filmov
tv
Beethoven 250 KK - Goethe Institut Ankara - Dijital Festival 'Gezgin Beethoven' Teaser
Показать описание
Beethoven 250
Ludwig van Beethoven’in doğumunun 250. yıldönümü kutlamalarına Goethe-Institut Ankara, Klasik Keyifler Müzik Derneği, Ada Müzik, Chamber Music Exchange ve Üçhan Sanat Prodüksiyon da bu Dijital Festival’le katılıyor. Şu an dünyada en çok seslendirilen besteci olduğu düşünülen Beethoven devrimler çağında büyümüş olup müziği geniş bir yelpazedeki insani dramlar kadar aydınlanma çağından ilham alan idealizmi de ifade eder.
Bu 8 konserlik dizi, Beethoven’ın Viyana’da Haydn’ın öğrencisi olduğu zamanlar basılan yaylılar ve piyano için yazdığı ilk oda müziği eserlerinden, deneysel ve yenilikçi geç dönemdeki eserlerine kadar uzanıyor. Bu eserler tüm keman ve piyano sonatları, tüm viyolonsel ve piyano çeşitlemeleri ve sonatları ve de tüm piyanolu üçlüleridir.
Bu konser dizisindeki her program Beethoven’in hayatının farklı dönemlerinden farklı enstrüman grupları için olan eserlerini birleştiriyor. Konser başlıkları genel hatlarıyla Beethoven’in karakter özelliklerinden ilham alınarak konulmuş olsa da, bu başlıklar Beethoven gibi komplike ve tarif edilmesi imkansız olan bir sanatçıyı tanımlamak için verilmemiştir. Bu eserlerin çoğunu piyanist olarak arkadaşlarıyla beraber bizzat Beethoven da konserlerde çaldığı için, bu piyanolu oda müziği eserleri onun dünyasına güzel ve yakın bir bakış sağlayabilir. Konserlerdeki müzisyenler 10 yılı aşkın bir zamandır Uluslararası Kapadokya Müzik Festivali’nde (KK) yer almış olan müzisyen ve eğitimcilerdir. Bu konser serisi Klasik Keyifler’in kurucusu ve ortak sanat yönetmeni olan Ellen Jewett ve ortak sanat yönetmeni M. Gökhan Bağcı tarafından düzenlenmiştir. Tüm konserler seyircisiz olarak Goethe-Institut salonunda kaydedilmiştir.
Biraz da müzikten bahsedelim…
Zamanının en büyük piyanistlerinden biri olan Beethoven’in ilk resmi opus numarası (1794/95) için bir piyanolu üçlü setini seçmesi şaşırtıcı değil. Henüz ilkokul yıllarında doğaçlama yapan ve beste yapmaya başlayan Beethoven, ailesinde Bonn’daki Köln Seçim Bölgesi’nde (Hapsburg Krallığı’nın bir parçası) müzisyen olarak çalışan 3. kuşaktı. Besteci, kilise ayinlerinde org, saray opera ve tiyatro orkestrasında ise viyola çalıyordu. Fakat tüm bu Opus 1 Piyanolu Üçlüler genç ve serbest çalışan bir besteci olarak Viyana’ya yerleştikten sonra profesyonel olarak basılan ilk eserleridir. Sonraki 3 Piyano Üçlüsü ise dramatik 5, 6 ve 7. senfonisiyle aynı dönemde bestelenmiştir (1808 – 1811). O zamana kadar hastalıklardan ve işitme kaybından dolayı güçten düşen Beethoven’in bu dönemdeki bestelerini derin bir hüzün ile beraber bastıralamayan bir iç kuvveti etkilemiştir. Her biri destansı olan bu üçlülerde kendi içinde yaşadığı bu çelişkili ve yoğun duygular, mizah, neşe ve soyluluğun müzikal ifadeleriyle dengelenmiştir. 2. Senfoni’nin kendi düzenlemesi olan diğer üçlüsü, çeşitlemeler ve Opus 1’den önce bestelediği kısa eserler de bu türdeki tüm eserlerinden kesitler sunmak adına bu konser serisine eklenmiştir. 10 keman sonatından 9’u besteci 32 yaşına gelmeden önce, 1797-1803 yılları arasındaki 6 yıllık kısa dönemde bestelenmiştir.
