Üniversite özerkliği, akademik özgürlükler ve elitizm - Konuk: Besim Dellaloğlu

preview_player
Показать описание
Medyascope özel yayınında Edgar Şar, sosyolog yazar Besim F. Dellaloğlu ile Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör ataması sonucunda gündeme gelen üniversite özerkliği, akademik özgürlükler ve elitizm üzerine konuştu.

Teşekkürler!
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Öğretmen bir anne babanın çocuğu olarak Odtü'de okudum, mezun oldum ve akademinin çürüme ivmesinin hızlanmaya başladığı ama bu kristallikte çürümediği bir zamanda akademiye girdim. Odtü'deki sınıf arkadaşlarımın ve onların arkadaşlarının çok büyük bir çoğunluğu orta, orta alt sınıflardan gelen hedefleri, umutları olan insanlardı. Odtü, Boğaziçi gibi üniversitelere artık bu sınıflardan gelen insanların temsil ettiği yüzdenin benim zamanıma göre çok daha küçük olduğunu görüyorum, biliyorum. Bekir Ağırdır'ın da sıklıkla vurguladığı bir olgu bu; eğitim sistemi bilinçli bir şekilde bu insanların canınını dişine takarak düzgün eğitim alarak ebeveynlerinden görece daha iyi bir hayat kurma şansları ellerinden alındı, alınıyor. Buna sistematik biçimde insanları " ya özel okul ya da imam hatip" ikilemine maruz bırakarak bilerek ve isteyerek neden olanların bir de arsızca söz konusu üniversiteleri ve destekleyenleri elitizmle suçlaması utanmazlıktır. Bu yaratıkların asıl korkusu bu tür üniversitelerde Anadolu'nun her yerinden, her kesiminden gelen pırıl pırıl zihinlerin farklı inanç ve düşünce kümeleriyle temas edebilmesi ve kurdukları bu ilişkiler ve kampüslerdeki ideale yakın, yatay, doğayla ve canlılıkla dost, öğrenmeye ve üretmeye çalışan iklimin onların zihninde aslında Türkiye prangalarından kurtulabilirse neye dönüşebileceği ile ilgili son derece olumlu mikro modeller sunmasıdır. "Boğaziçi milletindir" gibi boş, şoven iddiaların arkasındaki illiyet bağını kuramayanları yapmayacaklarını bildiğim halde 14 Ocak Dünya Mantık günü itibariyle eser miktarda da olsa rasyonellikle ve tutarlı akıl yürütme gayretine davet ediyorum.

dincercevik
Автор

Ortada bir yöntem sorunu var ise, neden yöntem tartışılmıyor. Siyasi bir zeminde, şahıslar ve kimlikler eleştiriliyor. Atanan kişi üzerinden yöntem eleştirilmez.
Akademik çevreler süreçte yöntemsel sorun görüyor ise, yöntem önersinler. İleride yapılacak atamalara çözüm üretilsin.

demirkayaali
Автор

Akademik özgürlük ve Rektör seçimi dolaylı olarak ilintili meseleler yalnız Hocam. Öğrenciyi öne dizmeniz bu konuyla ilgili olarak bence isabetsizdir. Siz bu ifadeyi 40 yıldır arıyor olmalıydınız. Daha önceki rektörleri de öğrenci seçmediği gibi, hangini ne kadar tanıyordu, hatta daha ileri gideyim izninizle, kaç kez kampüste görmüştü, uzaktan da olsa, apaçık söylüyorum başlı başına bir soru işaretidir. Öğrencileri, devletin kurumlarına bu münasebetle toplarsanız, kendi hakları için de ses çıkaramaz hale getirirsiniz; çok güçlü bir siyasi iktidarın gaddarlığını ispat etmek için çocuklarımızı okula yollamıyoruz. Devlet okulları bu sebeple 40 yıldır törpülendikçe törpülendi. Çocuklar, kendi haklarını bilmiyorlar; hakları için ifade, söylem ve gündem geliştirmeyi de...Bunu da AKP'ye mi borçlular sizce? Kendi savaşınızı talepleri belirleyerek vermelisiniz. Vermeliydiniz. Bilim, herşeyden önce hakkı tanımlamak değil midir? Benim derslerimi sevmediler. Ben de bu ülkede bir daha ders vermedim. Vermeyeceğim. Beni sevmeyene de saygım vardır; o sevgisizliğe lâyık olmaya çalışıyorum ben.

demettuncer