The National feat. Taylor Swift - The Alcott (Türkçe Çeviri)

Zaman ne kadar geçse de bazı duygular içimizde aynı aleviyle durur. Sevgi, nefret, özlem, pişmanlık... Zaman unutturur derler ancak unutmaya çalıştığımız kişinin yüzünü her gün görürken, adını her duyduğunda için burulurken, sesinde ve mimiklerindeki değişmemiş tek bir özellik seni eski günlere götürürken kaç yıl geçmiş, ne fayda? Çok tuhaf, seni tanıdığım süreden daha uzun süredir özlüyorum. Anlaşmıştık seninle, bir daha asla konuşmamak üzere. Nasıl tuttuk bu sözü? Eskiden birkaç saat ayrılamazken nasıl iki yıl boyunca tek kelime etmedik birbirimize? Birbirimizi gerçekten tanımayana kadar tanımıyormuş gibi yapıcaktık ve başardık. Seni tanımıyorum, kimlerle arkadaşsın, nelerden hoşlanırsın, neleri sevmezsin ne kadar zorlasam da hatırlayamıyorum. Sen de beni tanımıyorsun, çok değiştim. Ama ruhumu bilen tek sensin. Senden sonra kimseye açamadım kendimi. İşte bu yüzden eksikliğini bu kadar hissediyorum. Sen yerimi doldurmuşsundur belki de, bilmiyorum. Önemli de değil zaten. Uzaktan izliyorum seni, karışık duygularla. Bir yandan sana olan sevgim, seni mutlu gördüğü için seviniyor. Bir yandan bana bu kadar zarar verdikten sonra senin de mutlu olmaman gerektiğini düşünüp sinirleniyorum. Ama derin bir yerlerde bana en çok zarar veren yanında olmayışım. Eğer seni biraz daha alttan alsaydım ve tüm bu süre boyunca yanında olsaydım her şey düzelirmiş gibi geliyor. Beynim bastırıyor bu düşünceleri, çünkü yanlış olduklarının gayet farkındayım. Geri dönmek mümkün değil artık, tüm köprüleri yaktım çoktan. Bir gün seni kafamda da öldüreceğimin umudu beni güçlü tutuyor, bunu başaracağıma inanıyorum. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var...
Lyrics

I get myself twisted-in threads
To meet you at the Alcott
I'd go to the corner in the back
Where you'd always be
And there you are, sittin' as usual
With your golden notebook
Writing something about someone
Who used to be me
And the last thing you wanted
Is the first thing I'd do
I tell you my problems
You tell me the truth
It's the last thing you wanted
It's the first thing I'd do
I tell you that I think I'm falling back in love with you
I sit there silently
Waiting for you to look up
I see you smile when you see it's me
I had to do something
To break into your golden thinking
How many times will I do this
And you'll still believe?
It's the last thing you wanted (tell me, which side are you on, dear?)
It's the first thing you do (give me some tips to forget you)
You tell me your problems (have I become one of your problems?)
And I tell you the truth (could it be easy this once?)
It's the last thing you wanted (everything that's mine is a landmine)
It's the first thing I'd do (did my love aid and abet you?)
I tell you that I think I'm falling back in love with you
And I'll ruin it all over
I'll ruin it for you
I'll ruin it all over
And over like I always do
I'll ruin it over for you (why don't you rain on my parade?)
I'll ruin it for you (shred my evening gown)
I'll ruin it all over (read my sentence out loud)
And over like I always do ('cause I love this curse on our house)
It's the last thing I wanted (tell me, which side are you on, dear?)
It's the first thing I'd do (give me some tips to forget you)
I tell you my problems (have I become one of your problems?)
And you tell me the truth
It's the last thing I wanted (everything that's mine is a landmine)
It's the first thing I'd do (did my love aid and abet you?)
I tell you that I think I'm falling back in love with you (back in love)
Back in love with you

[mikasa]

açıklamayı okuyunca içime bir şey oturdu resmen

[NurbanuSalt]

Teşekkür ederim ❤ çok ama çok hoş olmuş 🌸

[hfs]

Açıklama o kadar ben ki… Konuşmayı bıraktıktan sonra bir şekilde benim olduğum ortama geldi. Bazı şartlar gereği konuşmadık ama konuşabilirdik çok kötü bitmemişti ama sonra aynı ortamdan sevgili yaptı.
En acısı da ne kadar değiştiğini ne kadar düşebildiğini görmek ama ne azık ki bir tarafım hala vazgeçemiyor