Her sonat kendine güvenen bir bestecinin hünerlerini göstermesinin bir aracı olarak parlak ve benzersizdir. Enstrümanlardaki son yenilikleri takip eden ve hatta zamanının ilerisinde olan besteci, büyüleyici Kreutzer Sonatı’nda teknik ve renk buluşlarını zirveye taşımıştır. 10 yıl sonra tamamladığı 10. keman sonatı ise dingin ve sanki başka bir dünyaya aitmiş gibi bir karaktere sahiptir. Bestecinin piyano ve viyolonsel için yapıtları Beethoven’in 3 ayrı yaratıcılık dönemine aittir ve bu eserlerde bu türde daha önce yazılmış eserlerde görülmemiş olan bir enstrümanın hakkını verme ve ifade seviyesine ulaşır.
1815’te bestelenen son iki viyolonsel sonatı, Beethoven’in aşkın geç döneminde piyano ve yaylı çalgılar için yazdığı oda müziği repertuarına kazandırdığı eserlerdir. Cüretkar armonik ve yapısal değişimleri ile bu eserler, bir duygusal durumdan diğerine adeta doğal bir akış içerisindedir.
Her ne kadar anlaşılması zor olsa da, belki de Beethoven’in kendi verdiği öğüdü takip etmek en iyisi olacaktır: “Her kim benim müziğimi tanır ve anlarsa, dünyadaki tüm sefaletten özgürleşecektir.”
BEETHOVEN250 DIGITAL FESTIVAL
Proje Yönetmeni / Projektleitung
Mehmet Gökhan Bağcı
Ellen Jewett
Görüntü Yönetmeni / Bildregie
Uğur Kuşat
Ses Mühendisi / Tonmeister
Kıvılcım Konca
Barış Yalaz
Seslendiren / Sprecher
Sungun Babacan
Kurgu / Schnitt
Ozan Aslan
Teknisyen / Technike
İbrahim Durbali
#1080p
#goetheinstitutankara
#klasikkeyifler
#adamüzik
#üçhansanatprodüksiyon
Ludwig van Beethoven’in doğumunun 250. yıldönümü kutlamalarına Goethe-Institut Ankara, Klasik Keyifler Müzik Derneği, Ada Müzik, Chamber Music Exchange ve Üçhan Sanat Prodüksiyon da bu Dijital Festival’le katılıyor. Şu an dünyada en çok seslendirilen besteci olduğu düşünülen Beethoven devrimler çağında büyümüş olup müziği geniş bir yelpazedeki insani dramlar kadar aydınlanma çağından ilham alan idealizmi de ifade eder.
Bu 8 konserlik dizi, Beethoven’ın Viyana’da Haydn’ın öğrencisi olduğu zamanlar basılan yaylılar ve piyano için yazdığı ilk oda müziği eserlerinden, deneysel ve yenilikçi geç dönemdeki eserlerine kadar uzanıyor. Bu eserler tüm keman ve piyano sonatları, tüm viyolonsel ve piyano çeşitlemeleri ve sonatları ve de tüm piyanolu üçlüleridir.
Bu konser dizisindeki her program Beethoven’in hayatının farklı dönemlerinden farklı enstrüman grupları için olan eserlerini birleştiriyor. Konser başlıkları genel hatlarıyla Beethoven’in karakter özelliklerinden ilham alınarak konulmuş olsa da, bu başlıklar Beethoven gibi komplike ve tarif edilmesi imkansız olan bir sanatçıyı tanımlamak için verilmemiştir. Bu eserlerin çoğunu piyanist olarak arkadaşlarıyla beraber bizzat Beethoven da konserlerde çaldığı için, bu piyanolu oda müziği eserleri onun dünyasına güzel ve yakın bir bakış sağlayabilir. Konserlerdeki müzisyenler 10 yılı aşkın bir zamandır Uluslararası Kapadokya Müzik Festivali’nde (KK) yer almış olan müzisyen ve eğitimcilerdir. Bu konser serisi Klasik Keyifler’in kurucusu ve ortak sanat yönetmeni olan Ellen Jewett ve ortak sanat yönetmeni M. Gökhan Bağcı tarafından düzenlenmiştir. Tüm konserler seyircisiz olarak Goethe-Institut salonunda kaydedilmiştir.
