filmov
tv
Tenet Filmi İncelemesi #ChristopherNolan
Показать описание
Kendi tabirimle bir zaman bükücü yönetmen Christopher Nolan'ın son filmi Tenet, tabiri caizse seyircisinin aklını alan ve 2020'in unutulmazlarından olan sinema filmlerinden biri oldu.
Her ne kadar eleştirmek için eleştirenler mevcut olsa da, dahası illa eleştirilecek yerleri pek fazla ise de bu Tenet filminin başarısına gölge düşürmüyor. Dahası bizlere çok farklı bir tecrübe sunuyor. Ben Nolan'ın birçok şeyleri düşünebilen olağanüstü bir yönetmen olduğu fikrindeyim. Bu sebeple her hareketinde bir şuur aramaktayım. Lakin bu filmi sevmek veya sevmemek tamamen şahsi sebeplerden ileri gelmektedir. Bu yazımda Nolan'ın son filmi Tenet'i incelemeyeceğim. Baştan uyarmak lazım gelir ki bu yazı diğer yazılarım gibi spoilersız değildir.
Boşrollerinde John David Washington, Robert Pattinson, Kenneth Branagh, Elizabeth Debicki, Dimple Kapadia, Michael Caine gibi isimlerin bulunduğu oyuncu kadrosuna sahip Tenet filminin esası bir palindroma dayanır.
Yavuz Sultan Selim'in meşhur şiirinden de hatırlayacağınız üzere bir palindrom, düz de okunsa, ters de okunsa, yukarıdan veya aşağıdan da okunca hep anı manayı ortaya çıkartıyor. Bu polindromu okumağa ilk satırda soldan başlarsanız da son satırda sağdan başlasanız da yahut aynı şekilde yukarıdan veya aşağıdan hep aynı şey ortaya çıkıyor. Lakin sadece "ilke" manasına gelen ortadaki TENET kelimesi kendi içinde farklı okumalarda dahi değişmeden kalıyor.
Dahası Tenet filminin bu polindrom üzerine kurulduğunu Sator, Rotas, Opera kelimelerinin filmde kullanıldığından anlayabileceğimizi söylemeliyim ki bu tesadüf değildir. Zaman bükücümüz Christopher Nolan, bunu kasdi olarak yaptığına şüphe yok. Üstelik bununla da kalınmıyor; filmde kullanılan zaman mefhumu da aynı bu şekilde, düz ve ters, hatta bazen yukarıdan ve aşağıdan ilerlemektedir. Yani aynı bu polindromda olduğu gibi yaşanılanlar yaşanmıştır, tersten de düzden de. Filmin genel mantığı budur.
Şunu da söylemek lazımdır ki Tenet filmi hakkında Kutsal Geyiğin Ölümü filminde olduğu gibi anlaşılması imkansız, binlerce gönderme var, çok felsefi şeklinde konuşmak doğru değildir. Çünkü kendi içinde bir mantık var ve film bu mantığın kaidelerine göre işlemektedir. Dahası filmde de Anlamağa çalışma, hisset. ibaresinin kullanımıyla bizim filmi anlamamız değil, hissedip zevk almamız beklenmektedir. Peki film mükemmel mi? Hayır. Zaten öyle bir iddiası da yok.
Vidyom hoşunuza gittiyse beğenmeği ve belki paylaşmağı düşünebilirsiniz, ayrıca hala abone değilseniz YouTube kanalıma bir göz atmanızı tavsiye ederim; belki kim bilir belki abone bile olursunuz.
#Tenet
Şiir kitabım Yalnızlık Varsa İçinde Kitapyurdu'nda:
İçerikler Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korunmaktadır.
Her ne kadar eleştirmek için eleştirenler mevcut olsa da, dahası illa eleştirilecek yerleri pek fazla ise de bu Tenet filminin başarısına gölge düşürmüyor. Dahası bizlere çok farklı bir tecrübe sunuyor. Ben Nolan'ın birçok şeyleri düşünebilen olağanüstü bir yönetmen olduğu fikrindeyim. Bu sebeple her hareketinde bir şuur aramaktayım. Lakin bu filmi sevmek veya sevmemek tamamen şahsi sebeplerden ileri gelmektedir. Bu yazımda Nolan'ın son filmi Tenet'i incelemeyeceğim. Baştan uyarmak lazım gelir ki bu yazı diğer yazılarım gibi spoilersız değildir.
Boşrollerinde John David Washington, Robert Pattinson, Kenneth Branagh, Elizabeth Debicki, Dimple Kapadia, Michael Caine gibi isimlerin bulunduğu oyuncu kadrosuna sahip Tenet filminin esası bir palindroma dayanır.
Yavuz Sultan Selim'in meşhur şiirinden de hatırlayacağınız üzere bir palindrom, düz de okunsa, ters de okunsa, yukarıdan veya aşağıdan da okunca hep anı manayı ortaya çıkartıyor. Bu polindromu okumağa ilk satırda soldan başlarsanız da son satırda sağdan başlasanız da yahut aynı şekilde yukarıdan veya aşağıdan hep aynı şey ortaya çıkıyor. Lakin sadece "ilke" manasına gelen ortadaki TENET kelimesi kendi içinde farklı okumalarda dahi değişmeden kalıyor.
Dahası Tenet filminin bu polindrom üzerine kurulduğunu Sator, Rotas, Opera kelimelerinin filmde kullanıldığından anlayabileceğimizi söylemeliyim ki bu tesadüf değildir. Zaman bükücümüz Christopher Nolan, bunu kasdi olarak yaptığına şüphe yok. Üstelik bununla da kalınmıyor; filmde kullanılan zaman mefhumu da aynı bu şekilde, düz ve ters, hatta bazen yukarıdan ve aşağıdan ilerlemektedir. Yani aynı bu polindromda olduğu gibi yaşanılanlar yaşanmıştır, tersten de düzden de. Filmin genel mantığı budur.
Şunu da söylemek lazımdır ki Tenet filmi hakkında Kutsal Geyiğin Ölümü filminde olduğu gibi anlaşılması imkansız, binlerce gönderme var, çok felsefi şeklinde konuşmak doğru değildir. Çünkü kendi içinde bir mantık var ve film bu mantığın kaidelerine göre işlemektedir. Dahası filmde de Anlamağa çalışma, hisset. ibaresinin kullanımıyla bizim filmi anlamamız değil, hissedip zevk almamız beklenmektedir. Peki film mükemmel mi? Hayır. Zaten öyle bir iddiası da yok.
Vidyom hoşunuza gittiyse beğenmeği ve belki paylaşmağı düşünebilirsiniz, ayrıca hala abone değilseniz YouTube kanalıma bir göz atmanızı tavsiye ederim; belki kim bilir belki abone bile olursunuz.
#Tenet
Şiir kitabım Yalnızlık Varsa İçinde Kitapyurdu'nda:
İçerikler Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korunmaktadır.
Комментарии