadelesi sayesinde Adana’da ummadığı şekilde şaşıran, yönetim kabiliyetini ve inisiyatifini yitiren Albay Bremond, hatıratında kendi emir komuta ve idare anlarını her ne kadar olduğundan değişik aktarmaya çalışsa da çok tartışılan bir yönetici olmuştur.
Görüntü kaynağı: Albert Khan
Görüntü düzenleme, renklendirme: Kadir Tanrıkulu
1919 Yılı Adana ve Mersin'in İşgal Görüntüleri , (Renkli) (Full HD 60Fps)
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası Mersin, İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilmiştir. Kentin iki ülke tarafından işgal edilmesinden yaklaşık bir yıl sonra Mersin ve çevresinin askeri ve idari yönetimi, 1919 sonlarında, aralarındaki anlaşma gereği (Suriye İtilafnâmesi ile) Fransa’ya bırakılmıştır. Mersin, verimli bir tarım sahasının ve çeşitli değerli madenlere sahip bir bölgenin, Çukurova’nın, demiryolu bağlantısı bulunan bir limanıdır. Fransa, hem ekonomik hem de politik nedenlerle Mersin ve çevresini işgal etmiştir. Diğer yandan politik çıkarları gereği Fransa, bölgede kendine bağlı bir Ermenistan kurulması doğrultusunda çalışmalar yürütmüştür. Dolayısıyla iktisadi ve politik hedefleri uyarınca Fransız yönetimi, işgalin ilk günlerinden itibaren kentin askeri ve idari yönetimine müdahalede bulunmuşlar; Türk toplumunu ayrıştırmaya dayalı planlarını uygulamaya koymuşlardır. Bu bağlamda araştırmanın odak noktasını, Fransa Hükümeti’nin yaklaşık üç yıllık işgal döneminde Mersin’deki sosyo ekonomik ve politik uygulamaları oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, Mütareke ve ardından başlayan işgal
yıllarında kentin idari yönetimine ve yöneticilerine, Osmanlı yönetsel yapılanması içinde bulunmamasına rağmen “Kilikya” adlandırmasıyla kurmuş oldukları bölgede, gümrük teşkilatı ve çeşitli ürünlerin ithalat-ihracat sınırlandırmaları, fiyatlara müdahale makalenin
konusunu oluşturmuştur. Kentin kurtuluşunda görev almış dönemin tanıklarının anlatımıyla işgal ortamındaki kargaşa, karaborsa, vurgunculuk, gasp ve cinayet olaylarına da yer verilmiştir
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Anlaşması sonrasında Adana, coğrafya ve strateji bakımından İngiltere’nin ve Fransa’nın mücadele alanlarından olmuştu. Fransa siyasi baskısını artırarak 15 Eylül
1919’daki Suriye İtilafnamesi’yle amacına ulaşmış, İngiltere’den istediğini almış, Adana bölgesinde etkin aktör durumuna gelmişti. Çukurova bölgesinde Ermeni Devleti kurma vaadiyle Ermenileri ateşleyen Fransa, Çukurova şemsiyesiyle Dörtyol, Tarsus, Adana, İskenderun ve Mersin’i işgal edip, işgalin yönetimini Albay Edouard Bremond’a teslim etmişti. Suriye İtilafnamesi gereği Çukurova’yı terk eden İngiliz birliklerinin yerine, Fransız
Bremond’un yönetimine sayıca kabarık Ermeni askerleri ve farklı gruplardan toplanan Afrika birlikleri tahsis edilmiştir. Emrindeki kuvvetin
büyüklüğü nedeniyle Adana bölgesinde tam hâkimiyet kurduğuna karar veren Albay Bremond, ilk günden itibaren bölge halkına sert
davranmaya, züllüme başlamıştır. Kuvayi Milliye güçlerinin etkin ve kararlı mücadelesi sayesinde Adana’da ummadığı şekilde şaşıran, yönetim kabiliyetini ve inisiyatifini yitiren Albay Bremond, hatıratında kendi emir komuta ve idare anlarını her ne kadar olduğundan değişik aktarmaya çalışsa da çok tartışılan bir yönetici olmuştur.
Görüntü kaynağı: Albert Khan
Görüntü düzenleme, renklendirme: Kadir Tanrıkulu
Комментарии