Biraz da müzikten bahsedelim…
Zamanının en büyük piyanistlerinden biri olan Beethoven’in ilk resmi opus numarası (1794/95) için bir piyanolu üçlü setini seçmesi şaşırtıcı değil. Henüz ilkokul yıllarında doğaçlama yapan ve beste yapmaya başlayan Beethoven, ailesinde Bonn’daki Köln Seçim Bölgesi’nde (Hapsburg Krallığı’nın bir parçası) müzisyen olarak çalışan 3. kuşaktı. Besteci, kilise ayinlerinde org, saray opera ve tiyatro orkestrasında ise viyola çalıyordu. Fakat tüm bu Opus 1 Piyanolu Üçlüler genç ve serbest çalışan bir besteci olarak Viyana’ya yerleştikten sonra profesyonel olarak basılan ilk eserleridir. Sonraki 3 Piyano Üçlüsü ise dramatik 5, 6 ve 7. senfonisiyle aynı dönemde bestelenmiştir (1808 – 1811). O zamana kadar hastalıklardan ve işitme kaybından dolayı güçten düşen Beethoven’in bu dönemdeki bestelerini derin bir hüzün ile beraber bastıralamayan bir iç kuvveti etkilemiştir. Her biri destansı olan bu üçlülerde kendi içinde yaşadığı bu çelişkili ve yoğun duygular, mizah, neşe ve soyluluğun müzikal ifadeleriyle dengelenmiştir. 2. Senfoni’nin kendi düzenlemesi olan diğer üçlüsü, çeşitlemeler ve Opus 1’den önce bestelediği kısa eserler de bu türdeki tüm eserlerinden kesitler sunmak adına bu konser serisine eklenmiştir. 10 keman sonatından 9’u besteci 32 yaşına gelmeden önce, 1797-1803 yılları arasındaki 6 yıllık kısa dönemde bestelenmiştir.
Her sonat kendine güvenen bir bestecinin hünerlerini göstermesinin bir aracı olarak parlak ve benzersizdir. Enstrümanlardaki son yenilikleri takip eden ve hatta zamanının ilerisinde olan besteci, büyüleyici Kreutzer Sonatı’nda teknik ve renk buluşlarını zirveye taşımıştır. 10 yıl sonra tamamladığı 10. keman sonatı ise dingin ve sanki başka bir dünyaya aitmiş gibi bir karaktere sahiptir. Bestecinin piyano ve viyolonsel için yapıtları Beethoven’in 3 ayrı yaratıcılık dönemine aittir ve bu eserlerde bu türde daha önce yazılmış eserlerde görülmemiş olan bir enstrümanın hakkını verme ve ifade seviyesine ulaşır.
1815’te bestelenen son iki viyolonsel sonatı, Beethoven’in aşkın geç döneminde piyano ve yaylı çalgılar için yazdığı oda müziği repertuarına kazandırdığı eserlerdir. Cüretkar armonik ve yapısal değişimleri ile bu eserler, bir duygusal durumdan diğerine adeta doğal bir akış içerisindedir.
Her ne kadar anlaşılması zor olsa da, belki de Beethoven’in kendi verdiği öğüdü takip etmek en iyisi olacaktır: “Her kim benim müziğimi tanır ve anlarsa, dünyadaki tüm sefaletten özgürleşecektir.”
BEETHOVEN250 DIGITAL FESTIVAL
Proje Yönetmeni / Projektleitung
Mehmet Gökhan Bağcı
Ellen Jewett
Görüntü Yönetmeni / Bildregie
Uğur Kuşat
Ses Mühendisi / Tonmeister
Kıvılcım Konca
Barış Yalaz
Seslendiren / Sprecher
Sungun Babacan
Kurgu / Schnitt
Ozan Aslan
Teknisyen / Technike
İbrahim Durbali
#1080p
#goetheinstitutankara
#klasikkeyifler
#adamüzik
#üçhansanatprodüksiyon