filmov
tv
AYAHUASCA, DİĞER METODLAR VE UYANIŞ

Показать описание
Uyanış için bir metoda gerek var mı? Ayahuasca ile uyanış mümkün mü? Nefes Çalışmaları
Bilginin kaynağı senin içinde mevcuttur. Peki bilgiye ihtiyacın yoksa ben burada neden
konuşurum? Benim niyetim sana bilgi vermek değildir. Ben burada kendi özümden, içsel sessizliğimden konuşmaktayımdır ve belki sana ulaşan kelimeler görünmekte ve algılanmakta, fakat sana zaten senin içinde olanı hatırlatmaktadır. Tüm evrenin tüm işleyişin ve tüm bu görünenin ve algılananın ötesinde olan bilgi senin içinde zaten mevcuttur.
Senin yapacağın kendi içsel sessizliğine dalıp o bilginin parlamasına izin vermektir. Einstein der ki ; "Doksandokuz defa düşündüm ve hiçbir şey bulamadım." Fakat ne zamanki , sessizliğin içinde yüzdüm, hakikat orada bana geldi. Yine Nikola Tesla der ki; "Benim beynim sadece bir alıcıdır. Ve sonsuz bilginin ,ilhamın olduğu bir özden gelenleri deşifre etmektedir. Henüz o , özün sınırlarına erişemedim. Fakat bu özün var olduğunu bilmekteyim ."demektedir. Yani tüm bilgi zaten senin özünün sınırsızlığından var olmuştur ve tüm o bilgi senin zaten içinde mevcuttur. Ve eğer sen kendi sessizliğine ulaşabilirsen, o halde dışsal hiçbir bilgiye ve dışsal olarak da hiçbir bilgi biriktirmeye ihtiyacın kalmaz hale gelirsin. Tüm bu metotlar aslında zihni sessizliğe kavuşturmak içindir. Maharaj der ki; Ayahuasca , LSD gibi şeylerle Buda'nın ,Muhammed'in gittiği yere gidebilirsin ama ancak 4 dakika orada kalabilirsin. Fakat orada kalmayı seçecek olanın ,senin
olması için yine bunun senin içinden, yani dışsal hiçbir şey olmadan kendi içinden
parlaması gerekir. Çilenin bittiği yerde, Çabanın bittiği yerde, kişi sınırlarından kurtulduğunda, öyle bir an gelir ki "Bu kadar mı basitmiş? "dersin. Evet, tüm yol o basit an içindir. Ve bu andan sonra bile zihin tekrar ve tekrar gelmek isteyebilir. Ama artık özdeşleşme bitmiştir. Ve bu saatten sonra zihnin hiçbir gücü kalmamıştır. O zaman ne yapacaktır? Boşluk ve sessizlik halinde, bu hayatın tadına varmaya ve tanık olmaya yönelecektir. Zaten tanık olmak için var olmuştur.
Sen Tanrı'nın bu hayatı izlediği gözlersindir. Kendi üzerine fazla sorumluluk alır ve mücadele edersin. Oysa ki, her şey Tanrı 'dandır .Ve yapılacak tek şey ona izin vermektir .Ve eğer içinde var olan Tanrı'ya senden ayrı olmayan o Tanrı' ya güvenir, bu hayatın gerçekliğine inanmayı bırakır, içindeki o sonsuz öze teslim olursan, işte o hâlde, sen tanık olmanın tadına varırsın. Neşe ile akan değişen dönüşen her anı mutluluk veren, hayatı izlemeye başlarsın.
Yukarıdaki konuşma özeti , alt yazı eklemeleri ve değerli emekleri için Tuğçe Akay 'a sonsuz teşekkürler.
İngilizce çeviri için Julia Olgun' a sonsuz teşekkürler.
Bilginin kaynağı senin içinde mevcuttur. Peki bilgiye ihtiyacın yoksa ben burada neden
konuşurum? Benim niyetim sana bilgi vermek değildir. Ben burada kendi özümden, içsel sessizliğimden konuşmaktayımdır ve belki sana ulaşan kelimeler görünmekte ve algılanmakta, fakat sana zaten senin içinde olanı hatırlatmaktadır. Tüm evrenin tüm işleyişin ve tüm bu görünenin ve algılananın ötesinde olan bilgi senin içinde zaten mevcuttur.
Senin yapacağın kendi içsel sessizliğine dalıp o bilginin parlamasına izin vermektir. Einstein der ki ; "Doksandokuz defa düşündüm ve hiçbir şey bulamadım." Fakat ne zamanki , sessizliğin içinde yüzdüm, hakikat orada bana geldi. Yine Nikola Tesla der ki; "Benim beynim sadece bir alıcıdır. Ve sonsuz bilginin ,ilhamın olduğu bir özden gelenleri deşifre etmektedir. Henüz o , özün sınırlarına erişemedim. Fakat bu özün var olduğunu bilmekteyim ."demektedir. Yani tüm bilgi zaten senin özünün sınırsızlığından var olmuştur ve tüm o bilgi senin zaten içinde mevcuttur. Ve eğer sen kendi sessizliğine ulaşabilirsen, o halde dışsal hiçbir bilgiye ve dışsal olarak da hiçbir bilgi biriktirmeye ihtiyacın kalmaz hale gelirsin. Tüm bu metotlar aslında zihni sessizliğe kavuşturmak içindir. Maharaj der ki; Ayahuasca , LSD gibi şeylerle Buda'nın ,Muhammed'in gittiği yere gidebilirsin ama ancak 4 dakika orada kalabilirsin. Fakat orada kalmayı seçecek olanın ,senin
olması için yine bunun senin içinden, yani dışsal hiçbir şey olmadan kendi içinden
parlaması gerekir. Çilenin bittiği yerde, Çabanın bittiği yerde, kişi sınırlarından kurtulduğunda, öyle bir an gelir ki "Bu kadar mı basitmiş? "dersin. Evet, tüm yol o basit an içindir. Ve bu andan sonra bile zihin tekrar ve tekrar gelmek isteyebilir. Ama artık özdeşleşme bitmiştir. Ve bu saatten sonra zihnin hiçbir gücü kalmamıştır. O zaman ne yapacaktır? Boşluk ve sessizlik halinde, bu hayatın tadına varmaya ve tanık olmaya yönelecektir. Zaten tanık olmak için var olmuştur.
Sen Tanrı'nın bu hayatı izlediği gözlersindir. Kendi üzerine fazla sorumluluk alır ve mücadele edersin. Oysa ki, her şey Tanrı 'dandır .Ve yapılacak tek şey ona izin vermektir .Ve eğer içinde var olan Tanrı'ya senden ayrı olmayan o Tanrı' ya güvenir, bu hayatın gerçekliğine inanmayı bırakır, içindeki o sonsuz öze teslim olursan, işte o hâlde, sen tanık olmanın tadına varırsın. Neşe ile akan değişen dönüşen her anı mutluluk veren, hayatı izlemeye başlarsın.
Yukarıdaki konuşma özeti , alt yazı eklemeleri ve değerli emekleri için Tuğçe Akay 'a sonsuz teşekkürler.
İngilizce çeviri için Julia Olgun' a sonsuz teşekkürler.
Комментарии